16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Ağustos 2015 DUNYA Hillary’ye FBI soruşturması 2016 ABD başkanlık yarışının favorisi Hillary Clinton’ın dışişleri bakanıyken kişisel eposta hesabından yazışmalarını FBI da soruşturuyor. Evdeki internet servisini kuran şirketle iletişime geçildi, avukata flash diskle ilgili soru soruldu. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE Mısır’da Hırvat rehine krizi Mısır’da IŞİD’e biat edip Sina Vilayeti adını alan Ensar Beyt el Makdis, hapisteki “Müslüman kadın esirlerin” bırakılmaması halinde elindeki Hırvat rehine Tomislav Salopek’i öldüreceğini duyurdu. Mısır’a talebi yerine getirmesi için 48 saat verildi. 9 [email protected] Akdeniz’de yeni facia Türkiye’nin saldığı IŞİD’ci Merkel’e bela ŞİD, halifeliğini ilan ettiğinI den beri ilk kez sadece Almanca bir video yayınladı. Suriye’deki antik kent Palmira’da çekilen videonun ilk bölümünde propaganda yapılıyor. 2. bölümünde, 2014’te Türkiye’nin bıraktığı IŞİD militanı Muhammed Mahmud, Müslümanları IŞİD’e katılamasalar da Almanya ve Avusturya’da “kafirleri” öldürmeye çağırıyor. Avusturya doğumlu, Mısır kökenli, Ebu Usame el Garip kod adlı Mahmud “Çok şeye ihtiyacın yok. Al eline bıçağı, önüne gelen kafiri doğra. Onlar zaten it gibi” diyor. nilgun@ Libya’dan kalkıp imdat sinyali veren tekne, yüzlerce göçmenin yardıma gelen gemilerin tarafına yığılmasıyla hızla alabora oldu kdeniz’de insan kaçakçılarının tıka basa doldurduğu köhne tekneler yine yüzlerce insana mezar oldu. 600700 göçmen taşıdığı sanılan bir balıkçı teknesi dün sabah Libya açıklarında battı. İtalyan Sahil Güvenliği’ne göre, Libya’dan ayrıldıktan 25 km sonra fırtınaya yakalanıp imdat sinyali veren teknenin yardımına Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütünün Dignity I gemisi ve İrlanda donanmasına ait bir devriye gemisi koştu. Ancak gemileri gören yolcular bir tarafa yığılınca, alabora olan tekne, metalden yapıldığı için hızla battı. İrlanda donanması “Önemli can kaybından A korkuluyor”, MSF “Çok sayıda ölü var” açıklaması yaptı. İtalyan Sahill Güvenliği ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, 400 kişinin kurtarıldığını, 25 cesede ulaşıldığını duyurdu. Denizde çırpınan 150 kişiyi kurtarma çalışmalarına 7 gemi katılırken, bir İtalyan helikopteri cankurtaran botları indirdi. Nisanda yine Libya açıklarında 800 göçmen taşıyan bir teknenin batması ve sadece 28 kişinin kurtulması, Akdeniz’deki en büyük göçmen faciası olmuştu. Resmi rakamlara göre, yılbaşından beri Akdeniz’e açılan göçmenlerden 2 bini boğularak öldü. ‘Sürecin’ sonu ‘400 kişi kurtarıldı’ Ocaktan beri Akdeniz 2 binden fazla göçmene mezar oldu. Mahmud, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e şöyle sesleniyor: “Sen, köpek Merkel! Peygamberimize hakaretin intikamını senden alacağız... İslam Devleti topraklarındaki Allahsızlara (Kürtler) verdiğin silah yardımının intikamını alacağız. Hem de bunu sizin topraklarınızda yapacağız.” Ebu Ömer el Almani kod adlı ikinci militan da benzer çağrı yapıyor. Video infaz sahneleriyle bitiyor. 2013’te sahte pasaportla Hatay’da yakalanıp Konya’da tutulan Mahmud, Viyana’nın talebine rağmen iade edilmemişti. 19 Ağustos 2014’te bırakıldığı haberi Türk makamlarınca doğrulanan Mahmud’un, IŞİD’in Musul’da rehin aldığı 49 Türkiyeliyi 20 Eylül’de bırakmasına karşılık, önceden salındığı sanılıyor. Türkiye’de haftada bir polise gitme şartına uymayan Mahmud’un Suriye’ye kaçtığı tahmin ediliyordu. ‘Köpek Merkel!’ ‘ABD Şam’la temas halinde’ Putin’in IŞİD planıyla diplomasi trafiği hızlandı. Tahran’a giden Suriyeli bakan Muallim ‘ABD eğitdonatçılarla ilgili bizimle temasa geçti’ dedi usya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in IŞİD’e karşı Irak, Suriye hükümetleri ve Kürt güçleri temelinde bölge ülkeleriyle yeni koalisyon kurulmasına yönelik planını sunmasına koşut diplomasi trafiği hızlandı. Planı Katar’da ABD’li mevkidaşı John Kerry ve Körfez ülkelerine sunan Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Malezya’daki ASEAN zirvesinde ikinci kez Kerry ile biraraya geldi. ürkiye trajedi ile grotesk olanın; gerçek ve hayalin iç içe geçtiği bir yer. Seçimden iki ay geçmiş, hükümet kurulamamış, parlamento en “magazin vekil”iyle gündemde. AKP’nin “Dombracı” vekili; “sansasyon”, “sterilizasyon”, “senkronizasyon” sözcüklerini kafiyeleyip, “Bu kafayla kurulamaz koalisyon!” diye bir şiir yazmış… Bu müthiş “grotesk haberi” zaplarken şehit cenazelerinin yürek yakan trajedisi ile karşılaşıyorsunuz. Bir dede… Yamalı pantolonu, yırtık pabuçlarıyla torununu uğurluyor. Başbakan’ın “Vatan için evlatlarımızı feda etmeye hazırız” dediği yerde çaresiz ve sahipsiz, arayıp soranı yok… Devlet tam kadro başka bir cenazede, yandaş bir yazarın cenazesinde boy gösteriyor. Cumhurbaşkanı Ankara’dan özel uçağı ile İstanbul’a gelmiş; tabuta omuz veriyor; kabine de neredeyse eksiksiz musalla taşı karşısında saf tutuyor. Bir yanda zavallılığın ve biçareliğin, diğer yanda bu ülkede mezara dek fark yaratan, ayrım yapan “güç” ve “güçlülerin” fotoğrafı var. T Şehit VIP cenazesi farkı R ‘RusyaABD ortak yaklaşımı yok’ ‘Washington olmaz, New York belki’ aşkent Washington’a yarım saat uzaklıktaki Maryland eyaletinde yapımı tamamlanan Türk camisi ve misafirhanesini açmak için sonbaharda ABD’ye gitmesi planlanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretini “diplomatik misyon” olarak tanımladı. Eylülde New York’taki BM Genel Kurulu’na katılıp katılmayacağı netleşmeyen Erdoğan’ın her halükarda 100 milyon dolarlık Türk camisini açıp Beyaz Saray’ı ziyaret etmek istediği İbrahim Kalın ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarından da biliniyor. Obama yönetimi yetkilileri ise Beyaz Saray’ın adeta kapısına kadar gelecek Erdoğan ile Başkan Barack Obama’nın Washington’da görüşmeyi planlamadığını söyledi. İkilinin eylülde New York’taki BM’de bir görüşme yapması ise olasılık dahilinde. Cumhuriyet’in ‘’Türk Cumhurbaşkanlığı’nın Obama ile görüşme talebi olduğunu doğrular mısınız? Görüşme olacak mı’’ soruları üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Mark Stroh ‘’Beyaz Saray’ın şu an açıklayacağı bir görüşme bulunmuyor’’ ve Konsey’in Türkiye uzmanı Alistair Baskey “Şu anda ilan edeceğimiz bir program yok” dedi. l Cumhuriyet/Washington Görüşmenin ardından Lavrov “ABD ile aynı fikirde olduğumuz tek nokta IŞİD’in ortak tehdit olduğu ve mücadele için çabalarımızı bir an önce ve olabildiğince etkili biçimde birleştirmemiz gerektiğiz. Ama bunun somut olarak nasıl yapılacağı hakkında ortak yaklaşımımız henüz yok” dedi. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de soluğu Tahran’da alıp Putin’in Ortadoğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ve İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Şamhani’yle görüştü. Muallim, ABD’nin Suriye’yi ilgilendiren son gelişmelerle ilgili Şam’la temas kurduğunu doğruladı. ABD’nin eğitdonattan geçirdiklerini Suriye’ye göndermesiyle ilgili “ABD bizimle temasa geçti ve bu grubun Suriye ordusuyla değil, IŞİD’le savaşacağını iletti. Biz Muallim Tahran’da Zarif ile samimi pozlar verdi (solda). Kennedy ailesinin bastonuna yaslanan Kerry ile Lavrov ise görüş ayrılıklarını çözemedi. ması yetkisi vermesiyle ilgili “Şam’la eşgüdümlü olmayangirişimler Suriye’nin egemenliğinin ihlaldir” vurgusu yaptı. “Vurma hakkını nereden buluyorsunuz” soruları ABD Dışişleri brifinginde Sözcü Yardımcısı Mike Toner’ı köşeye sıkıştırdı. “Kendimize ‘Suriye askerlerinin peşine düşme’ yetkisi vermedik. Sadece ‘ılımlı muhaliflerin’ ateş altında kalması gibi ‘varsayımsal durumlarda’ ordu bombalanabilir” diyen Toner, “Ilımlı muhaliflerin bulundukları bölgede hukuki otoriterinin kim olduğunu bilmiyorum. Muhalifleri koruma çabalarının hukuki çerçevesi hakkında konuşmayacağım” dedi. Tabloya bakarken İspanya’da vaktiyle tanık olduğum terör kurbanlarının cenazeleri aklıma geliyor. İspanya kralı ve kraliçesini kabine üyeleriyle birlikte eşin, dostun, VIP gazetecilerin ve iş dünyası temsilcilerinin, soyluların cenazesinde gördüğümü hatırlamıyorum… Buna karşın ETA’nın ülkeyi kana buladığı yıllarda Başbakan ve de Kral ailesinin, “şehit cenazelerinde” tam kadro istisnasız fire vermeden bulunduğunu gayet net anımsıyorum. Bu fark başlı başına “devlet” ve her kim olursa olsun “yurttaşı”na sahip çıkan bir ülkeyle, Türkiye’deki “rejim” arasındaki mesafeyi ortaya koymaya yetiyor. Bunları düşünürken Şirin Payzın’ın “Ne Oluyor?”unda; bizde akamete uğrayan “barış süreci” ile İspanya’daki “barış sürecini” karşılaştıran bir programa rastladım... İspanya deneyiminden “kıssadan hisse” sonuçlar çıkaran E. Büyükelçi Akın Özçer özetle ve mealen “Barış sürecinin biricik mimarı Cumhurbaşkanı’na karşı tavır almakla HDP’yi bindiği dalı kesmekle” suçladı. “Bununla HDP’nin ne yapmaya çalıştığını anlamadığını” ifade etti. ‘TOMA’lar niye alınıyor?’ Ilımlı muhalif mi? B de IŞİD’le savaşta tüm çabaların yanında olduğumuzu ve bunun Suriye hükümetine danışarak, bizimle koordineli yapılması gerektiğini söyledik” dedi. Washington’ın “ılımlı muhalif” nitelemesine tepki gösteren Muallim, “Ilımlı ya da ılımlı olmayan muhalif söz konusu değil. Suriye devletine karşı silah çeken herkes te röristtir” diye çıkıştı. ABD’nin Irak Başbakanı’nın temsilcisi Falih Feyyad’la Şam’a mesaj ilettiği medyaya yansımıştı. Muallim, Obama’nın Suriye’ye gönderilen eğitdonatçılara saldıran tarafın Suriye hükümet güçleri dahil her kim olursa olsun vurul ABD’nin yetki krizi Rusya’nın IŞİD’le savaş planı açıklamasınına ardından İran da Suriye için çözüm planını Şam ve Moskova ile istişare edip BM’ye sunacağını duyurdu. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Arap basınında çıkan makalelerinde, Ortadoğu’daki krizlerle başa çıkılması için bölgesel diyalog komisyonu kurulmasını önerip “IŞİD’in bir yandan İran Suriye’de çözüm için BM’ye plan sunacak Suriye ve Yemen’de büyümesine yardımcı olurken, diğer yanda Irak’ta yenilgiye uğramasını sağlayamazsınız” dedi. El Meyadin televizyonu İran’ın BM’ye takdim edeceği Suriye planını şöyle açıkladı. ti kurulması/3) Suriye’deki tüm etnik ve mezhebi kesimlerin haklarını güvence altına alacak şekilde anayasa reformu yapılması/4) Uluslararası gözlemcilerin gözetiminde seçimler yapılması.” “1) Acilen ateşkes yapılması ve savaşın durdurulması/2) Ulusal birlik hüküme ‘Birlik hükümeti’ Ama ardından Bakan Yardımcısı Abdullahiyan, haberi doğrulamayıp içeriğin med Ahrarİran teması ya tahmininden ibaret olduğunu söyledi. Ankara’nın Suriye’de en çok desteklediği örgüt olan, Kaide ile bağlantılı Ahraruş Şam, Lübnan sınırındaki Zabadani’deki çatışmalarla ilgili bir ara İran ile Türkiye’de görüşme yürüttüğünü duyurdu. Ancak cihatçılarla Şii devlet arasındaki bir ilk niteliğindeki bu görüşme artık durmuş vaziyette. Özçer gibi İspanya’yı yakından tanıyan, Madrid’de diplomat olarak bulunmuş, konu üzerinde kitaplar yazan birinin; iki örneği içinde bulunduğumuz mevcut şartlarda! böyle ağız dolusu yan yana getirmesine şaştım. Neyse ki konuklardan biri eski bakan Bahattin Yücel’di ve Yücel, şu kısa saptamayla İspanya’dan ne kadar farklı bir evrende yaşadığımızı hatırlattı: “İspanya’da bir milyon insan sokağa çıkıp ‘teröre hayır’ dediğinde bu etkili olur. Aslında bizde de bir milyon insan Taksim’e çıkıp ‘biz çözüm sürecini istiyoruz, teröre hayır’ dese; akan kan durur. Ama burada bunu yapamazssınız. İnsanlar korkuyor, Taksim’e çıkamaz. TOMA’lar niye alınıyor zannediyorsunuz? Burada, söz gelişi, bu programda böyle bir çağrı yapsanız; hakkınızda derhal dava açılır!” Adı dahi açıkça “TürkKürt Barış Süreci” olarak konmamış; “çözüm süreci” diye nereye çeksen oraya giden bir muğlaklık ardında gizlenen büyük oyunun sonuna geldik. İspanya’daki durumun aksine “kurumsal koordinatları” hiç belli olmayan, sivil toplum düzeyine indirilmeyen; Kürt sorunun “çözüm”ünden çok salt RTE’nin “başkan babalık sorununun çözümüne” dayanan “süreç”in bir göz boyamadan ibaret olduğu aslında baştan beri belliydi de… “Yetmez ama evet”çiler döneminde olduğu gibi çok sayıda aydın… tümüyle kendinden menkul “sürecin” ardına takılıp hayal kurmayı tercih etti. Şimdi ayaklar yere değiyor. Ama gerçekler çok sert, çok can yakıyor. Erdoğan Uygurları kızdırdı Münih’te basın toplantısı düzenleyen Dünya Uygur Kongresi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyaretinde “Doğu Türkistan’daki terör faaliyetlerini kınadığına” dair sözlerine tepki gösterdi. Kongre Başkan Yardımcısı Asgar Can, “büyük hayal kırıklığı” dile getirerek, “2009’da başbakanken Çin’de olanları “soykırım” olarak nitelendiren Erdoğan’ın bugün söyledikleri kabul edilemez” dedi. Çin’in yıllardan beri Doğu Türkistan‘da yaşayanlara “terörist” damgası vurabilmek için milyarlarca dolar harcadığını söyleyen Can “Hiçbir Avrupa ülkesi bu tuzağa düşüp de bizleri dışlamazken, ikinci vatanımız bildiğimiz Türkiye bize bu damgayı vurdu” diye konuştu. umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile telefonda görüştü. Suriye ve Irak’taki kaos ortamının komşuları olumsuz etkilediğine, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehditlerine Erdoğan Ruhani’yle telefonda görüştü, Zarif Ankara’ya geliyor C karşı kayıtsız kalamayacağını anlatan Erdoğan Suriye’de Esad iktidarda olduğu müddetçe istikrar gelmeyeceğini savundu. Ruhani “Görüş ayrılıkları olsa da ikili ilişkileri güçlendirmeye önem veriyoruz” karşılığını verdi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif gelecek hafta Ankara’yı ziyaret edecek. Gündemde İran ile dünya güçleri arasında varılan nükleer anlaşma, Suriye krizi, IŞİD’le savaş, Türkiye’nin PKK operasyonları, ikili ilişkiler olacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle