21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Ocak 2016 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Steteskop öldü mü? Tıp dünyasında kesin sonuçlar veren cihazların yaygınlaşması, doktorların her daim boynunda taşıdığı kadim dostu steteskoplara zor günler geçirtiyor rtık çoğu doktor hastalıkların teşhisinde steteskop kullanarak vücut seslerini dinlemek yerine ultrasonik ses dalgalarıyla kalbin değişik yapılarını inceleme imkânı sunan ekokardiyografi gibi yöntemleri tercih ediyor. ABD’li doktorlar arasında tartışma yaratan bu konuyu Washington Post gazetesine değerlendiren New York Mount Sinai Hastanesi’nden Kardiyolog Doktor Jagat Narula “Steteskop öldü, vadesi doldu” dese de John Hopkins Üniversitesi’nden Profesör Reid Thompson aynı fikirde değil. Thompson “Şu an o aşamada değiliz ve uzun bir süre de olmayacağız” dedi. Öte yandan araştırmalar birçok doktorun steteskop kullanmayı ‘bilmediğini’ ya sağlık 7 A da zaman içerisinde ‘unuttuğunu’ ortaya koyuyor. 2015 yılında bir araştırma doktorların steteskop kullanma becerilerini ne kadar geliştirdiklerine odaklandı. Çoğu doktorun tıp fakültesini bitirdikten üç yıl sonra steteskop kullanma becerilerini yitirdiği gözlendi. Doktorhasta bağı Bütün bunların yanında steteskopun teknolojiyle bağdaştırılması çalışmaları da devam ediyor. Örneğin ABD’deki Gıda ve İlaç Yöne timi (FDA) dört ay önce her hastanın evde kendi kalbini dinleyerek, sağlık kayıtlarına işleyebilmesini sağlayacak bir telefon uygulamasını yürürlüğe soktu. ABD’de çoğu uzman gelişen teknoloji ile birlikte doktorların steteskopların kullanımına ihtiyaç olmadığını savunsa da Harvard ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde ders veren Profesör Elazer Edelman, steteskopun doktor ve hasta arasında fiziksel bir bağ yarattığını ve bu bağın kopmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Eldarman “Doktor ile hasta arasındaki ilişki diğer ilişkilerle mukayese edilemez. Eğer hastadan fiziksel olarak uzaklaşırsanız aradaki bağı koparırsınız” diyor ve ekliyor: “Size dokunmayan birine güvenemezsiniz.” l Dış Haberler Nezle mi grip mi? Karıştırmayın rip mi yoksa nezle misiniz? Birçok kişi bu iki hastalığı karıştırıyor. Aslında her iki hastalıkta da en etkili korunma yöntemi bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden geçiyor. Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzman Dr. Meltem Yavuz, grip ve soğuk algınlığı belirtilerini anlattı: Grip: İnfluenza A, B ve Parainfluenza virüslerinin etken olduğu bir enfeksiyondur. Gribe ait belirtiler ani ortaya çıkar. Bunlar, baş ağrısı, titreme ve öksürüktür. Bu bulgulara çok kısa sürede ateş, iştahsızlık, kas ağrıları ve yorgunluk eklenir. Özellikle çocuklarda tabloya mide bulantısı, kusma ve ishal eşlik edebilir. Grip virüsü, öksürük ve hapşırık damlacıkları ve bu damlacıkla temas edenlerin elleri ile çevredeki eşyalara bulaşma ve bu yüzeylere temas halinde bulaşır. Nezleden farkı yüksek ateş ve tüm vücut kırgınlığı olmasıdır. Tedavide 57 gün istirahat ve bol sıvı alımı yeterli olmaktadır. Sanılanın aksine gribin tedavisinde antibiyotiğe gerek duyulmaz. Nezle (Soğuk algınlığı): Değişik virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Hastalık daha çok burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı ile başlar. İyi tedavi edilmediğinde orta kulak iltihabına, sinüzite veya bronşite yol açabilir. Nezle tedavisi oldukça basittir. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamol içeren ilaçlar kullanılabilir. Burnu tuzlu suyla yıkamak, burun tıkanıklığını giderici spreyler ya da burun damlaları etkili olur. l İSTANBUL Dr. Meltem Yavuz G Nezleden farkı yüksek ateş Verem, öldürmeye hâlâ devam ediyor SİBEL BAHÇETEPE Barış Yarkadaş HP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul Üniversitesi’ne (İÜ) bağlı Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastaneleri arazilerinin yabancı firmalara satılacağı iddialarını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş’ın Davutoğlu’nun yanıtlamasıyla sunduğu soru önergesinde şu sorulara yer verildi: l 17 Ağustos 1999 depre C Çapa ve Cerrahpaşa iflasa mı sürükleniyor? minin üzerinden geçen 16 yıllık sürede bina güçlendirmeleri neden yapılmamıştır? l İÜ Yönetim Kurulu, 4 Haziran 2015 tarihli toplantısında, İstanbul Tıp Fakültesi ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Fakülteleri Temel Bölümlerinin Avcılar Yerleşkesi’ne geçici olarak taşınması kararını almıştır. Taşınma işlemi gerçekleşecek midir? l Fakültelerin eski yerlerine taşınmayacağı, arazilerin, Katar ya da Kuveytli işadamlarına satılacağı iddia edilmektedir. l Cerrahpaşa ve Çapa hastanelerinin boşaltılması, yıkılması ve ortaya çıkan arazilerin üzerine AVM ve Rezidans yapılacağına ilişkin iddialar doğru mudur? l İSTANBUL ünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre dünya genelinde 9,6 milyon yeni vaka ve 1,5 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu tahmin ediliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2014 yılında vaka sayısı 13 bin 378. 39 Ocak “Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” nedeniyle darma var dedi” başlıklı habere erişim yasağı getirdi. Aralarında Samanyolu TV, Bugün TV, Kanal Türk ve Yumurcak TV’nin de bulunduğu kanallar, Tivibu, Digiturk, Turkcell TV’den sonra Kablo TV ve Teledünya platformlarından çıkarıldı. D açıklama yapan Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, “Bu hastalık son yüzyılda tedavi edilebilen bir hastalık olsa da, kullanılan antitüberküloz ilaçlarına karşı gelişen direnç sağlık sorunlarının başında gelmektedir” dedi. Verem hastalığına karşı alınacak tedbirlerse şöyle: 4 Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu bir kağıt mendille kapatın. 4 Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. 4 Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir. Tam başarı için, ilaçları Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız. l İSTANBUL liği belirsiz bir kişi, canlı yayın aracının camlarını taş ile kırdı. Star Medya Grubu’nun binasına bomba bırakıldı. Eylül ayında Hürriyet gazetesi iki kez taşlı sopalı saldırıya uğradı. Ankara’daki binası da geçen günlerde saldırıya maruz kaldı. Sabah ve ATV Grubu ise sözlü ve taşlı saldırıya uğradı. Dicle Haber Ajansı’nın 32 çalışanı gözaltına alındı. Burnu tuzlu suyla yıkayın azeteler ve gazeteciler için 2015 yılı zor bir yıl oldu. Soruşturmalar açıldı, gözaltı ve tutuklamaların sayısı arttı, işsizlik yükseldi, tirajlar düştü, ekonomik sıkıntılar, siyasi baskılar gazeteleri doğrudan etkiledi. Reklam gelirleri siyasi baskılardan etkilendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklamasından kısa bir özet 2015 yılının gazeteciler için kara bir yıl olduğunu yadsınamaz bir şekilde gösteriyor: G ‘Ölüleri diriltmek mümkün olacak’ 2015’in Karanlık Dökümü “gizliliği ihlal ve yargıyı etkilemeye teşebbüs”, “kin ve düşmanlığa tahrik”, “hakaret” gerekçelerine dayandırıldı. Gözaltı ve tutuklamalar Tutuklamalar 2015’te de hız kesmedi. 30 gazeteci hâlâ cezaevinde. OcakAralık 2015’te, aralarında 8’i uluslararası medyadan olmak üzere 100 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı. Cumhuriyet, Evrensel, BirGün, Yurt, Sözcü, Aydınlık, Taraf, Zaman, Hürriyet, Bugün gazetelerine ve yazarlarına çok sayıda dava açıldı. Davalar “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “terör propagandası yapmak”, Sansür sosyal medyayı hedef aldı 2015 yılında Türkiye’nin dört bir yanından sansür haberleri geldi. 200’ün üzerinde siteye erişim engellendi. 21 Ocak’ta 312 Twitter mesajına erişim yasağı kondu. 27 Şubat’ta Charlie Hebdo haberlerinin yanı sıra bazı Wikipedia ve Facebook sayfaları ile aralarında Twitter hesaplarının da bulunduğu 49 internet sayfasına erişim engeli getirildi. 3 Nisan’da Savcı Kiraz’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 166 habere erişim engeli getirildi. Haberleri sansürlenen siteler arasında The Independent, The Mirror, The Post, Cumhuriyet, Radikal, Milliyet, Birgün, Sözcü, SolHaber, Taraf, Anadolunun Sesi de var. 30 Mayıs’ta Cumhuriyet gazetesine ait sitede çıkan MİT TIR’larına ilişkin habere erişim yasağı konuldu.12 Haziran’da TİB, Adana’daki MİT TIR’larında yakalanan silahlarla ilgili Cumhuriyet gazetesinde çıkan, “Jan 2015 yılında gerçekleşen birçok olaya yayın yasağı getirildi. 25 olayda 17 medya organı akreditasyon ayrımcılığına uğradı. OcakAralık 2015 tarihleri arasında; 70 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. 30 gazeteci tehdit edildiği haber konusu oldu. Sosyal medyadaki tehditler ise sayılamaz ölçülerdeydi. 2 gazeteci öldürüldü. Basın kuruluşlarına yönelik saldırılar önceki yıllarda olduğu gibi sürdü. 14 Ocak’ta Charlie Hebdo özel sayısında seçilen karikatürler gerekçe gösterilerek Cumhuriyet’in dağıtımı bir süre engellendi. Fox TV’nin Ankara Bürosu önüne gelen kim Yayın yasakları, saldırılar İşsizlik çığ gibi 2015 yılında gazeteciler yine işsiz kaldı. Basın sektöründeki işsizlik Türkiye’deki işsizlik ortalamasının üç katına çıktı. TÜİK 7 bin gazetecinin işsiz olduğunu açıkladı. 2015 yılında TGC raporlarına göre 500’e yakın gazeteci işsiz kaldı. Kısa özet böyledir. Gelişmeler 2016’nın daha iyi bir yıl olmayacağını gösteriyor. Bu nedenle dayanışmanın yalnızca gazeteciler arasında değil, baskının, zorbalığın tüm ülkeye yayıldığı ve sistemleştiği gerçeği dikkate alınarak genişlemesi, genişletilmesi gerekiyor. Türkçeye özen göstermek gerek G azetede haberciliğe ve Türkçeye gerekli özenin gösterilmediğini, “bayağı televizyon ve internet Türkçesi”nin küçümsenmeyecek ölçüde kullanıldığını, haberlerin eksik sunulduğunu söyleyebilirim. Yakın tarihli gazeteden birkaç örneği bilginize sunmama lütfen izin veriniz. Aşırı abartılı başlık örneği: 27 Aralık 2015, 2. sayfa, “Avustralya Noel’i sokakta geçirdi” başlıklı haber: Avustralya gibi yüzölçümü çok fazla bir ülkede milyonlarca insan nasıl sokakta kalabilir? Yangın üstelik merkez kentlerde meydana gelmemiş. Haberi ifade etmeyen başlık örneği: 27 Aralık 2015 tarihli gazetenin, son sayfasında en sağdaki sütunda “Ses yarışmasının birincisi rahip oldu” başlıklı haber; haber sanki yarışmacının daha sonra rahiplik mesleğini tercih ettiği algısı yaratıyor. Mahreci ve kaynağı eksik haber: Aynı haberin hangi kaynaktan geldiğini, hangi mahalden derlendiğini öğrenemiyoruz. Mesela yukardaki Avustralya haberi... Ne mahreç, ne kaynak belli. Sanki haberin, “Cumhuriyet Avustralya muhabiri”nden derlenmiş olduğu sanılsın isteniyor. Eksik bilgi veren haber: 27 Aralık 2015 tarihli gazetenin 1. sayfasında “... Fırat’ın batısına geçtiler” başlıklı haberspotta, “... Türkiye’nin kırmızı çizgimiz dediği” ifadesinde, Türkiye ibaresini kullanmamak gerekirdi. Bereket versin haberin devamında doğru biçimde Türkiye yerine “Ankara” geçiyor. Ali Kahyaoğlu Resim başka resmî başka C umhuriyet Gazetesi İnternet sitesinde 27/12/2015 tarihinde ana sayfadaki haber resimlerinden birinin başlığı şu şekilde yayımlanmıştır: “Resmi açıklamanın hâlâ yapılmadığı Sabiha Ocak, son sayfa... Natalie Cole’un ölüm haberinde babasından söz ederken “Jazz efsanesi Nat ‘King’ Cole” denmiş. Bu “jazz” sözcüğünün karşılığı Türkçeye yıllar yıllar önce kazandırılmamış mıydı? “Caz” bütün sözlüklerimize girmiş, kullanımı yaygın, herkesçe bilinen, yazımı da sesletimi de Türkçeye uygun bir karşılık. Şimdi ne oldu da “caz” varken “jazz”e dönüldü? Ne olurdu “Caz efsanesi Nat King Cole” diye yazılsaydı? Bence iyi olurdu. 1 Ocak, 8. sayfa. Başlık: Net, Karadağ’da casino için anlaştı. “Casino” sözcüğü hem de bu yazımıyla Jazz mı, caz mı? 2 haber metninde dört kez daha geçiyor. “Casino”yu İtalyancadan “gazino” biçiminde almışız. Özgün dilinde okunuşu “kazino” olan bu sözcüğün anlamı müzikli lokanta. Bizde de bu anlamda kullanılır. Batı dillerindeki kullanımında sonradan bir anlam daha eklenmiş: Kumarhane. “Casino”nun bu yazımıyla Türkçede bir işi yok, olmamalı da. “Casino”yu Türkçe bir sözcükmüşçesine ve fütursuzca kullanmak Cumhuriyet’e yakışmıyor. Yerine pekâlâ “kumarhane” denilebilirdi. Bu beğenilmiyorsa “kazino” isabetli bir seçim olurdu. Emre Yazman BD, Los Angeles merkezli Humai teknoloji firması 2045 yılında ölüleri diriltebileceğini iddia etmesiyle bütün dikkatleri üzerine topladı. Şirket canlı dondurma bilimini kullanarak insan beynini belirli aralıklarla dondurabileceğini, böylelikle yaşam süresini uzatabileceğini, dondurulan beyinleri de yapaybiyonik bedenlere yerleştirebileceğini öne sürüyor. Ancak şirketin iddiasına göre bu yöntem sadece beyin ölümü gerçekleşmeyen kişilerde işe yarayabilecek. Humai’nin kurucusu Josh Bocanegra, “Bu operasyonu ilk gerçekleştiren ekip olmayı planlıyoruz” diyor. l Dış Haberler A Çevrimiçi olmak stres yaratıyor S Gökçen Havalimanı saldırısı üstlenildi.” Ben de bu resmi açıklayamıyorum. Resmî açıklama olması gerekmiyor mu? Düzeltme işaretine ne oldu? Ayrıca [email protected] adresi ne eposta gönderildiğinde aşağıdaki mesaj alınıyor: “Posta kutusu dolu.” Gazetenin iletişim adresi olarak verilen eposta adresinin posta kutusu dolu olur mu? Kadri Demirel Bir de övgü olsun Bu kadar eleştiri yeter şimdilik. Bir de övgü gerek bize: “Tarafsız ve doğru haberleriniz, cesur gazeteciliğiniz için teşekkürler.” Erkan Çakmak ürekli elektronik posta ya da mesaj takip etmek veya iş ile ilgili bildirimleri anında almak sağlığı olumsuz etkiliyor. Britanya’da Telegraph gazetesinin haberine göre sürekli ‘çevimiçi’ olmak kişinin stres yaşamasına neden oluyor. Future Work Centre araştırma şirketinden Richard MacKinnon Telegraph’a “Sadece istediğiniz zaman elektronik postalarınızı kontrol ederseniz daha az strese girer, daha verimli olursunuz” dedi. l Dış Haberler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle