27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 20 Eylül 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP korucuya sarıldı İçişleri Bakanı Altınok 5 bin yeni korucu alınacağını açıkladı, HDP’den sert tepki geldi olis Akademisi Başkanlığı, sadece özel harekât polisi olarak yetiştirilmek üzere 5 bin erkek öğrenci alacak. Öğrenciler lisans mezunları ve 20142015 yılı KPSS’den en az 50 ve üzeri puan alanlar arasından belirlenecek. Sınavlarda başarı göstererek Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde eğitim gören ve eğitim sonunda başarılı olan adayların özel harekât polis memuru olarak atamaları yapılacak. Daha önce Emniyet Özel Harekât’a personel seçimi gönüllü amir ve memurları arasından yapılıyordu. Polisler, en az 5 ay süreli özel harekât eğitimine tabi tutuluyordu. Emniyet içinde bu eğitimler hâlâ devam ediyor. Ancak yapılan yeni duyuru ile, 5 bin özel harekâtçının polis olmayan üniversite mezunları arasından belirlenmesi dikkat çekiyor. Polis olmayan üniversite mezunları arasından özel harekât eğitiminin amacının, terörle mücadelede ortaya çıkan acil ihtiyaçtan kaynaklandığı belirtiliyor. Adaylar 30 yaşından gün almamış üniversite mezunları arasından seçilecek. l ANKARA / Cumhuriyet 8 KPSS ile 5 bin özel harekâtçı alınacak P üreç Araştırma Merkezi’nin açık Toplum Vakfı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin desteğinde gerçekleştirdiği “Geçici Köy Koruculuğu ve Çözüm Süreci” projesinde derlenen verilere göre Türkiye’de şu an yaklaşık 67 bin geçici ve gönüllü köy korucusu var. Bu korucular 22 il, 5 federasyon ve 90’ın üzerinde derneğin bağlı olduğu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu’nu da kurdu. Emekli korucularla birlikte sistemden bugüne kadar 90 bin kişi geçti. Söz konusu “Geçici Köy Koruculuğu ve Çözüm Süreci” projesinden ortaya çıkan nihai raporda ise “İçişleri Bakanlığı’nın 2009 Mart ayında verdiği bilgilere göre kadrolu korucu sayısında bir azalma gerçekleşmiş ve sayı 48 bine düşmüştür. Buna rağmen gönüllü korucu sayısı 23 bine yükselmiştir. 2014 itibarıyla bölgede toplamda yaklaşık 70 bin silahlı köy korucusu halen görev yapmaktadır. Gönüllü korucular mülki amirlerin kararı ile 67 bin korucu var S özüm sürecinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “buzdolabına konulmasının” ardından, hükümet seçim öncesi bölgede yeni bir adım atıyor. İçişleri Bakanı Selami Altınok’un açıklamasına göre, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki 22 ilde görevlendirilmek üzere yaklaşık 5 bin yeni korucu alınacak. Verilere göre 2000 yılında korucu alımının durdurulmasına karşın 2014 itibarıyla bölgede yaklaşık 70 bin silahlı köy korucusu görev yapıyor. İçişleri Bakanı Selami Altınok, Aksaray’da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Altınok, terörle mücadele ile ilgili olarak, “Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun talimatlarıyla Doğu ve Güneydoğu’da bulunan 22 vilayetimizdeki koruculuk sisteminde daha etkin noktaya gelebilme adına boş bulunan 5 bine yakın korucu kadrosuna ilanlarımızı başlatıyoruz. 22 vilayetimizde 5 bine yakın yeni, daha genç kardeşimizi, emekli Ç lik nedeniyle boşalan korucu kadrolarında istihdam edeceğiz. Bunun da müjdesini Güneydoğu’da o kadroların açılmasını sabırsızlıkla bekleyen, korucu olmayı arzu eden çok değerli kardeşlerimize müjde olarak vermek istiyorum.” Çatışma sürecinde sayıları zaman zaman 90 bin kişiyi bulan sivil, 1985 yılında çıkarılan Geçici Köy Koruculuğu Yasası’na dayandırılarak silahlandırıldı. 2007 yılında yapılan değişiklik ile görevlendirilecek geçici köy korucusu sayısının 40 bin kişiyi geçemeyeceği yasa hükmüne bağlanacaktı. Üstelik zaruret hâllerinde hükümete bu sayıyı yüzde elliye kadar artırma hakkı tanınmıştı. Bu yasa ile 2000 yılında dondurulan korucu alımını yeniden başlatmanın kılıfı hazırlandı. Bu yasaya dayanarak hükümet 2009 yılında 10.000 yeni korucu kadrosu ilan edecekti. Çözüme darbe ‘90’lı yılların uygulaması’ DP Grup Başkanvekili İdris Baluken, 5 bin korucu alınacak olmasının mevcut savaş konseptinin kimin tarafından başlatıldığını ortaya koyduğuna dikkat çekti. Baluken, silahların susması konusunda AKP’nin yürütmeye çalıştığı algının, ne kadar çürük bir temelde olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Kürt meselesinin çözümünün koruculuk sistemi, köy yakmalar ve insansızlaştırma olmadığını; bunların 90’lı yılların uygulamaları olduğuna dikkat çeken Baluken, şunları söyledi: “Köy koruculuğu sistemi içinde bölgede faili belli olan cinayetlerden, silah ve uyuşturucu kaçakcılığına, kadınlara yönelik taİdris Baluken viz ve tecavüze kadar birçok suç işlendi. Barış çalışmaları kapsamında terk edilmesi gereken, tamamen lağvedilmesi gereken bir sistemin yeni kadro ihdasıyla büyütülerek sürdürülmesi büyük talihsizliktir. AKP’nin bölge halkına karşı savaş konseptini genişletmesidir.” l ANKARA / Cumhuriyet De Rerum Natura aşadığımız zamanların bilginin yadsındığı, ısrarlı bir karanlığa çağrının insanları hâlâ etkilediği zamanlar olması ne kadar acı. Her geçen gün evrenin sırlarına bir parça daha yaklaşıyoruz ama bilimin, teknolojinin sunduklarını yalnızca “nimetler” olarak algılamaktan vazgeçemedik. Tehlikeden korunmanın konforu, bilinmeyene teslim olma korkusu ağır basıyor; belki de bilimle zorlama düzen arasındaki açı genişliyor. Bilimin haklı olarak kendinden bile kuşku duyan özü, sıradan hayatın yalnızca sonuçlarla, nimetlerle ilgilenen kolaycılığına yeniliyor. HHH Yine de yüzyıllar ötesinden gelen şiirin zamana boyun eğmediğini görmek güzeldir. Yaşadığı zamanın baskılarına dayanamadığı için evrenin sonsuzluğuna katılmayı seçen filozof şair Lucretius’un yazdıkları hem bilimsel gelişmenin sırrını açıklıyor, hem de “ne eskimez şeymiş şiirin gücü” diye umutlanmamızı sağlıyor. Lucretius’un EvreninYapısı De Rerum Natura adlı büyük şiirinde coşkuyla savunduğu “yapıtaşlarından oluşan biçimlerin sürekli başkalaştığı, değiştiği” fikri hâlâ insanoğlunun büyük buluşudur. Hurafenin insanı etkileyen sığlığını zaman içinde yenilgiye uğratan düşünce de budur. HHH Hurafenin kaynaklarına savaş açan Lucretius, onları özlemlerin, korkuların, cehaletin beslediğini, güce tapınmanın, zorlukları kolayca alt etme güdüsünün hurafeye bol bol kaynak sağladığını, insanların göklerdeki sonsuz yıldızlar dünyasına bakarak yenilmez, her şeye kadir güçler tasarladığını öyle güzel anlatır ki, o insana öfkelenmekle onu sevmek arasında gider gelirsiniz. Doğal olduğu söylenen felaketlerin dehşeti, insanı yarattıklarının gücüyle karşı karşıya getirir; duaların sihri, kolay kurtuluş vaat eden yolun esrarı insanı esir alır. HHH Kendi icadımız olan cezaların, ödüllerin sihrinin yüzyıllar boyunca sürüp gitmesinin nedeni budur. Ama bir başka sinsiliğin, korkuları insana karşı ustaca kullandığını da söylemeyelim mi artık? Gerçekte Lucretius’un anlattıklarının gerçeğin ta kendisi olduğunu bilen, bu bilgiyi kendisine saklamayı seçenler daha Lucretius yaşarken işbaşındaydılar. Şimdi de hurafeyi yayar, bilgiyi, bilimi gizler, teknolojinin nimetlerini bin türlü hileyle bizlere satarken de işbaşındalar. HHH TV kanallarında dünyanın güneş etrafında dönmediğini söyleyebilen, meleklerin, şeytanların, cinlerin masallarda değil hayatın içinde ve ötesinde olduğunu ilan eden hurafe, her zaman olduğu gibi boydan boya siyasetin hizmetindedir. “Cehennem ateşine dayanıklı kefen” satanlar, hayat yorgunlarına umut dağıtmayı, “ne mutlu size ki oğlunuz şehit oldu” diyebilmeyi, siyasete boyun eğdirmeyi hâlâ başarıyorlar. Tuhaf olan, gerçeği bilen siyasetçilerin bile yığınları etkileyen hurafenin nimetlerinden yararlanmayı seçmeleri, bunu halkla ilişki kurmanın yolu olarak kullanmaları, öğütlemeleridir. HHH Hurafenin önünde eğilen insanlar olarak suçluluğunun farkında olan hırsızlar gibiyiz. Hayatı çaldığımızı sanıyoruz; hata olarak yaşadığımızın farkında bile değiliz. Sahaflarda bulmak belki mümkündür; Evrenin Yapısı’nı Turgut Uyar ve Tomris Uyar çevirdi dilimize, okumanızı öneririm. Bulamazsanız, Stephen Greenblatt’ın Can Yayınları’ndan çıkan Sapma adlı eseri tam günümüze göredir... Y H işe alındığından bu uygulama yerel yöneticilerin kontrolü altındadır. Gönüllü köy korucusu alımının 1990’lardan farklı olarak çatışmayı şiddetlendiren bir rol oynayabileceği söylenebilir” denildi. İnsan Hakları Derneği’nin 2009 yılında yaptığı araştırmaya göre korucular; öldürme, köy yakma, adam kaçırma, silahlı saldırı, işkence, gasp, taciz ve orman yakma başta olmak üzere 1345 suça karıştı. 4 ton patlayıcı ele geçirildi Tunceli’nin Ovacık İlçesi’ndeki ormanlık alandaki operasyon 4 gün sonra tamamlandı. Operasyonda 10 PKK’li öldürüldü, örgüte ait 10 sığınak, mağara ve depo bulundu. Aramalarda toplam 4 ton patlayıcı ele geçirildi. Başkanın aracında bomba Van’ın Edremit ilçesinde HDP İlçe Eş Başkanı Recep Gültepe’ye ait araç ve işyerinde arama yapan polis, araçta bomba yapımında kullanılan 8 kalıp ile 3 telsiz, 9 fişek, 2 cep telefonu, kablo ve pense ele geçirdi. Gözaltına alınan Gültepe, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 1 kişinin sorgusu ise sürüyor. ‘HDP’li başkan seçtiler ama teröre karşılar’ A Kışlada intihar iddiası Bitlis’in Tatvan İlçesinde terhisine bir ay kaldığı öğrenilen er Bünyamin Tankuş’un, birliğinde kendini iple tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Er Bünyamin Tankuş’un cenazesi Van’dan uçakla Ankara’ya, oradan da karayolu ile Çorum’a getirilerek bugün toprağa verileceği belirtildi. ksaray’da konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, terörün çok büyük destek bulmadığının göstergelerinden birinin de Cizre olayları olduğunu belirtti. Alaboyun, “Oradaki halk teröristlere hiç destek vermedi. Destek vermiş olsaydı, sokağa dökülürdü, yolları işgal ederdi veya güvenlik güçlerimize zorluk çıkartırdı. Demek ki, halk orada HDP’den belediye başkanı seçmiş olsa bile terör eylemini desteklemiyor” dedi. Alaboyun, “İmam hatip okulları olmasaydı, Allah göstermesin bizde de Suriye’deki gibi başka ülkelerdeki gibi IŞİD’ciler ve El Kaidelerin altyapısı oluşurdu” dedi. Cizre’de polis çemberi kaldırıldı Şırnak’ın Cizre ilçesinde 4 Eylül’de ilan edilen, 8 gün süren ve 21 kişinin ölümüyle sonuçlanan sokağa çıkma yasağı sırasında ilçenin etrafındaki tepelere yerleştirilen askeri araçlar dün kışlalarına döndü. Nur mahallesinin etrafındaki polis çemberi de kaldırıldı. Cizre’nin giriş çıkışında ise halen çok sayıda özel harekât polisi nöbet tutmaya devam ediyor. İlçe merkezinde ise Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle vatandaşlar ihtiyaçlarını karşılamak için çarşı ve pazara akın ediyor. Ancak esnaf gündüz saatlerinde açık tuttukları işyerlerini karanlığın basmasıyla birlikte kapatıyor. ‘Kedileri bile vurmuşlar’ DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve İHD başkanları Cizre’ye gitti. DİSK Başkanı Beko izlenimlerini anlattı MUSTAFA ÇAKIR İhbarda ‘beş renk’ dönemi Teröristleri ihbar edenlere ödül verilmesine ilişkin yönetmeliğe göre aranan kişiler 5 renkle kategorize edilen listelere ayrıldı. erörle Mücadele Yasası kapsamına giren suçların faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara, yerlerini ve kimliklerini bildirenlere para ödülü verilmesine dair yönetmeliğin uygulama ayrıntıları belli oldu. AA’nın haberine göre uygulama kapsamında, “terörün liderleri” adlı bir liste oluşturuldu ve ilk aşamada 200’e yakın isim tespiti yapıldı. Listede 800 ile bin kişinin bulunması bekleniyor. Aranan kişiler 5 renk ile kategorize edildi. Kademeli olarak belirlenen listede isimler “kırmızı, mavi, yeşil, turuncu ve siyah” şeklinde sıralandı. Kırmızı liste, teröristin örgütteki pozisyonuna göre değil, kararlarda etkili olup olmadığına göre belirlendi. Mavi listedekiler ise daha çok bölge ve alan sorumluları arasından seçildi. Kırmızı kodla Cemil Bayık, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Hülya Oran, Nuriye Kespir, Duran Kalkan, Fehman Hüseyin, Sabri Ok, Ferhat Abdi Şahin, Engin Karaaslan, Fethi Şarlatan, Elif Yıldırım, Ali Haydar Kaytan, İsmail Özden, Süleyman Şahin, Muzaffer Ayata gibi PKK yöneticileri ile DHKPC’li Musa Aşoğlu, Zerrin Sarı, MLKP’li Zeki Gürbüz ve DAEŞ’li İlhami Balı aranıyor. l ANKARA / Cumhuriyet 83 canlı kalkana gözaltı Batman’ın Sason ilçesinin Kelhasan köyüne bağlı Sinemerge mezrası kırsalında önceki başlatılan operasyona 2 PKK’linin öldürülmesi, 1’inin yaralı yakalanmasının ardından bölgedeki operasyon sürüyor. Canlı kalkan olmak için bölgeye gelen 83 kişi ve DİHA muhabiri Engin Eren gözaltına alındı. Bölgedeki 4 köy ve bunlara bağlı mezralarda sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Kilis’te 1 aylık eylem yasağı Kilis Valiliği, kentte yapılması planlanan toplantı, gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarının 1 ay süreyle yasaklandığını duyurdu. Kilis Valiliği’nin yaptığı açıklamaya göre yasak kararı 18 Eylül tarihinden itibaren 30 gün süreyle geçerli olacak. İSK, KESK, TMMOB, TTB ve İHD başkanları 21 kişinin öldüğü Cizre’ye giderek halkla görüştü. DİSK Başkanı Kani Beko, Cizre izlenimlerini Cumhuriyet’e anlattı. Cizre’de 500’e yakın kişiyle görüştüğünü belirten Beko, ilçenin tam bir savaş alanına döndüğünü, insanların canlarını kurtarmak için evlerin duvarlarına açtıkları deliklerden komşularına kaçtıklarını anlattı. Beko, “Operasyonları yapanlar hızını alamamış, sokaklardaki kedileri de, havadaki güvercinleri de vurmuşlar. Maalesef bunları da gördüm. Evlerin duvarlarındaki klimaların motorları bile paramparça edilmiş. Cizre çok kötü durumda. Televizyonlarda görüldüğü gibi değil. Eğer bir çözüm olacaksa mutlaka Cizre’ye, Hâkkari’ye gidip sorunları yerinde dinlemek lazım” dedi. İnsanlarla konuştuklarını, onlara düşüncelerini sorduklarını belirten Beko, şöyle devam etti: “Halkın hemen hemen tamamı bize şunu anlattı: ‘7 Haziran’da AKP’ye oy vermedik, Erdoğan’ı başkan yaptırmayaca D ‘Emek, barış ve demokrasi’ mitingi D İSK, KESK, TMMOB ve TTB 10 Ekim cumartesi günü Ankara Sıhhıye Meydanı’nda, “Savaşa inat, barış hemen şimdi” sloganı ile “Emek, Barış, Demokrasi” mitingi gerçekleştirecek. DİSK Başkanı Beko, “Gece başımızı yastığa koyduğumuz zaman ülkenin gidişinden rahatsız oluyoruz. Bu akan kanın ve gözyaşının durması için bizim de birşeyler yapmamız gerekiyor. ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi’ sloganları ile yüzbinlerce barışsever alanlara çıkacağız” diye konuştu. sağlanması gerektiğine işaret eden Beko, “Kalıcı barış için de ellerin mutlaka tetikten çekilmesi lazım. Savaşın olduğu yerde barış konuşulamaz” dedi. Beko, Cumhurbaşkanının da başbakanın da herkesin barış dilini konuşması gerektiğini söyledi. Kendisine aktarılan bir bilgiyi de paylaşan Beko, “Cizre’de uzun saçlı, sakallı, uzun namlulu silahları olan ve aralarında Arapça konuşan, IŞİD militanlarına benzeyen, onlar gibi davranan bazı kişiler görülmüş. Bu kişiler ateş de etmiş. Cizreliler bu kişilerin IŞİD militanları olduklarını söyledi. ‘Hepiniz Ermenisiniz, hepinizi öldüreceğiz’ sloganları atılmış. Bunlar mutlaka soruşturmalı” dedi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve İHD olarak izlenimlerini rapor haline getireceklerini belirten Beko, hazırlayacakları bu raporu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Paris’te yapılacak genel kuruluna da sunacaklarını söyledi. Beko, raporun Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’na (ETUC) da iletileceğini bildirdi. l ANKARA T Rapor, ITUC’a sunulacak Yöneticiler kırmızı listede ğız diye’ çalışmalar yaptık. Sonrasında bize karşı savaş açıldı. Bu şekilde bize bedel ödetiyorlar.” Beko, bir an önce silahlar susmazsa önümüzdeki dönemde oralarda daha çok insanın öleceğine dikkat çekti. Askerlerin, polislerin, orada yaşayan halkın ölmemesi için bir an önce kalıcı barışın C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle