22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 25 Ocak 2016 EDİTÖR: CAN DOKER/ASLAN YILDIZ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 11 KADIKÖY SUİKAST SONUCU YAŞAMINI YİTİREN UĞUR MUMCU’YU ÖZLEMLE ANDIK ŞİŞLİ Kemal Kılıçdardoğlu 23 yıldır adalet yok! Mumcu, katledilişinin 23. yılında yurdun çeşitli yerlerinde anıldı. Ankara’daki törende Mumcu’nun kızı Özge Mumcu, “Türkiye kötü günlere doğru gidiyor” diye konuştu ombalı suikast sonucu 23 yıl ANKARA Araba önce yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, sevenparçalı leri tarafından özlemle anıldı. Ankara Batıkent’teki Uğur Mumcu Anıtı’nda eylem düzenlenen törene, Yenimahalle Bele Uğur Mumcu, katledilişinin 23. yılında Şişli ve Kadıköy’de düzenlenen meşaleli yürüyüşle anıldı. Şişli’deki yürüyüşe CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de katıldı. CHP Şişli İlçe Başkanlığı önünden yürüyüşe başlayan grup Uğur Mumcu Anıtı’na geldiğinde Mumcu’nun daktilosunun ve bir fotoğrafının bulunduğu masaya karanfiller bırakılarak 1 dakikalık saygı CHP’den meşaleli yürüyüş duruşunda bulundu. CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muharrem Çatalkaya, “Onun üstlenmiş olduğu bu misyonu sahiplenmek ve devamını getirmek de bizlerin en büyük görevidir. Silivri zindanlarında tutuklu bulunan Erdem Gül ve Can Dündar nezdindeki kalemlere seslenmek istiyorum; kesinlikle umutsuzluğa ve yılgınlığa kapılmayın. Bizler buradayız. Bizler Silivri zindanlarının kapısındayız. Bizler barışın en ön saflarındayız” dedi. B diye Başkanvekili Mehmet Kartal, Batıkent Birlikteliği üyeleri, ADD üyeleri ve sivil toplum örgütleri katıldı. Törende konuşan Yenimahalle Belediye Başkanvekili Mehmet Kartal, “Uğur Mumcu’yu anlamak, Uğur Mumcu’nun mücadele ettiği iki hedefi doğru kavramaktan geçiyor. Mumcu bölücülüğe de gericiliğe de karşıydı” dedi. Özgür Mumcu Mumcu’nun dostları ve sevenleri, ölümünden sonra her yıl olduğu gibi bu yıl da evinin önüne akın etti. Törende her yıl olduğundan farklı bir uygulamaya imza atıldı. Polis, sokağa girişleri kontrol altına alarak, herhangi bir saldırı girişimine karşı arama yaptı. Mumcu’nun evinin önündeki törene Birleşik Kamu İş, Haziran, CHP Gençlik Kolları ile Ankara İl Başkanlığı üyeleri, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Ankara Cumhuriyet Okurları, ADD gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyeleri de katıldı. Mumcu’nun evinin sokağı sevenleri tarafından “Bir gün mezarımızda güller açacak, ey halkım, unutma bizi...”, “Her nasılsa mizacınız hem demokrat hem de Nurcu, benim failim hâlâ meçhul, adım Uğur Mumcu”, “Hukuksuz adalet, Uğur’suz Türkiye”, “23 yıldır Uğur yok, adalet yok” pankartları asılırken, “Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Binler sokağa geldi Özge Mumcu Güldal Mumcu um m , l i f Karan huriyet m ve Cu Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, çocukları Özgür ve Özge Mumcu ile birlikte Mumcu’nun katledildiği yer ile Faili Meçhuller Anıtı’na kırmızı karanfiller bıraktı; mumlar yaktı. Ardından da gazetemiz Cumhuriyet’in yer aldığı alana sevenleri küçük kâğıtlarda notlar bıraktı. Özge Mumcu “Acılar artıyor. Türkiye bugün daha kötü bir yere doğru gidiyor. Babamın ideallerine sahip çıkmaz zorundayız, başka türlü başa çıkamayız” dedi. Ardından Mumcu ailesi Mumcu’nun Cebeci Mezarlığındaki gömütüne de kırmızı karanfiller bıraktı. Anma akşam saatlerinde de devam etti. CHP, Kuğulu Park’ta saat 18.00’de Mumcu’nun sokağına kadar meşaleli yürüyüş düzenlendi. Ardından ise Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı tarafından, Çağdaşlar Sanatlar Merkezi’nde piyanist Emre Yavuz’un “Uğur Mumcu İçin” başlıklı müzik dinletisi gerçekleştirildi. Uğur Mumcu için katledilişinin 23’üncü yılında yurdun İstanbul, Bursa, Malatya, Adana, Çanakkale, Eskişehir, İzmir gibi 4 bir köşesinde de etkinler düzenlendi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi tarafından yürüyüş düzenlendi. Yürüyen gruptan bazı kişiler Uğur Mumcu’nun yaşamını yitirdiği beyaz renkli Renault marka aracın temsili olarak parçalarını ve plakasını taşıdı. Kılıçdaroğlu ilk kez yok CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu yıl ilk kez, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve eski CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in cenaze törenlerine katıldığı için törene gelemedi. CHP’yi temsilen törene Levent Gök, Ali Haydar Hakverdi, Tekin Bingöl ve Mustafa Balbay katıldı. Gazeteci Ünsal Ünlü, Mumcu anısına bir konuşma yaptı. Mumcu’nun yıllar boyu sürdürdüğü yazılarında bir yandan güç odaklarıyla mücadelesine devam ederken, diğer taraftan da medyanın güçlünün yanında durmasının toplum yaşamı için ne kadar ağır bedeller oluşturabileceğini anlatmaya çalıştığını vurgulayan Ünlü, konuşmasında, Silivri’de tutuklu bulunan Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ile Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’e de selam gönderdi. Pınar Türenç Anma töreninde Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’e, ödülünü Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen verdi. Demokrasi ödülü cezaevine! Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Uğur Mumcu Anma Ödülleri Eskişehir’de Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde (AKM) önceki gece düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Tutuklu Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcimiz Erdem Gül adına verilen “Demokrasi ödülü”nü Dündar’ın annesi Öznur Dündar aldı. Anne Dündar ödül alırken “İyi bir evladın annesiyim. Çok mutluyum. Kararlıyız, dirençliyiz, bugünleri de atlatacağız” dedi. Törende Dündar ve Gül’ün cezaevinden gönderdikleri mektup da ekrana yansıtıldı. Mektupta şöyle yazıyordu: “Bu geceye ev sahipliği yapan 3 belediyeye; mesleğimizin cesur kalemi Uğur Mumcu adına verdiğiniz demokrasi ödülüne layık görülmemizden dolayı onur duyuyoruz. Uğur Mumcu sadece araştırmacı gazeteciliği ile değil, cesur ve ilkeli duruşuyla da hepimize örnek olmuş bir meslek şehidimiz. Onu bu ödülle anarken adına, ilklerine ve açtığı yola layık olmak için daha çok çaba sarf etmeye söz veriyoruz.” l Haber Merkezi Öznur Dündar ÇGD Başkanı Ahmet Abakay azetedeki posta kutusuna elinizi uzattığınızda dergi, broşür, kitap, mektup kalabalığının içinde onları hemen tanır, ayırt edersiniz: “Mahpusane mektubu”durlar. Çok eski günlerde masum aşk mektuplarının ucu “Senin için yanıp tutuşuyorum” anlamında hafiften yakılırdı. “Ah yine yakmış yar mektubun ucunu” diye türküleri bile vardır. Mahpusane mektubunun ucu yakılmaz. Ama bilen bilir, “içi” yanıktır… Başka meslektaşlarımı bilemem ama ben mahpus mektuplarını atmam. Kendimin de epey mahpus mektubu yazmışlığım var, belki ondandır. Görüş günü ziyaretçileri dışında mahpushanenin dışarıya, dünyaya açılan tek kapısının mahpus mektupları olduğunu bilmektendir belki de… Mesela İstanbul Bakırköy’deki Kadın Kapalı Hapishanesi’nden geçen yılın 7 Aralık’ında yazmış Özlem Taşdemir. Yakınmıyor, kendi kişisel sorunlarını aktarmıyor, sadece hapishanelerde olup bitenlere duyarlılık çağrısı yapıyor. Şu cümle onun: “Dışarıdaki duyarlılık ne kadar fazlaysa sesimiz o oranda dışarıya taşınıyor.” Ona “Dışarıdaki duyarlılık o kadar fazla değil” demeyi düşündüm; F tipi hapishanelere geçildiği günlerdeki toplumsal duyarlılığın kalıntılarının bile gözlenmediğini yazmayı düşündüm. Vazgeçtim. Taşdemir’in mektubundan öğrendim. Duyarlılığını hiç yitirmeyen TAYAD (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği) 7 Şubat’da Şişli Kent Merkezi’nde 30. yılını kutlayacak. Acılarla, bedel ödemelerle ve inatla geçen 30 yıl. Bari ben de sizlere duyurayım, içerdekilerle dayanışmanın küçük, önemsiz bir adımını atmış olayım… HHH Elbistan E Tipi Cezaevi’nden 45 “mahpus” arkadaşının da imzaladığı, bugünlerde vicdanı kararmamış herkesin dilediği barış vurgulu bir mektup yollayan ve özyönetimi altını çize çize savunan Süphan Oruçlu… Mardin E Tipi Cezaevi’nden 24 mahpus arkadaşının imzalarını da içeren mektubunda ülkemizdeki ve bölgemizdeki bütün sorunların çözümünün demokrasi ve demokratik özerklik olduğunu iki sayfa boyunca yineleyen Özgür Aykurt… Grup Yorum elemanı Muharrem Cengiz Silivri 9 Numaralı Hapishane’den yazıyor. Yani Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşlarımın komşusu. Konuşup görüşebiliyorlar mı, bilmiyorum ve sanmıyorum. Muharrem Cengiz dört sayfalık mektubunun yanı sıra tek sayfalık bir ek de yollamış. O ekte Rıfat Ilgaz ustamızın pek de bilinmeyen bir kısa şiiri var: “Kaldır başını / Kan uykulardan / Böyle yürek / Böyle atardamar / Atmaz olsun / Ses ol / Işık ol / Yumruk ol”. HHH Siirt’ten, Kandıra F Tipi Hapishane’den, İzmir Şakran Cezaevi’nden, sonra Diyarbakır, Ağrı, Van, Şırnak, Mardin, Urfa, Antep cezaevlerinden yağan mektuplar… Tümünü buraya aktaramam, tümüne cevap yetiştiremem. Ancak AKP iktidarında “dört duvarı olmayan bir hapishane”ye dönüştürülmüş ülkemin adalet bakanı olan zatın 67 yeni hapishane yapıldığı “müjdesini” verdiğini, verebildiğini de unutmam… Hapishanelerde başının gölgesini önüne düşürmeyenlere selam yollayarak noktalansın bu Tırmık… Siz de selam yolluyorsanız, sizinkileri de götürsün… Mahpusane mektubudur İçi yanıktır G ‘Gazeteciler ya ölü ya da hapisteler’ azetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül için Silivri Cezaevi önünde başlatılan Umut Nöbeti’nin 54. gününde gazetemiz yazarı Ali Sirmen, Hikmet Altınkaynak ve Sibel Hürtaş dün Silivri’de nöbeti devraldı. Gazetemiz yazarı Ali Sirmen, Uğur Mumcu’nun katledilişinin üzerinden 23 yıl geçtiğini belirterek 24 Ocak’ın Demokrasi Haftası’nın başlangıcı olduğunu da anımsattı. Umut Nöbeti’ne özel olarak geldiğini dile getiren Sirmen, “Bugün çok anlamlı bir gün. Uğur Mumcu eğer sağ olsaydı bugün burada olurdu. Bu arkadaşlara ‘siz yalnız değilsiniz’ derdi. Baskı yapanlara da ‘bu arkadaş yalnız değildir’ derdi. Hiç kimse, Türkiye’de sahipsiz değildir. Bu tavrı yazılarından si BirGün’den Dündar ve Gül için özel ek irGün gazetesi, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutukluluğunun 60. gününe dikkat çekmek ve destek vermek için dün ‘özel ek’ yayımladı. “Can Dündar ve Erdem Gül iktidara boyun eğmedikleri için 60 gündür tutuklu” başlığıyla çıkan çıkan özel ekte Can Dündar’ın oğlu Ege Dündar ve Erdem Gül’ün babası Ziya Gül birer yazı kaleme aldı. 80’ler döneminde oğlu Erdem Gül’ün kendisini cezaevinde ziyaret ettiği fotoğrafı da paylaşan Ziya Gül, yazısında şöyle seslendi: “GöBirGün, 60 sayfalık rüyorum ve inanıyorum özel ek verdi. ki hükümetin bu çılgınca saldırıları, bu bereketli toprakların yiğit, namuslu gazetecilerini susturamayacaktır. Bu memleketin aydınlık geleceğine inanan laik, demokrat, aydın insanlarına düşen, muhalif basına omuz vermek ve onlarla dayanışma içerisinde olmaktır.” Ege Dündar şunları yazdı: “Mesela sadece Can Dündar ve Erdem Gül değil sen hâlâ anlamadın mı? Onlar baskının temel değerlerimizi yıldıramayacağının birer örneği sadece....” B G Umut Nöbeti’nin 54. gününde Ali Sirmen, Hikmet Altınkaynak ve Sibel Hürtaş Silivri Cezaevi önündeydi. Bugün nöbette Grup Yorum üyeleri yer alacak. yasi mücadelesinden bunların yanı sıra bu tavrıyla Uğur Mumcu tam bir aydın tavrı içindeydi ve aydın dayanışmasını ortaya koyardı. Yalnız lafta kalan bir dayanışmayla değil insanlara dokunarak ortaya koyardı” dedi. Sirmen, “Halkın haber alma özgürlüğünü, demokrasiyi savunmuş kişilerdir. Maalesef Türkiye’de bunu yaptığınız zaman hissenize düşen ya ölüm ya hapislik. Can Dündar ve Erdem Gül’ün bir an önce çıkmasını diliyorum. Onların özğürlüğü halkın özgürlüğüdür” ifadelerini kullandı. Gazeteci Hikmet Altınkaynak ise Can Dündar ve Erdem Gül’ün okurları ve sevenlerinden uzun süre ayırı kalmadan özgürlüklerini kavuşmalarını diledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle