Katalog

Salı 29 Eylül 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY haber 5 Gözümüz Cizre’de ürkiye, 1 Kasım seçimlelanabilecek ehliyette olan herkeri öncesinde sandıkların sin demokratik koşullarda oyubazı bölgelerde kurulmanu kullanabilmesi. Ama daha önmasına veya taşınmasına yönelik ce de söylediğim gibi henüz çaYSK kararını beklerken, seçimlışmaların başındayız. Cizre’de leri gözlemleyecek olan gelişmelerin ne olaAGİT heyeti de süreci yacağını gözlemleyecekın takibe aldı. Avrupa ğiz, yani durumu gözGüvenlik ve İşbirliği Teşlemleyeceğiz ve şu an kilatı (AGİT) Demokratik bir yorum yapmayacaKurumlar ve İnsan Haklağız” dedi. Türkiye’de 6’ncı defa rı Ofisi Heyeti Başkanı Geseçim izleyeceklerini ert Hinrich Ahrens, “Bu belirten Ahrens, Türtabii ki bizim gözlemlekiye tarafından davet memiz gereken konu... Tabii burada prensip oy kul Hinrich Ahrens edildiklerini, Dışişleri SANDIK GÜVENLİĞİ TARTIŞMASI AGİT seçim gözlem heyetinden uyarı: Prensibimiz demokratik koşullar T Bakanlığı ve YSK ile de ilk görüşmelerini yaptıklarını söyledi. Basın özgürlüğü Ahrens, “Sürece müdahale için burada değiliz; seçim sonuçlarıyla ilgilenmiyoruz. Demokratik ilkeler ışığında seçimin nasıl yapıldığıyla ilgileniyoruz” dedi. Bazı medya gruplarına yönelik baskıların anımsatılması üzerine de Ahrens, “Demokratik seçim yapılabilmesinin en önemli unsurlarından biri basın özgürlüğü” dedi. Ahrens, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran’daki rolünün anımsatılması ve bu seçimlere yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine de, “Yapılacak olan seçimlerle ilgili birşey söyleyemeyeceğim. Cumhurbaşkanı ile ilgili görüşlerimiz için nihai raporu okuyun” dedi. Heyet, 7 Haziran seçimlerinin ardından nihai raporlarında Erdoğan’ın anayasa uyarınca parti tutmaması ve görevlerini tarafsız şekilde yerine getirmek zorunluluğuna rağmen seçim kampanyasında aktif rol oynadığı ifade etmişti. l ANKARA Oyumuzu Cizre’de kullanalım FIRAT KOZOK GÜRSEL TEKİN: LEVENT GÖK: YSK’NİN YETKİSİ YOK Grup Başkanvekili CHP Levent Gök, güvenlik gerekçesiyle 1 Kasım’da bazı sandıkların taşınması tartışması konusunda “Nasıl olur da terörün belini kırıyorsunuz da, sandık güvenliğini sağlayamıyorsunuz? Sandık güvenliğini sağlayamıyorsanız, derhal bırakıp gitsinler. Böyle bir kararı alma ve karar verme yetkisi bulunmamaktadır YSK’nin. Bunun siyasi faturası çok ağır olur. Dolayısıyla herkes bulunduğu ve ikamet ettiği yerlerde, oy kullanmak durumundadır. Sandıkları kaçırarak bir yerde seçim güvenliğinden bahsedilemez. Devletin görevi vatandaşlarına oy kullanacağı ortamı sağlamaktır” dedi. Genel Sekreteri Gürsel Tekin, seçim güvenliği ve doğuda bazı bölgelerde sandık kurulamayacağı tartışmaları konusunda siyasi partileri ve YSK’yi ilginç bir örnekle uyardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a siyaset yolunu açan Siirt seçimlerinin iptal sürecini anımsatan Tekin, “Yarın da en ufak bir itirazda, bu iptaller yaşanabilir. Siyasi partiler çözüm için varlar. 4 siyasi partinin genel sekreteri olarak sandık başında görev alalım o bölgede. Ben, görev almaya hazırım. YSK’ye çağrıda bulunuyorum. Nasıl olsa biz milletvekili olarak istediğimiz yerde oy kullanıyoruz. Aksi takdirde siz hangi sonucu alırsanız alın bu seçim tartışmalı ve gayrimeşru hale dönüşür” dedi. Tekin, “Davutoğlu’na sesleniyorum. Özellikle sosyal medyada, geçen dönem olduğu gibi belli matbaalarda CHP ile ilgili ve 3 siyasi partiyle ilgili çeşitli hazırlıkların yapıldığının bilgilerini aldık. Bu ülkenin başbakanı olarak bu meselede önlem alacağınıza inanıyorum” dedi. CHP KKTC’de yaşayan Türkler 8 Ekim’de sandık başında Kasım’da yapılacak milletvekilliği erken genel 1 seçiminde KKTC’de bulunan Yurt Dışı Seçmen Kütüğü’ne kayıtlı vatandaşlar, 825 Ekim tarihleri arasında Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’nde oy kullanabilecek. Fotoğraf: AA Boykot için provokasyon TÜREY KÖSE HDP’li BİLGEN: M H P ’ L İ YA: KARAKA SANDIK GASPI OLUR gasp etme diyebiliriz” dedi. Karakaya MHP’nin sandık taşınmaya bakışını “Güvenlik gerekçesiyle sandık taşımanın anlamı, ben devlet olarak belli yerlere giremiyorum ve millet egemenliğinin genel unsuru olan millet iradesinin tecellesinin gerçekleşeceği sandığı koruyamıyorumdur” sözleriyle açıkladı. l ANKARA MHP Genel Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, YSK’nin sandık taşıma kararı vermesi durumunda bunu devletin başkalarının egemenliğini tanıma anlamına geleceğini söyledi. “Boykot” kavramının masum olduğunu söyleyen Karakaya, “Boykot demeyelim de terör örgütünün vatandaşın sandığa gitmesini Sözcüsü Ayhan Bilgen, sandık taşıma kararlarıyla “HDP’yi boykota zorlamak için provokasyon yapıldığını” ifade ederken, “Boykot şu anda gündemimizde değil, böyle bir tartışma yok. Demokrasi ve barışta ısrarlıyız” mesajı verdi. Kandil’in “seçimleri boykot” kararı alabileceği yorumları yapılırken, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen’in twitter’da “HDP’nin seçim boykotu kararı alması için sandık birleştirme kararı çıkartmaya çalışan lobi ateşle oynuyor” mesajını paylaşması “HDP’den boykot sinyali mi” sorusunu öne çıkardı. Ayhan, bu konudaki sorularımıza da şu yanıtı verdi: “Seçimlerin YSK inisiyatifinde olduğunu bütün Türkiye biliyor, illerde tek hakimli seçim kurulları inisiyatif kullanıyor. Türkiye’nin birçok yerinde, HDP’nin güçlü olduğu yerlerde seçmenin sandığa gidemeyeceğini, zorlanacağını, HDP’ye oy çıkmasını imkansızlaştıracak bir konseptle HDP’ye yönelik bir provokasyon hazırlığını düşünüyoruz.” Bilgen “Şu anda boykot gündeminizde mi” sorusuna “Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok. Hem seçim kurullarının tavrına karşı tavrımızı ortaya koyacağız, kararların doğru, hukuki olmadığını ifade edeceğiz; hem de demokrasi ve barışta ısrar edeceğiz” karşılığını verdi. HDP erin bir gün... Oysa bir Ege kentindeyim... Vadi, deniz, Ahmetbeyli... Benliğimi saran rüzgârla yıldızların altında, karanlıkta yanan bir mum ışığının aydınlattığı, sanki alevler titriyor... Mekke’de şeytan taşlamaya giden hacı adaylarının ilkelliğin uçurumunda can verdiklerini düşünüyorum... 753 can ezilerek öldüler... Suudiler böyle ölümlere alışık, kılları bile kıpırdamadı. Neden ve niçin sorularını sormaya hiç mi hiç niyetim yok! Yanmayan mum beyazdır, soğuktur, cansızdır, ölüdür. Ustamız, bir yazısında bir kibrit çakımının, mumun içindeki gizli gücü devindirdiğini anlatmıştı 30 yıl önce... Gerçekten yanmaya başlayan mumun alevinde temsilin gizemi parlar, insanın gözünü alır; pervanede aşk dönencesinin çekim gücü ateşlenir. Başımı göğe kaldırdığımda Ahmetbeyli üzerinde arka arkaya dizilmiş yolcu uçaklarının iniş için alçalmaya başladığını gördüm... Onlar, göğü delip yıldızları selamlayıp birkaç dakika sonra piste teker indireceklerdi... Mekke’den gelen ölüm haberleri, arkasından bir binbaşının daha Tunceli’nde şehit düşmesi, hız kesmeyen PKK terörü... Kana kan intikam duygularının yaşadığımız coğrafyayı kana bulaması, ölgün mum ışığı, yaşamla ölüm arasında o ince çizgi... İnsan kardeşlerini, dostlarını yitire yitire yaşamaya alışıyor bir süre sonra. HHH Sevdiklerimizi, çocuklarımızı, kardeşlerimizi, ekmeğimizi bölüştüklerimizi yitirdikçe, içimizde kırk mum yanmaya başlarsa gönlümüz “yatır türbesi”ne dönüşmez mi? Mekke’de şeytan taşlamaya giden Müslümanlar Suudi ilkelliğinin kurbanı olurken, onlar Kâbe çevresindeki görkemli villalarda, yedi yıldızlı otellerde keyif çatıyorlar... Ölüm onlara elini uzatmıyor... Çağdaşlık, gökdelenler dikilerek, duble yollar yapılarak olmuyor... “Zaman”ın dönemecinde, Vur emri... S yaşamın ucunda bunca acıları, felaketleri yaşayan benim ülkemin insanı sevgiye, aşka, kardeşliğe, insanca yaşamaya hasret... Bağnazlığın kör damarı o mum ışığı, derin vadiler... Yanmayan mum beyazdır... Beyaz, ölüme açılan bir pencere mi? Acılar denizindeydim... Saat gece yarısını çoktan geçmesine karşın uçakların üzerimden geçişi sürüyordu. Şöyle dedim yıldızlara bakarken, ustanın bir tümcesini anımsadım: “Zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, bilgeleşir; hüzne dönüşür; yara kapanmıştır ama inceden inceye sızlar...” Günümüz Türkiyesi’nde acılar ne akıllanıyor ne ne de bilgeleşip hüzne dönüşüyor... Hem anaların hem babaların, kardeşlerin, çocukların, eşlerin, vicdani olan herkesin yüreğine bir bıçak gibi saplanıyor... Şehit düşenler ya da dağda etkisiz hale getirenler... Hepsi can! Hepsi canımız bizim! HHH Aydınımızdan siyasetçimize, sanayicimizden sanatçımıza, gencimizden yaşlımıza değin tüm toplumun özeleştiri yapması gerekir akan kanın durması için... Nerede yanlış yaptık, bu kan gölünün içine nasıl düştük? Arkadaşımız Kemal Göktaş’ın belgeleriyle haberleştirdiği insanın vicdanını sızlatan Roboski katliamıyla, herkesin yüzleşmesi, eteğindeki taşları dökmesi gerekir... Üç haber, üç manşet ve Kemal Göktaş’ın yazdıkları.... Ateş topuyla paramparça olan genç bedenler, o kaçakçı çocuklar ve katırları... Askerlerin verdiği ifadeler, “Varan 3” başlıklı haber: “Komutanım bunlar kaçakçı!” Onlar devletin bildiği kaçakçı çocuklardı, terörist değil! Ben bildim bileli kaçakçılık yapılıyordu o bölgede... Vur emrini kim vermişti? Verdiler, savaş uçakları kalktı ve genç bedenleri bombaladı... Evet, gece yarısı, uçaklar inişe geçiyor, serinlik içimi üşütüyor... Yıldızlar mum ışığı gibi... Yalnızlık ve hüzün peşimi bırakmıyor benim... Yüksekova’da taşımalı sandık üksekova’da 1 Kasım genel seçimleri için İlçe Seçim Kurulu tarafından sandıkların taşınması kararı alındı. Sandıkların taşınması ile Yüksekova’nın birçok köyünde sandık kurulamayacak, ilçe merkezinde ise sadece 12 okulda oy kullanılabilecek. Sandık kurulamayan köylerde yaşayan seçmenler ise İl Y çe Seçim Kurulu tarafından belirlenen köylerde oy kullanabilecek. 69 bin 331 seçmenin bulunduğu ilçede toplam 223 sandık kurulacak. HDP İlçe Seçim Komisyonu Sözcüsü Fikret Turgut, partisinin oylarının azalması için böyle bir kararın alındığını ileri sürdü. Turgut, karara itiraz edeceklerini söyledi. l DHA A Yıldırım: Son hesabı ödeyenlerdenim CHP: Seçim iptaline kadar gider YSK, sandıkların birleştirilmesi kararına itirazları bu hafta karara bağlayacak İKLİM ÖNGEL l ve ilçe seçim kurullarının Doğu ve Güneydoğu’daki bazı yerlerde “güvenlik” gerekçesiyle aldığı “sandıkların taşınması/birleştirilmesi” kararına itirazlar, üst organ olan Yüksek Seçim Kurulu tarafından bu hafta karara bağlanacak. 7 Haziran seçimleri öncesinde başvurularını “güvenlik gerekçe olamaz” diye reddeden Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 1 Kasım seçimleri için vereceği ka İ rar büyük önem taşıyor. Muhalefet partilerinin YSK temsilcileri YSK’den taşıma kararı çıkmasını “dibi görünmeyen kuyu, iptale kadar gider” olarak yorumluyor. Siyasi partilerin muhalefet partili YSK temsilcileri sandık birleştirme kararına karşı çıkıyor. “Sandık taşınırsa dibi görünmeyen bir kuyunun içine gireriz. O sarmalın içinden çıkmak mümkün değil” uyarısında bulunan CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hamidi Yakupoğlu, taşıma gerçekleşirse, kişi sel başvuruların olacağına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidileceğine dikkat çekti. HDP YSK Temsilcisi Mehmet Tiryaki de 7 Haziran öncesinde de YSK’ye güvenlik gerekçesiyle sandık taşınması başvuruları yapıldığını ancak YSK’nin tümünü reddettiğini kaydetti. “Seçimler güven içinde geçti, insanlar seçime katıldı. O nedenle bu başvurular gerçeği yansıtmıyor” diyen Tiryaki, YSK’de bu hafta masaya gelecek sandık taşıma gündemine ilişkin tartışmaların siyasi olmaktan ziyade hukuksal olacağını belirtti. “YSK’de taşıma kararı çıksa dahi insanlar seçime gider” diyen Tiryaki, HDP’nin boykot çağrısı yapma ihtimali olmadığını belirtti. MHP Temsilcisi Kürşat Türker Ercan ise YSK’ye başvuru olmasa dahi bu tartışmanın kurumda gündeme geleceğini kaydetti. YSK’den taşıma kararı çıkarsa seçimin her yönden tartışmalı duruma geleceğini dile getiren Ercan, “Bu seçimin iptaline kadar gidebilir” dedi. KP İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım İzmir’de yazılı ve görsel basının temsilcileriyle bir araya geldi. AKP kongresinde genel başkanlığa aday olacağı iddia edilmesinin ardından belirlenen MYK listesinde yer almayan Yıldırım, Başbakan Davutoğlu’yla aralarının nasıl olduğu yönündeki soruya, “Bu partinin tabelasını asan ekibin içinde ben varım. Partiyi kuran, tabelayı asan, bu partide herkes çekildiği zaman son hesabı ödeyeceklerden biri benim. Bu tartışmalar bir anlam ifade etmez. Kimseyle meselemiz yok” cevabını verdi. Binali Yıldırım Y azar Hayko Bağdat, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e Twitter’da “Melih Gökçek iğrenç bir adam” dediği gerekçesiyle yargılandığı davada, Çağlayan’daki İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi kaleminde talimatla ifade vermeyi kabul etmedi. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde savunma yapacağını söyleyen Bağdat, “Melih Gökçek’e niye Ermeni olduğunu daha rahat bir ortamda anlatmak istedim” dedi. Bağdat, 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. l İSTANBUL\Cumhuriyet Bağdat: Talimatla ifadeyi reddetti Hayko Bağdat C M Y B