Katalog

rens’ ‘Küçük P kitapları da İstanbul’or buluşuy Pazar 20 Eylül 2015 Dünya edebiyatının önde gelen eserlerinden Küçük Prens kitapları “Küçük Prens Dünya Sergisi” ile birlikte dünyada ilk kez bir arada İstanbul’da sergilenecek. Antonie de SaintExupery’nin Küçük Prens adlı eseri tüm dil ve lehçelerdeki çevirileriyle birlikte İstanbul’a geliyor. 276 dil ve lehçedeki Küçük Prens kitapları, Küçük Prens’in Dünyası’nın özel dekoru ile EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK birlikte Küçük Prens’i daha yakından tanıma olanağı sunuyor. Küçük Prens’in Asya, Avrupa gibi kıtalardan gelen çevirilerin yer aldığı sergi, 20 Eylül20Ekim tarihleri arasında Capitol Muse Project’te ziyaretçilerini bekliyor. Ziyaretçilere, kitapları inceleme fırsatıyla birlikte Küçük Prens’in gezegenini birebir sunan dekor ile adeta kitabın içine yolculuk yap ma olanağı sunuluyor. Küçük Prens’in gezegeni olarak dekore edilen bu galeride Küçük Prens’in gülünü, koyununu ve 481 adet Küçük Prens koleksiyon kitabı da bulunuyor. Kitabın yazarı Antonie de SaintExupery’nin torunu ve Küçük Prens Vakfı Başkanı Olivier Dagay de koleksiyon kitaplarını Küçük Prens Sergisi’nde görmek için İstanbul’a geliyor. ‘Böyle bir ülkede uyanıyor olmak moralimi bozuyor’ Demek ki kabalık bir işe yaramıyor. Bu kadar güce rağmen işe yaramıyor. Siz kendinizde neyi zor tutuyorsunuz? ir masa bir sandalye bir de Ahmet Neye zor hâkim oluyorsunuz? Ümit. Daha ne ister insan. Hele yeni Her akşam aynı adamları televizyonda göçıkmak üzere olan kitabından ipuçları yakalama şansı da varsa. Konusu cinayetse, rüp bu insanların yalan bir şekilde konuşmaları inanılmaz sinirimi bozuyor. Sabah böyle bir polisiyeyse Türkiye’de edebiyat dünyasında ülkede uyanıyor olmak hakikaten moralimi boakla gelen ilk isimlerden birisi Ahmet Ümit. Amacım merakla beklenen kitabını konuşmak zuyor. Romanımı yazarken konsantre olamıyorum. Her gün gelen şehit haberleri, ölümler ama gündem, siyaset o kadar sıcak ki bizi içimoralimi bozuyor. Bütün bunlara rağmen bu ne çekiveriyor. Aslında iyi de oluyor. Biliyorpolitikayı uygulayan insanların yüzde 40 oy alsunuz Ahmet Ümit, kitaplarında “Katil Kim?” ması ise çok şaşırtıcı. Nâzım Hikmet’in şu sözsorusunun cevabından ziyade suç işleyenin leri aklıma geliyor: “Kabahat senin / demeğe ruh halini, onu suça iten sebepleri bize gösterir; ipuçları, şifreler verir... Bu sohbetin içeriği de dilim varmıyor ama / Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!” de son süreçte politik ve ideolojik savrulanla “Agatha’nın Anahtarı” hikâyeniz de giderın şifrelerini çözmek üzerine oldu. rek popülerleşen gerçek bir “kaçış oyunu”na Madem kitabevinde buluştuk, Gül Kitabevi’nin yakılmasını hatırlayarak başla uyarlandı. Daha önce bunu oynadınız mı? Hiç oynamamıştım. Aslında bu oyunun ilyalım sohbetimize. Kürtlere yönelik saldırıginç bir şekilde edebiyatla çok bağlantısı var. lar sırasında işletmecisinin Kürt olduğu düBu oyunlarda, yazarların kurguları önemli bir şünülerek yakılan onca yerden biri de Gül işlev görüyor. Kitabevi’ydi. Tarih boyunca nice kitap yaBu hikâyeden yola çıkarak bir oda hazırlakıldı, yasaklandı... 2015 yılındayız ve kitap yakmaya geri döndük. Toplumsal olarak çok dık. Bu odaya giriyorsunuz ve odayı üzerinize kapatıyorlar. Odadamu geriye gittik birdenkilere bazı ipuçları veribire? yoruz. Bu ipuçlarından AKP’nin yönlendirmeyola çıkarak 1 saat içinsiyle bir geriye gidiş söz de odadan çıkmaya çakonusu. Ülkeyi, dini relışıyorsunuz. Yaşadığıferansların olduğu bir nız hayatın gerçekliğinkültüre, eğitim politikaden kopuyorsunuz bu sına yönlendirmeye çaoyunla. lışıyorlar. İşyerlerinin Bizim de hayatın ve kitabevinin yakılmagerçekliğinden kopsı Madımak’ı çok çağrışmaya biraz ihtiyacıtırıyor. mız var sanırım. Öyley Bir de o anların fotoğse kaçış oyununu buraflarına baktığımız zarada oynayalım mı? man toplumun içindeki Mesela Türkiye’nin öğretmen, komşumuz, barış ve demokrasi arkadaşımız diyebileanahtarı olsun bizim ceğimiz profiller vardı. hikâyemizde. Odadan Bu olaylarda sizi en çok çıkabilmem için hankorkutan şey ne oldu? gi ipuçlarını veriyorsuİçimizdeki faşistler kornuz bana? kuttu beni. En tehlikeliİnsanların çözmesi içimizdeki faşistler, en si gereken bazı kavramçok içimizdeki faşitlerden lar var; hoşgörü, şeffafkorkuyorum; çünkü en Ahmet Ümit ile Beyoğlu’nda lık, demokrasi, herkesin yıkıcı onlar. Çünkü şidde bir kitabevinde bir araya geldik. kendi kimliğini özgürce ti olağan hale getiren de ifade edebilmesi, güçler onlar... Bu eylemler ülkearasında eşitlik, siyasilerin eğitim düzeylerin yi bölmeye yönlendirebilecek bir etki yaratıartması, partilerde entelektüellerin artması... yor. Elbette bu insanları yönlendiren tıpkı 67 Bunları birleştirirseniz o zaman barışa ve deEylül olaylarında olduğu gibi bir üst akıl var. mokrasiye çıkarsınız ve rahatlar ülke. Bir devlet işi, bir derin devlet işi meselesi, yahut bir karanlık güçler meselesi. Bir polisiye yazarı, komplo teorisyeni ola ‘Aşk bir uyuşturucu gibi duyarlı kılar bizi’ rak düşündüğünüzde ‘katil kim’? Bir cinayet işlendiği zaman bu cinayetten Anahtar aşk olsun bu kez... katili bulamıyorsak parmak izi vs. yok ise şu Aşkta mutlu son yoktur. Aşkı ayakta tutan soruyu sorarız: “Bu işten kimin çıkarı var?” şey birinin daha fazla sevmesidir. Dinamiği buGörüyoruz ki terör, hükümet partisine de hüdur. Mutluluk ancak keçiboynuzu kadardır, kümete de yaramıyor. Kimsenin oyu artmadı. keçiboynuzunu çiğneriz biraz tadı kalır sonra Yani demek ki terörle, şiddetle bir şey olmaz. geçer ya... Aşk bir uyuşturucu gibi duyarlı kıBu işten bir çıkarı olanlar için sadece derin lar bizi. Her şeyi çok daha devlet de diyemeyiz. fazla hissetmeye başlarız. Bugün bulunduğuRenkleri, kokuları daha muz şu kanlı sürefazla hissederiz. Hayatci başlatan olay, Sutaki her şey bizi daha ruç’taki patlamadır. var, iz in ç fazla etkilemeye başlar, ip tak Bunun arkasından çok fazla ak Twitter’da a d ama geçicidir! a ’d r Twitte ıyorsunuz, anc ştık, acaba da son derece bilinçli O odadan Ahmet n lı a a ll k u bir şekilde çok ilginç etkin k luk yazmaya ço nüyoruz? Ümit’e ulaşmamız ş ü ş u r ü u d bir şeyle karşılaştık. u mu 140 v m k u r lu u ş d u r z için hangi şifreleri u u v m İki polisimiz, PKK’nin artık 140 zcükle bulunduğu umuzu, düverirsiniz? g ö y çok da kullanmadığı En az s 140 vuruşla du r kitap oku“Ahmet Ümit’in evz. ğe bir yöntemle enselerinanlatıyoru anlatıyoruz ama e alanlarına yoreni” için, romanlai a iz y d m e e den ateş edilerek öldüşünc yal m . s r o e s in e c a rım okunmalı. e ş d u a rüldü. Bunun ardından mazsak s k zekâmız 140 vur Basit ve yalın yaa s ır ş la iş patladı. n u ğ şayan bir adamım. Bugünü anlamak istiÇok fazla bir özelliyorsak bu iki olayı tahlil ğim yok, ama iyimserimdir. Yaşıyor olmaetmemiz lazım. Bu iki olanın kendisi, sağlıklı olmanın kendisi en büyük yın sorumluları bulunduğunda olayları anlayamutluluktur ama bunu politik nedenlerle bozbiliriz. Bugünü anlamak için “şifre”leri verdiniz. dukları zaman çok sinirleniyorum. Sevdiğim işi yapıyorum. Dünyanın en önemPeki, bugün anlayamadığınız şeyler var mı? li ayrıcalığı bu. Kitaplarım çok okunuyor. Benim anlayamadığım olay şu, özellikle iktiSokakta yürüyemiyorum, insanlar beni durdar partisinde öyle bir şey görüyorum ki “Kaybedersek sonumuz olur” havasındalar. Neden? durur elimi sıkarlar, fotoğraf çekilirler. Güzel olan, Türkiye gibi bir ülkede bir yazara ilgi duYa kaybet, hatta dinlen biraz. Yeni bir hüküyulması. met gelsin, sen de toparlan... Eleştirilere de Geçiminizi yazarak kazananlardansınız... “Ya benimsin, ya toprağın” sözüne benzer bir Para kazanamıyor olsaydınz yine bu kadar yaklaşım var. Erdoğan “Yüzde elliyi zor tutuyorum” de zaman yaratıp yazar mıydınız? 22 yaşında yazmaya başladım ama 40 yaşımmişti, peki zorla tutulan yüzde elliye sizce da para kazanmaya başladım. Para kazanamıne oldu? yor olsam da yazardım, o zaman gündüz bir Bu söylem bugün geldiğimiz o nefret, küfür, reklamcıda çalışacaktım, limon satacaktım ve şiddet, tehdit, iftira söyleminin başıdır. Bunu akşam yazacaktım. Yazmak, uyuşturucu kuldedikten sonra öteki yüzde 50’yi sindirmeye çalıştı. Peki ne oldu? Bu yüzde 50, yüzde 60 ol lanmak gibi bir şey. Bırakamazsınız. O seni bırakırsa bilemem... du, zor tuttuğu yüzde 50 de yüzde 40’a düştü. CEREN ÇIPLAK Yazar Ahmet Ümit, yeni kitabında işlediği İttihat ve Terakki’nin bugünkü Türkiye’ye çok benzediğini söylüyor, ancak en tehlikelisinin içimizdeki faşistler olduğunu belirterek ‘çünkü en yıkıcı onlar, şiddeti olağan hale getiren de onlar... ’ diyor. 3 B KİTABININ ADI BELLİ OLDU: ‘Elveda Güzel Vatanım’ Aralık ayında çıkacak olan kitabınızın adı belli oldu mu? Şu anda İttihat ve Terakki üzerine bir roman yazıyorum. Bugünkü Türkiye gündemi ile inanılmaz benziyor. İttihat, ilk çıktığında hürriyet, eşitlik diyordu, herkesi eleştirdiler. 2. Meşrutiyet ilan edildiğinde ise Müslümanlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Yunanlar, Türkler özgürlük için yürüdüler... Bir yıl sonra parti, gazeteci öldürmeye ve muhalif gazeteleri kapatmaya başladı. Sadece bir yıl sonra bu özgürlükçü parti, Pan İslamist devlet kurma peşine düştü. Sonra da Pan Türkist oldu. Bugüne çok benziyor. Bu topraklarda özgürlük diye gelenler bir süre sonra diktatöre dönüşmeye başlıyor. Ve acı olan şu, sadece kendileri yıkılıp gitmiyorlar maalesef ülkeye de çok büyük zarar verip gidiyorlar. Kitabınızdan bahsederken gözlerinizin içi parladı... Bir yazar, yazmaya başladığında o romanın içinde yaşamaya başlar. Bu müthiş bir duygu, Ahmet Ümit kimliğinden çıkıp birçok kimliğe bürünmek. ’ â k e z k u l ş ‘140 vuru C M Y B