21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Ocak 2016 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ 6 ‘Dostum Dostum’la türkülü nöbet 40 gündür tutuklular azetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’e destek amacıyla başlatılan Umut Nöbeti’ni dün Kurtalan Ekspres Grubu lideri Ahmet Güvenç ile grup üyeleri Bertuğ Cemil, Bülent Güven, Cem Yalçınkaya, Volkan Seviğ, Serhat Deniz, Sezai Sarıtaş, Yunus Emre Yılmaz ile CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, CHP Bahçelievler, Avcılar ve Sarıyer gençlik kolları üyeleri devraldı. Silivri Cezaevi’nde tutulan nöbette Kurtalan Ekspres üyeleri, Dündar ve Gül için türkü söyledi. Silivri Cezaevi’nde 33. gününe giren Umut Nöbeti, soğuk ve karlı havaya karşın dün de devam etti. Kurtalan Ekspres üyeleri, düşünce ve ifade özgürlüğünün demokrasi açısından bir zorunluluk olduğuna inandıkları için, “Umut Nöbeti”ne destek verdiklerini vurguladılar. Ahmet Güvenç, gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle suçları kesinleşmeden tutuklanamayacaklarını söyledi. Güvenç “Bu durum, demokrasi tarihi ve basın özgürlüğü açısından kaygı verici” dedi. Kurtalan Ekspres üyeleri, düşünce ve ifade özgürlüğünden içeride olan Can Dündar ile Erdem Gül’ü de Pir Sultan Abdal türküsü selamladı. Nöbete, ayrıca CHP Sarıyer, Avcılar ve Bahçelievler gençlik örgütü üyeleri de katıldı. Nöbette, “Can Dündar ve Erdem Gül G Kurtalan Ekspres üyeleri 33. günde Silivri’deydi Bir ‘adalet dağıtıcı başkan’ olarak Cumhurbaşkanı umhurbaşkanı’nın üniter yapı ile başkanlık sisteminin bir arada olduğuna örnek olarak gösterdiği Hitler Almanyası üzerine konuşmasında çok önemli bir başka açıklaması daha vardı: “Yani Hitler Almanyası’na baktığınızda orada da bunu görürsünüz… Yeter ki bütün mesele o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı, karakteri olmasın. Yani uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız halkın aradığı nedir adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz.” Hitler önemli tabii, dünyada Hitler başkanlık rejimine olumlu yönüyle yaklaşan başka bir siyasetçi var mı bilemem, ama çok önemli bir şey söylüyor Cumhurbaşkanı: Uygulamada adalet dağıtmak, halkın da istediği bu. Başkan, adalet dağıttığı sürece ne sorun olabilir ki! Saray başkanlık savaşını başlattı 2 C Umut Nöbeti’nde dün CHP’nin Sarıyer, Avcılar ve Bahçelievler gençlik kolları da vardı. yalnız değildir”, “Özgürlük uğruna ölenler, özgürlük uğruna yatanlar. Erdem’li Can’lara selam olsun” pankartları açıldı. CHP Bahçelievler Gençlik Kolu Başkanı Berkan Erdoğan, CHP Gençliği adına yaptığı açıklamada “Bu ülkede bir haber yapıldı diye eğer gazeteciler içeri alınıyorsa şunun bilinmesini isteriz ki bu gidişata dur diyecek olan genç yürekler vardır” dedi. Zonguldak Halkın Sesi Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Öztürk ve yazarı Mustafa Özdemir ise hava şartları nedeniyle Silivri’ye gelemedi. Öztürk ve Özdemir’in başka bir gün nöbeti tutacağı belirtildi. l İSTANBUL NÖBETTE BUGÜN asın Konseyi Genel Sekreterliği’nin organize ettiği Umut Nöbeti’ni bugün ise gazeteci Yavuz Oğhan ile Şehriban Oğhan devralacak. B Can Dündar ‘2015’in yazarı’ NDYAR Araştırma Şirketi’nin “2015’in enleri” anketine göre, MİT TIR’ları ile Suriye’ye insani yardım adı altında silah taşınması görüntülerinin yayımlanması nedeniyle açılan davada tutuklanan gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ‘yılın yazarı’ seçildi. ANDYAR’ın Habertürk için yaptığı araştırmada ‘2015’in yazarı sizce kim’ sorusuna katılımcılar sırasıyla Can Dündar, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Ahmet Ümit ve İskender Pala cevabını verdi. A DOSTUM DOSTUM Bin cefalar etsen almam üstüme Gayet şirin geldi dillerin dostum Varıp yad ellere meyil verirsen Gış ola bağlana yolların dostum Dostum dostum dostum gelsene canım İlahi olmaya yardan ayıran Bahçede bülbüller ötüyor uyan Kula gölge ise Allah’a ayan Senden ayrılalı gülmedim dostum Dostum dostum dostum gelsene canım Başkanın görevi adalet dağıtmak olabilir mi? avel Felgenhaur, ABD’nin başkenti Washington’da İLHAN Avrasya konulaTANIR rına eğilmesi ile tanınan Jamestown Foundation düşünce kuruluşunun önemli analistlerinden... Rusya’nın önde gelen bağımsız gazetesi Novaya Gazeta’nın da takip edilen dış politka yazarlarından biri. Moskova’da yaşayan Felgenhaur ile Rusya’nın Suriye’deki planlarını ve Türkiye ile krizin gidişatını konuştuk. Rusların Suriye’deki öncelikli hedefi nedir? Rusya’nın hedefi açık: Esad’ın sivil savaşı kazanmasına olanak yaratmak. Büyük çarpışmaların olduğu yerler Lazkiye’nin kuzeyi ve Halep. Şam’da da önemli mücadeleler veriliyor. Buralarda daha çok IŞİD değil diğer muhalif gruplar var. Rusların sahada destek verdiği Esad yanlısı güçler de IŞİD yerine muhaliflerle çarpışıyor. Rusya’nın ilk hedefi kuzeyde Suriyeli muhalifleri yenilgiye uğratmak, onları sınırın dışına Türkiye’ye itelemek. Bir kısım muhalifin silah bırakacağını ümit ediyor olabilir. Bazı muhaliflerle bir şekilde koalisyon kurulabilir. Rusya için en çok tercih edilen bu olur. Suriye’de Ruslar açısından sahada durum nasıl gelişiyor? Ruslar şu an Lazkiye’nin kuzeyini daha tehlikeli görüyorlar. Burası kendi üslerine yakın olan bölge. Rus Savunma Bakanlığı’nın 23 Aralık’ta yaptığı brifingde de bu durum anlatıldı. Bu brifingde Rusların Lazkiye’nin kuzeyinde ilerleme ve başarılar kaydettiği iddia ediliyor. Çatışmalar giderek Türkiye sınırına yaklaşıyor çünkü Ruslar o bölgede ilerliyor. O bölge aynı zamanda Türkmen halkın yaşadığı bölgenin de kalbi. Çatışmalar Türkiye sınırına, İdlib çevresine geldikçe de zaten güdümsüz olan Rus bombalarının Türkiye tarafına düşme ihtimali daha da çok artacak. Bu da Rus ve Türk güçleri arasında daha çok gerginliğe neden olabilir. Türkiye’nin desteklediği Suriyeli isyancılar ile Rusların desteklediği Esad yanlısı güçlerin arasında da çatışma artacak. Lazkiye’nin kuzeyi ile İdlib bölgelerinin RusTürk çatışması için gerçek bir ‘flash point’ olduğunu görmek gerekiyor. Rusların büyük başarılar elde P Ünlü Rus analist ve dış politika yazarı Pavel Felgenhaur Daha gergin günler kapıda Erdoğan başkan seçilirse ilişkiler daha da bozulur. l Moskova, Suriye’ye kara harekâtı ihtimalini tartışıyor. l Türkiye, Boğazları nedeniyle Rusya için önemli bir ülke. l Krizin soğuk bir istikrara kavuşturulması önemli. l Pavel Felgenhaur Rusların Kürtlere ilgisi arttı mı? Bir 19. yy İngiliz deyimi vardır: İngilizlerin sorunları artmışsa İrlanda için şans doğmuştur. Aynı şekilde Türkler için sorun artmışsa Kürtler için şans doğmuştur denebilir. Hatırlanırsa Rus Meclisi, 1990’ların sonunda Abdullah Öcalan’a iltica hakkı tanımıştı. o zamanki Dışişleri bakanı bunu istemediği halde Duma’dan yasa geçmişti. Kürtler aslında Rus milletvekillerine para ödeyerek o yasayı geçirmişlerdi. Yani Kürtlerle yakınlaşma biraz Moskova’nın geleneksel olarak yaptığı bir şey gibi. Kürtler vasıtasıyla Ankara üzerindeki baskıyı artırmak... Düşmanımın düşmanı dostumdur prensibi. Ama bir dakika, diyelim ki RTE başkan seçildi, adalet mi dağıtacak! Diyelim ki yanlış ifade etti aslında adil olmayı kastetti, adil olmak veya adalet dağıtmak, bir “Başkan”ın işi mi, görevi mi? RTE’nin başkanlık rejimi veya sistemi düşüncesindeki temel çizgi, her şeyin “Başkan”a bağlı olduğu ve her şey konusunda başkanın karar verdiği bir rejim düşüncesi... Pardon burada rejim bile yok, sadece “Adalet dağıtan adil olan bir başkan” var. Bunu, yasaları kendi koyup kaldıran bir tür padişahlıkmutlakiyet, krallık rejimi ile örtüştürebilirsiniz. Bizim bildiğimiz, Cumhuriyet rejiminde her şey yasaların egemenliği altındadır. Anayasayı ve yasaları yurttaşlarına eşit olarak uygulamak bir hükümetin ana görevidir, yoksa anayasayı ve yasaları çiğner ve hesap verir. Adalet dağıtmak mahkemelerin işidir. Mahkemeler yasal kuruluşlardır ve yargıçlar kendilerini bağlayan yasalara göre “adalet dağıtıcı”dır. Adalet dağıtmak bir başkanın işi değil, hükümetin de işi değildir. Cumhurbaşkanı da anayasal ve yasal sınırları içinde yöne ticidir. Bu görevini yerine getirirken de yasaların öngördüğü, emrettiği şekilde herkese “adil” davranmak zorundadır, siz buna isterseniz “eşit muamele” deyin. Bu tüm Cumhuriyet yönetimlerinin abc’sidir. Yok hayır, Cumhurbaşkanı, kendisi için adalet dağıtıcı rolü biçiyor. Halka da adalet dağıttığınız sürece bir sorun çıkmaz diyor. Adaleti bir kişi dağıtacaksa, keyfilik rejimidir bu. Bu düşünce, ülkenin, milletin “baba” figürüne, padişahlık veya mutlakiyette / krallıkta “Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi” rolüne kadar gider. Cumhuriyet dışı rejimlerde, geçmiş yüzyıllarda öyledir. O keyfi, babalık rejimleri halk tarafından birer birer yıkılıp yerine Cumhuriyet kuruldu. Şimidi ise bize, milletlerin uygarlıkların geride bıraktığı tarihin olumsuzluğuna geri dönüş dayatılıyor. Oysa, ülkelerin, halkların lehine işlemesi için tarihsel gelişmenin, tarihsel olumluluğun belirleyici olması ve sürekli olarak bu yönüyle toplumların ana direğini oluşturması gerekir. RTE ve çevresindeki “Osmanlı aşkı”nın neden ikide bir depreştiğini merak ediyorduk diyenlerin, şimdi bunu “RTE’nin adalet dağıtıcı başkan” tiplemesiyle birleştirirlerse, anlamlı bir sonuç elde ederler. RTE adaletli mi? Keyfilik rejiminin adı Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın ne kadar “adaletli” olduğuna, davrandığına örnek bulmak için bin şahit gerekir. Bu konuda arkeolojik kazı yapmak bile fayda getirmez. Mesela sıradan bir örnekle yetinelim: Can ve Erdem’in tutuklanması, Cumhurbaşkanı’nın “Bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” biçimindeki sözlerinin fiili “adalet” uygulaması olarak tarihe geçti. Cumhurbaşkanı, bıraksa adliyenin suç unsuru bulamayacağı bir konuda, kendisi için “adil” gibi görünen, ama yasalar için keyfi bir durum yaratıyor. Buna benzer çok olay yaşıyoruz. Çünkü o adalet dağıtan bir “başkan” rolünde. Yasa var mı yok mu önemli değil; kendisi, şimdiye kadar olmayan yeni bir fiili durum yaratılmasını istiyor ve bağlı mekanizma harekete geçiyor. Başkanlık mı dedin? Pardon... Canlı bombalar Balı’ya bağlıymış ALİCAN ULUDAĞ Caferi camisinde keşif niyetiyle namaz İlhami Balı Lazkiye’nin önemi n ı m ı n a m ş Dü düşmanı ur dostumd edemediği doğru mu? Saldırı harekatı yavaş çünkü Lazkiye’nin kuzeyi dağ ve ormanlarla kaplı yani saha koşulları zor. İlerleme kaydetmek kolay değil. Rus ve Suriye kuvvetleri “vacuum” gibi barbarik bombalar kullanıyorlar. Bu güdümsüz bombaların Türk tarafına düşmesi de Türk ordusu için müdahale sebebi olabilir. Bu tür kötü senaryonun ihtimali artıyor mu azalıyor mu? Bence artıyor çünkü Rus Savunma Bakanlığı’nın verdiği brifing, Rus destekli güçlerin Türk sınırına yaklaşmaya devam edeceğini gösteriyor. İki ülke arasında aynı çirkin retorik, ağır karşılıklar devam etmesine rağmen aranın bulunması için bir gayret de gösterilmiyor. Ruslar, kuzeydeki bu isyancıları Türk sınırına ve sonra da Türkiye’ye itelemek hedefinde. Yerel Esad yanlısı güçler, Şii ve Hizbullah güçleri de Türkiye sınırına yakın ve Türkiye destekli gruplarla çatışmaları artırabilir. Bu aşamada ne yapılabilir? Ben Suriye çapında bir ateşkesin yapılabileceğini sanmıyorum ama yerel ateşkesler olabilir. Konuştuğumuz bölgelerde bir an önce buna benzer yerel ateşkeslerin sağlanması adına çalışabilir. Rusların bir kara harekâtı yapması mümkün mü? Moskova’da bir Rus kara ordusunun Suriye’ye gönderilip gönderilmeyeceği tartışılmaya başlandı. Bence Rus kara ordusunun Suriye’ye gönderilmesi uygulanabilir bir şey değil. Bu çapta bir orduyu sürekli desteklemeniz gerekir. Ama Boğazlar Türklerin elinde. Senin tedarik yolunun zedelenip zedelenmeyeceğinden emin olamaman bir risktir. Ve havadan böyle bir operasyonu desteklemeyi sürdürmek de uygulanabilir değil. l WASHİNGTON Yerel ateşkesler... Çatışmalar artarsa... Hem Erdoğan hem Putin sağlam görünüyorlar koltuklarında. Bu ilişki nasıl iyileşir? Rus yönetimi, Türk liderliğinin kendileri için artık kabul edilemez olduğunu ilan etti. Ama sorun, bu ilişkinin daha da kötüleşmesi ihtimali. Rusya’da birçok kişi böyle düşünmese de Türkiye önemli bir ülke. Boğazlara sahipler ki bu Rusya için çok önemli. Yani Rusya ve Türkiye birbirine bağlı aslında. Şimdi Erdoğan başkanlık için bir referanduma gitmek istiyor. Eğer devlet başkanlığına fiili olarak geçerse o zaman ilişkilerin daha da bozulacağını tahmin edebiliriz. Şu an için en önemli şey krizin soğuk bir istikrara kavuşturulması. Eğer bu ilişkiler ‘soğuk şekilde’ yönetilebilirse bir gün belki tekrar MoskovaAnkara arasında yakınlaşma imkânı olur. TÜRKİYERUSYA İLİŞKİSİNDE ‘SOĞUK’ DÖNEM aşkentte yılbaşı gecesinde eylem hazırlığındayken Musa Canöz yakalanarak tutuklanan canlı bomba Adnan Yıldırım ve Musa Canöz’ün IŞİD’in Suriye’deki Türk yöneticiA. Yıldırım lerinden İlhami Balı’ya Muhammediye Camii bağlı oldukları öğrenille Mücadele polisleri, camiye gedi. İki canlı bombanın, hedeflelerek keşif görüntülerine el koyrinde olan Keçiören’de Caferilemuş. IŞİD tehtidine karşı dün itire ait Muhammediye Camii’nde barıyla camide veya çevresinkeşif yaptıkları, cemaatle namaz de hiçbir polisin güvenlik amakıldıkları belirtildi. cıyla bulunmaması dikkat çekti. Etlik semtindeki Muhammedi Cumhuriyet’in konuştuğu camiye Camii 1986’da yapıldı. İbadenin hocası Seyyid Suca Güngör, tin yanı sıra camide önemli gün “Bu olay, hafife alınacak bir melerde yemek veriliyor, dini sohsele değil. Burada her gün insan betler yapılıyor. İki canlı bomvar. Bu nedenle korunmaya ihtibacının yakalandığı gün, Teröryacı var” dedi. l ANKARA B IŞİD’den Britanya’ya: Topraklarınızı fethedip şeriatla yöneteceğiz ŞİD, Britanya casusu Rakka’da çekilen infaz oldukları iddiasıyla videosunda akıcı İngilizbeş kişiyi başlarından vuce konuşan bir militan, rarak infaz ettiği yeni bir Britanya Başbakanı Davideo yayımladı. Katledivid Cameron’dan “embelenler kişilere yöneltilen Videoda İngilizce sil” ve “Beyaz Saray’ın konuşan üniforsuçlamalar arasında Rak malı bir çocuk da kölesi” diye söz ederek ka’daki yaşam koşulları tehdit savuruyor. “Bir gün sizin topraklana dair görüntüleri Türrınızı da ele geçirip şerikiye’deki kişilere vermek de var. atla yöneteceğiz” diyor. I C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle