18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 14 Ekim 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 5 Her yol Erdoğan’a çıkacak EMİNE KAPLAN kanlıkla ilgili anayasa değişikliğini en kısa sürede TBMM’ye sunacak lemelerin yer alacağı 1520 maddelik bir paketin gündeme getirilece MHP Genel Başkanı Devlet larını açıklamasının ardından gözler, ği kaydediliyor. Bahçeli’nin başkanlık çıkışının ar AKP’nin nasıl bir başkanlık sistemi AKP yönetimi, MHP’den gele dından anayasa değişikliği önerisi önereceğine çevrildi. bilecek desteği de dikkate alarak üzerine değerlendirmelere başla Tam başkanlık modeline ka yarı başkanlık ve partili cumhur yan AKP’de, tam başkanlık, Türk ti rar verilmesi durumunda daha başkanlığı modellerini de yedekte pi başkanlık, yarı başkanlık ve par önce AKP’nin Anayasa Uzlaşma tutacak. MHP Genel Başkanı Dev tili cumhurbaşkanlığı olmak üzere Komisyonu’na sunduğu başkanlık let Bahçeli’nin parlamenter sistem tüm modeller masaya yatırılacak. sistemi önerisi dikkate alınarak bir vurgusu nedeniyle yarı başkanlık Her formül, Cumhurbaşkanı Tayyip öneri hazırlanacak. Yeni anayasa ve partili cumhurbaşkanlığı mode Erdoğan ve AKP’nin lehine olabile yapımının çok uzun süre alacağını line bu partiden daha çok destek cek şekilde dizayn edilecek. hesaplayan AKP yönetimi, yalnız gelebileceği değerlendirmesi ya Başbakan Binali Yıldırım’ın baş ca başkanlık sistemiyle ilgili düzen pılıyor. l ANKARA ‘Bile bile kaos’ CHP MYK’de yeniden gündeme gelen ‘başkanlık sistemi’ masaya yatırıldı, Saray’ın ülkeyi kaosa sürüklediği vurgulandı CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi tartışmaları na ilişkin, “Başkanlık, iyidir kö tüdür diye tartışa cak değiliz. Bizim görüşümüz net: İş leyen parlamenter sistemi savunuyo ruz” dedi. AKP’li İKLİM ÖNGEL milletvekillerinin başkanlık sistemi konusunda 330’u bulamamaları durumunda “er ken seçim”le korkutulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, doların yükseleceğini bilerek başkanlık sistemi tartışmalarının günde me getirildiğini ve “Bile bile ka os” denildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan CHP MYK’de başkanlık sistemi tartışmaları, AYM kararı, ekonomi ve gündemdeki konular tartışıldı. Anayasa komisyonun daki görüşmelerin de gündeme geldiği toplantıda, MYK üyelerin de komisyonun, AKP ve MHP’nin uzlaşma yeri olarak kullanıldığı görüşü öne çıktı. Edinilen bilgiye göre; Kılıçda roğlu başkanlık sisteminin gün deme tekrar gelmesine, “Getirsin ler bakalım. Nasıl bir başkanlık getirecekler. Başkanlık iyidir kö tüdür diye tartışacak değiliz. Za ten kendileri de bilmiyor. Erdo ğan ve AKP’nin istediği başkanlık sistemleri farklı, kendi araların da da tartışacaklar. Biz net şekil de parlamenter sistemi savunuyo ruz, işleyen bir parlamenter sis temi savunacağız. 14 yıldır geti remedikleri barış ve huzuru baş kanlık sistemi ile mi getirecekler. Sorun parlamenter sistem değil, parlamenter sistemin devredışı bırakılması” diye konuştu. Vekillere 330 sopası Kılıçdaroğlu milletvekillerinin erken seçimle korkutularak, “330’un altına düşülürse erken seçim olur” denileceğini belirtirken, MYK’de başkanlık sisteminin riske atılmayacağı ve konunun referanduma götürüleceği görüşü ağır bastı. Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi tartışmalarının doların yükseleceğini bilerek “Ekonomi iyice bozulsun” diye gündeme getirildiğini belirterek, “Ekonomik kaosu besliyorlar” diye konuştu. AİHM seçeneği Kılıçdaroğlu AYM’nin kararına ilişkin olarak da “Verilen karar siyasi bir karardır. Kararın siyasi boyutu tartışılacak” derken, CHP’nin bundan sonrası için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) seçeneğini tartışacağı öğrenildi. l ANKARA Hazinedar disipline sevk edildi CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın parti tüzüğünün 70/b maddesinde tanımlanan “Geçici Çıkarma Cezası Verilecek Parti Suçları” kapsamında disipline sevk edildiği öğrenildi. Bu madde “Gerçeğe aykırı olarak partide kendisine belli görevler verilmiş gibi davranmak, parti içinde ayrımcılık yapmak” gibi suçları düzenliyor. Geçici ihraç üyenin partiden 1 yıldan 2 yıla kadar ilişkisinin kesilmesini öngörüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK’nin ardından basın toplantısı düzenledi. CHP’DEN MHP’YE ‘KOLTUK DEĞNEĞİ’ GÖNDERMESİ CHPGenel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK sonrası basın toplantısı yaptı. Böke, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının ardından yeniden gündeme gelen başkanlık tartışmasıyla ilgili, “Türkiye bir kez daha AKP ve AKP’nin koltuk değnekliğini kendine misyon edinmiş bir muhalefet lideri tarafından suni ve ihtiyaç duyulmayan bir rejim tartışmasına sokuldu” dedi. Bahçeli için “AKP’nin muhalefetten sorumlu ge nel başkan yardımcısı” ifadesini kullanan Böke, Bahçeli’nin tek derdinin bir siyasi hırs ve o hırsın sonunda bir başkanlık rejimi olduğunu söyledi. Türkiye’nin 7 Haziran’dan beri sarayın yönettiği bir kontrollü istikrarsızlıkla büyük bedeller ödediğini dile getiren Böke, “Buradan tüm kamuoyuna, AKP’ye, Saray’a ve Saray’ın yedek lastiğine bir kez daha sesleniyoruz, Türkiye’nin demokrasi sorunu var, bir rejim sorunu yok. Vatandaşın hukuk sorunu, ekonomik sorunları var, bir rejim sorunu yok” dedi. MHP kurmayları: Kartlarımız kapalı SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “başkanlık” çıkışı, parti içinde de tartışılıyor. MHP kulislerinde Bahçeli’nin bu çıkışla, “AKP’yi Meclis zeminine çekmeyi hedeflediği” savunması yapılıyor. MHP’nin, başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliği teklifinin Meclis’e gelmesi durumunda izleyeceği tavır konusunda son ana kadar bekleyeceği ve AKP’ye karşı “14 milletvekili kozunu oynayacağı” ve böylece referandum için gerekli olan 330 sayısının sağlanamamasını hedeflediği de dile getiriliyor. Bahçeli’nin başkanlıkla ilgili açıklama yapma kararını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesindeki “Devlet başkanları olarak konuştuk” sözlerinin de tetiklediği kaydediliyor. Bu noktada MHP’nin ne tür bir adım atacağı hâlâ merak konusuyken AKP, başkanlık sistemi konusunda “MHP’nin kendilerini destekleyeceği” hesabı yapıyor. Ancak MHP cephesine göre, AKP kanadında hâkim olan bu düşün ‘AKP ve HDP’NİN SAMİMİYET testi’ MHP’de, teklifin Meclis’e gelmesi durumunda, “AKP’nin içinden de başkanlık sistemi konusunda fire vereceği” hesaplanıyor. HDP’nin de AKP’ye doğrudan destek vermeyeceği üzerinde duruluyor. Ayrıca, HDP’nin 7 Haziran seçimleri sırasında Erdoğan’a yönelik “Seni başkan yaptırmayacağız” kampanyasını hatırlatan MHP kurmayları, bu konuda HDP’nin de “samimiyetinin test edileceğini” ifade ediyor. Bu nedenle de Meclis oylamasında referandum için gerekli olan 330 sayısının yakalanamayacağına dikkat çekiliyor. Söz konusu tartışmalarla birlikte “AKP’nin HDP ile ilgili tutumunda samimi olup olmamasının da test edileceği” belirtiliyor. cenin “dayanağı yok.” Koz elde tutulacak Genel merkez, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaların “gizliden gizliye değil Meclis zemininde tartışılması için bu açıklamanın yapıldığına, “AKP’ye karşı MHP’nin 330 milletvekili kozunun da son ana kadar elde tutulacağına” dikkat çekiliyor. MHP kanadı ayrıca Bahçeli’nin açıklamalarından sonra “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın henüz bir açıklama yapmamış olmasını” da sıkı markaja aldı. MHP’ye göre, Yıldırım’ın açıklamalarından öte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ne söyleyeceği önemli.” Bahçeli’nin bu çıkışının en bü yük nedeninin gündemin anayasa tartışmalarıyla artık meşgul edilmesinin önünü kesmek ve sistem tartışmalarına son vermek olduğu belirtiliyor. Parti kurmayları, süreçle ilgili şu görüşleri paylaşıyor: “Peşinen MHP destek verecekmiş, stepne olacakmış gibi bir yaklaşım var. Kartları ortaya koymuş, ifade etmiş değiliz. Nasıl bir teklif gelecek onu bir görelim. İktidar, her beceriksizliğini mevcut anayasaya sığınarak kurtulmak istiyor. Siyasi basiretsizliklerinden kurtulmak istiyor. Teklifini ortaya koysun da görelim.” l ANKARA İSTİHBARATtA üst düzey atama MİT Teknik İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı görevine, MİT 1. İstihbarat Müsteşar Yardımcısı getirildi. Bir süre önce emeklilik nedeniyle boşalan Teknik İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığına yapılan üst düzey atama, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanılan Güvenlik Zirvesi toplantısı sırasında gerçekleşti. ByLock’u deşifre etti Görevi alan yetkilinin, bağlı olduğu müsteşar yardımcılığında önemli görevler üstlendiği, 2. OHAL döneminde Gülen cemaati ile mücadelede kilit isim olduğu ve ByLock uygulamasını deşifre ettiği belirtildi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra üst düzey olarak gerçekleşen ilk atamanın önemli olduğu vurgulandı. l ANKARA/Cumhuriyet Başkanlık sistemini tartışmayalım MHP genel başkanının açtığı yoldan, yeniden başkanlık, yeni anayasa tartışması başladı diyemeyeceğim, atışma demek daha doğru olur. Her şeyden önce, değil siyasal sistemin ve onun ana sözleşmesinin değişimi gibi çok büyük çapta, çok önemli bir konu, Türkiye’de herhangi bir konuyu özgürce tartışmanın imkânı yok. Hiçbir dönem tam olarak yoktu, ama şimdi düpedüz bir olağanüstü hal rejimi var. Hoş olağanüstü hal öncesinde, özgür tartışma ortamı fiilen ortadan kalkmıştı. 15 Temmuz sonrası, yeniden bir durum değerlendirmesi ortamı doğdu gibiydi; iktidar partisi, uzlaşma ve müzakereci siyasetin önünün açılması ile farklı bir sürecin başlamasının önünü kararlılıkla kapattı. Oysa, bu Türkiye için son fırsattı, o da kaçtı. Sonuçta, bu şartlar altında “Başkanlık sistemini tartışalım” demek, aklımızla alay etmekten başka bir şey değil. Zaten Cumhurbaşkanı önderliğinde iktidar partisinin, Türkiye ufkunun tek adam liderliğinde otoriter bir rejim inşasından ibaret olduğu iyice netleşti. 15 Temmuz darbe teşebbüsü ise, demokrasinin öneminin anlaşılmasından ziyade, otoriter rejim tahkimatı için meşruiyet kaynağı olarak dolaşıma girdi. Dahası, gücü elinde bulunduran iktidar demokratik meşruiyet ve anayasal çerçeveyi hiçe sayar hale geldi. Zaten kendileri de açıkça, “fiili bir düzen”in yaşandığını kabul ediyor, bunu meşru sayıyor, o nedenle fiili olanın hukuki çerçeve kazanması gerektiği için sistem değişikliği önerdiklerini ifade ediyorlar. Daha demokratik bir sistem öngörüsü ile değil, daha güçlü otorite adına başkanlık sistemi öneriliyor. Bunun nesini tartışalım? “Çare daha güçlü otorite değil” dediğimizde, “Vay sen Türkiye’nin bu dar zamanda gücü azalsın mı istiyorsun; FETÖ’cü mü, PKK’li mi, Batı ajanı mı” diyen bir anlayışla neyi tartışacağız? Baştan anlaşamıyoruz. Biz Türkiye’nin derdine derman olacak daha fazla demokrasi diyoruz, onlar otorite diyor, dahası bizi konuşturmuyor, suçlu ilan ediyor. Tartışacaksak önce tartışmanın mümkün olup olmadığını tartışalım da enayi yerine konmaktan kurtulalım. Diğer taraftan, nedir iktidarın, güçlü Türkiye adına inşa sürecine giriştiği “otoriter rejim”in evsafı? “Zapturapt rejimi”, “özgürlüklerin kısıtlanması”, “yargının bağımsızlığının söz konusu ola maması” da ne adına, nasıl bir düzen adına? Onu da biliyoruz; Kemalist rejime itiraz temelinde kurgulanan laik değil, “İslam”ı (tabii iktidarın anladığı biçimde İslam) esas alan bir eğitim, “Cumhuriyet’i arıza”, “Lozan’ı ihanet” olarak tanımlayan yeni bir tarih yazımı, “özgürlük”, “insan hakları” gibi kavramları, Batılıların İslam âlemini yozlaştırmak ve bu surette zayıflatmak için kullandıkları bir araç olarak gören bir siyasal sistem. Kemalist rejimin dayattığı akkara tarih, toplum, siyaset tasavvuruna karşı olanların dayattığı başka bir akkara şematiği. Dahası, Kemalist rejimin önünü açtığı dünya ve siyaset tasavvurunun birkaç gömlek altında bir tasavvur ve gidiş. Mesele referansı İslam olması değil, İslam referanslı diye ortaya çıkanın mevcut seviyesi, dünyayı kavrayış açısı. Bu seviye fazlasıyla düşmüş, açı fazlasıyla daralmış vaziyette. Zira, Türkiye aslında Kemalizmin dar penceresini çoktan yırtmış, bir ölçüde eleştirel düşünce ve siyaset alanı açılmış vaziyette idi. Liberallerin, sol demokratların İslamcılara verdiği destek bu zeminde oluştu. Şimdi açı bir kez daha, üstelik Kemalizmin inşa zemininden bile daha derme çatma bir dünyasiyasettarih anlayışı çerçevesinde daralıyor. Dahası, popülist bir dalga boyu üzerinden yürümek adına, zorbalık, düzeysizlik, hoyratlık, hoşgörüsüzlük, hızlı sınıf atlama hevesi, açgözlülük ve “çıkarcılık temelli itaat” gibi özellikler, “halkçılık”, “halkın değerleri”, “halktan biri gibi davranmak” gibi kılıflar içinde yüceltiliyor. Böylesi bir dünya ve siyaset anlayışının dış siyaset ufku ise Battal Gazi masalı ile, emperyalizm karşıtlığının en sığ biçimi ile buluşuyor. Hiç olmazsa, Kemalizmin kurucuları, cephe cephe savaşan ve sonuçlarını iyi bilen son Osmanlılardı, onların yerini askerliklerini “bedelli” yapan Musul fatihlerinin tasavvurları alıyor. Bedellilerin ezici çoğunluğu, “vicdani ret” yasal olmadığı için değil, yani ilkesel bir nedenle değil, fukara çocuğunun yaptığı askerliği yapmaya üşendiği için, parasını verenler, bizim zamane cihatçıları, Türkİslam fatihleri işte bunlar. Kürt savaşını körükleyenler de bunlar, fukara ölsün, onlar kahramanlık türküsü yaksın, umurlarında değil. Kısaca sadece birikimleri yetersiz değil, vicdanları da kör olanların ön aldığı bir düzen. İşte Türkiye’nin yeni düzeni bu temeller üzerine kuruluyor. AKP’li Şentop başkanlık için tarih verdi ‘Referandum 2017 ilkbaharında olabilir’ Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP milletvekili Mustafa Şentop, başkanlık sistemiyle ilgili, Meclis’te 330 oy olduğu takdirde referandumun 2017 ilkbaharında olabileceğini söyledi. Şentop, “Biz federasyonu dışlayan, üniter başkanlık sistemi önerdik. Tarihi şartlar üniterliği zorunlu kılıyor” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, fiili bir başkanlığın zaten olduğunu belirterek, “Konu TBMM’ye taşınmalı” dedi. Şentop, katıldığı canlı yayında, yeni anayasa metninin 10 gün içinde hazır olacağını bildirerek, “AK Parti’nin önerisi başkanlık sistemi idi. Parlamentoda görüşülecek ve 330’un üzerinde oy alması halinde referanduma sunulacak bir tekliften bahsediyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Üniter başkanlık’ 15 Temmuz darbe girişimi sonrası anayasa tartışmalarının önem kazandığını belirten Şentop, “Parlamenter sistemde yürütme çift başlı. Bir hükümet bir de cumhurbaşkanlığı var. Başkanlık sisteminde ise yürütme tek başlı. Başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını birleştirmek suretiyle başkanlık ortaya çıkacak” dedi. ABD’deki başkanlık sisteminin dünyadaki en doğru uygu lama olduğunu ancak ABD’den farklılaşan noktalar olabileceğini kaydeden Şentop, fesih yetkisi tartışmalarına ilişkin şunları söyledi: “Bizim önerdiğimiz, sistem kilitlendiği zaman başkan isterse seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu fesih değil krizi çözecek bir formül. Biz üniter başkanlık sunuyoruz. 2012’de verdiğimiz öneri de budur. Türkiye’de federasyonu savunmanın sosyal ve tarihi temelleri yok. Başkanlık ile eyalet sistemi birbiriyle ayrılmaz değil.” Bozdağ: Fiilen var zaten “Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi Tanıtım Toplantısı”nda konuşma yapan bakan Bozdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemiyle ilgili konuşmalarını değerlendirerek “Bahçeli’nin sözlerinden sonra Türk siyasetine gereğini yapmak düşüyor. CHP farklı düşünüyor, öbürleri farklı düşünüyor. Siz farklı düşündüğünüzde durum değişiyor mu? Fiili başkanlık durumu yok mu? İstediğiniz kadar yok deyin, var. Siyasi partilerimiz bu konuyu Meclis’e getirmeli, konuşmalı, tartışmalı. Meclisimiz 330’un üzerinde çoğunlukla kabul ettiğinde de halkımıza hep beraber biz bunu sormalıyız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle