28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 20 Eylül 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK haber 5 chp lideri, AKP’nin 3 dönemlikleri aday göstermesini yorumladı ‘Ülkeyi bu hale o ekip getirdi’ HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin üç dönem kuralına takılan bazı isimleri 1 Kasım için tekrar aday göstermesi konusunda “Güzel bir atasözü vardı. Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı. 13 yılda o ekip buraya getirdi. Başka kim vardı ki?” dedi. AKP’nin FIRAT girdiği düşüş süreKOZOK cinden kurtulamayacağını vurgulayan CHP lideri, “AKP’nin kendisi artık topluma güven vermiyor. Çünkü AKP’nin artık bir özgür iradesi yok, siyasi parti olarak. AKP, tutsak alınan bir parti konumunda şu anda” diye konuştu. Bazı gazetecilerle sohbet toplantısı yapan Kılıçdaroğlu’nun gündeme ilişkin değerlendirmeleri ana hatlarıyla şöyle: Yeni vekiller çıkartacağız: Daha fazla oyu nasıl alabiliriz, daha fazla milletvekili nasıl çıkarabiliriz. Bu çerçevede bir çalışma yapıldı. Ön seçimden gelenlerin yerleri yüzde 99 oranında korundu. Başarısız olan illerimiz vardı. Milletvekili çıkardığımız halde çıkaramadığımız yerlerde yeni adaylar gösterdik. Bazı arkadaşlarımız kendileri yeniden aday olmak istemedi. Başka adaylar gösterdik. Oralardan milletvekili çıkaracağımıza inanıyoruz. Niğde, Kahramanmaraş, Ardahan, Tunceli gibi. Tunceli’de eğilim yoklaması yaptık, kim çıkarsa listemize aldık. AKP şantajla oy istiyor: 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar seçmen davranışlarının büyük ölçüde değişeceğini sanmıyorum. Yayımlanan anketler de üç aşağı beş yukarı bunu ifade ediyor, gösteriyor. Ama bu dar zaman dilimi için de hükümetin saray kaynaklı farklı bir tutum sergileyerek toplumun önüne acı ve gözyaşını koyması, “beni tek başıma iktidar yapmadınız o nedenle bu olaylar çıkıyor” diye algıyı beslemesi hepimizin görmesi gereken bir gerçektir. 1 Kasım seçimlerinde toplumun önüne ya bana oy verirsin, ya da ben seni acı ve gözyaşına boğacağım şantajı ve gerçeği konmuştur. Ama ben bu ülkenin insanının irfanına inanıyorum. Bu ülkenin insanı şantaja, dayatmaya boyun eğmedi. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren vatandaşlarımızın da bu gerçeği görerek, asıl seçimlerde başka partilere oy vererek, sürpriz yapmalarını da bekliyorum. Benim oy verdiğim parti topluma şantaj, dayatma yapmamalıdır. Hem demokrasiden söz edecek adaletten söz edecek, öte yandan vatandaştan oy almak için özellikle ülkenin belli bir coğrafyasını kana ve gözyaşına boğdu. ‘Yüzlerce kişi Akdeniz’de boğulsun’ diyen AKP’ye versin: Birden fazla sorun var toplumun önünde. Türkiye’deki mülteciler... Sorumlusu kim? Mevcut hükümet, 13 yıldır bu ülkeyi yönetenler sorumlusu. ‘Mülteciler gelsinler, buradan Avrupa’ya geçsinler, çocukların naaşı kıyıya vursun, yüzlerce kişi Akdeniz’de boğulsun, iyi oldu’ diyenler gidip oylarını AKP’ye verebilirler. Ekonomide ciddi sorunlar var, bütün sorumlusu ülkeyi C yönetenler, 13 yıldır bunlar yönetiyor. Dönüp bakıyoruz demokrasi ve insan hakları yönünden ciddi ihlaller var. Bunlar ileri demokrasi diyorlardı. Tam tersine gittikçe artan baskıcı bir yönetim var. Milletvekili kalkıp gazetenin önüne gidip gazetenin camını ve çerçevesini indirecek noktaya geldi. Böyle bir tabloyla Türkiye ilk kez karşılaşıyor. Vatandaş borç batağında. 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin tamamı zengin oldu, halk borç batağında. Dolayısıyla bütün gerçekleri an Ne Türkçüyüz ne Kürtçü, Türkiye ahalisiyiz... erkes barış istiyor ama ülkenin en önemli gündemi şiddet, savaş ve ölümler... Gediz Ovası’nda domates toplayan 200 Kürt işçinin kaldıkları damlar yakılıyor... 200 Kürt işçi canlarını zor kurtarırken benzer bir durum Bolu’da okul inşaatında çalışan işçilerin başına geliyor. Ardından Ankara’da “teröre hayır, kardeşliğe evet” yürüyüşü yapılıyor TOBB’nin önderliğinde... Kimi memur, işçi sendikaları, esnaf odaları ve binlerce kişi katılıyor bu yürüyüşe... Sağdan, soldan, ortadan tüm siyasetçiler barıştan, sevgiden, kardeşlikten söz ediyor etmesine de, sokağa salınanlar neredeyse her Kürt yurttaşımızı “potansiyel terörist” olarak görüyor. Toplumsal akıl, sağduyu, bilinç kalmamış... Gediz Ovası’nda Bolu’da ekmek parası için Güneydoğu’dan kalkıp gelen Kürt tarım işçileri, kimilerine göre terörist, PKK’li yani... Cizre’de yaşayan insanların tümüne Kürt olduğu için terörist muamelesi yapılması, evlerinin delik deşik edilmesi, gece ekmek almak için çıkan 74 yaşındaki bir yurttaşın güvenlik güçlerince öldürülmesi... Kemal KIlıçdaroğlu H eral Akşener önemli bir figürdü: Meral Hanım, siyasetin çok önemli bir figürüydü. Parlamentoyu yönetirken son derece başarılıydı. Partisiyle yaşadığı sorunları bilmiyorum ama saygın politikacıydı. Sayın Türkeş, pek çok çevrede hayal kırıklığı yaratan bir konumda. Söylemlerini sık sık değiştirmesi, siyasette ona duyulan güveni te Akşener ve Türkeş mesajları M melden sarsmıştır. Özçelik başarılı bir diplomat: Murat Özçelik ile daha önce de görüştüm. Onun açısından listede olmaması sürpriz değildi, kendisiyle konuşmuştuk. Sevdiğimiz saydığımız bir arkadaşımız. Başarılı bir diplomat. Siyasette yeni ve yolu, ufku açık. Umuyorum hem siyasete hem CHP’ye katkıları sürecektir. Ve sonra Ankara’da “teröre hayır, kardeşliğe evet” yürüyüşü... Kardeşlik, sevgi, barış; ay yıldızlı bayrağımızı taşıyarak mı gelir yoksa toplumsal akıl ve bilinçle mi? Cizre’de, Silopi’de ve Güneydoğu’da pek çok yerde PKK, alçakça kanlı eylemler yaparken, devlet sivil halka şiddet kullanıyor açık açık... Pek çok masum sivil yurttaşımız, genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek denmeden öldürülüyor, yaralanıyor... HHH Başkalarının hayatlarını önemsemeyen, sevgi değil nefret sarmalında kan gölünden beslenen düşüncenin temsilcileri, ay yıldızlı bayrağımıza sarılı tabutların başında timsah gözyaşları döküyor. Kaymakam, yoksul ailelerin evinde, kameraların karşısına çıkıp şöyle diyebiliyor: “Oğlunuz kendini feda etti!” Tepki çekince hemen bir gerekçe buluyor: “Ben çağırmadım, gazeteciler kendileri gelmiş ve gizli çekim yapmışlar...” Oysa kaymakam, basın mensuplarıyla beraber eve girmiş... Şimdi bir vali yardımcısı soruş turma başlatmış kaymakam bey için... Dedim ya, ülkenin temel gündemi şiddet, savaş, ölüm! Toplumsal akıl sıfırlanmış benim canım ülkemde... Kürtlerin, Türk bayrağıyla bir sorunu yok... Türk ve Kürt halkı zaten kardeş... Bayrak bir ulusun simgesidir. Türkiye laik demokratik bir hukuk devletidir... Üniter devlet çatısı altında birlikte yaşıyoruz biz zaten... Ayrımcılık yapanlar düşünsün! Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini biliyorsunuz... Ne demiş Mustafa Kemal, 1923 yılında Türk Ocakları’nı kapatırken: “Ne Türkçüyüz ne de Kürtçü... Türkiye ahalisiyiz...” HHH Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek gözetmeden masum insanları öldürecek, Manisa ve Bolu’da Kürt tarım işçilerini yakmaya kalkacaksınız, ardından da Türk bayraklarıyla yürüyeceksiniz... HDP binalarına yapılan saldırılar, PKK terörüne karşı, devlet terörünün Güneydoğu’da hayata geçirilmesi... Tüm bunlar toplumsal aklın ve bilincin olmamasından kaynaklanıyor... Ölü çocukların üzerinde siyaset yapanlar, topluma kin, nefret, korku salanlar, ne barıştan yanadır ne de kardeşlikten... Biraz olsun düşünün, “Kürtler ne istiyor” diye kendinize sorun... Bu ülke insanı 30 yıldır “şehitler ölmez” diye haykırdı ama bugün değişen bir şey olmadı... Devlet bunu görmedi, görmek istemedi! Terör can alıyor, olan yoksul halkımızın çocuklarına oluyor, salt şehit anaları değil, babaları, kardeşleri, vicdanı olan herkes ağlıyor... Şantaj ve dayatma var latacağız ve çıkışları da anlatacağız. Bu yaşanan sorunlardan Türkiye nasıl kurtulur, bunu da anlatacağız. Erdoğan CHP’siz koalisyon arayacak: Tablo ortaya çıksın... Erdoğan şöyle bir arayış içinde olacaktır; ‘CHP’nin içinde olmadığı bir koalisyonu nasıl kurabilirim ben?’ Veya ‘bir AKP azınlık hükümetini nasıl kurabilirim?’ Bana görev verip vermemesi hiç umurunda değil. Ben halkın tercihlerine saygı duyarım. Bana görev verilmemesi, onun halkı ben dinlemiyorum söylemidir. 7 Haziran seçimlerinden sonra hemen tekrar seçime gitmesi de milli iradeye saygı duymadığını açıkça gösteriyor. Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı: Erdoğan’ın tarafsız olmadığını zaten kendisi de kabul ediyor. Kendisini AKP’nin genel başkanı olarak görüyor. Burada ezilen kişi Ahmet Davutoğlu’dur, sözü dinlenmeyen kişi Davutoğlu’dur. Sayın Davutoğlu, listeler bana ait mesajı vermek için sosyal medyada imzasıyla paylaştı ama eminim o imzayı gören herkes gülümsemiştir. Güzel bir atasözü var, ‘Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı.’ 13 yılda o ekip buraya getirdi. Başka kim vardı ki? AKP tutsak alınan bir parti: Kimi getirir koyarlarsa koysunlar AKP düşüş sürecine girmişti. AKP’nin kendisi artık topluma güven vermiyor. Çünkü AKP’nin artık bir özgür iradesi yok, siyasi parti olarak. AKP, tutsak alınan bir parti konumunda şu anda. Biz isterdik ki AKP özgürce düşüncelerini ifade eden bir parti olabilsin. Yok öyle bir parti. Onun için Türkiye’de yönetim boşluğu var. Yönetim boşluğu söyleminin varlık nedeni de bu. l ANKARA Genel başkan gibi Koray Çalışkan Kasım’da yapılacak seçimlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun MYK’ye sunduğu listede yer alan ancak PM’den geçemeyen Doç. Dr. Koray Çalışkan, listeyi değerlendirdi: “Öncelikle 2 tür adaylığı birbirine karıştırmamak gerek. Önseçimden çıkmış olsaydım gerçekten üzülürdüm. Ama ben Genel Başkanın onayıyla aday oldum. Önemli olan parti meclisine verilen listedir ama ben orada yok ‘Önemli olan CHP’ 1 tum. Nasıl baştan aday gösterilmemize saygı duyuyorsak bu karara da saygı duymak gerekir. Önemli olan benim adaylığım değil CHP’dir. İhsan Özkes’in ve Murat Özçelik’in aday gösterilmemesi doğru bir karar. Özkes’in yaptıkları dedikleri kabul edilebilir şeyler değil. Özçelik diplomatik sakinlikle sorunları çözemezken öfkesini kontrol edemezken parti dış politikasıyla ilgili orada bulunması doğru değildi.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle