16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Ağustos 2015 haber TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK 4 Oktay Akbal ve yazar cesareti evgili, Önceki gün yitirdiğimiz Oktay Akbal ile ilk tanışıklığımız tek yönlü oldu. O genç ve ünlü bir yazar, ben ise çocukluktan ilk gençliğe geçme sürecindeki okuruydum. Sonra kırk yılı aşan dostluğumuzda, aramızdaki 16 yaş farka ve kendisine büyüğüm olarak duyduğum saygıya karşın, hep akranım, arkadaşım, hatta küçük kardeşim gibi hissettim onu. Çünkü Oktay Akbal su kadar berrak, duru, içindeki çocuğu son anına kadar canlı tutmuş, candan bir insandı. İyi yazar olduğu ölçüde iyi insandı. Gıllı gışlı bir yanı hiç olmadı. O yüzdendir ki, ne zaman bir meclise gelse, hazır bulunanların içleri açılırdı. Tekerleme haline gelmiş şöyle bir deyişim vardı: Marifet “Suçumuz İnsan Olmak”ın yazarı gibi iyi bir insan olmaktır. Oktay Akbal yumuşak huylu bir insandı. Onu kavga ederken hatırlamıyorum, gözümün önüne de getiremiyorum. Ben en çok, yumuşak huylu insanlardan korkar çekinirim. Oktay Akbal ile ortak dostumuz Sami Karaören’in damadı, ilkokul arkadaşım Erim Gözen bunlardan biriydi. Oktay Akbal da öyle... HHH Bunlar seslerini yükseltmezler, bağırmazlar, kavga etmezlerdi. Şişinmek değildi işleri. Onlar için önemli olan böbürlenmek değil, direnmekti. Ama bu Oktay Akbal’ın dava adamı olmasını engellemezdi. Daha 1950’li yıllarda, bugünkü “Tayyibanizm”i andıran Menderes diktasına karşı direnen, efsanevi Vatan ekibinin bir üyesiydi. Zaten Oktay Akbal’ın yazarlık yaşamının tümü, özgürlüklerin, çağdaşlığın, bağımsızlığın onulmaz savunucusu bir muhalif olarak geçti. Bu gibi adamlar, yani sesini yükseltmeden direnenlerden, S mücadele siperlerini kazarken bir yandan da sevgi güllerini sulamayı ihmal etmeyenlerden hep çekinirim. Onları kızdırmaya gelmez. Bu türler isyan ettiklerinde korkunç olurlar. Yanılmamak gerek yumuşaklıkları, sakinlikleri karşısında. Tam tersine, gözünü açıp izlemelisin onları yürekliliğin ne olduğunu daha iyi anlamak için. HHH Yazar cesaretinin ne olduğunu 12 Eylül döneminde Oktay Akbal’dan öğrendim. Aklı olan herkes gibi, o da önüne gelen herkesi içeri tıkan Evren diktasının hışmına uğrayıp hapse düşmekten çekiniyordu. Arada takılırdım: Ben 12 Mart’ta sıramı savdım. Şimdi sıra sizde, sizin Menderes döneminden kalmış bir hesabınız da var... Güler geçerdi, ama yüzünde bir endişenin izlerini sezer gibi olurdum. Şimdi bu durumdaki kişinin yazılarında biraz daha dikkat etmesi, sakınımlı davranması beklenir değil mi? Ne gezer!.. O dönemde en sert yazıları yazdı. Yazıişlerinden bazı yazıları düzeltmesini isterlerdi aldırmazdı. Uyarırlardı: Abi yapma! Hem gazeteyi kapatacaklar, hem de seni içeri atacaklar. “Atarlarsa atsınlar” olurdu yanıtı. Hapse girmekten çekinmesi, onu yazacağını yazmaktan alıkoymazdı. Sonunda 12 Eylül döneminde hapse girdi de... Bütün güç günleri olduğu gibi, onu da böbürlenmeden direnen sevgili ve değerli eşi Ayla Akbal ile birlikte dimdik atlattılar. Evet içindeki çocuğu hep canlı tutmuş, Oktay Akbal’dan böbürlenmeden direnen yazar cesaretinin ne olduğunu öğrendim, bir de candan insanlığı... Onu hepimiz çok özleyeceğiz. ntalya’da çeşitli temaslarda bulunan eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun makam otomobili, Gazi Bulvarı üzerinde seyir halindeyken motor bölümünden alev aldı. Çavuşoğlu araçtan inerken, korumaları ve şoförü yangın söndürme tüpüyle alevle Çavuşoğlu içindeyken makam aracı alev aldı A re müdahale etti. Çavuşoğlu, Finike Belediye Başkanı AKP’li Kaan Osman Sarıoğlu’nun oğlunun sünnet törenine katılmak üzere kendisini takip eden koruma aracıyla olay yerinden ayrıldı. Korumalar ise alevleri yangın söndürme tüpüyle söndürdü. l DHA umartesi Anneleri, dün cinin ancak filmini yapa Galatasaray Meydanı’nda r” söz rin i anımsatarak, “Biz kayıp leyaptıkları 544. oturma ey lekınları olarak, barış sürec yaminde, çözüm sürecinin inin yenifilmini çekmek istiyoruz den başlatılmasını, ölüml ” de eri di. Canan, “Babam katledil durdurulmasını istediler. n Eylede 10 yaşındaydım. Karde diğinme Suruç’ta katledilen Se şim rhat çok küçüktü. O zaman ka Devrim’in ailesi ve CHP’l rde şiiSe Tanrıkulu da destek verdi. zgin mi teskin etmek için büyüklerin kucağına verdiler. Yıl 20 1996’da Yüksekova’da gö 15 Fe zaltıntah Es, Yüksekova’da katledil tda katledilen Abdullah Ca na oğlu Tayyip Canan, Başba n’ın di. Cenaze töreninde kardeşim ka onun ikizlerini kollarına Yardımcısı Yalçın Akdoğa n alarak n’ın tes kin etti” dedi. l İSTANBU “HDP bundan sonra çözüm L/ süre Cumhuriyet Cumartesi Anneleri: Barış sürecinin filmini çekeceğ iz C Dünkü gazetemizin 1. sayfasında Bakanlar Kurulu listesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem’in fotoğrafı yerine yanlışlıkla işadamı Ahmet Erdem’in fotoğrafı yayınlanmıştır. Düzeltir, okurlarımızdan ve her iki isimden de özür dileriz. DÜZELTME: C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle