23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 28 Ocak 2016 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK 6 Ağlayarak kaçıyorlar Polis aracına silahlı saldırı dli personele eskortluk yapan trafik aracının Gaziosmanpaşa’dan geçişi sırasında 19.00 sıralarında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırı sırasında duydukları sesten şüphelenen polisler, resmi ekip otomobilini Esenler’de durdurup aracı kontrol etti. İncelemede aracın sağ sürücü kapısı ve bagajına mermi isabet ettiği görüldü. Saldırı sırasında sivil bir vatandaşın aracının da isabet aldığı öğrenildi. Her iki saldırıda da ölen ya da yaralanan olmadı. l İSTANBUL / CİHAN A Gerçekleri çarpıtıyor mu? Bir mantık arayışı Eylül darbe anayasası diye bir şey kalmadı ortada. Bu anayasadan tüm askeri vesayet tasfiye edildi, geride kalan sadece “Kenan Evren” yetkileridir. Ama Cumhurbaşkanı, bu yetkilerin 10 katını daha istiyor. HHH Şu sözler arasında mantık arayışı gezisi yapacağız. RTE, başkanlığını bu topluma dayatmak için topluma sözde “mantıki gerekçeler” ileri sürüyor. Biz bunları lime lime etmezsek, sözlerin arkasındaki demagojik yaklaşımı anlayamayız. Mesela, geçen gün Kayseri’de yaptığı ve bu köşede ele aldığım “Başkanlığa karşı çıkanlar milli iradeden korkanlardır” konuşmasında bir gerekçelendirme var ki, evlere şenlik: “İstikrar arayışı içinde olmamız 12 Eylül’ün vesayetçi yapısı sebebiyledir. Bunun için her fırsatta yeni anayasa diyoruz, her fırsatta başkanlık sistemi diyoruz. Dikkat ediniz, yeni anayasa tartışmasında olumsuz tavır alan herkesin milletten, milli iradeden çekiniyor olmaları çok açık. Çok korkuyorlar…” Bi dakka diyeceğiz, ne demek istiyor? 12 Eylül’ün vesayetçi yapısının yarattığı istikrarsızlığı gidermek için yeni anayasa ve başkanlık sistemi istiyorum. 12 6) 12 Eylül darbe anayasası denip duruyor. Bu büyük bir palavradır. Geçen yıllar içinde “darbe anayasası”nın 86 maddesine müdahale yapılarak değiştirilmiş. Bazı maddelerine birkaç kez dokunulmuş, toplamda 145 değişiklik. AFP iyarbakır Sur’da 2 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 60. gününü geride bıraktı. Yasağın olmadığı Alipaşa, Lalabey ve Ziyagökalp mahalelerinde örgüt üyelerinin hendek kazmaya başlaması üzerine halk göç etmeye baş D Silah ve patlama seslerinin susmadığı Sur’dan yine acı haber iyarbakır Sur’da dün PKK’lilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada Kayseri 1. Komando Tugayı’ndan geçici görevle Diyarbakır’a gönderilen Yüzbaşı Yiğit Can Çiğa, Astsubay Üstçavuş Özgür Erdoğan ile Uzman Çavuş Osman Ateş (27) şehit oldu. Öğleden sonra ise keskin nişancı tüfeği Kanas’la vurulan özel harekâtçı komiser Zekeriya Bilgen şehit düştü. 4 eve ateş düştü D Güvenlik güçlerince ambulansa güvenli olmadığı için izin verilmediği belirtiliyor. (CHA) Bilgen Yiğit Can Çiğa ladı. Kimi yanına, kimi el arabasına koyduğu eşyayla ilçeden ayrıldı. Yaşanan duruma isyan edenler “Perişan bir haldeyiz, gidecek yerimiz yok. Olan bize oluyor. Hendekler kazıldıktan sonra bize burayı boşaltın dediler. Yeter artık savaşın bitmesini isti yoruz” dedi. Vatandaşların kimi yorganıyla, kimi de üç beş eşyasıyla yola koyuldu. Bir vatandaş, “Bu kışın ortasında nereye gideceğiz” dedi. Gözü yaşlı başka bir vatandaş ise “Evimi terk ediyorum, kışın ortasında tarlada kalacağım” diye konuştu. Askeri vesayet yerini sivil vesayete bıraktı Birgül Ayman Güler’in İzmir’de Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’nde 23 Ocak’ta yaptığı konuşmasından: İdam kaldırılmış, darbe yapanlar yargılanamaz hükmü değişmiş. Askerin MGK dahil, sivil yönetim üzerinde pek çok vesayetine son verilmiş.. Askeri mahkemelerin yetkileri daraltılmış. Askerin dayattığı “Siyasi partiler, gençlikkadın teşkilatları kuramaz. Sendikalarla beraber iş yapamaz” maddesi kaldırılmış. Yani 12 Eylül Anayasası’ndan, askeri darbecilerin hükümlerinin tamamı tasfiye edilmiş. Asker tam “sivil vesayeti” altına alınmış. Yani geride kalan, “darbe anayasasının” dokunulmayan tek yanı, bugün RTE’nin kullandığı, yetmeyip daha fazlasını hatta hepsini istediği Kenan Evren yetkileridir. Özgürlükçü bir anayasa mı istiyoruz, o halde, tek adamlığı, başkanlığı falan değil, kuvvetler ayrılığını güçlendirmeli, anayasadaki Kenan Evren yetkilerini iptal etmeliyiz. RTE’nin ‘istikrarsızlığı’ Şehit Yüzbaşı Çiğa’nın Kayseri’deki eşi ve kayınpederine, acı haberi silah arkadaşları verdi. Şehit Yüzbaşı ve eşi Nadiye Çiğa’nın 2 ay önce Ahsen adını verdikleri bir kız çocuklarının olduğu belirtildi. Şehidin Mersin’in merkez Mezitli ilçesindeki evine de acı haber gitti. Şehidin babası Yaşar Çiğa’nın emekli milli eğitim müfettişi olduğu öğrenildi. Şehit Osman Ateş’in Tokat Pazar’a bağlı Çiftlik köyündeki babaevine ateş düştü. Şehidin halası Zeynep Asım’ın evin önünde yaktığı ağıt yüOsman Ateş rekleri dağladı. Gözyaşı döken hala Zeynep Asım, “Kurban olsun halan sana. Yavrum Osman sana ne oldu böyle Osman. Halan öleydi. Ciğerden vurulan yavrum” diye gözyaşı döktü. İki aylık kızı vardı ÇIKTI ’E 5 I S I Y A KAYIP S ‘Halan öleydi’ Ambulans beklerken ölüyorlar SELİN GÖRGÜNER Acı haberi komutanlıkta aldı Şehit Erdoğan, kızı Ada. ırnak Cizre’de bir apartmanın bodrum katında cumartesi gününden bu yana mahsur kalan 28 yaralıdan dün de Nusret Bayar (24) yaşamını yitirdi. Bayar’ın ölümüyle ambulans beklerken yaşamını yitirenlerin sayısı 5’e çıktı. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, İçişleri Bakanlığı’na giderek Bakan Yardımcısı Sayın Sebahattin Öztürk ile görüştü. Görüşmelerin ardından 5 cenaze ve 2’si ağır 23 yaralının alınması için Cizre Belediyesi ile Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans ve sağlık ekiplerinin bölgeye gitmesi kararlaştırıldı. Bunun ardından cenaze araçları ve ambulanslar saat 13.30 sıralarında bölgeye gitmek için yol çıktı. Ambulanslardan önce bölgeye zırhlı araçların gittiğini, yaralıların alınmasına izin verildiğini belirten HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Dünyanın gözü önünde bu yaşananların ardından AİHM’nin de ted Ş bir kararının ardından ambulansları göndermeye mecbur kaldılar. Ambulansların 56 personelle oraya gitmesi kararlaştırıldı ancak ambulanstan önce zırhlı araçlar gitti. Ambulansları şehrin öbür tarafında Konak mahallesinde bekletiyorlar. Yaralıların bulunduğu binayı tankla topla dövüyorlar. En son 16.30 gibi görüştüğümde ‘biz yataktan kalkamıyoruz teslim olun çağrısı yapıyorlar. Bizi burada öldürecekler’ dediler. Daha sonra bir daha haber alamadık” dedi. ‘Tepkiye karşı manevra’ Astsubay Üstçavuş Özgür Erdoğan’ın acı haberi, İzmir’de oturan ailesini yasa boğdu. Çatışma ve şehit haberlerini TV’den izleyen baba, oğluna ulaşamayınca bilgi alabilmek için Çiğli İlçe Jandarma Komutanlığı’na gitti. Burada oğlunun silah arkadaşlarından acı haberi aldı. Şehidin bir kızı vardı. l Yurt Haberler ’ ‘DEVLETİN DİLİ TÜRKÇE ‘Bizi burada öldürecekler’ Sarıyıldız, “Umutla bekledik ama meğer bütün olan kamuyonun tepkilerine karşı bir manevraymış. Saat 17.00 sıralarında yaralıların son attıkları mesajlar veda niteliğindeydi. Kaç kişi öldü, kaç kişi yaralı bilmiyoruz.. Orada 13 16 yaşındaki çocuklar, üniversite öğrencileri, 60 yaşında insanlar var hepsi yaralı. Cizre’de insanlık suçu işleniyor. Bu çok büyük bir kırılmaya neden olacak. Vahşetin böylesi hiçbir yerde yok. İzin verilmişken, ambulanslar yaralıları ve cenazeleri almak için yola çıkmışken orada kızılca kıyamet koptu” dedi. SAVUNMA VERECEKLER Pardon, anayasa ve başkansızlık nasıl bir istikrarsızlık yaratıyor? 1) Türkiye 14 yıllık AKP iktidarı döneminde siyasi istikrar bakımından “şahane” idi. Neyin istikrarsızlığı! 2) 12 Eylül’ün bugüne yansıyan “istikrarsızlığı” nedir? Benim gördüğüm bir şey yok. 3) 12 Eylül’ün istikrarsızlığından bahsedeceksek, başbakanın ve hükümetin yetkilerinden çalınarak devlet başkanına (Kenan Evren) verilen fazla yetkilerdir demeliyiz. Yapılması gereken, bu yetkilerin geri alınıp hükümete verilmesidir. 4) Cumhurbaşkanı ise Kenan Evren yetkilerini alıp cebine koyuyor ve kendini Kenan Evren’in bile cesaret edemediği, tek adam, tek lider düzeyine yükseltiyor. Evren rejimindeki başbakanlığı bile feshediyor. 5) Evren’in “kuvvetler ayrılığı”nı da ortadan kaldırıyor. Kuvvetler RTE’nin elinde toplanıyor. RTE’ye göre, tüm kuvvetlerin kendi elinde toplanması ile “ülkeye istikrar gelecek”. Tek otoriterlerin hepsi her zaman böyle düşünür. Buna “diktatör yaratma” işlemleri denir. ‘Yasal mevzuata uymayın’ talimatı RTE şimdiden “bekleme odasına” aldığı anayasayı ve yasaları nasıl es geçtiğinin bir örneğini daha, kaymakamlara yaptığı konuşmada öğütlüyor: “Statükonun gardiyanlığını yapan bir bürokrasi ülkeye patinaj yaptırır. Mevzuat şöyledir, böyledir. Mevzuatı koyun şöyle bir tarafa yeri geldiğinde, ben bunu bu şekilde yaparım deyin ve yapın. İşte bu iradeyi kullanmaktır. Kim için kullanıyorsunuz bunu? Vatandaş için. Hiç çekinmeyin kullanın...” Statükodan kastettiği, yönetimin, vali ve kaymakamların uymak zorunda olduğu yasal mevzuattır. Bunları atın kenara diyor. O an ne gerekiyorsa onu yapın ve “millet için yaptım” deyin diyor. Valla iyi iş! RTE de “anayasal olmayan” uygulamalarını “millet için yapıyorum” görüşünde.. Sandıktan çıktı ya! Hukuk da o, adalet de, anayasa da ve yasalar da... Üstüne bir de başkanlık mı?! Avrupa sendikalarından Davutoğlu’na ağır mektup Suriye değil Türkiye MUSTAFA ÇAKIR Mahkemeden Kürtçe anonsa ret kararı nkara 12. İdare Mahkemesi, Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman’ın Diyarbakır’dan diğer illere ve diğer illerden Diyarbakır’a yapılacak uçak seferlerinde Türkçenin yanı sıra Kürtçe anons da yapılması talebini reddetti. Kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, anayasaya göre devletin dilinin Türkçe olduğunu belirterek Türkiye’nin 1945 yılında taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi’ne göre sivil havacılıkta kullanılacak resmi dillerin İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olduğunu vurguladı. l DİYARBAKIR/DHA A Barış isteyen hekimlere soruşturma renköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli 24 hekim ve 1 hemşire hakkında, Güneydoğu’daki olaylara dikkat çekmek için yaptıkları “Ruh sağlığımız bozulmadan, barış hemen şimdi!” adlı basın açıklamasından dolayı disiplin soruşturması başlatıldı. Savunmaları istenen sağlık çalışanlarının bugün hastane başhekimliğine giderek genel sekreterlik tarafından atanan kişiye savunma vereceği öğrenildi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada ise sağlık çalışanlarının barışı savunmaya devam edeceği vurgulandı. l SİBEL BAHÇETEPE / İSTANBUL aşbakan Ahmet Davutoğlu’na mektup gönderen Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (EPSU) Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan, ağır ifadeler kullandı. Mektubunda, kendilerine B bağlı sendika üyelerinin öldürülmesini “cinayet” olarak niteleyen Goudriaan, şehir ve köylerin kuşatma altında olduğunu belirterek, bu görüntülerin Suriye’den değil, Türkiye’deki kentlerden geldiğini kaydetti. Mektuba Davutoğlu’ndan yanıt beklediklerini söyledi. l ANKARA E Özyönetim iddianamesi iyarbakır Silvan’da özyönetim D ilan edilmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. İddianamede tutuklu sanıklar Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı, İsa Yanık, Hayati Cesur, firari sanıklar DBP İlçe eşbaşkanları Barış Gülenyüzlü ve Aynur Sümer, Silvan Belediye Eşbaşkanı Melikşah Teke ile Ayser Yapıcı hakkında “Devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştı rılmış ömür boyu hapis cezası istendi. Belediye Başkanı Bodakçı hakkında ayrıca “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcı, örgütün 2007 yılında KCK yapılanmasına geçiş sonrası bu amacını “Demokratik Özerklik ve Demokratik Konfederalizm” stratejileri kapsamında hayata geçirmeye çalıştığını vurguladı. l DİYARBAKIR/DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle