23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Ağustos 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 15 Seçim hükümetinde ‘al gülüm ver gülüm’ Kabinenin üyeleri ilk günlerini tamamladı. Bakanlar ‘çiçeklerle’ görevlerine başlarken HDP’li iki bakan ‘Bu ortamda tören yapmayı uygun görmüyoruz’ dedi rken seçim hükümetinde yer alan HDP’li bakanlar, görevlerinin ilk günü, farklı bir tavır sergiledi. Dün birçok bakanlıkta yapılan devir teslim törenleri HDP’li bakanlıklarda gerçekleşmedi. Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan ve AB Bakanı Ali Haydar Konca, kırmızı plakalı makam aracı ve yakın korumayı da reddetti. Türkiye’yi erken seçimlere götürecek kabinenin üyeleri dün ilk çalışma günlerini bitirdi. Dün Ankara’da birçok bakanlıkta devir teslim törenleri gerçekleştirildi. Kalkınma Bakanlığı’nda Müslüm Doğan, AB Bakanlığı’nda ise Ali Haydar Konca devir teslim töreni yapmadan görevlerine başladı. Konca, “Bu şartlar altında devir teslim törenini uygun bulmuyorum” derken, HDP’li kaynaklar ise “Bu kan ve gözyaşı ortamında devirteslim töreni yapmayı uygun görmüyoruz” değerlendirmesini yaptı. HDP’li AB Bakanı Konca’nın tavrı dolayısıyla devir teslim töreninin yapılmaması nedeniyle eski Bakan Volkan Bozkır ise yazılı açıklama yaptı. BAKANLIKLARDA ‘DEVİR TESLİM’ TÖRENLERİ YAPILDI, HDP’Lİ İKİ BAKAN TÖREN YAPMADI Koşullar Değişti aha da değişecek. Ünü büyük Twitter istihbaratçısının kılavuzluğuna gerek yok; koşulların ne yönde geliştiği ortada. Tıkanan verili siyaset, ağır sayılabilecek bir yenilgi ile iktidarını yitirme tehlikesiyle karşılaşan AKP ve onun gerçek liderinin yoğun çabasıyla yeni bir seçime gidiyor. Kamuoyu araştırmaları durumun değişmeyeceğini söyleseler de hızla değişen koşullar siyasetin aktif aktörünün oy, sandık vesaire türü araçlarla yetinmeyeceğini, iktidarını korumak için her türlü yolu, yöntemi deneyeceğini gösteriyor. HHH Bu değişen koşullara 7 Haziran’a kadar süren çatışmasızlık halinin iktidar tarafından bilinçli bir şekilde sonlandırılması, PKK’nin de bilinçli bir şekilde evet demesi, ABD ile bağlanan yeni işbirliği dahildir. Kuşkusuz ekonomideki kriz havasını da eklemek gerekir. Krizin iktidar tarafından öngörüldüğü ve siyaseten olumlu bir faktör olarak değerlendirilmek istendiğini de kaydedelim. Korkut Boratav Hoca’nın krize, politik duruma ilişkin söylediklerini dikkate almakta yarar var. Şöyledir: HHH “Kapitalizmin büyük krizi beklentisi, sosyalist solun kültürel mirasında yer alır. Güncel ortama taşırken dikkatli olmak gerekir. Bir kriz olasılığını, ‘faşizme karşı finans kapital’ senaryosuna bağlamak ham hayaldir. Ekonomik güçlüklerin sandığa yansıma olasılıkları parlamenter demokrasinin ‘normal’ ortamlarında geçerlidir. Tekrar vurgulayalım: Bugün, seçim yoluyla iktidarın el değiştirmesi değil, faşizme geçişin önlenmesi gündemdedir. Tarihten öğrendiklerimiz, faşizme karşı direnmenin başarısını, antifaşist cephenin genişliğine, kapsayıcılığına bağlıyor. Türkiye gündemindeki faşizmin ‘İslamcı’ niteliği, demokrat ve laik bir direnme cephesini gündeme getiriyor.” (Sendika Org) HHH Korkut Hoca’nın saptamasını, uyarısını dikkate almalıyız. Sol ya da Haziran hareketine umut bağlamış olanlar, hızla değişen, daha da sert bir şekilde değişecek koşullarda gidişe dur diyebilmek için, siyasal alandaki aktörlerle ilişkilerini programatik birliklerde aramak yerine, ideolojik duruşlarına ters düşmeyecek daraltılmış politik hedeflere kilitlenerek tanımlamalıdırlar. Sol, bu daraltılmış ama ucu açık hedefi siyaset sahnesine taşıyabildiği ölçüde yaygınlaşacak, örgütlenme, Gezi’nin kitleselliğine ulaşabilme şansını yakalayacaktır. Bunun tersi içinde bulunduğumuz dar zamana sıkıştırılmış koşullarda geçerli değildir. Sol gücü ne kadarsa o güçle önündeki görevi yerine getirecek eylemlere soyunmalıdır. Bu, örgütlenmeyi erteleme değil; kısa zamana sıkışmış siyasi görevleri öncelik sonralık ilişkisine hapsetmeden üstlenmek olarak anlaşılmalıdır. HHH Tehlike sanıldığından daha büyüktür. Gözü kara, başka çaresi kalmamış, bu nedenle iktidara sımsıkı yapışmış, kalıcılığını, kurtuluşunu baskıyı kurumsallaştırmaya bağlayan bir İslamcı parti, güç söz konusudur. Bize acil olarak demokrat, laik, savaş karşıtı bir direnme cephesi gerekiyor. Haziran dediğimiz, tartışmalar içinde boğulup gitmezse bu değil miydi? D E Babacan için resepsiyon Babacan için Hazine Müsteşarlığı’nda veda resepsiyonu da verildi. Müsteşarlık çalışanları resepsiyonda Babacan’a bir de veda mektubu verdi. Mektupta, Babacan’a “En zorlu zamanlarda bile muhafaza ettiğiniz dikkat, dirayet ve nezaketinizle Müsteşarlığımıza duyduğunuz güven ve vermiş olduğunuz değer” nedeniyle teşekkür edilmesi dikkat çekti. Aşçı ise görevi, Nurettin Canikli’den basına açık bir görüşmede devraldı. Görevini müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’na devreden 62. Hükümetin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, twitter hesabında yaptığı açıklamada, “Proaktif dış politikamızın kilit isimlerinden Feridun Bey’in bu vizyona çok değerli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” dedi. Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen Cevdet Yılmaz ise ilk mesajını bir televizyon kanalında verdi. Finans piyasalarında dalgalanma olduğunu ancak bunun Türkiye’nin büyümesini engellemediğini dile getiren Yılmaz, “Bir ekonomik krizden bahsedemeyiz, yani ekonomik kriz var diyenler ekonomi literatürüne ihanet etmiş olurlar. İlk iki çeyreğimizde biliyorsunuz büyüme gerçekleşti, yıl sonu itibarıyla yüzde 4 oranında bir büyüme tahminimiz var, inşallah ona yakın mertebelerde bir büyümeyi de başaracağız” dedi. Verilen bu ilk mesajın ardından Yılmaz, önceki hükümetin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan görevi teslim aldı. Tören basına kapalı olarak gerçekleşti. l ANKARA /Cumhuriyet Kırmızı plaka yok HDP’li Müslüm Doğan ve HDP’li Ali Haydar Konca, bakanlık görevleri boyunca kırmızı plakalı araçlar kullanmama kararı aldı. HDP’li bakanlar kabinedeki görevleri doğrultusunda her türlü etkinlik ve çalışmayı sivil plakalı araçlarla yapacak. HDP’li bakanlar ayrıca 1 Kasım’da yapılacak seçim öncesi kendi seçim bölgelerindeki seçim çalışmalarını da bakan titriyle değil, milletvekili olarak yapacak. HDP’li bakanların yakın koruma hizmeti de almayacakları, yasal zorunluluk nede Arınç, Türkeş’e devretti Geçici Bakanlar Kurulu’nun açıklanmasının ardından birçok bakanlıkta devir teslim töreni düzenlendi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, görevi Tuğrul Türkeş’e devretti. Çankaya Köşkü’ndeki devir teslimin basına kapalı olması dikkat çekti. taş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi’nde verilen yemeğe katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na getirilen Ahmet Erdem görevi Faruk Çelik’ten aldı. Çelik, tüm çalışmalarında Ahmet Erdem’in katkılarının büyük olduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki devir teslim töreni de basına kapalı gerçekleşti. Yalçın Topçu görevi Ömer Çelik’ten devraldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap niyle uzak koruma yöntemiyle korunacakları öğrenildi. Bakanlığında devir teslim töreni düzenlemeyen Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan’ın ilk gününde yaptığı ilk iş ise Suruç katliamında yaşamını yitiren gençler için verilen 40. Gün yemeğine katılmak oldu. Bakan Doğan, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs ile birlikte Hacı Bek İlk iş ‘40. gün’ yemeği Günay kınadı, o savundu EZGİ ATABİLEN BP eski Genel Başkanı Yalçın Topçu’nun Kültür ve Turizm Bakanı olarak görevlendirilmesi, Topçu’nun dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in 11 Temmuz 2009’da Topkapı Sarayı’nda verdiği konseri, ‘şarap içiliyor’ diye basmaya çalışan Alperen Ocakları’ndan bir grubu savunmasını akıllara getirdi. Konser akşamı saray önünde toplanan grup, konser afişlerini yakarak içeri girmek istemiş, polis ve jandarma göstericilere müdahale etmişti. Grup, sarayın önünde toplu olarak namaz kılmış ve “Şu kapıdan elinde şarap şişeleriyle giren hainleri gördük. Aklınızı başınıza alın demiyoruz. O başınızı gövdenizden alırız diyoruz” diyerek konserin katılımcıları tehdit etmişti. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay göstericilere “zavallılar” derken, o dönem BBP Genel Başkan Yalçın Topçu, Günay’a “Haddini bil!” diye çıkışmış, konseri basmak isteyenlerin amacının “milli ve manevi değerlere sahip çıkmak” olduğunu öne sürmüştü. Topçu, DHA’nın 14 Temmuz 2009 tarihli haberine göre, vandalları şöyle savunmuştu: “Minder kapılarak, önüne şarap konularak Çaykovski dinlendiğini ilk defa Türkiye’de görmüş olacağız. Birileri ısrarla şarap içmeyi ve şarabı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Orada 500 yıldır şarap içildiğini söylüyor. Hayır efendim. Orası ‘dua avlusu’ diye geçer. O mekânın yanında kutsal emanetler var. Gençlerin baktığı fotoğraf budur.” Topçu’nun bakanlığa atanması sosyal medyada büyük yankı buldu. Oyuncu, yazar Pelin Batu Twitter hesabından “Ülke batmış. Bakanlar sadece bakıyor” derken ressam, yazar Karolin Fişekçi de “Topçu’nun mesleği ne imiş? Ressam, yazar, müzisyen? Eski BBP’li olduğunu duydum şimdilik” yorumunu yaptı. B Konser baskınına destek veren bakan İDİL E TV BİRE CILAR ILIM KAT EHDİT T İ MİŞT L İ D E Topçu, Topkapı Sarayı’ndaki konseri basmak isteyen vandalları savunmuştu ünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in 2009’da Topkapı Sarayı’nda vereceği konseri basmak isteyen Alperen Ocakları’na o dönem arka çıkan eski BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, geçici Bakanlar D Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanı olarak yer aldı. BBP’li Topçu, Topkapı Sarayı’ndaki İdil Biret konserini “kutsal mekânda şarap içiliyor” diye basmak isteyen Alperen Ocakları’nı savunmuştu. Topçu, buradaki amacın milli ve manevi değerlere sahip çıkma olduğunu öne sürmüştü. BBP’li Topçu o dönem şunları söylemişti: “Benim burada BBP olarak söyleyeceğim bir kıvılcımın üzerine benzin dökerek gidenler, aynı hassasiyeti bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya çalışanlara karşı göstermemeleri manidardır. Toplumun, milletin dikkatini buraya çekiyorum. Gençler zarar ziyana sebebiyet vermeden milli ve manevi tepkilerini ortaya koymuşlardır. Bunun üzerinde kıyamet koparanlara milletin bir bakması lazım. Dikkat edelim ağızlarına kırmızı bantlar bağlayarak, vitrinlerimizi parçalayan, kaldırım taşlarını söken, arabaları yakan güruh için pek ses seda çıkmaz. Bu güruhu yönlendirenlerin başlarını gider dağlarda bulurlar. Onları kamufle ederek, ellerine saz vererek bu millete anlatmaya çalışırlar.” l ANKARA / Cumhuriyet Zafer Bayramı’nda ‘paralel’ vurgusu! aşbakan Davutoğlu’nun terör olayları gerekçe göstererek yayımladığı genelge üzerine pek çok ilde Zafer Bayramı kutlamaları iptal edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zafer Bayramı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada bile “paralel” vurgusunda bulundu. Erdoğan, “Bin yıldır bu coğrafyada nice düşmanları yenmiş, nice ihanet çetelerini çökertmiş olan aziz milletimiz, elbette bölücü terör örgütünün de onun maşası haline dönüşen paralel devlet yapılanmalarının da üstesinden gelecektir” dedi. Başbakan Davutoğlu mesajında “İstiklal mücadelemizin önderi Atatürk’ün işaret ettiği medeniyet iddiamızı gerçekleştirmek için mücadeleye devam ediyoruz. Türkiye’yi yönetim ve güvenlik zafiyetiyle karşı karşıya getirmeyecek şekilde ülkemizin her köşesinde refah ve huzur ikliminin hâkim olması için mücadele ediyoruz” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu da “Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen şer güçler bulunmaktadır. Ancak, bunlara karşı aynı azim ve kararlılıkla mücadele edeceğiz” mesajını paylaştı. B Topçu Kültür Bakanı olarak atandı. Bakan oldu Twitter’ını kapattı Cumhuriyet tarihinde kabinede yer alan ilk başörtülü kadın olan Gürcan’ın sildiği hesabında Tayyip Erdoğan’a olan sevgisini dile getirdiği mesajları var DAMLA YUR aşbakan Davutoğlu’nun kurup, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onay verdiği geçici Bakanlar Kurulu’nda erkekler yine koltukları bırakmadı. Kabinede sadece 1 kadın yer alabildi. Bu isim de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na getirilen Ayşen Gürcan. Kabinenin tek kadın bakanı Gürcan, cumhuriyet tarihine de şu ana kadar kabinede yer alan ilk başörtülü bakan olarak bir ilk yaşatmış oldu. Gürcan 19902005 yıllarında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve öğretim üyesi olarak çalıştı. Bizler onun ismini Erdoğan’ın ilk defa mecliste yer aldığı, 59. hükümette duyduk. Bu dönemde Gürcan Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Mü B dürlüğü görevine başladı. Ardından ise 61. Hükümette Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in müşavirliği görevinde bulundu. Gürcan, Erdoğan’ın çocuklarının çalışmalarına da oldukça bağlı. Erdoğan’ın Gürcan çocuklarının yönetiminde bulunduğu TÜRGEV’in genel kurul üyeleri arasında olan Gürcan, Esra Albayrak’ın yönetiminde olduğu Yeşilay’ın bilim kurulu üyesi, Erdoğan’ın en küçük kızı Sümeyye’nin başkan yardımcılığını yaptığı KADEM’in de gönüllüsü. Aktif sosyal medya kullanımı ile dikkat çeken Gürcan’ın bakanlık görevine getirilmesi ile ilk işi eski twitter hesabını kapatmak oldu. ‘Doping almış gibi...’ Gürcan’ın dikkat çekici tweetlerinden biri Erdoğan’a olan sevgisini dile getirdiği Mayıs 2012 tarihli; “Kaçırdım :( Başbakanın konuştuğu salı’larda doping almış gibi oluyorum, içimde bir güç doğuyor ki, koşasım ve peşindeyim diyesim geliyor..” şeklindeki paylaşımı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri’nde öğretim üyesi olan Gürcan’ın eğitimle ilgili görüşlerini yansıttığı paylaşımı ise şöyle: “İnsan soruyor eğitim ne işe yarar eğer benim dini yaşamımı kolaylaştırmayacak ise?” şeklinde. Kısas ile ilgili de Gürcan şunları yazmış, “Oysa KISASta hayat vardır. Mazlumun yanında olmaktır, kararı da maktulün yakınları verir, devlet değil... Kısas insanlık hakkıdır.” Bakan Alaboyun’a Soma’ya izin talebi eçim kabinesinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na getirilen Soma Maden Kazaları Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun’a, 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden katliamıyla ilgili kamu görevlilerine soruşturma izni vermesi çağrısı yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, “Eğer verirse rüştünü ispatlar” dedi. l EMRE DÖKER/ İZMİR S C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle