23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 6 Ocak 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 11 Tabut masada gelecekti AKİT’TEN ‘DİK DURUŞ’ YALANI eni Akit Gazetesi, Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya’nın ölümünün ardından Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü’nün “Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir” ifadeleriyle dile getirdiği taziye mesajı ile ilgili ‘sehven’ Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, 30 Ağusaçıklaması yaptı. Gazetemizde önceki gün konuyla tos resepsiyonunda Gül çiftinin önünde böyle eğilince de eleştiri konusu olmuştu. ilgili “Tartışılan başsağlığı” başlığıyla çıkan haberin ardından Akit açıkrörle mücadelesinde hep ordunun yalama yayımladı. “Cumhuriyet’in tazinında durduğu ve TSK tarafından yaye hazımsızlığı” başlığıyla sürmanşetyımlanan bilgilendirmelere birinci deten duyurulan açıklamada, “dik duruş” recede önem verdiğini ortaya koyan ifadesinin “sehven” tırnak içinde veril bir ifade olarak eklenmiştir. Özkürkçü, diği öne sürüldü. Akit’ten taziye mesajı sehven tırnak içine alınan ifadeden doile ilgili yapılan açıklamada, “Muhabilayı malum çevrelerin haksız saldırılarimizin haberde kullandığı sehven tırrına maruz kalmıştır” denildi. nak içine alınan ‘dik duruş’ ifadesi de belli kesimler tarafından eleştiri yapıl Tezcan: Dangalak! dı. Karakaya’nın milli kimliğine yapıCumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbalan vurguyu yansıtan ‘dik duruş’ ifade kanlığı döneminde basın danışmanlısi üzerinden Genelkurmay İletişim Da ğını yapan gazeteci Ahmet Tezcan da ire Başkanı Tuggeneral Ertuğrul GaAkit gazetesine tepki gösterdi. Tezcan, zi Özkürkçü hedef alındı. Oysa haberTwitter’dan “Şehven yapıp ‘sehven olde yer alan ‘En zor zamanlarda dik du du’ diyerek halka belki yutturursun ruşundan taviz vermedi’ cümlesi gada o dilinden düşürmediğin Hakk’ı nazetemiz tarafından, merhum Hasan sıl kandıracaksın a dangalak!” mesajını Karakaya’nın son dönemde TSK’nin te paylaştı. l Haber Merkezi Y Erdoğan, Suudi Arabistan dönüşünde, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya’nın cenazesinin gazetecilerle toplandığı masanın üstüne konulmasını istemiş. . . DEVLETE ‘CUMA’ TATILI aşbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında memur ve öğrencilerin cuma namazlarına gidebilmeleri için Başbakanlık genelgesi hazırladıklarını söyledi. Buna göre, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında 12.00’da başlayıp 13.30’da biten, 1.5 saat süSİNAN ren öğlen tatilinin namazdan TARTANOĞLU önce 1 saat, namazdan sonra 1 saat olmak üzere toplamda en az iki saate kadar esnetilmesi düşünülüyor. Bu süre içinde kamu çalışanları idari izinli sayılacak. Okullarda bu saatler arasında ders yapılmaması da planlanıyor. Güvenlik görevlileri için de benzer bir düzenleme üzerinde duruluyor. Edinilen bilgiye göre, düzenleme ile kamuda, cuma günleri, öğle tatili, cuma namazı saatini de içine alacak şekilde yeniden ayarlanacak. Böylece 12.00’da başlayan ve 13.30’da biten, 1.5 saat süren öğlen tatili esnetilecek. Tüm kamu çalışanları, esnetilecek öğlen tatilinde idari izinli sayılacak. Buna göre öğlen tatilinin, cuma namazından önceki yaklaşık 1 saate artı olarak namazdan sonraki yaklaşık 1 saatin de eklenmesi düşünülüyor. Bu da öğlen tatilinin en az iki saate yayılması anlamına geliyor. Bir başka sorun ise iller arasındaki saat farkından kaynaklanıyor. Batıdaki illerle doğudaki iller arasındaki saat farkı cuma namazı saatine de yansıyor. Düzenlemede bu sorunun da dikkate alınacağı ifade ediliyor. aber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, Suudi Arabistan’da hayatını kaybeden Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya’nın cenazesinin Cumhurbaşkanlığı uçağıyla dönerken, Erdoğan’ın Karakaya’nın tabutunun toplantı masasına konulmasını istediğini söyledi. Aynı uçakta yer alan Takvim Gaden daha çok istiyormuş. Boş bırakzetesi yazarı Ekrem Kızıltaş ile birtı, hatta onun defterini ve kalemini likte Ülke Tv’de programa çıkan İb Karakaya oraya koydu. Aslında ben bir şey darahim Erdoğan, “‘Hasan ağabeyin ha düşündüm ama sonra güzergâhı birlikte geldik, birlikte döneceğiz, bizim değiştiremeyeceğimiz için olmadı dedi. Cumhurbaşkanlığı uçağı ile geri götüreHasan Ağabey’in tabutunu şu masanın ceğiz’ diyince Cumhurbaşkanım...Hatüzerine getirip, buraya koysaydık, sohta yeni bir uçak gelip götürsün teklifi de beti öyle yapsaydık dönüş yolunda diye yapıldı. ‘Hayır biz birlikte geldik birlikte düşündüm. Ama bunu yapabilmek için döneceğiz’ şeyi oradan çıktı” dedi. uçağın yeniden inmesi ve kalkış yapması gerekiyordu, o yüzden bunu yapama‘Tabutu masaya koyalım’ dık...” Bunun üzerine Kızıltaş ise “ZanKendilerini en çok duygulandıran anın nediyorum Cumhurbaşkanımızın kızı da Erdoğan’ın hemen yanındaki koltuğu Sümeyye hanım ‘Hasan ağabey bizimle boş bırakması olduğunu söyleyen Erdogitti, uçağın üstündeydi, şimdi dönerken ğan, şöyle devam etti: “Genelde Cumhur altında” diye konuştu. İbrahim Erdoğan başkanının sağındaki koltukta otururise “Dönüş üstte olsaydı diye birşey söydu. Yanındaki koltuğun boş bırakılması leyince öyle birşey düşünmüş” diye konı istiyorduk, Sayın Cumhurbaşkanı biz nuştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet H Memur ve öğrencilerin cuma namazına gidebilmesi için öğle tatili uzatılıyor B Berkin Elvan 17 yaşında Yaşasaydı dün doğum gününü kutlayacaktı, mezarı başında anıldı ezi Parkı Direnişi sılıştı. Ağıtlarını sürdüren Elvan, rasında ekmek almadaha sonra bir otomobille meya gittiği sırada polisin attızarlıktan götürüldü. ğı gaz fişeğiyle başından vuBaba Sami Elvan ise “Burularak ağır yaralanan ve 269 gün çocuğum yaşasaydı evingün sonra tedavi gördüğü hasde belki arkadaşıyla, belki de tanede, 14 yaşındayken yaşabir kız arkadaşıyla 17 yaşımını yitiren Berkin Elvan, donı kutlayacaktı. Maalesef biz an ğum gününde dün Feriköy’deki çocuğumuzun başında, en lv E in Berk mezarı başında anıldı. Oğlunun mutlu gününde hüzünlü anmezarına sarılan anne Gülsüm lar yaşıyoruz. Bunu yapanlar utansın. Elvan, “Bebeğim ne olur kalk gel arBunu yapanlar mutlaka bir gün halk tık yaralarını sarayım... Yavrum daya önünde hesap verecekler” dedi. namıyorum Berkinim... Ben gideyim Canpolat’tan ziyaret yavrumun yaralarını sarayım... YavCHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canrum daha küçük kendi başına bir şey yapamıyor” diyerek ağıt yaktı. Mezar polat da Elvan ailesinin evini ziyaret etti. Canpolat, evin girişinde filetaşının üzerine kapanarak ağlayan ye sarılmış bir ekmeği anne Gülsüm anneyi, yakınları sakinleştirmeye ça Çocuğunun mezarına kapanarak gözyaşlarına boğulan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı yakınları güçlükle sakinleştirdi. Düzenleme öğretmenler için de önem taşıyor. Kaynaklar, cuma namazı düzenlemesinin, öğlen tatili diğer kamu kurumlarına göre daha kısa olan okulları da kapsayacağını belirtiyor. Çünkü Türkiye’de çok sayıda okulda ikili eğitim veriliyor. Sabahçı ve öğlenci öğrencilerin gidişgeliş saatlerinin de cuma namazı düzenlemesine göre yeniden ayarlanması gerekiyor. Ancak düzenleme içinde öğretmenlere ayrı bir düzenlemenin de getirilebileceği ifade ediliyor. Ders saati çizelgelerinde cuma namazı saatine göre ayarlanmış bir öğlen tatili için düzenleme yapılamaması durumunda, namaz kılmayan ya da kadın öğretmenlerin derse girebileceği ifade ediliyor. l ANKARA Öğretmene özel düzenleme G Elvan’a verdi. Canpolat, “Yaşamın her alanında Berkin, hep bizle beraber. Sisteme, düzene inat, yönetimlere inat bunu yaşamın her alanında söylemeye devam edeceğiz. Bugün ancak birlikteliğimizi, iki anne babanın masumluğunu, samimiyetini, Berkin’i sahiplendiğimizi paylaşmak için buraya geldik. Berkin artık sadece sizin çocuğunuz değil. Berkin, bu ülkede yaşayan, öteki olan herkesin çocuğu. Berkin, bütün mağdurlara, bütün yalnızlara ışık oldu. Biz o ışığı gücümüz yettiğince taşıyacağız” dedi. Berkin’in vurulduğu yerde toplanan bir grup Liseli DevGenç mensubu mezarlığa kadar yürüdü. Berkin adına yazılan şiir ve şarkının okunmasının ardından grup dağıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Gazeteci Dirik Cinayet Büro’da ifade verdi zmir’de gazetemiz eski muhabirlerinden Hakan Dirik, “Kayyumdan damat çıktı” başlıklı haberinden dolayı “Basın yoluyla Berat Albayrak’a hakaret ettiği” gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma kapsamında Cinayet Büro Amirliği’nde ifade verdi. Çıkışta açıklama yapan Dirik, “Ortada bir maktul yok ama cinayete teşebbüs var, o da gazeteciliğe karşı bir cinayete teşebbüs. Yaptığım sadece bir gazetecilik faaliyetiydi, ifademde de bunu anlattım” dedi. Dirik’e ifadesi sırasında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ile gazeteciler destek verdi. İ n Eski MİT Bölge Başka in Yardımcısı Yılmaz iç zamanaşımı dolmadı Dink ailesinden takipsizlik kararına itiraz gos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin bazı kamu görevlileri hakkında açılan davada bazı şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmesine itiraz edildi. Söz konusu şüpheliler arasında öldürülmeden önce Hrant Dink’le İstanbul Valiliği’nde yapılan görüşmede bulunan eski MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz ve dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Avukat Kemal Kerinçsiz de bulunuyor. Dink ailesi avukatlarından Hakan ugünün konusu artık gördüğümüz gerçekleri, kendi düşündüklerimizi rahatça yazıp yazamayacağımız. Mesela ben şu anda “suçu ve suçluyu övdüğü” gerekçesiyle dağıtımı ve satışı yasaklanan kitaplara bakıp bakıp, “Bir kitap düşünün yüzyıllar öncenin şartlarında yazılmış ama hâlâ buyurduğu kuralların bugünkü geçerliliği tartışılmaz sayılıyor” demek istiyorum... Diyemiyorum. “Bir kitap düşünün, erkekleri reşit olmamış kız çocuklarıyla evlenmeye özendiriyor. Bir cinsin diğer cins üzerindeki tartışılmaz hâkimiyetini savunuyor” demek istiyorum... Diyemiyorum. “Bir kitap düşünün açık açık cihat propagandası yapıyor ve tüm dünyada rahatça basılıp satılıyor” demek istiyorum... Bunu da diyemiyorum. Çünkü bu ülkede artık gerçeklerin ağırlıklarını bünyemizden tamamen atıp içimizi boşaltmamız isteniyor. Ancak bir balon kadar hafif olursak hayatta kalabileceğimiz, taşlaştıkça toprağa, denize, yerin dibine gömüleceğimiz bir sistemin kıskacındayız. Mevcut hukuk sisteminin, kitapların insanları suça teşvik etmeleriyle ilgili o hassas endişesi kocaman bir yalan. Çünkü hukuk gücünü gerçek bir tutarlılıktan değil onaylanmış ve kabul edilmiş bir ikiyüzlülükten alıyor. Savcılar fikir kitaplarını, romanları, bilimsel eserleri, sanat eserlerini, gazetecilik marifetiyle kaleme alınmış araştırmaları, röportajları didik didik okuyup öküzün altında buzağı aramakla meşguller. O yüzden şu sıralar sadece Kürt sorununa dair yazılmış kitaplar mercek altında. Oysa basılmış her şeyi enine boyuna didikledikleri o endişe cetveliyle o en eski kitapları masaya yatıracak olsalar neler neler bulacaklar. Ama hukuk, hangi iktidarda hangi kitabın gücüne inanılacağı, hangisininkine inanılmayacağı konusuyla iştigal eden riyakâr ve esnek bir mekanizmadır. İfade ve özgürlük çıtasıyla gerektiği gibi oynar. O yüzden televizyonlarda saatlerce bir adam “Yılbaşında kesileceğini bile bile hindi satmak günah mıdır” konusunda ahkâm keser. Aynı adam konuşurken her fırsatta ne yapıp edip sözü kadının kapanması gerektiğine getirir. “Müslüman olmayana karışılmaz ama eğer Müslümansan kapanacaksın, ona karışılır...” gibi laflarla başlayan ağdalı cümleler kurarak halkı birbirine düşmanlığa, kapalının açığın inancını sorgulamasına kışkırtır. Ama savcılar bu beyanlarda bir sakınca görmezler. Dev bütçeli müsrif bir devlet bakanlığının memuru Alevilerle evlenilip evlenilemeyeceği sorusuna: “Müslüman olan herkesle evlenilebilir” diyerek kendince yuvarlak bir cevap verir. Bu cevabın içine saklanmış, “Aleviler Müslüman sayılır mı ki” çirkin alt metnini geçelim; “Müslüman olmayanlarla evlenilmez” diye iktidar adına açıklama yapan bu çok tehlikeli zihniyet hukuk tarafından görmezden gelinir. Böylesi bir hukuku ve iktidarı sineye çeken, yazarlarını, aydınlarını, gazetecilerini tek tek ona kurban veren bir çoğunluğun, gözü kapalı ve dili mühürlü yaşadığı bir ülkede de normaldir. Kirli pazarlıkların savaşlarında sivillere ait cesetler günlerce sokakta kalır. Dünyanın umursamadığı mülteci çocuklar defalarca denizde boğulur. Varlığı bile tehdit olarak algılanan ve ahlakı alçakça sorgulanan kadınlar binlerce öldürülür. İşlerine gelen kitapları kutsallaştırıp gelmeyenleri iktidarın keyfine göre yasaklayanların korkunç hükümdarlığı günden güne palazlanır. Tamam Kürt sorunu nasıl çözülür artık bununla ilgili iktidarı huylandıracak kitap yazmayalım; ama bu arada da kendimize, cevapları ince ince kaderimizi belirlemekte olan birtakım sorular soralım: Mesela, bundan sonra yasaklanacağını bile bile Kürt meselesine dair kitap yazmak profesyonel bir hata mıdır? Ya da yargılanacağını bile bile gazetecilik yapmak mesleki bir ahmaklık mıdır? Sahi, yoksa yılbaşında kesileceğini bile bile hindi satmak gerçekten günah mıdır? Yılbaşında, kesileceğini bile bile hindi satmak sahi günah mıdır? B A Bakırcıoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu itiraz dilekçesinde, savcılığın Özel Yılmaz hakkındaki takipsizlik kararını Yılmaz’ın ifadesinin alınmasından önce dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesine dayandırdığını belirtti. Bakırcıoğlu, “Oysa ki, zamanaşımı süresi Dink cinayetinin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihinde başlamıştır ve görevi kötüye kullanma suçlaması yönünden dahi zamanaşımı süresi dolmamıştır. Kaldı ki, Özel Yılmaz hakkında dava zamanaşımı süresi 20 yıl olacaktır” dedi. Dilekçede, Veli Kü çük, Kemal Kerinçsiz, Oktay Yıldırım’ın eylemleri ve tutumları ile Dink’i ‘hedef kişi’ haline getirdikleri vurgulanarak bu kişiler hakkında etkili soruşturma yapılmadığı aktarıldı. Bu kişilerin cinayet ile bağlarını açığa çıkarmaya yardımcı olacağını düşündükleri dosyaların soruşturma dosyasına getirilmediği belirtildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Zirve’de yine savcı değişti Zirve davasına Malatya’da devam edildi. Davaya Malatya Adliyesi’ne savcı Burhanettin Olgun atandı. Böylece haziran ayından bu yana Zirve davasında 4 savcı değişmiş oldu. Hrant Dink cinayetine ilişkin dava kapsamında hazırlanan yeni iddianamenin bir örneğinin İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 14. Ceza Mahkemesi’nden istenmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin soruşturmada geçen C5 bürosunda ortaya çıktığı ve Zirve davasına ilişkin olduğu ileri sürülen 79 belgenin ilgili makamlardan istenmesine karar verdi. l CHA Hrant Dink C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle