16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Ağustos 2015 yorum TASARIM: İLKNUR FİLİZ 18 Taze, sıcak cehennem notları Vatandaşları korkutarak… onumuz cehennem! Yakıcı, kavurucu, boğucu hava nedeniyle değil: Kapımızdaki savaş ve Papa Hazretleri’nin “Cehennem yok!” fetvası nedeniyle... Ama en çok da ABD’nin İncirlik Üssü’müze getirip yerleştirdiği “Hellfire Füzeleri” vesilesiyle! HHH Hellfire, “Cehennem Ateşi” demek.. Lazer güdümlü, 8 km menzilli, zırhlı araçları ve tankları bile delik deşik edip ateş topuna çeviriyor. Amerikalılar, önceki gün, ilk parti “Cehennem Ateşi Füzeleri”ni İnsansız Hava Araçları’na yükleyip güney sınırlarımızın ötesinde uçurmaya başladılar. Artık IŞİD’e mi mesaj veriyorlar. Beşşar Esad’a mı yoksa, “Bizim semtin adını değiştirin!” diye Saray’a dilekçe vermeye hazırlanan K ugünlerde olup bitenlere baktıkça aklıma ABD yönetiminin Irak’a saldırmadan önce halkı nasıl korkutup, sonra bir öcü belirleyip bu saldırıya hazırladığını anımsıyorum. 2003’te ABD’de Bush yönetimi, Irak’ın kitleleri yok etme silahlarına sahip olduğunu ve çeşitli ülkelerde terörü desteklediğini ileri sürerek Irak’ı işgal etmişti. Sonra bütün iddiaların asılsız olduğu anlaşıldı. Yönetim, ABD halkının, bu savaşı benimsemesi için neler yapmıştı? Çok şey yaptı; birkaçını anımsayalım: 17.9.01: ABD’de birçok adrese zarf içinde antraks mikrobu yollanmaya başlandı. 3.12.01: Terör alarmı verildi. 12.2.02: ABD başsavcısı, “Bütün Amerikalıların en yüksek düzeyde alarm durumunda bulunmaları gerekiyor” dedi. 12.3.02: Renkli alarm kodları yürürlüğe kondu: Sıkça “Şimdi kırmızı alarm var”, “Şimdi de turuncu alarm!” uyarıları yayımlanmaya başlandı. 24.3.02: Cumhurbaşkanı yardımcısı Cheney, CNN’de Saddam’ın nükleer silahlara sahip olduğunu söyledi. 26.8.02: Hükümet yetkilileri, Saddam Hüseyin’in kitleleri yok etme silahlarına sahip olduğu konusunda kuşkularının kalmadığını açıkladılar. FBI, demiryollarına, Brooklyn Köprüsü’ne ve Hürriyet Anıtı’na saldırılacağını bildirdi. Hemen güvenlik önlemleri alındı. 25.9.02: Bush, “Terörle savaş bahis konusu olduğunda Saddam’la El Kaide ayırt edilemez” dedi. 21.10.02: New York’ta altı Yemen kökenli ABD vatandaşından oluşan bir hücrenin varlığının saptandığı delil yetersizliğine rağmen açıklandı. Milli Savunma Politikaları Danışma Komitesi Başkanı M. Perle, “Birleşmiş Milletler’in Irak’a giden uzmanları silah bulamadılar çünkü kandırıldılar” dedi. 2003 başında CBS’nin yaptığı anket, Amerikalıların yüzde 64’ünün Irak’la savaşılmasını onayladıklarını yansıttı. Savaş başladı. ABD halkı işte böyle korkutula korkutula gereksiz bir savaşa sürüklenmişti. Bu taktik yeni değildi; Nazi liderlerinden Goering, Harp Suçluları Mahkemesi’nde, insanların böyle kandırılabileceklerini söylemiş, “Hiçbir ülkenin halkı savaş istemez. Ancak ülkeyi yönetenler gerekirse, saldırıya uğranıldığını, sulh için arabuluculuk yapanların vatan haini olduklarını söyleyerek halkı savaşa sürükleyebilir” demişti. Bunların ardından şunu da anımsıyorum: Amerika vatandaşlarının önemli bir bölümünün hükümetlerinin Irak’a saldırması için gerekli neden olduğuna inanmalarına karşın Türkiye, topraklarını bu işgalde kullanmak isteyen ABD güçlerine açmayı reddetmişti. Ve kendi kendime soruyorum: “O zaman yiyip yutmadığımız yalanlara, bunca yıl sonra, bugün mü kanacağız?” B Ankara’nın Küçük Esat semti sakinlerine mi? Belki de “Sırtımız PYD’ye dayalı” diyen HDP ile birlikte hepsine muhasım RTE’ye! Kimbilir? Süper Güç bu; hedefi bir füzeyle iki kuş da olabilir: KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] HARBİ SEMİH POROY İslamiyeti kana bulayan IŞİD ile birlikte, “Cehennem [email protected] yok!” diyen Papa’yı da imana getirmek www.ahmettan.com isteyebilir! HHH Aslına bakarsanız Papa Francesco çoktan imana gelmiş durumda. O çok yankılanan son fetvası şöyleydi: “Kilise artık insanların acı çektiği gerçek bir cehenneme inanmıyor. Bu, tanrının affediciliğiyle uyuşmuyor. Tanrı yargıç değildir; o insanların dostu ve affedicisidir. Tanrı sizi dışlamaz; ancak ve ancak affeder.” Papa Francesco epeydir, insanların korkuyla, cehennemle değil sevgiyle yola gelebileceğine vurgu yapıyor. Tam da tasavvuf felsefesinin öngördüğü gibi. İslamiyetin özü tasavvuf ise tasavvufun özü de sevgidir. Din duygusu kiminde korkudan, cehennemden alır gücünü, kiminde sevgiden, cennetten. Konu bu sıcakta elbette biraz derin. Devamı için en iyisi, kıymetli okurlarımızı gazeteden kopartmadan en olmayacak gibi görünen bir isme kulak vermeye, tam 40 yıl öncenin Cumhuriyet gazetesine göz atmaya davet edelim: “Din duygusu korkuyla beslenenler genellikle bencil kişilerdir. Bu dünyada da bu dünya sonrası için de kendilerini güvence altına alma isteğindedirler.(..) Din duygusu korkuya (cehenneme) dayananlar bağnazlığa kolayca kapılırlar. Din duygusu sevgiye dayananlarsa bağnaz olamazlar. Bağnaz olamadıkları için de özgürce düşünürler. Yüzlerce yıl tepeden gelen ve insan yüreğinde korkuyu ve bağnazlığı körükleyip sömürmeye yönelen bağnazlık baskısına karşın, Türk halkının özgür düşünceli ve hoşgörülü olması ondaki din duygusunun sevgiye dayanışındadır. Bu sevginin özünü Tanrı’nın birliği ve Tanrı ile birlik inancı bulunur.” (Bülent Ecevit, 16 Ağustos 1975). HHH “İnsanlar ancak sevgiyle yola gelebilir!” diyen Papa Francesco gizli mutasavvıf mı ne? Vatikan’daki son nutkunda sevgiyi temsil eden cennet sözcüğünün İncil’de tam 622, cehennemin ise 15 yerde geçtiğini açıklıyor. (Meraklısı için not: Kuran’da cennet de cehennem de eşit sayıda ve 77 kez geçiyor.) HHH Hüseyin Barack Obama’nın İncirlik Üssü’ne F klavye savaş uçakları ile birlikte “Hellfire Cehennem Ateşi” füzeleri yerleştirmesi, acaba İncil’in açığını kapatmak, Kuran’dakine benzer bir eşitliğe ulaşmak için olabilir mi? Ana İncil’e inanıyor. Baba Kuran’a... Büyük Ortadoğu Projesi gibi denge gözetmek zorunda. Papa Francesco cehennem fetvasını şöyle bağlıyor: “Cehennem sadece yalnız kalmış bir ruhun yansımasıdır; bu ruh da diğer tüm ruhlar gibi sonunda Tanrı’nın affediciliğine sığınacaktır.” Bu açıklamaları mütevazı Fiat marka otusu ile RTE’nin ilk misafiri olarak Kaçak Saray’a yaptığı ziyaretten sonra irat etti. Yani.. Mütalaası kadar zamanlaması da manidar! Tanrı Türk’üyle, Kürt’üyle cümle Muhammed ümmetini korusun! ŞANS TOPU 1, 14, 18, 22, 28 +2 5+1 BİLEN: 444 bin 401 TL (3 kişi) 5 bilen: 2 bin 503’er TL 4+1 bilen: 301.40’ar TL 4 bilen: 32.20’şer TL 3+1 bilen: 21.20’şer TL 3 bilen: 4.25’er TL 2+1 bilen: 6.25’er TL 1+1 bilen: 3.55’er TL 6 AĞUSTOS 2015 SAYI: 32810 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç DV mükellefi olanlar bilirler. Hemen hemen hepsi bir şekilde sıkıntıya girmiştir. Eski adıyla kod listesi, yeni adıyla özel esaslara tabi mükellefler listesinden bahsediyoruz. Türkiye’nin en büyük firmaları bile bu listeler yüzünden bir şekilde sıkıntı yaşadılar. Geçen yıl 26 Nisan tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile bu sıkıntının azaltılacağını düşünmüştük. Tebliğ düzenlemeleri de buna işaret ediyordu. Maliye Bakanlığı’nın en yetkili ağızları da bu sıkıntının biteceğini ifade ediyordu. Taşın altına el koyacaklar aranıyor! K Alışkanlıklara devam Tebliği’nin IV/E3.5 bölümünde aynen şu cümleye yer veriliyor: “Kullandığı belgeye yönelik bir tespit veya rapor olmadığı sürece, sadece hakkında sahte belge düzenleme rapor veya tespiti bulunan mükelleften mal veya hizmet alımına dayanılarak alıcı mükellefin özel esaslara tabi tutulması mümkün değildir.” Bu cümle son derece önemli ve net. Ancak, bu cümleyi bugüne kadar kimse dikkate almadı ve geçmişten gelen alışkanlığa devam ederek mükellefler özel esaslara tabi tutuldu. Ayrıca, aynı tebliğin IV/E4.5 bölümünde, mükelleflerin yaptığı işlemleri ispat vasıtalarına yer verilmişti. Bu vasıtalarla işlemlerin gerçekliğini ispatlamaya çalışan mükelleflere kimse itibar etmedi. Vergi daireleri bu uygulama ile ilgili elini taşın altına koymadı bugüne kadar. Konunun ayrıntılarını düzenleyen bir genelge beklediler. Genelge çıktı, tebliğe göre işlem yapılması gerektiğini söyledi. Ama, “nasıl”, “ne şekilde” ve “kim tarafından” sorularına cevap verilmedi. Yani değişen hiçbir şey olmadı. Ancak, inceleme elemanlarından bir nebze ellerini taşın altına koymaları istendi. İç genelgeye göre, inceleme elemanları, mükelleflerden ispat vasıtalarını talep edecekler ve bu ispat vasıtalarını düzenledikleri raporlarda mutlaka değerlendirecekler. Özel esaslar gibi sıkıntılı bir konuda eski alışkanlıkların devam etmesi, yapılan tüm düzenlemelere rağmen değişen bir şey olmaması son derece üzücü. Birilerinin taşın altına elini koyması gerekiyor. Umarım bulunur. Değişen bir şey yok! İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı Ancak, gelin görün ki uygulama öyle olmadı. Daha önce bu köşede eleştirilerimizi yapmıştık. Son olarak bu konuyla ilgili vergi daireleri ve inceleme elemanları tarafından yapılması gereken işlemleri düzenleyen bir İç Genelge yayımlandı. 13 Temmuz 2015 tarihli 2015/1 sayılı Katma Değer Vergisi İç Genelgesi’nde de sorunun çözülmediğini üzülerek gördük. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama SOSYAL GÜVENLİK Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.13 04.04 04.33 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.57 13.1 7 17.08 05.44 13.02 16.51 06.10 13.24 17.12 Akşam 20.25 20.07 20.26 Yatsı 22.00 21.39 21.55 ertlerin ve toplumun temel sağlık bilgisinin artırılması, ilkyardım bilgi ve becerisinin topluma öğretilmesi, tüm kamu ve özel kurum/kuruluşlarında personel sayılarına göre ilkyardımcı bulundurulması ile kazalara bağlı ölüm ve sakatlık riskinin azaltılması; bu doğrultuda ilkyardım eğitici eğitmeni, ilkyardım eğitmeni ve ilkyardımcı yetiştirilmesi ile bu eğitimleri düzenleyecek merkezlerin açılış, işleyiş ve denetimi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan İlkyardım Yönetmeliği 29 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. İlkyardım tanımında belirtilen amaç doğrultusunda, hasta veya yaralıya tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle ilaçsız uygulamaları yapan ilkyardım eğitimi alarak ilkyardımcı belgesi almış kişiler ilkyardımcı olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında işyerlerinde çalışan sayısına bağlı olarak aşağıda belirtilen sayıda ilkyardımcı çalıştırılması gerekmektedir. Buna göre; a) Az tehlikeli işyerlerinde, her 20 çalışan F İlkyardımcısı olmayana ceza var! için 1 ilkyardımcı, b) Tehlikeli işyerlerinde, her 15 çalışana kadar 1 ilkyardımcı, c) Çok tehlikeli işyerlerinde, her 10 çalışana kadar 1 ilkyardımcı, bulundurulması zorunludur. İlkyardımcı olacak kişilerin en az ilkokul mezunu olması ve eğitim süresinin tamamına devam etmesi zorunludur. İşyerlerinde ilkyardımcı bulundurulmaması halinde, az tehlikeli sınıfta 10 kişiden az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde 1.233 TL, tehlikeli işyerlerinde 1.541 TL, çok tehlikeli işyerlerinde 1.849 TL, yine 1049 arasında çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde 1.233 TL, tehlikeli işyerlerinde 1.849 TL, çok tehlikeli işyerlerinde 2.466 TL, 50 ve daha fazla çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde 1.849 TL, tehlikeli işyerlerinde 2.466 TL, çok tehlikeli işyerlerinde 3.699 TL, idari para cezası uygulanacak ve aykırılığın devamı halinde her ay için idari para cezası uygulanmaya devam edilecektir. Para cezaları Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle