16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA 10 Hindistan’da bir köyün ihtiyar heyeti, yüksek kasttan evli bir kadınla kaçan adamı yakalayamayınca, iki kız kardeşine toplu tecavüz etme ve çıplak gezdirme cezası verdi. Köyden kaçan kızlar Yüksek Mahkeme’ye başvurdu. Cezaları toplu tecavüz Clooney’e rağmen 3 yıl hapis Mısır’da “İhvan yanlısı yalan haber yaymakla” suçlanan 3 El Cezire muhabiri (Avustralyalı Peter Greste, Kanada vatandaşı Muhammed Fehmi, Mısırlı Bahir Muhammed) yeniden yargılandıkları davada 3’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fehmi’yi ünlü avukat Amal Clooney savundu. El Cezire temyize gidecek. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE Pazar 30 Ağustos 2015 Malezya’da yolsuzluğa öfke seli w [email protected] Rezak, “Bağış Kralı” posterlerinde şeytanlaştırıldı. alezya’da kamu fonlarından zimmetlemekle suçlandığı 700 milyon dolara “bağış” kılıfı takan Başbakan Necip Rezak’a duyulan öfke sel olup taştı. Necip’in istifası ve şeffaf yönetim talebiyle yürüyen onbinler, muhalefin yasaklanmış tişörtlerini kuşanınca başkent Kuala Lumpur sokakları sarıya boyandı. Başkent ve iki büyük kentte bugün de devam edecek gösterilere valilik izin vermezken, polis eylemcilerin tarihi Bağımsızlık Meydanı’na girişini yasakladı. Meydana TOMA’lar konuşlandırıldı. Başkentte söylevler, konserler ve vuvuzelalarla karnaval havasına bürünen protestolara medyaya göre 80 bin, organizatör Bersih (Malayca’da temiz) hareketine göre 200 bin kişi katıldı. Eylemcilerin “Yolsuzluğun Kralı”, “Necip dışarı”, “Başbakanımdan utanıyorum” ve “Susturulmayacağız” posterleri taşıdığı dikkat çekti. 2007’de adil seçim talebiyle başlatılan Bersih hareketinin lideri Maria Chin, eylemcilere hitabında “58 yıldır insanlar rüşvete, yolsuzluğa tahammül etti. Artık reform istiyoruz” diye haykırdı. Gösterilere 29 yıl iktidarda kalmış eski başbakan Mahathir Muhammed de katıldı. Haftasonunu başkentten uzakta geçiren Necip ise “Bu sarı kıyafeti giyenler Malezya’nın yüzünü karartmak istiyor” diyerek, protestocuların vatanlarını sevmediğini ve yarın kutlanacak Ulusal Gün’e saygısızlık ettiklerini savundu. M Ortak saldırı başladı Ankara’nın tampon bölge planı içindeki Mare’de IŞİD’in ilerlemesi üzerine Türkiye, ABD ile birlikte ilk ortak operasyonu düzenledi DUYGU GÜVENÇ Koalisyonla ilk ortak operasyon önceki akşam düzenlendi. ABD uçakları İncirlik’ten kalktı. ABD’nin istihbaratı ve hedef belirlemesi sonrası Türk uçaklarının iki gündür vurduğu yerler arasında olası tampon bölgedeki Savran ile Membiç de var. 200 bin kişi katıldı nkara’nın Suriye’de planladığı tampon bölgeye IŞİD’in baskın düzenlemesinin ardından, ABD ile Türkiye IŞİD’e karşı ilk ortak operasyonu yaptı. Türkiye Haziran 2014’ten beri sınır komşusu olduğu IŞİD’i ABD ile birlikte vurmaya önceki akşam başlarken, ilkin Hava Kuvvetlerine ait 2 uçak 3 hedefi, dün de 2 uçak 4 hedefi vurdu. ABD uçakları İncirlik’ten kalktı. Ankara’nın tampon bölge kurmak istediği Rojava kantonları arasındaki Azez/MareCerablus hattında ilerleyen IŞİD, 2627 Ağustos’ta Mare’nin merkezine girip Derha, Herbal, Harcele köylerini ele geçirmişti. IŞİD saldırısına uyurken yakalanan Sultan Murat Tugayı’nın 15’ten fazla adamı öldürülmüş, 25’i esir alınmıştı. Bunun üzerine Türkiye’nin ABD ile koordineli hava saldırısında vurulan A hedefler arasında Savran ile Membiç’in olduğu öğrenildi. Vurulacak alanla ilgili istihbarat ve hedef belirlemeyi ABD yaptı. Türk tarafı da bu bilgiyi teyit edip vurdu. Harekâta ilişkin planlama İncirlik’te yapıldı. Ortak değerlendirmenin ardından da ilk ortak operasyon başladı. Ankara temmuzdaki Suruç katliamının ardından IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki koalisyona askeri olarak da katılma kararı almıştı. ABD ile 1 yılı aşkın süredir müzakere ettiği İncirlik’ten ortak operasyon için mutabakatı imzalamıştı. Bu imzadan beri ABD uçakları İncirlik’ten operasyon yürütürken, Türkiye Suruç’un hemen ardından hem karadan hem havadan bombaladığı IŞİD mevzilerine saldırılarını durdurmuştu. Geçen hafta ABD Savunma Bakanı Ash Carter, Türkiye’nin hava saldırılarına katılması ve Carter uyarmıştı sınırını daha fazla kontrol etmesine yönelik uyarılar yaptı. Ve Özgün Kararlılık Harekatı çerçevesinde süren hava operasyonlara katılıma ilişkin teknik belge, ABD ile 24 Ağustos’ta imzalandı. Dün Dışişleri “Savaş uçaklarımız, koalisyon savaş uçaklarıyla birlikte, Suriye’de belirlenen, ülkemiz güvenliğine de tehdit oluşturan DEAŞ (IŞİD) hedeflerine karşı ortak hava harekatına başlamıştır” dedi. Ancak Ankara’ın ”güvenli bölge”, Washington’ın “IŞİD’den arındırılmış bölge” diye söz ettiği 90 kilometrelik AzezCerablus hattı dışında Türkiye’nin IŞİD’e karşı ortak operasyon yapması beklenmiyor. Türkiye sınırında Haziran 2014’ten beri bayrak çeken IŞİD’i Ankara temmuzda “öncelikli güvenlik sorunu” ilan etti. Dünkü Dışişleri “Terör örgütleriyle mücadele öncelikli bir ulusal güvenlik ko nusu. Bu mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Türkiye, 2013’ten beri terör örgütleri listesine aldığı DEAŞ’tan (IŞİD) kaynaklanan terör tehdidinin bertarafına yönelik çabalara aktif desteğini ulusal düzeyde ve uluslararası koalisyon bünyesinde kararlılıkla sürdürecek” dedi. Ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği de Türkiye’nin katılımını duyurup “Ortak düşmanımızı geriletme ve yenilgiye uğratma kapasitemizi güçlendiriyor” vurgusu yaptı. IŞİD Azez’e ilerleyince, Türkmen gruplar arasında “Azez’in ardından Afrin’e ilerleyecek ve YPG ile IŞİD karşı karşıya gelince ABD harekete geçecek. Böylece güvenli olacağı söylenen bölgede de YPG kontrolü sağlayacak” söylentisi yayılmıştı. Bölgedeki çok sayıda Türkmen ve Arap, Türkiye sınırı da dahil olmak harekete geçmiş durumda. unanistan’ın “seçim hükümeti”ni gördünüz mü? “Yargıtay başkanı” Vasiliki Thanu, ülkenin ilk kadın başbakanı oldu. Yunan müziğinin temsilcilerinden, sevilen kadın şarkıcı Alkistis Protopsalti de alternatif turizm bakanı olarak kabinede yer aldı… Her şey 8 günde, demokrasinin işleyen kuralları içinde halledildi. Çipras 20 Eylül’de erken seçim kararı alıp istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı muhalefete hükümet kurma görevi verdi. O görüşmelerden sonuç alınamayınca, “kadın hukukçu” başkanlığındaki bu hükümet ortaya çıktı. Kabinede merkez sol ve sağda; PASOK, Samaras hükümetlerinde yer almış olan bazı bakanlar var. Bir küçük sol partiden gelen bakan var. Ama ne yok biliyor musunuz? Son SYRİZA hükümetinden bakan yok… 20 Ağustos’a dek görevde olan hükümetten tek bir bakan olmadığı gibi, Çipras liderliğindeki partiyle arasında herhangi bir bağ kurulabilecek hiçbir isim yok yeni seçim hükümetinin kadrosunda. Nasıl? Gece ve gündüz kadar farklı bir görüntü değil mi? Üstelik boğazına dek ekonomik krize batan bir ülkeden bahsediyoruz. Ama “parlamenter demokrasi” çalışıyor. Siyasi sistem, krizden etkilenmiyor… Ege’nin bu yanında ise “eşzamanlamayla” doğan yerli “seçim hükümeti” fotoğrafında iktidarı yalnız kendi tekelinde gören bir partinin yörüngesindeki isimleri seçiyoruz. Tek kadın bakan var. O da “türbanlı.” 7 Haziran’dan beri oynanan çeşitli ayak oyunlarını, “geniş tabanlı hükümet” adına sürdürülen büyük koalisyon görüşmeleri tiyatrosunu ve “muhalefet partilerini” sonunda içten “hançerleme” operasyonunu gerçekleştirdikten sonra çıkan tablo bu; “başkanın adamları” hükümeti… ‘Benden sonra tufan’ Y Ege’nin ortasında kalmak PYD kaygısı ABD memnun Uygur krizinden Bozkurtlara vardı ombalı saldırı Tayland’daki en kalabalık turist grubu olan ve Hindu tapınağı Erewan’ı en yoğun ziyaret eden Çinlileri vurmuştu. Tayland son dönemde Çin ile Türkiye arasındaki Uygur krizinin ortasında kalmasıyla dikkat çekti. Çin, Uygur vatandaşlarının Türkiye’nin Malezya’daki diplomatik temsilciliklerinin verdiği kimlik belgeleriyle Suriye’de cihata gönderildiği suçlamasını yöneltiyor. Geçen yıl Malezya yolundaki 300’den fazla Uygur’u yakalayan Tayland, geçen ay bunların 100’den fazlasını Çin’e iade etti. Çin güçlerinin Uygurları Guantanamo tarzında başlarına çuval geçirip ellerini bağlayarak uçakla götürmesi, gürültü kopardı. Çin’in ramazanda Uygurlara zulmettiği iddiaları eşliğinde Çinli görünümlülere saldırılar düzenlenen Türkiye’de, Tayland’ın İstanbul Konsolosluğu da hedef alındı. Geçen hafta IHSJane analisti Anthony Davis, Bankgkok bombalamasının gerisinde konsolosluğa saldırının başını çeken “bozkurtların” olduğu ihtimalini gündeme getirdi. Organize suçla bağlantılı “bozkurtların” Bangkok’ta kayda değer varlıklarının olduğuna dair sözleri, Tayland medyasında yankı buldu. Ama muhalifler, uluslararası cihatçılar ve Müslüman Malaylar üzerinde de duruluyor. Tayland ‘Türk’ zanlıyı yakaladı Bangkok’taki bombalı saldırıda ilk gözaltı yapıldı. Bomba parçaları ve sahte pasaportlarla yakalanan zanlı için ‘Türkiye vatandaşı’ iddiası var ayland’ın başkenti Bangkok’ta 17 Ağustos’ta bir tapınağa düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili Türkiye pasaportluların aranmaya başlanması sonrası dün ilk kez bir zanlı yakalandı. Aralarında 10’dan fazla bomba imha uzmanının bulunduğu 100 polis ve askerin Nong Jok varoşunda bir apartman dairesine düzenlediği operasyonda yabancı bir erkek gözaltına alındı. Dairede sahte oldukları sanılan çoğu Türkiye Cumhuriyeti adına düzenlenmiş en az 10 pasaport bulunurken, bunlardan biri de 28 yaşında Türkiye vatandaşı Adem Karadağ’a ait gözüküyor. Ege’nin iki yanındaki bu “iki seçim hükümeti” fotoğrafını yan yana koyduğunuzda, Batı demokrasilerinden artık ne kadar uzak olduğumuzu görebilirsiniz. Dün yeni hükümet fotoğraflarını 1. sayfalarında kullanan gazetelerde çarpıcı bir fotoğraf daha vardı… Ufacık bir lastik can simidiyle Ege’yi geçmeye çalışan bir mültecinin fotoğrafı… Kendimi dalgalarla mücadele eden o mülteci denli çaresiz hissediyorum şimdi. Yıllardır kurmaya ve ulaşmaya çalıştığımız siyasi sistemin tüm değerleri ve kriterleri görülen o ki karşı kıyıda kaldı. Türkiye’de yaşamı boyunca o değerleri benimseyen ve içselleştiren insanlar bundan böyle denizdeki o mülteci denli yalnız ve sahipsiz. Dalgalı denizde bulabildikleri lastik can simidiyle baş başalar… ‘Ata’yı silmek ihtirası’ B T Biri Adem Karadağ adına düzenlenmiş 10 pasaportu olan zanlının, robot resmi dağıtılan bombacı (sağda) olup olmadığı belli değil. yükelçiliğiyle birlikte çalışıyoruz” dedi. Polis sözcüleri ise “Pasaportlar sahte. Türk olup olmadığını bilmiyoruz” diye konuştu. Polis şefi Somyot Poompanmoung “Uluslararası terörizm değil. Zanlı yoldaşları için kişisel intikam peşinde” görüşündeydi. lı bir kişi mi olduğu da netleşmedi. Polis yetkililerinden her iki yönde açıklamalar geldi. Çoğu turist 20 kişinin öldüğü, 120 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili önce güvenlik kameralarından bölgeye sırt çantası bırakan bir zanlının kayıtları, sonra zanlının robot resmi yayımlanmıştı. Tapınak saldırısının ertesi günü turistik bir iskeleye patlayıcı atılmasına da karışan zanlının evindeki rulmanların tapınak ve iskelede kullanılanlarla aynı boyutta olduğu kaydedildi. Ankara ise Bangkok zanlısının “Türk vatandaşı” olarak sunulmasına tepkili. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Taylandlı mevkidaşından telefonla istediği bilgileri alamayınca, Tayland makamlarından Interpol aracılığıyla bilgi talep edildi. Çok mu karamsar oldu? Uluslararası basında art arda çıkan yazılara bakın: Financial Times yaşanan savrulmayı, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ihtirasına esir düştü. Dört Versay büyüklüğündeki görgüsüz Yeni Osmanlı sarayından ülkeyi yöneten sultan gibi ‘Benden sonra tufan’ diyor” sözüyle tarif ediyor... Le Monde; “Türkiye’nin problemi, Erdoğan’ın, ülkesinden daha sağlam olması. Parçalanan, zarar gören o değil, Türkiye olacak!” teşhisini koyuyor. İtalyan TÜSİAD’ının yayın organı Il Sole 24 Ore; “Erdoğan yangına körükle gidiyor” diyerek uyarıyor: “İçteki ayrışmaları derinleştiriyor ve gücünü pekiştirmek için (Güneydoğu’da) çatışma halini manipüle ediyor. Sistemin fiilen değiştiğini, fiilen başkanlığa geçildiğini deklare edecek kadar da kendinden emin. Muhalefet içindeki bölünmelere ve Kürtleri parlamentodan atma planına, çok parlak olmasa da hâlâ kabul edilebilir olan ekonomik duruma güveniyor. Gerçek şu ki Erdoğan ülkenin kaderini, Atatürk’ün anısını silen lider olmaya feda ediyor!” Bundan fazla ne söylenebilir ki? Detonatör, rulman Kamyondan 26 sığınmacı kurtarıldı, 3 çocuk hastanelik Çoğunluğu Suriyeli olan sığınmacılar Türkiye’den yola çıkıp AB’ye sel gibi akarken, Avusturya’da ikinci kamyon trajedisi yaşandı. Macaristan sınırında bir kamyonda havasızlıktan boğulmuş 8’i kadın, 4’ü çocuk 71 sığınmacının cesetlerinin bulunmasının ardından, bu kez bir kamyondan 26 sığınmacı kurtarıldı. Aşırı susuz kalmış 3 çocuk hastaneye kaldırıldı, durumlarının kritik olduğu açıklandı. Kovalamacadan sonra Rumen sürücü gözaltına alındı. İlk kamyonetle ilgili 3’ü Bulgar, biri Afgan olan insan kaçakçıları Macaristan’da mahkemeye çıkarıldı. Ancak pasaportun doğum tarihinde nisan “Niş” olarak, doğum yerinde “İştanbul”, veren makamda “İştanbül” yazıyor. Dairede detonatör, rulman, kapaklı metal boru gibi bomba yapımında kullanılan parçalar da bulundu. İç Güvenlik Operasyonlarından albay Banphot Phunphien “Zanlı Türkiye vatandaşı. Uyruğunu doğrulatmak için Türkiye’nin Bangkok Bü Ankara telefonda Yakalananın bombacı mı yoksa bombacıyla bağlantı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle