16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BETÜL BERİŞE 12 37 günde 47 sivil öldürüldü l 130 kişi yaralandı l 2544 kişi gözaltına alındı l 338 kişi tutuklandı MAHMUT ORAL HD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, MYK üyeleri ve bölgedeki şube başkanlarının katılımıyla dün Diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi. Çatışmaların başlamasının ardından bölgedeki insan hakkı ihlallerine dikkat çeken Türkdoğan, İ 37 gün içerisinde 47 kişinin katledildiğini belirtti. Türkdoğan, 144 toplantı ve gösteri yürüyüşüne müdahale edildiğini, 2’si çocuk 130 kişinin yaralandığını, 111’i çocuk 5’i yabancı uyruklu gazeteci veya gözlemci 2 bin 544 kişinin gözaltına alındığını, bunların 338’inin ise tutuklandığını belirtti. İHD tarafından hazırlanan raporda, gözaltına alınanların hemen hemen hepsinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirten Türkdoğan, ESP, Eğitim Sen, PSAKD ve Mersin YAKAYDER binalarına yapılan baskınlara dikkat çekti. Giresun, Ordu, Antalya, Eskişehir, Erzurum, Düz ce, Ankara, Burdur, Bursa, Antalya ve Konya illeri ile bu kentlerin bazı ilçelerinde ırkçı saldırıların yaşandığına dikkat çeken Türkdoğan, 2 polis, 1 asker, 1 AKP genel meclis üyesi, 11 gümrük çalışanı, üç sağlık görevlisi, Çukurca’da 10 gümrük görevlisi ve 45 şantiye çalışanının kaçırıldığını, 24 kişi nin halen PKK’nin elinde olduğunu belirtti. Şiirt, Şırnak, Tunceli Ağrı, Antep, Kars, Diyarbakır, Hakkâri, Van gibi birçok ilde 100’den fazla yerin “özel güvenlik bölgesi” ilan edildiğine dikkat çeken Türkdoğan, bunun OHAL’in ad değiştirdiğinin ispatı olduğunu söyledi. l DİYARBAKIR HDP bir savaş kabinesinde mi? KP kurmaylarının (yoksa “kurmayının” mı demeli?) pişirdiği kirli siyasal manevraları uygulamakla görevli Ahmet Davutoğlu, Erdoğan sonrası Başbakan, koalisyon olasılığını aramakla görevli Başbakan ve son olarak da dün bir seçim hükümeti kuran Başbakan olarak üçüncü kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu defaki görevi 60 günlük. Türkiye’yi 1 Kasım milletvekili “tekrar” seçimine hazırlamakla yükümlü. Tabii 1 Kasım’da da parlamento aritmetiği değişmez, hatta AKP açısından daha da kötülerse Tayyip Erdoğan’ın milli iradesi yine yanılmış olacağından Davutoğlu’nun “tekrarın tekrarı seçimi” için dördüncü kez Başbakanlık koltuğuna oturması olasılığı da ortadan kalkmış değil. Bu siyasal mizahın tadını çıkarmak vardı. Ama ülkenin doğusunda devlet terörü “terörle mücadele” kılıfının çok ötelerine taştı. Artık 3 yaşındaki teröristleri de öldürerek terörle mücadele edilmekte. Cizre’de, Yüksekova’da kitlesel cankırımı girişimleri hepimizin gözü önünde uygulamaya konmakta. Güneydoğu’da özel harekât polislerinden oluşan silahlı güçler artık bir silahlı güç olan PKK ile değil, bu ülkenin yurttaşları ile savaşmakta. Pek çok kişi ve kesimin, “Peki ama bu koşullarda bir seçim nasıl olur? Seçim güvenliğinden söz edilebilir mi” diye başlayan haklı ve şimdilik cevapsız sorular sorduğu şu günlerde AKP yani Erdoğan bir seçim hükümeti formülünde karar kıldı... Ancak CHP bir seçim hükümetinde yer almayı reddetti. 7 Haziran’dan bu yana her şeye “hayır” demeyi siyaset bellemiş MHP de “hayır” dedi. HDP ise... HDP ise baştan ve harbiden ilan etti: “Biz bu hükümete gireceğiz arkadaş. Ülkeyi seçime AKP’nin tek başına götürmesi olasılığının önünü keseceğiz ve hükümette yer alarak çevrilecek dolapları önleyecek, en azından ayan beyan edeceğiz” dedi... Gel gör ki HDP de fire verdi. HDP’nin müttefiki EMEP üyesi olduğunu vurgulayan Levent Tüzel bakanlık önerisini reddetti. Oysa sadece iki gün önce “Tabii ki görevi kabul edeceğiz. Bu konuda grubumuzun kararı var. Hangi bakanlık olduğunu bilmiyoruz ama en iyi şekilde yerine getireceğiz” demişti. Anlaşılan örgüt disiplini ağır bastı, kişisel doğrular yerine “örgütsel doğru” öne çıktı ve EMEP açıklama yaptı: “Bu hükümet de önceki hükümetler gibi özgürlüklere ve halka karşı bir saldırı hükümeti olacaktır”. Aynı gün KCK’den de bir açıklama geldi. HDP’den kendi dışında, yabancı bir siyasal kurummuş gibi söz edildiği bu açıklamada da savaş hükümeti terimi açıkça kullanıldı: “... Kurulacak hükümetin bir savaş hükümeti ya da yürütülen saldırı ve savaşa bir kılıf olacağı anlaşılmaktadır... Biriki HDP milletvekilinin bu seçim hükümetinde olması bu hükümeti anayasa gereği oluşmuş bir seçim hükümeti haline getirmeyecektir”... Bu cümlelerin anlamı açıktır. EMEP de, KCK de demokratik bir fırsatı ve AKP’nin gözü dönmüşlüğünü belli ölçülerde denetleme olanağını akıllıca kullanan HDP’yi bir savaş kabinesinde yer almakla suçluyorlar. Bu az buz bir suçlama değil. Dilerim “Biz, onu demek istemedik” yollu açıklamalarla bizi iyiden iyiye aptal yerine koymaya kalkışmazlar... Ayrıca... “Ayrıca” yarına kalacak. Yerim bitti. A Mazlum’a da kıydılar Ehliyetsiz olduğu için polisin dur ihtarına uymayan Mazlum Turan vurularak öldürüldü SELİN GÖRGÜNER ğrı’nın Doğubeyazıt İlçesi’nde perşembe gecesi karakolun önünden aracıyla geçen müzisyen Erhan Tanrıkulu’nun “dur” ihtirına uymadığı iddiasıyla ensesinden vurularak öldürülmesinin ardından önceki gece de Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 16 yaşındaki Mazlum Turan, “dur” ihtirına uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürüldü. Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde önceki gece PKK’lilerin polis aracına düzenlediği saldırının ardından İpek Yolu’nda oluşturulan arama noktasına gece yarısı yaklaşan bir otomobil, polisin “dur ” ihtarına uymayarak kaçtı. Ehliyeti olmayan 16 yaşında Mazlum Turan’ın kullandığı, kuzeni Cemil Turan ve kardeşi Serhat Turan’ın içinde bulunduğu otomobilin durmaması üzerine polisler ateş açtı. Mazlum, ensesinden vurularak öldürüldü. Hastaneye gelen yakınları Mazlum Turan’ın canlı tavuk satışı yaptığı ve ehliyetsiz araç kullandığı için polisi görünce korkuya kapıldığını söyledi. İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, “Çocukların ve sivillerin öldürülmesi devlet politikası olarak uygulanıyor. ‘Dur ihtarında bulunduk durmadı’ diye bir çocuğun öldürülmesi izah edilemez. Ense A Mazlum Turan sinden vurularak öldürülmesi direkt öldürme kastıyla ateş edildiğinin kanıtıdır. Erdoğan ‘kadın da çocuk da olsa gereği yapılacaktır’ demişti. Bu suçu azmettirmedir” dedi. Mezopotomya Hukukçular Derneği Eşbaşkanı Seher Acay, son dönemde çoğu çocuk birçok kişinin hedef gözetilerek öldürüldüğüne dikkat çekerek, “Devlet burada sivillere yönelik savaş konsepti uyguluyor. Kasten, hedef gözetilerek bir çocuğun öldürülmesi akıl almaz bir durum” diye konuştu. rı düzenlendi. Saldırıda yol kenarında bulunan kaçak mazotların bulunduğu bidonların patlaması sonucu yangın çıktı. Saldırıda 9 polis ile 14 vatandaş yaralandı. Kızıltepe İlçesinde polislerini taşıyan servis miFaciaya kıl payı Mardin’in dibüsüne, önceki gece PKK’liler tarafından bombalı saldı ‘Akıl almaz’ Cizre’de 4 kişinin öldüğü olayların ardından gerilim sürüyor ‘Kasıt var’ Evlat dediğin ağaçtaki yaprak mı? MAHMUT ORAL Cizre’de öldürülen sağlık görevlisi Eyüp Ergin’in ailesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçladı. Aile, Ergin’in anne ve babasının da 90’lı yıllarda askerler tarafından öldürüldüğünü açıkladı. Gözaltında çıplak işkence iddiası Tutuklanan Figen Şahin yaşadıklarını anlattı dana’da gözaltıye ayırıp genital bölgeme na alınan ve “örvurdu. 2 polis sürekli olagüt üyeliği” iddasıyla turak göğüs kısmıma tektuklanan 25 yaşındaki me atıyordu. Kalp sıkışFigen Şahin, gözaltında, ması yaşadım ve hastanetaciz ve işkenceye uğye götürüldüm. Daha sonradığını, polislerin çıpra fotoğraflarımı çekip lak fotoğraflarını çekeFacebook’a koyacakları rek, sosyal medyada yay Figen Şahin tehdidinde bulundular” makla tehdit ettiğini ileri dediği öğrenildi. Şahin’le sürdü. Mahkemede yaşadıkları görüşen avukat Evin Bahçeci, nı anlatan Şahin’in, “810 polis Şahin’in polis merkezine getirilkameraların olmadığı yerlerde diği sırada üzerine polis köpeküzerime çıkıp tekme tokat dövleri salındığını söyledi. l SAVAŞ KÜRKLÜ / ADANA dü. 4 polis ise bacaklarımı iki A izre’de 7 yaşındaki Baran Çağlı, 10 yaşındaki Ömer Yanaş, 32 yaşındaki TEDAŞ teknikeri Semut Sanrı ve 27 yaşındaki sağlık görevlisi Eyüp Ergin’in öldürülmesinin ardından “hava kurşun gibi ağır”. Cizre Devlet Hastenesi’ndeki nöbetinden çıktıktan sonra aracının taranması sonucu öldürülen Eyüp Ergin’in annesi Asiye ile babası Şehmus, Şırnak merkeze bağlı Koçbaşı Köyü’ne 90’lı yıllarda as C kerlerin yaptıkları bir baskın sırasında, köy meydanında katledilmişler. Üstelik o sırada anne Asiye Ergin hamileymiş. Eyüp Ergen’in büyük teyzesi olan Fadile Adil “Muhammed aşkına bir insan nasıl bir sağlık çalışanını öldürebilir? Ama Erdoğan öldürüyor. Erdoğan 1.300 odalı sarayını Kürtlerin kanıyla yaptı. Evlat dediğin ağaçtaki bir yaprak mı ki bu kadar kolay koparıyorsun?” dedi. Ergin’in yanında bulunan Kürtlerin kanıyla SES Örgütlenme Sekreteri Sabri Enük, olaylar sırasında araçla evlerine döndüklerini belirterek, “Ben önde oturuyordum, Eyüp arkadaydı. Kurşunun kulağımın dibinden geçişini duydum. Kendimizi arabadan attık. Biraz sürünerek bir evin bahçesine girdik. Eyüp’ün yanımızda olmadığını anladık. Açılan ateşten yanına gidemedik. Şırnak Sağlık Müdürü’nü, ilçe sağlık müdürünü defalarca aradık ateşi durdursunlar diye ama bize ‘yapamayız’ diyerek yanıt verdiler” diye konuştu. l CİZRE Baran’ı duvar değil kurşun öldürmüş Cizre’de vurulan Baran Çağlı’nın otopsi raporu çıktı ırnak’ın Cizre sına (ATY) bağlı olaİlçesi’nde geçen rak yaşamını yitirdiğiperşembe günü çıkan ni söyledi. Ailenin taolaylarda yaşamını yilebi üzerine Diyarbatiren 4 kişiden 7 yaşınkır Eğitim ve Araştırma daki Baran Çağlı’nın Hastanesi’nde yapılan da ateşli silahla vuruotopsi işlemine katılan larak öldürüldüğü orKoç, Baran’ın sol kulataya çıktı. DiyarbaBaran Çağlı ğının altından girerek, kır Tabip Odası’nın essağ kulak altından çıkan ki başkanlarından Dr. Şemset bir mermi yolunu gördüklerini tin Koç, Baran’ın sanıldığının belirtti. Koç, Baran’ın ölümüyaksine duvar çökmesine bağle ilgili Adli Tıp Raporu’nun lı ezilmeden değil büyük olahenüz tamamlanmadığını ansılıkla ateşli silah yaralanmalattı. l MAHMUT ORAL Ankara’yı karıştıran ‘İmralı’ kulisi ir televizyon ekibinin geçen hafta AbB dullah Öcalan’ın kaldığı İmralı’ya götürüldüğü öne sürüldü. HDP sözcüDoğan, Suruç’ta katledilenler için 40. gün yemeğine katıldı. CPJ: Gazeteciler bırakılsın Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Diyarbakır’da gözaltına alınan gazeteciler Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury’nin derhal serbest bırakılmasını istedi. New York’ta faaliyet gösteren CPJ’nin internet sitesinden yayımlanan çağrıda, “Yetkililerin görevi gazetecileri susturmak değil, korumaktır” denildi. CPJ’nin açıklamasında, Türkiye’nin terörle mücadele yasalarına uygun olduğu sürece gazetecilerin terör örgütleriyle görüşme yapmasının önünde bir engel bulunmadığı vurgulandı. Diyarbakı Emniyeti ise gazeteciler için iki gün ek gözaltı süresi aldı. Ş Bakan Doğan: Barış ortamına dönülmeli alkınma Bakanı Müslüm Doğan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı GeK nel Merkezi’nde, Suruç’taki bombalı saldırı da yaşamını yitirenler için düzenlenen 40. Gün Yemeği’ne katıldı. Doğan, “Ülkemizin bir an önce 7 Haziran öncesi şartlara dönmesi, hiçbir insanımızın burnunun kanamaması gerekiyor” dedi. Alevilerin demokratik mücadeleden vazgeçmemesi gerektiğini söyleyen Doğan, cemevlerinin barışçıl mücadele sayesinde ibadethane olarak meşru zemine kavuşacağını ifade etti. Doğan, yemek öncesi Başbakan ile yaptığı görüşmenin “tanışma amaçlı” olduğunu söyledi. sü Ayhan Bilgen’e dayandırılan haberde Bilgen’in bu yönde bir duyumlarının olduğunu söylediği iddia edildi. Bilgen daha sonra Twitter hesabından “İmralı adasına bir TV Kanalı’nın gideceğine dair bir bilgimizin olduğu yönündeki haber doğru değildir” ifadelerini paylaştı. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken devlet yetkilileri ile temas kurduklarını, söz konusu iddianın doğru olmadığını öğrendiklerini aktardı. Haberde görüşüne başvurulan AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun ise “Bir TV Kanalı’nda çalışan birinden Öcalan ile görüşüldüğünü öğrendiğini” aktardığı ancak “Ama hükümet tarafından teyit edilmiş bir bilgi duymadım” dediği yazıldı. Tartışma yaratan iddiayla ilgili olarak Cumhuriyet’e konuşan Miroğlu, “Bende bu konuda bir bilgi yok. Umarım 1 Eylül’de Öcalan, barış, itidal ve şiddete dur çağrısı yapar. Şekli önemli değil” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet İpek ve Özçelik tutuklandı Diyarbakır’da 27 Ağustos’ta Silvan ve Lice için “hayatı durdurma” çağrısı yapan DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İpek, “Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” iddiasıyla tutuklandı. Elazığı’ın Arıcak ilçesinde de HDP ilçe başkanı Murat Özçelik, “terör örgüte yataklık” iddiasıyla tutuklandı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle