Katalog

Pazartesi 18 Ocak 2016 12 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Allah, HDP’li erkeklerin yardımcısı olsun nceki gün CHP kurultayı, dün HDP Konferansı… İçim dışım siyaset oldu. Iıh, bir İstanbul gazetecisi için bu kadarı fazla… Ankara’yı Ankara gazetecilerine emanet edip ben hızla İstanbul’a dönüyorum... Ama yola çıkmadan önce HDP Konferansı’ndan birkaç not, birkaç izlenim… Önce konferans, ardından kongre toplanması ÖDP’nin başlattığı bir uygulama… Bugün HDP’de devam ediyor. Kongreler daha çok konferanslarda kararlaştırılan karar ve yönelimlerin resmiyete dökülmesi işlevi taşıyor. Yani gelecek hafta toplanacak HDP Genel Kurulu’nun yönü, yönelimi, tercihleri, hatta parti yönetimi dün başlayan ve bugün de sürecek “HDP 1. Olağan Konferansı”nda belli olacak. Benim merak ettiğim, kestirmeden “Hendek barikat direnişi” diye adlandırılan mücadele yöntemleri üstüne farklı görüşlerin ortaya çıkıp çıkmayacağı, olası eleştiri ya da destek konuşmalarının içeriği idi. Bu Tırmık için konferansı izlemeye zorunlu ara verdiğim ana kadar bu konuda altı kalın çizilebilecek bir vurgu ya da cümleye tanık olmadım. İki eş genel başkanın, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın konferansı açış konuşması olarak nitelenebilecek kısa konuşmalarından daha önce yapılan HDP Gençlik ve Kadın konferanslarının sonuçlarını sunan Can Memiş ve Ayşe Berktay’ın sözlerine, ardından söz alan konuşmacılara kadar herkes Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de sürüp giden direnişleri ve direnişçileri abartı içermeyen sözcükler seçerek selamladılar. Bir şiddet övgüsü yapılmadı. Ama bir siyasal mücadele yöntemi olarak şiddeti kesin bir dille reddeden herhangi bir konuşma da yapılmadı. HHH Daha önce toplanan HDP Kadın Konferansı’nda benimsenen kararları Ayşe Berktay sundu. Hiç duraksamadan belirtmeliyim: İyi hazırlanmış, çok sakin sunulan ama iktidara, hele erkek egemen iktidara en küçük ödün içermeyen bir konuşmaydı. “Erkek egemen iktidara” derken sözcükleri sakınmadan parti içindeki yani HDP’deki eril tutumlara, zihniyet kalıntılarına yöneltilen nalına mıhına bir eleştiriden söz ediyorum. Bir cümle aktaracağım: “Erkek eşbaşkanı başkan, kadın eşbaşkanı başkan yardımcısı olarak gören zihniyeti mahkum ediyoruz…” Aktardığım sadece bir örnekti. Üstelik bu bir yakınma konuşması da değildi. HDP’nin örgütlü olduğu bütün il ve ilçelerde, yani Türkiye’nin hemen hemen tamamında kadın mahalle temsilcilikleri açılmasından başlayıp ilçe ve il düzeyinde kadın meclisleri kurulmasına kadar uzanan bir dizi karar konferans delegelerine sunuldu… Hayır. Düzeltiyorum: Tebliğ edildi, bilgi verildi, “Erkekler haberiniz olsun” denildi… HDP’li kadınlar bununla da yetinmeyecekler(miş). Mahalle kadın temsilciliklerinin önüne “Erkekler siyaset yapar, kadınlar ev işlerine bakar” zihniyetini gömme hedefi de koyuyorlar. Dahası da var: Erkekleri eril dillerinden kurtarmak, erkek egemen alışkanlıklarını kırmak, yok etmek için parti içinde dersler düzenleme gibi projeler de var. Yani… Yani HDP’li erkekleri zor günler bekliyor. Ne diyeyim? Darısı öteki partilerdeki kadınların başına… Ö Sultanahmet Meydanı’ndaki terör saldırısında yaşamını yitiren 10 Alman turistin cenazeleri, Almanya Hava Kuvvetleri’ne ait kargo uçağıyla başkent Berlin’e getirildi. Atatürk Havalimanı’ndan kalkan ve cenazeleri getiren uçak, BerlinTegel Havalimanı’nın askeri bölümüne indi. Bir salona alınan cenazelerin daha sonra adli tıp kurumuna götürülerek otopsi yapılacağı ifade edildi. ALMANYA’DA OTOPSİ Sultanahmet’te 10 kişi tutuklandı Sultanahmet Meydanı’nda 10 Alman turistin yaşamını yitirmesine neden olan canlı bomba saldırısına ilişkin gözaltına alınan 16 kişi dün adliyeye sevk edildi. Savcılıktan “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevedilen 16 kişiden 10’u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Anayasa yolundaki mayınları temizleyin HDP, anayasa uzlaşma komisyonuna katılıp katılmamayı tartışırken Demirtaş, yeni anayasaya ‘yoldaki mayınların temizlenmesi’ koşuluyla ‘evet’ diyecekleri mesajını verdi DP’de bu hafta sonu gerçekleştirilecek kongre öncesi partinin son 1.5 aydır yerelde yaptığı toplam 53 konferansın sonuçlarının tartışıldığı merkezi konferans dün Ankara’da başladı. Merkezi konferansa katılan delegeler partinin yeni dönemde izleyeceği yol haritası ve uygulayacağı politikalar konusunda öneMAHMUT riler sundu. HDP’nin yeLICALI ni döneme politik ve örgütsel önceliklerinin neler olması gerektiği konusunda konferansta yürütülen tartışmalar kongrede alınacak kararların çerçevesini belirleyecek. Toplantının başında bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, özetle şunları dile getirdi: Cezaevleri 4 aydır HDP’lilere kapalı TBMM Başkanvekili HDP’li Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’a çözüm sürecinde sekretarya görevinde bulunması beklenen ancak, geçen ay İmralı’dan Silivri Cezaevi’ne nakledilen 2 PKK’li hükümlü ile görüşmek için yaptıkları başvurudan sonuç alamadıklarını söyledi. Buldan, HDP’li vekillere 4 aydır cezaevlerini ziyaret etme izni verilmediğini öyledi. H Savaş durmuyorsa ihlaller dursun Konuşmaların ardından verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, PKK’nin Çınar saldırısıyla ilgili “üzgünüz” açıklamasının anımsatılması üzerine de “Savaşı durduramıyorsak, hiç değilse ağır insan hakları ihlallerini, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik ihlallerin üstüne gitmemiz lazım. Kim yaparsa yapsın bu konuda sert bir şekilde eleştirmemiz lazım” değerlendirmesini yaptı. Çınar’daki saldırıya 2 tutuklama Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’nde 6 kişinin öldüğü, 39 kişinin yaralandığı bombalı saldırının ardından İ.Ö ve H.D. gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularında, bombalı saldırıyla ilgileri olduğu belirlenen şüpheliler, sevk edildikleri Çınar Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. şünüyorsak ya biz insan değiliz ya sen insan değilsin.  Ölüye işkence yapan; üzerinden hüküm kalkmış olandan hesap sormaya kalkan bir anlayış. Ötesini tartışmaya gerek yok. Böyle bir zihniyet demokratik midir, yeni anayasa yapar mı diye tartışmaya gerek yok. “Akademisyenlere yapılanları aklım almıyor” diyenler var. Cenazeye bunu yapan, akademisyene bunu yapmış; çok mu? Benim de bunu aklım almıyor. Ölüden hesap sormaya kalkan diriden hesap sormuş çok mu? Türkiye Barolar Birliği, bizim özerklik önerimizi sert bir dille eleştirdi. Özerkliği neredeyse ihanetle eşdeğer gören bir kurumun kendi anayasa önerisi de var. 2001 yılında öneri olarak sunulmuş. Türkiye’nin 25 bölgeye ayrılması ve bölge meclislerinin kurulması öneriliyor. Bizim önerimizden biraz daha ileri. Aynı öneriyi siyasi kimliğine göre bölücü ola Diriden de hesap sormuş Ya biz ya sen insan değilsin Savaşı durdurmak birinci önceliğimizdi. Elimizden geleni yaptık; ancak eksikliklerimiz olmuş ki savaşı durduramadık. Durduramadığımız savaşın içerisinde en azından ahlaki değerlerin ihlal edilmemesi, insan hakları ihlalleri olmasın diye çağrılar yaptık. Ancak karşımızda bunu duyacak insan yüreği yok. Günlerce sokakta bekletilen cenazeler ve cenazelere işkence yapılması Kürt sorunuyla alakalı bir mevzu değil. Anayasa ve Alevi sorunuyla da ilgili değil. Sorunların çözümünde HDP’nin ve AKP’nin fikirleri başka olabilir. Fakat bir cenazeye işkence yapılması konusunda farklı dü rak tariflersek burada bölücülüğü bu ithamı yapan gerçekleştirir.  Türkiye’de demokratik bir çerçevede rejimin yeniden yapılmasına ihtiyaç var. Demokrasi çerçevesinde diktatörlüğü, ayrılığı, mevcut sistemi, özerkliği savunmak isteyenler savunabilir. Bir yandan savaş şiddet varken, bir yandan bunlar nasıl tartışılacak peki? Birlikte yaşamak istediğimizi anlatmak zorundayız. Hem bölücü değiliz, hem de bölücü olmadığımızı anlatmak zorundayız. Yeni anayasa ve toplumsal sözleşmeye yapmaya evet, ama oraya giderken yoldaki mayınları da temizlemeye evet demeliyiz. Bugün barış demenin suç olduğu bir ortamda yeni anayasa nasıl yapılacak? TBMM Başkanı sağ olsun mektup gönderdi. Ancak biz özerklik önerdiğimizde hakkımızda soruşturma açıldığında Meclis Başkanı olarak sen ne yapacaksın? Biri başkanlığı savunacak, diğeri kendi düşüncesini ancak bizim fikirlerimizi savunma özgürlüğümüz yok. Nasıl sözleşme yapacağız? l ANKARA Mayınlar temizlenmeli TBB’nin bizden ileri Rehin aileyi jandarma kurtardı Sokağa çıkma yasağının sürdügü Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK’lilerin evlerini terk etmelerine engel olduğu öne sürülen 3 kişilik aile jandarma ekipleri tarafından güvenli bölgeye götürüldü. Diyarbakır Valiliği, sağlık kontrolleri yapılan ailenin ihtiyaçlarının karşılandığını açıkladı. Sur’da yasak 47’nci gününe girdi Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde 2 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 47’nci güne girerken şiddetli çatışmalar devam ediyor. PKK’lilerin barikatlar kurduğu 6 mahallenin sokak aralarında dün sabah saatlerinde yoğun silah ve top sesleri yükseldi. Diyarbakır gaza boğuldu Sur’da devam eden sokağa çıkma yasağı ve operasyonları protesto etmek için Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Başkanlığı öncülüğünde yapılmak istenen yürüyüşe polis izin vermedi. Dağılmayan ve yürümek isteyen gruba polis gaz bombaları ve basınçlı suyla müdahale etti. Göstericiler de polise taşlı saldırıda bulundu. Bir süre devam eden olayların ardından gruplar ara sokaklara kaçarak dağıldı. Olayların yatışması ardından kepenklerini kapatan esnaf yeniden işyerlerini açtı. Polis ekipleri de bölgede sıkı güvenlik önlemleri alırken, devriye görevi yürüttü. Bu sırada ara sokaklarda ise olaylar yer yer sürdü. Polis, aralarında kadınların da bulunduğu bazı kişileri gözaltına aldı. Sur’da sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde jandarma ekiplerinin de destek verdiği operasyon sırasında, PKK’li teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Çatışmada ağır yaralanan bir uzman çavuş, Diyarbakır Asker Hastanes’inde rağmen şehit düştü. Sur’da bir şehit daha Kapı her çaldığında ürperiyorduk Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK’lilerin keskin nişancı tüfeği Kanas ile açtığı ateştle şehit düşen polisi memuru Ali Bulduk, memleketi Adana’nın Kozan ilçesinde 5 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Dört kızları olan Fatma ve Salih Bulduk çiftinin tek oğulları Ali’nin cenazesinin baba evine gelmesiyle birlikte yakınları ağıt yaktı. Şehit polisin eşi Melek Bulduk ve yakınları gözyaşı dökerken, 6 yaşındaki oğlu Bahadır’ı yakınları teselli et ırnak’ın Cizre İlçesi’nde operasyonlar devam ederken hendeklerin bulunmadığı Kale Mahallesi’ndeki Şeyh Seyda Camisi bahçesinda bir patlama meydana geldi. Bu sırada cami bahçesinde oynayan 3 çocuk şarapnel parçalarının isabet etmesiyle yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan durumu Cizre’de 1 çocuk yaşamını yitirdi Ş ağır olan 1 çocuk öldü, 2 çocuğun tedavisi sürüyor. Cizre’de bulunan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, cami bahçesine isabet eden mühimmatın havan mermisi ya da bomba olduğunu söyledi. Olayın yaşandığı yerde toplanarak saldırıya tepki gösteren halka polisin müdahale ettiği belirtildi. Cizre’de güvenlik güçleriyle teröristler arasında çatışmaların yoğunlaştığı Cudi ve Nur mahalleleri başta olmak üzere halkın ilçeden kaçışı da sürüyor. Beyaz bezleri bayrak gibi açıp, yanlarına alabildikleri eşyalarla evlerinden çıkan vatandaşlar bulabildikleri araçlarla ilçeyi terk ediyor. l Yurt Haberleri meye çalıştı. Diyarbakır’da 6 yıldan bu yana görev yapan, görev süresi geçen yıl dolmasına rağmen kendi isteği üzerine görev süresini uzatan şehidin babası Salih Bulduk’un oğluyla şehit olmadan 2 gün önce görüştüğü belirtildi. Törende “Kapımız her çalındığında ürperiyorduk” diyerek gözyaşı döken şehit babası Salih Bulduk’un yakınlarına “Gece gündüz onu düşünüyordum. Uykular bize haram oluyordu” dediği belirtildi. PKK’lilere giden silahlar ele geçirildi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği operasyonda, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur ilçesindeki PKK’lilere gönderildiği değerlendirilen, aralarında keskin nişancı tüfeği Kanas ile Kalaşnikof silahların da bulunduğu yüklü miktarda silah ve mühimmat ele geçirildi. Sur’da park halindeki bir araçta yapılan aramada ele geçirilen silahları kimin getirdiği ve silahların nereden alındığının araştırıldığı belitildi. C M Y B