22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 13 Ocak 2016 yorum EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ 14 015 yılında kişi başına 8 kitap düştü” haberi hafta sonu bazı gazetelerde gözünüze çarpmış olabilir. Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) yıllardır Türkiye’deki kitap üretimi verilerini açıklıyor. 2015’in verilerini de TYB ikinci başkanı Fahri Aral Çukurova Kitap Fuarı basın toplantısında açıkladı. Bu yıl toplam 620 milyon 751 bin 618 adet Köşemen kitap üretilmiş. Geçen yıla göre üretilen kitap adedinde yüzde 10.6 artış olduğu görülüyor. Kişi başına düşen kitap adedi de geçen yıl 7.3’müş, 8 olmuş. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ISBN Ajansı 2015 verilerini henüz açıklamadığı için bilemiyoruz ama yayımlanan yeni kitap çeşidinin de yüzde 9 oranında arttığı tahmin ediliyor. 2014’te 50 bin 752 çeşit yeni kitap yayımlanmıştı. Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (IPA) 2015 verilerine göre Türkiye dünyanın en büyük 11. yayıncılık sektörü ve üretilen yeni kitap çeşidinde de 11. sırada yer alıyor. Kendimizi küçümsemeyi severiz. Sevindirici rakamlar söylendiğinde inanmaz, kuşkuyla yaklaşırız. Yayıncılık verileri konusunda bu kuşku dönemini aştığımızı umuyorum. Şimdi kötümserler daha ayrıntılı sorular sormaya başladılar. 620 milyon kitabın 238 milyonunun ders kitabı olduğu, bunların kitaptan sayılıp sayılmayacağı sorgulanıyor örneğin. Tüm dünyada yayıncılık verileri hesaplanırken ders kitapları da dahil ediliyor. Çünkü eğitim yayıncılığı yayıncılık sektörünün temel taşı. Üstelik insanların çoğunun öğrenmek amacıyla kitap okuduğunu söylediği göz önüne alınırsa ders kitaplarını görmezden ge “2 CHP kurultayına doğru notlar (1) HP 35. Olağan Kurultayı 1617 Ocak tarihlerinde toplanacak. Kurultay hararetli tartışmalarla geçeceğe benzer. En önemli tartışma konularından biri de AKP’nin oylarını yüzde 8.6 artırdığı, MHP’nin yüzde 4.4, HDP’nin de yüzde 2.3 oranında oy kaybettiği 1 Kasım 2015 seçimlerinde CHP’nin 7 Haziran seçimlerine göre oyunu ancak yüzde 0.3 oranında artırarak yüzde 25 bandında çakılıp kalması olacak. Partili partisiz herkes bu sonucu Kemal Kılıçdaroğlu’nun “başarısızlığına” bağlıyor. Bence bu doğru bir saptama değil. Türkiye İslamın güçlü etkisi altında olan muhafazakâr bir ülke; günümüz koşullarında sosyal demokratlık iddiasında olan bir partinin yüzde 30’luk bir oranı yakalaması bile uzak bir olasılıktır. Bu durum Türkiye’ye özel bir durum da değildir. Örneğin, 2013 Almanya federal seçimlerinde Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) oy oranı yalnızca yüzde 25.7’dir. Oy dağılımları eyaletler bağlamında ele alındığında Katolik çoğunluğun yaşadığı, kırsal nüfusu fazla eyaletlerde Hıristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birliğin (CSU) ezici bir başarı kazandığı görülüyor. Örneğin, Baden Württemberg CDU yüzde 45.7, SPD yüzde 20.6; BavyeraCSU yüzde 49.3, SPD 20.0. Bu örnekler çoğaltılabilir, başka ülkelerden de örnekler verilebilir. HHH Özünde kapitalizme karşı bir itiraz olan sosyal demokrasi seküler/laik, eşitlikçi, demokrat, çoğulcu, emekten yana, özgürlükçü, dönüşümcü ve kentsel bir dünya görüşüdür. Türkiye’de yarıfeodalizmden kapitalizme geçiş süreci görece hızlı bir seyir izlemiştir. Olağan koşullarda kapitalist üretim biçimi kendi üstyapı kurumlarını yaratır. Fakat gerek kapitalizmin gelişme hızı gerekse İslamdan beslenen gelenekçilik ve muhafazakârlık bu yaratımı olumsuz etkilemiştir/etkilemektedir. Feodal ve yarıfeodal üstyapı kurumları kapitalist üretim ilişkilerinin üzerine bir tencere kapağı gibi oturmuştur. Siyasal İslamın 14 yıldır iktidar olduğu günümüz koşullarında bu kapağı yerinden oynatmak oldukça zordur. Bugün, muhafazakârlığın kendini yenidenyeniden ürettiği bir süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla sosyal demokrasinin ve genel anlamda solun işi kolay değildir. Sorun, lider sorunu olmayıp bu olumsuz süreci/kısırdöngüyü kıracak stratejiler geliştirememek sorunudur. HHH Salt kentleşme ve sanayileşme sosyal demokrasiye kendiliğinden alan açmaz. Bunun en açık örneği Kayseri’dir. 1 Kasım seçimlerinde bu kentte seçmenlerin yüzde 65.3’ü AKP’ye, yüzde 18.1’i MHP’ye, yüzde 12.4’ü de CHP’ye oy vermiştir. Orta Anadolu gibi Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da CHP birkaç kent dışında etkisizdir. İstanbul’a baktığımızda AKP’nin oylarının yüzde 49.8, CHP’nin oylarının da yüzde 30.1 olduğunu görüyoruz. CHP’nin kentlileşmenin ve eğitimin yüksek düzeyde olduğu Adalar, Ataşehir, Maltepe, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Avcılar gibi ilçelerde birinci parti olması rastlantı değildir. İstanbul aşırı göç alan bir kenttir. Göçerler büyük çoğunlukla kent çeperlerine, varoşlara yerleşmektedir. Bir kentte yaşıyor olmak kentlileşmek anlamına gelmez. Kentlileşme uzun bir süreçtir. Ne var ki göçerler yerleştikleri, bir anlamda kapalı devre yaşanan varoşlarda kırsal yörelerden getirdikleri gelenekleri yeniden üretmektedirler. Bu süreç siyasal İslamcı, muhafazakâr bir parti olan AKP’yi beslemektedir. Konuyu gelecek yazımızda noktalayacağız. (Not: Sosyal demokrasiye ilgi duyan okurlarıma Cumhuriyet Yayınları’ndan çıkan Sosyal Demokraside Temel Eğilimler adlı kitabımı öneririm.) Gerçekten bu kadar çok kitap okuyor muyuz? lemeyiz. Bizdeki temel sorun bu kitapları Milli Eğitim Bakanlığı’nın üretmesi ya da ürettirmesi. Bu nedenle Türkiye’nin en büyük yayıncısı Milli Eğitim Bakanlığı, yani devlet. Devlet bu alanı özel yayıncılara bıraksa, sadece denetlemekle yetinse hem ders kitaplarının kalitesi artacak, hem de yayıncılık sektörü daha da güçlenecek. İkinci soru, “Çok kitap satılıyor ama peki bu kitaplar okunuyor mu?” Okuma oranlarını ölçmek için düzenli anketler yapılması gerek. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011 yılında “Türkiye Okuma Kültürü Haritası” (TOKH) adlı çok geniş bir araştırma yapmış ve “Yılda ortalama 7.2 kitap okunuyor” sonucuna varmıştı ki bu sonuç TYB’nin o yıl açıkladığı kişi başına düşen 6.6 kitap sayısından fazlaydı. Bu anketin tekrar yapılması faydalı olacak. İnternet ortamında kitap ve ekitap satışı üzerine [email protected] C çalışan Libronet grubu bir “okur profili ve kitap satın alma davranışları araştırması” yaptırmış. Artı Araştırma’nın yürüttüğü 18 yaş üstüne yönelik araştırma Türkiye çapında yapılmış. Ne kadar kitap okunduğu konusunda önemli veriler içeriyor. 7 bölgede, 14 ilde toplam 1542 ile görüşmüşler. Görüşülen kişilerin yüzde 68’i kitap okuduğunu söylemiş. Önemli bir rakam. Klasik kötümserliğimize uygun olarak bu haber; “Yüzde 32 hiç kitap okumuyor” başlığıyla yayımlandı. TOKH’de hiç kitap okumayanların oranı yüzde 32.9’du. Hiç kitap okumayanların oranında 5 yılda yüzde 0.9 bir azalmadan söz edebilir miyiz? En çok kitap okuyan yaş grubu 1835 yaş. TOKH’de en çok okuyan yaş grubu 714 yaş çıkmıştı. Libronet’in araştırması 18 yaş üstüne yönelik olduğu için iki veriyi birleştirip en çok kitabı çocuklar ve gençler okuyor diyebiliriz. Genel kanının aksine en az kitabı yüzde 10’la yaşlılar (5165 yaş) okuyor. Kitap okumama sebebi olarak iş yoğunluğu ve ev işleri gösteriliyor. Buna rağmen kadınlar daha çok kitap okuyor. Ankete cevap verenlere göre kitap okumanın temel sebebi “kendini geliştirmek, yeni bilgiler öğrenmek” olduğuna göre daha çok okuyan kadınların gelecekte toplum içinde daha önemli konumlara geleceğini de söyleyebiliriz. Kitap okuyanların yüzde 16’sı “roman ve hikâye okumanın zaman kaybı olduğu” kanısında. Bu veriler ders kitaplarını neden kitap olarak saymamız gerektiğinin bir göstergesi. Araştırma “yılda ortalama 11.6 kitap okunuyor” sonucuna varmış. Yani satın aldığımızdan daha çok kitap okuyoruz. Bu da sevindirici. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Davutoğlu: Görmez yanlış anlaşıldı Aleviler, dün Meclis’te siyasi parti başkanlarıyla görüştü. SİNAN TARTANOĞLU ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] levi Bektaşi Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin “Savaşlar olmasın çocuklar ölmesin” sloganı ile başlattıkları açlık grevini dün sonlandıran ve siyasi parti başkanlarından randevu talep eden Aleviler, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Toplantının gündem maddelerinden birinin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “Cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir” sözleri olduğu öğrenildi. Soruşturma açılması talepleri üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Görmez’in sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylediği belirtildi. Toplantıda Görmez’in bulunmaması, yerine Davutoğlu’nun başdanışman olarak atadığı Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Necdet Subaşı’nın olması dikkat çekti. Alevi örgütleri ardından Meclis’te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la da görüştü. Demirtaş, barış sesinin boğulmaya çalışıldığı bir dönemde, Alevi örgütlerinin barış sesini artırmaya yönelik girişimlerde bulunduğunu belirtti. l ANKARA A 26 ilde yapılan anket sonuçları çarpıcı: Türkiye’nin en büyük sorunu terör ALİ ÇELİKKAN ‘IŞİD tehdit’ diyen azaldı K AKP’liler de tarafsız cumhurbaşkanı istiyor l BAŞKANLIK İSTENMİYOR: ‘Sizce Türkiye’nin nasıl bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır?’ sorusuna yurttaşların yüzde 75.4’ü ‘tarafsız’ cevabını verdi. AKP’liler arasında bile bu oran yüzde 72.4 olarak belirlendi. Başkanlık sistemine çoğunlukla karşı olan yurttaşların yüzde 13 OCAK 2016 SAYI: 32970 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya adir Has Üniversitesi Türkiye Sosyal ve Siyasal Araştırma Merkezi’nin bulgularına göre Türkiye’de yaşayan insanlar, Türkiye’nin en büyük sorununu terör olarak görüyor. İkinci sırada ise son 4 senedir ilk sırada olan işsizlik var. Araştırmayı yürütenler arasında bulunan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, 917 Aralık 2015 tarihleri arasında 26 ilde, 1000 kişiyle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu elde ettikleri anket sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı: l YOKSULLUK ÜÇÜNCÜ: Son 4 yıldır en önemli sorun olarak görülen işsizlik, ülkede işsizliğin artmasına rağmen 2015’te yüzde 16.3 ile ikinci sıraya geriledi. Ankete katılanların yüzde 39.3’ü terörü en önemli sorun ola 32’si, sebep olarak ‘toplumda kutuplaştırmayı artıracağını düşündüğüm için’ dedi. l AB’YE HAYIR DİYENLER ARTTI: Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme oranı, 2014’te yüzde 71.4’ten, 2015’te yüzde 65.1’e geriledi. AB’ye en çok ‘hayır’ diyenler MHP’liler. l ‘BÖLÜNME TEHLİKESİ VAR’: Vatandaşların yüzde 54.2’si, Türkiye’yi bölünme tehlikesi altında olarak gördüğünü belirtti. 2014 yılındaki ankette bu oran yüzde 46.2 idi. l IŞİD TEHDİT Mİ?: 20142015 seneleri arasında, IŞİD’i ‘terör örgütü olarak görme durumu’ yüzde 93.2’den yüzde 86.4’e geriledi. l KÜRT DEVLETİ ALGISI: rak belirtti. Yolsuzluk ise yüzde 8.3 ile üçüncü sırada yer aldı. l ASKERİ DEĞİL SİYASİ ÇÖZÜM: 2014 yılında terör sorununun çözümü için ‘en etkili yol’ sorulduğunda halkın yüzde 39.2’si ‘askeri yöntemler’ demişti, 2015’te bu oran yüzde 31.6’ya geriledi. Ankete katılanların yüzde 30.9’u terörün çözümü için ‘siyasi yöntemleri’ uygun gördü. Türkiye’de Kürtlerin bağımsız bir Kürt devleti istedikleri algısı, 2014’te yüzde 50.8 iken 2015’te yüzde 32.6’ya geriledi. Kürtlerin ne tür bir yönetim istediği sorulduğunda yüzde 24.8 daha demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti derken, yüzde 19.9’sı özerk yönetim dedi. l RUSYA TEHDİT: Ankete katılanların yüzde 64.7’si Rusya’nın Türkiye için tehdit oluşturduğunu düşünürken, 2014’te bu oran yüzde 28.2’ydi. İsrail, 2014’te yüzde 69.8’den 2015’te yüzde 59.5’e geriledi. l ’DİNDAR’LAR ‘LAİK’LERDEN FAZLA: Türkiye’nin şu anki durumu sorulduğunda yurttaşların yüzde 53.4’ü ‘dindar’ derken, ‘laik’ diyenlerin oranı yüzde 46.6 oldu. Anketi cevaplayanların yüzde 42’si ülkelerini ‘Avrupalı’ olarak görürken, yüzde 58’i Türkiye’yi ‘Ortadoğulu’ olarak tanımladı. l İSTANBUL Kumkapı’dan ‘rant’ çıktı HAZAL OCAK ’u haber ‘Saygın tutum yapanA soruşturma iyarbakır’da 2013 yılında Z.B’yi (14) taşla bayıltarak tecavüz eden ve hamile kalmasına neden olan Y.T’nin (22) cezası saygın tutum gerekçesiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına indirildi. Olayın haberini yapan DHA muhabiri Felat Bozarslan hakkında yayın yasağını ihlal gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis istemiyle soruşturma başlatıldı. Bozarslan’ın haberinin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da harekete geçmişti. Bakanlık avukatı Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuş, dilekçede “Mahkeme verilen cezada haksız yere indirim yaparak, sanığa adeta bir ödül verdi” denilmişti. l Yurt Haberler Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.49 05.32 05.53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.21 12.20 14.43 07.02 12.04 14.30 07.21 12.27 14.57 Akşam 17.06 16.54 17.20 Yatsı 18.3 1 18.17 18.42 vrasya Tüp Geçidi projesinin bağlantı yolları üzerinde bulunduğu için geçen yıl yıkılan ve Kumkapı olarak bilinen “Yenikapı Balıkçılar Çarşısı” için yeni proje dün İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde görüşüldü. Yaklaşık 44 bin metrekarelik alanda yapılacak proje için görüş bildiren İSKİ Genel Müdürlüğü, “alandan içme suyu hatlarının geçtiğini, söz konusu hatların geçtiği güzergâhların yol veya yeşil alan A olarak korunması gerektiği” uyarısında bulundu. Mecliste söz alan CHP’li Esin Hacıalioğlu, projenin Kıyı Kanunu’na aykırı olduğuna ve alanın dolgu alanı olduğuna dikkat çekerek “Bu kadar mı para her şey. Her şey rant mı? Daha fazla alışveriş alanı yaratmak için çarşıyı kenara alalım derken, kentliyi düşünün, 35 kişiyi değil. Bırakın kentin nefes alacağı yerler olsun. Bu kente nasıl bir düşmanlıktır” dedi. Proje CHP’li üyelerin “ret” oyuna karşın AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. l İSTANBUL D C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle