21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Ocak 2016 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY Anayasa çıtası oynak , yeni anayasa çalışmalarında ‘yüksek çıta’ stratejisi izleyecek. Başkanlık sistemi konusunda öncelikle daha önce önerdiği teklifi getirecek olan AKP, muhalefetin karşı çıkacağını bildiği için çıtayı yavaş yavaş düşürecek. Önce önerdiği teklifte değişiklik yapılabileceği önerisini getirecek, kabul görmezse yarı başkanlık, o da kabul görmezse partili cumhurbaşkanı modeline kadar EMİNE KAPLAN gerileyecek. AKP kurmayları, “Çıtayı özellikle yüksek tutuyoruz ki yine bizim istediğimiz model kabul edilsin” görüşünü dile getirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından Meclis’te yeni bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulup kurulmayacağı netleşecek. 4 AKP, yeni anayasa ile ilgili uzlaşma komisyonu kurulması durumunda ‘başkanlık’ için çıtayı önce yüksek tutacak. Muhalefetin tepkilerine göre yavaş yavaş düşürecek AKP 1 aşama: Başkanlık AKP’nin öncelikli olarak istediği ABD’deki başkanlık mo. deli. Muhalefet partilerinin sıcak bakmaması durumunda ise bu modelin üzerinde değişiklikler yapılabileceği önerisini getirecek. AKP kurmayları, ABD’deki başkanlık modelinin en tartışmalı kısmının başkanın kararname çıkarma ve parlamentoyu feshetme yetkisinin olduğuna dikkat çekerek, Muhalefet, eğer ‘bu modeli tartışalım, ama bu yetkiler çok fazla’ derse önerimiz revize edilebilir. Başkanın kararname çıkarma yetkisi daraltılarak bir denetim mekanizması kurulabilir ya da bu yetki parlamentoyla başkan arasında paylaştırılabilir. Ya da muhalefetin önerileri doğrultusunda daha farklı bir yapı kurulabilir. Parlamentoyu fesih yetkisi de bu kararı almasını zorlaştırabilecek koşullara bağlanabilir. 2 aşama: YARI Başkanlık lık modeline tamamen karşı çıkması durumunda AKP, bu kez “Madem ABD modeli başkanlık sistemini kabul etmiyorsunuz, o zaman yarı başkanlık sistemini müzakere edelim” önerisinde bulunacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği Fransa’daki yarı başkanlık modelinde, Cumhurbaşkanı’na başkanlık sistemindeki gibi geniş yetkiler tanınıyor. AKP, yarı başkanlık modelinin de eleştiriler doğrultusunda Türkiye’ye uygun bir uyarlamasının yapılabileceğini düşünüyor. muhale. fetKomisyonda partilerinin başkan AKP, başkanlık ve yarı başkanlık modellerine hiçbir şekilde muhalefet partilerinin destek vermemesi ve uzlaşma sağlanamaması durumunda ise “partili cumhurbaşkanı’ modelini gündeme getirecek. AKP, partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle cumhurbaşkanı ile başbakanın aynı partiden olmasına karşın yetkilerin cumhurbaşkanında toplanacak olması nedeniyle taraflar arasında bir yetki çatışması yaşanmayacağını düşünüyor. AKP kurmayları, her 3 modelin de kendileri için kabul edilebilir olduğuna dikkat çekerek, “Geçen dönem kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na başkanlık modeli önerisini getirirken çıtayı yüksek tuttuk. Çıtayı yüksek tutuyoruz ki çıtayı ne kadar düşürürsek düşürelim yine bizim istediğimiz model kabul edilsin” görüşünü dile getirdi. l ANKARA 3 . aşama: PARTİLİ CUMHURBAŞKANI Özerk bölge mi? Uygar ülke mi? ürt topluluğu sözcüleri “özerk bölge” isteklerini dile getiriyorlar. Öncelikle, suçlamadan, saldırmadan dinlemek gerekiyor. Neden bu istek dile getiriliyor? Toplumun geri kalanından ayrılma isteğinin nedenleri neler? Aslında bu nedenler yıllardır dile getiriliyor. Anadilinde eğitim başta olmak üzere görevlendirme yetkisi, kaynakların kullanımı gibi çeşitli ayrılıkçı istekler. Bizler yıllar boyunca Cumhuriyetin kuruluşunda yer alan ulusdevleti, bölgelere ayrılmamış üniter devleti benimsedik, savunduk. Doğrusu bu muydu? Evet, doğrusu buydu. Ancak, bu doğruyu hayata geçirmek için bölgelere eşit davranmak gerekiyordu. Her bölgenin insanına ulaşmak, onu dinlemek gerekiyordu. Bunlar yapılmadı ve yıllar böyle eşitsizliklerle, körlükle, sağırlıkla geçti. İnsanlar zor kullanarak ikna edilemez. Zor kullanarak boyun eğdirilir ama ikna edilemez, o insan da ilk fırsatta başkaldırır. Böyle oldu. O bölgede olan da budur. Etnik köken Kürt bölgesinde ayrımcılığın ekseni oldu. AKP’nin eksen yaptığı Sünni İslam da başka bir ayrımcılık yarattı. Bugün, o kampa dahilseniz her suçunuz hoş görülür, eğer dışında iseniz her yaptığınız suç olabilir. Türkiye bugün üçe ayrılmıştır: Cumhuriyetin kuruluş felsefesine sahip olan laikler. Sünni İslam inancını yaşamın eksenine koyan siyasal İslamcılar. Etnik kökeni yaşam ekseni yapan Kürtçüler. Birlikte yaşamanın giderek zorlaştığı bir Türkiye. Böyle itile kakışa yaşamak, çatışmaya, vuruşmaya mı dönüşecek? Sonunda ayrışmış bölgeler yönetimine mi varacak? Ya da “Uygar Ülke” hedefine ulaşacak mıyız? Bu sorunun ayrılan kavşağına gelmiş görünüyoruz. HHH Gönlüm, “Uygar Ülke” olmaktan yanadır. Bölünmeler, tarih boyunca kabileler, aşiretler, boylar, klanlardan sonra birleşmeye dönüşmüş, uluslar ortaya çıkmıştır. Ulusdevletlerin tarihi Fransız ihtilali ile başlar. Avrupa iki büyük dünya savaşından sonra Avrupa Topluluğu’nu kurdu. Türkiye ulusdevletini 1923 yılında kurdu ama “muasır medeniyet seviyesi” hedefine ulaşamadı. Etnik kökenler ve dinsel inançlar kültür alanında kalmadı, siyasal alana taşındı. Bu siyasal alana taşınan eksenler ise yapıları gereği ayrımcıdır. TürkKürtLazTatar gibi ayrımlar siyasallaşırsa bölünme kaçınılmazdır. SünniAlevi, mezhep tarikat ayrımları ise kaçınılmaz bölünmeler yaratır. Bu bölünmeleri önleyecek sistem “Laik ToplumUlus DevletUygar Ülke”dir. Bu hedefe yönelmemek ülkeyi çok ciddi bedeller ödemeye mahkum eder. Bu bedeller; çekilen acılar, dökülen kanlar, akıtılan gözyaşlarıdır. Geriye kalacak olan da çaresizlik, çöküntü ve uçuşan yalanlar olacaktır. Elbette, iradesi elinden alınan kitlelerin doğru seçiminden söz edilemez. Bu durum devam ettiği sürece kan ve gözyaşı bu ülkenin kaderi olacaktır. HHH 2016 yılı ne mi getirecek? Hepimiz dostlarımıza sağlık diledik, başarı diledik, mutluluk diledik. Can DündarErdem Gül dostlarımız bu yılbaşını unutmayacaklar. Biz de bu yılbaşını unutmayacağız. Onlar da biz de “Uygar Türkiye” hedefinin sınır bekçileriyiz. Biz, Barış Derneği davası tutukluları, yılbaşını “içerde” geçirirken düşünmüşümdür, “uygarlık yetmezliği”dir orada yatışımız. Nedense, hapishane hep “yatmak” sözcüğüyle birlikte kullanılır. “Hapis yatmak” denir. Oysa hapiste yatılmaz. Hapiste ayağa kalkılır, hapishane başını kaldıranların, ayağa kalkanların yeridir. Zulüm dönemlerinde hapiste olanlar yatıp kalmayanlardır. Aslında kimlerin hapiste olduğu da bir ülkenin uygarlık ölçütüdür. Doğru söyleyenler hapiste, yalan söyleyenler dışarıda ise başka ölçüt aramak gerekmez. O ülkede uygarlık ya yoktur ya da kalmamıştır. Karar vereceksiniz. Bütünleşme mi, bölünme mi? Kavşaktasınız. Tarih, 2016 yılının ilk günleri... K GÖRÜŞME BUGÜN Davutoğlu ve Bahçeli anayasa için buluşuyor aşbakan Ahmet Davutoğlu yeni anayasa konusunu görüşmek üzere bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle bir araya gelecek. Bahçeli’nin TBMM’deki makamında yapılacak görüşmenin ardından yeni anayasa konusunda atılacak adımların netleşmesi bekleniyor. Başbakan Davutoğlu; 30 Aralık’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bugün de MHP Genel Başkanı DevDAVUTOĞLU let Bahçeli’yle bir araya gelecek. MHP lideri Bahçeli’nin TBMM’deki makamında saat 14.00’te başlayacak görüşme kapsamında Davutoğlu’nun yeni anayasa, TBMM İçtüzüBAHÇELİ ğü, bu hafta TBMM’ye sunulması beklenen bütçe ve reformlar konusundaki görüşlerini iletmesi bekleniyor. MHP lideri Bahçeli’nin ise anayasanın ilk dört maddesine yönelik hassasiyetini dile getirmesi bekleniyor. ŞEHİTLER 81 İLDE DÜZENLENEN TÖRENLERLE ANILDI KARS B EKSİ 16 DERECEDE R YÜRÜDÜLE SARIKAMIŞ KONVOYU SAMSUN ars’ın Sarıkamış ilçesinde 1915 K Aralık ayının halk dili ile zemheri soğuklarında Allahuekber EDİRNE MHP’yle yapılacak görüşmenin ardından Davutoğlu’nun yeni anayasa konusunda parti liderlerine düzenlediği turlar da son bulacak. Davutoğlu sürecin başında HDP’den de randevu istemiş, ancak daha sonra HDP’den yapılan açıklamalar gerekçesiyle bu randevuyu iptal etmişti. DavutoğluBahçeli görüşmesinin ardından yeni anayasa konusunda izlenecek yol haritasının da netleşmesi bekleniyor. l ANKARA Anayasa turu son bulacak Dağları’nda donarak şehit düşen on binlerce Mehmetçik, eşzamanlı olarak Türkiye’nin 81 ilinde düzenlenen yürüyüşleriyle anıldı. Kars’ta eksi 16 derecede gerçekleşen yürüyüş ve anma törenine katılan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, ecdadın Sarıkamış’ta gösterdiği fedakârlığın ne anlama geldiğini anlayabilmek için burada olduklarını söyledi. KAYSERİ Başkanlık için Göbels yöntemi umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yeni anayasa yapımı kapsamında “arama konferansları” düzenlenmesi önerisine, 2011’de kurulan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’yi temsil eden eski Konya Milletvekili Atilla Kart’tan çok sert tepki geldi. Kart, “Sanki 2011 anayasa çalışmalarındaki o toplantılara benzer bir yöntem olacağı izlenimi yaratılıyor. O arama konferansı, Göbels propagandasının yöntemlerinAYŞE den biri olarak kullanılaSAYIN cak. Devlet nüfuzu, havuz medyası gücüyle tamamen AKP’nin başkanlık sistemi önerisini destekleyen sonuçlar yaratılacak. Bu kamuoyuna ortak akıl gibi sunulacaktır” görüşünü dile getirdi. Erdoğan, Türkiye için ne kadar “elzem” olduğunu savunsa da, başkanlık sistemine kamuoyu desteğinin istediği düzeyde olmadığını belirten Kart, ara Atilla Kart, Erdoğan’ın yeni anayasa için ‘arama konferansı’ önerisini sakıncalı buldu C N ERDOĞA İ T NE DEMİŞ Erdoğan “Arama konferanslarını daha geniş planda tutup, halkla bu arama konferansını yapabileceğiz. Yani seçeceksiniz, ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz ama burada vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesiyle ilgili düşüncesi nedir, ne di yor, bunları halkla irtibat kurmak suretiyle... Öyle ufak rakamlar değil yani 500 bin değil sayıyı daha da arttırmak suretiyle. Dolayısıyla toplumsal bir mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı çok ciddi bir zemin oluşturacaktır. Bu düşünceyle bunu sizlere ifade etmiş oldum” demişti. Propaganda aracı ma konferanslarının işte bu nedenle bir “başkanlık propagandası” aracı olarak kullanılacağı ifade etti. AKP’nin, 2011’de masaya otururken, “başkanlık” önerisinin gündemde olmadığını ifade eden Kart, o dönemde yaşananKART ları şöyle anlattı: “Orada 60 maddede mutabık kalındı. Ama 3 muhalefet partisi de 20+19 madde üzerinde mutabık kaldı. Bu 39 maddenin özelliği şuydu: Baştan sona parlamenter sistemin işlerliğini güçlendiren, o parlamenter sistemde aksayan durumları ortadan kaldıran, yasama denetimini daha icrai hale getiren böylece yasama organının yürütmenin tahakkümünden çıkmasını sağlayan düzenlemeler di. Zaten bu tablo ortaya çıktığı içindir ki AKP, o zamana kadar ‘sümen altı’nda tuttuğu başkanlık sistemini çıkardı. Yani 3 parti yeni anayasada anlaşıyor paniğiyle başkanlık sümen altından çıkarıldı. Ve o dönem Cemil Çiçek’e verilen görevle komisyon fiilen lağvedildi. Ortaya çıkan 39 maddelik uzlaşmayla kuvvetler ayrılığına ciddi katkı sağlanmıştı. Şimdi gelinen noktada, şu çok net, AKP, anayasa uzlaşma komisyonu zemini araç olarak kullanacak. Ondan sonra kaygım odur ki, burada parlamento içinden 1920 milletvekili tranfseri dahil her şeyi yapıp 330’u bulup referanduma götürmek. Referanduma bu şartlarda gidildiği takdirde, burada şiddet ve ayrışma ortamının daha da tırmanacak. AKP ve Erdoğan’ın hedeflediğinin bu olduğu çok bariz. Hitler Almanyası ile ilgili açıklamaları da aslında bir şuuraltıdır.” Kart, AKP’nin o dönem masaya getirdiği” başkanlık taslağı”nda, başkana yasama organını feshetmeden, yüksek yargı atamalarına kadar geniş yetki verildiğini, en önemlisi “başkanlık kararnameleri” ile de fiilen “yasama, yasa çıkarma yetkisi” verildiğine dikkat çekti. Kart, yeniden kurulması tartışılan uzlaşma komiyonunda, muhalefet partilerine çok önemli görev düştüğünü belirtirken, “Eşit temsil ve oybirliği”nde ısrar edilmesini gerektiğini vurguladı. l ANKARA Eşit temsil G öbels, (Joseph Goebbels)1933 ile 1945 yılları arasında Almanya’da Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yaptı. Adolf Hitler’in en yakınındaki isimlerden biriydi. Coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, sert antisemitik görüşleri ile kitlesel propagandanın “Büyük Yalan” olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Bakan olduktan sonra ilk işlerinden biri Yahudiler ve Nazi karşıtı yazarlar tarafından yazılmış tüm kitapları Berlin’in Bebel Meydanı’nda yaktırmak oldu. GÖBELS KİMDİR? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle