23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 21 Ağustos 2015 Yaşam EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ 2 Baget seyirciye isabet etti Grammy ödüllü şarkıcı Enrique Iglesias, İstanbul Küçükçiftlik Park’ta sahne aldı. Şovuyla sevenlerinden tam not alan Iglesias’ın bateri çalarken fırlattığı baget bir hayranının kafasına denk geldi. DHA İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya Adana Trabzon Artvin Çanakkale 43 36 32 29 26 22 19 16 13 10 240 /3 2 0 200 /3 5 0 230 /3 4 0 200 /33 0 250 /3 1 0 250 /3 5 0 240 /2 8 0 200 /2 9 0 210 /3 2 0 Yağmurlu Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 180 /3 2 0 170 /33 0 220 /4 2 0 270 /3 3 0 130 /3 2 0 190 /3 2 0 210 /3 9 0 220 /3 7 0 220 /3 5 0 Atina 240 /3 3 0 Berlin 140 /2 6 0 Girne 230 /3 3 0 Londra 170 /2 3 0 Moskova 100 /2 2 0 Paris 140 /2 9 0 Madrid 210 /3 5 0 Amsterdam 10 /8 0 Roma 180 /2 9 0 Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1911’de bugün, Leonardo Da Vinci’nin tablosu Mona Lisa, Paris’teki Louvre Müzesi’nden çalındı. Müzede tamir işleri yapan İtalyan işçi Vincenzo Peruggia, bekçilerin olmadığı bir sırada çerçeveyi söküp resmi çalmıştı. Hırsız iki yıl sonra resmi bir galeriye satmaya çalışırken yakalandı. Güneşli Parçalı bulutlu Gök gürültülü yağmur Karla karışık yağmur ‘Tanrı bize fındık verir ama kabuklarını kırmaz’ Birol Ünel ‘Duvara Karşı’ ile yıldızı parladığı zaman yaşadığı Cihangir’de parasını ‘eve’ değil ‘sokağa’ yatırdı. Evinin kapılarını açtığı sokak çocuklarından ilham aldı. Tam da bugün hakkında yazılıp çizilenlere yanıt verir gibi “O sokak çocuklarının kötü gösterilmelerine karşı savaşmak istiyorum” deyip amacının böyle bir film çekmek olduğunu söylüyordu. elefon numarasını vermesi gerekT mişti. İki gün sonra onu arayacak, planladığımız röportaj ve fotoğraf çelara dağıtacak ve tabii ki alkole yatıracak. Birol Ünel 18 Ağustos 1961, Mersin doğumlu. 1968 yılında Almanya’ya göç eden altı çocuklu ailenin altıncı çocuğu. Ailesinde oyuncu yok. “Kendim başardım her şeyi” diye anlatmıştı: “Önümde bir örnek yoktu. Oyuncu olmaya karar verdim. Okula gittim ve 3 bin 600 başvuru arasından seçildim.” Uzun süre Almanya’nın Bremen kentinde yaşayan Ünel, Hannover’a giderek burada Tiyatro ve Müzik Yüksek Okulu’nda okudu. Sinema kariyerine 1987 yılında ‘Yolcu’ (Der Passagier) filmiyle başladı. 1992 yılında Berlin Tiyatrosu’na katıldı. Anthony Quinn’i örnek aldığını söyleyen Ünel, 2000 yılında Fatih Akın’ın yönettiği ‘Temmuzda’ (Im Juli) filmiyle tanınmaya başlandı. 2004 yılında ‘Duvara Karşı’yla ise şöhretini beşe katladı. İşte tam bu zamanlar Türkiye’de de ‘Duvara Karşı’ fırtınası koparken Birol Ünel namı diğer ‘Cahit’, Cihangir’de kalıyor ve her gece sokak çocuklarını eve dolduruyordu. Bazı sabahlar evde adım atacak yer olmadığını anlatıyordu. Dışarda gördüğü sokak çocuklarına da kahvaltı götürüyordu. Magazin basınının ve kadınların ilgi kimi için Berlin’de mekân belirleyecektik. “Numaramı bilmiyorum” diyerek bana cep telefonunu uzattı. Bir türlü aklında tutamadığı numarasını, ressam oğlu kocaman rakamlarla bir kâğıda yazıp telefonunun arkasına bantlamıştı. Kaybetmesin diye ailesinin silgisini iple boynuna astığı çocukları hatırlatan bu ‘imaj kaygısız’ sahnenin benzerleri, sonrasında sıkça yaşanacaktı. Hakkında ne düşünüldüğüyle ilgilenmeyen, insanlar üzerinde algı yaratmakla uğraşmayan, şöhreti hayatının merkezine koymayan bir oyuncu Birol Ünel… Kaldırımda yatmadan önce de öyleydi, daha sonra da öyle olacak. KONUK YAZAR MÜJDE YAZICI “Bir yıldız burada yatıyor”, “Birol Ünel sokakta mı yatıyor?” gibi toparladılar. ) Bazı insanlar kimsenin yüzünü dönmediği, görmezden geldiği dünyalarda yaşar ya da yaşamayı tercih eder. Süzgeçten haber değerini geçirirken insani değerleri de elememek gerek. Sokak çocuklarını gösteriş olsun diye değil, gerçekten anlatmak isteyen bu adamın sokakta yaşaması, evsiz kalması hikâyesinde, emin olun “Yazık” denecek tek nokta varsa; o da maalasef insanın az çok parasını yönetmek zorunda olması gerçeğidir. Yıllar önce eski kız arkadaşının “100 bin doları bir günde harcar. Bir saniye bile üzülmez. Parasını dağıtıyor zaten” dediğini çok net hatırlıyorum. Almanya’da ünlü bir oyuncunun yaşadığı alkol sorunu, parasızlık, evsizlik sana sokakta “Şöhreti kaldıramadı”, “Düştü”, “Bitti” şeklinde geri dönmez. Sanatçının kimliği toplumsal yapılar içinde biçimlenir. Özellikle Berlin’de, paradan önce insanlığın önemli olduğu bir şehirde bu durumda olduğu için Ünel adına sevinmek gerek. Almanya’da bu tarz konuları çalkalamayı çok seven Bild gazetesinin Birol Ünel’i kaldırımda görüntülemesiyle başlayan hikâye Köln’de yaşayan yönetmen Hüse En son geçen kış, Neukölln’deki Türk Alman Merkezi’nin önünde karşılaştık. Belini incittiği için bastonla yürüyordu. Oradan kahve içmeye gitti. yin Yiğit’in oyuncuyu evine almasıyla noktalandı. Sonrasında yapılan haberler ise “ağız tadıyla Birol Ünel’i duvardan duvara çarpamadan ev buldu” burukluğundaydı. Duvara Karşı’yla popüler oldu Parasını hep dağıtacak Telefonlaşıp röportaj için buluştuğumuzda da alkollüydü, büyük ihtimalle oğlu numarasını telefonuna bantlarken de... İnsanların kafasındaki aktör yaşantısı olmadı ve çok açık ki bundan sonra da olmayacak. O yeri gelecek içki içtiği mekanda bira kasalarını taşıyacak, yeri gelecek yan masadan tek dal sigara isteyecek. Kışları Cihangir’de, yazları Çeşme’de yaşamayacak. Cumhurbaşkanı iftarlarına davet edilmeyecek. Eline geçen parayı ihtiyacı olan odağıydı, Cihangir’deki mekânlarda görüntüleniyor ama evde sokak çocuklarıyla içmeye, sohbet etmeye devam ediyordu. Cihangir ona böyle bir ilham vermiş, sokak çocuklarıyla ilgili kendi filmini çekmeye karar vermişti. Mutlaka hâlâ bu filmi gerçekleştirmek istiyordur. Tam da bugün hakkında konuşulanlara yanıt verir gibi sokağa nereden baktığını özetliyordu: “Sokak çocuklarının potansiyelini kullanmak gerek. Çocuklar çok büyük potansiyel. Sokak çocuklarının kötü gösterilmelerine karşı savaşmak istiyorum” diyordu. ‘100 bin’i bir günde harcar O bir Kafka hayranı ‘Sokağa düştü’ haberleri Medyadan büyükbaba şefkati beklemek saflık olur tabii ama günlerdir “Birol Ünel sokağa düştü”, “Perişan halde”, “Yazııık” şeklinde başlık atmak; bomba haberi patlatmak uğruna acımasız ve saygısız olmayı göz ardı etmekten başka bir şey değil. (Alman gazeteleri sınırı aşmayıp bu haberi Başkalarının acısından şükür konusu çıkararak alttan alta keyif alan, yolda önüne çıkan kazaya iyice bakmadan geçemeyen, sinemasının en önemli yönetmenlerinden birine ‘Nuri Bilge Ceylan hırkası’ polemiği yaratarak ağırlık yükleyen, sanat algısı olmayan, görüntü düşkünü bir millete Birol Ünel’in aslında mutsuz olmadığını, bu durumun bir tercih olduğunu anlatmak zor. Alelade çekilen bir fotoğrafta, sersefil bir halde yatarken bile hâlâ iyi görüntü veren Birol Ünel, çok bilinmese de bir Kafka hayranı… İnsanların psikolojilerini çeşitlendirdiği için önemli bir yazar olduğunu düşünüyor. Ünel, Kafka’nın “Tanrı bize fındık verir ama kabuklarını kırmaz” sözünü de en çok bugünlerde hatırlıyor olmalı. Ulaş Bahadır’ın (altta) çektiği filmin en can alıcı sahnelerinden biri de alevlerin yükseldiği o an (solda). Carina’nın Madımak’ı sinemada ivas 93 Madımak OteUlaş Bahadır, filmin li katliamı, 25 Eylül’de yönetmeni olarak şunvizyona giriyor. Film, katları söylüyor: “MADIliamda hayatını kaybeden MAK Carina’nın GünHollanda vatandaşı, antrolüğü, sosyal sorumlupoloji bölümü öğrencisi Caluk projesi olarak kalerina Cuanna’nın (22) bame aldığım bir senaryo. kış açısıyla kaleme alındı. Hedeflediğim en büyük “Türk Kadınının Toplumşey insanların bu filmle daki Yeri” konulu bir tez vicdanlarını, duygularıCarina Cuanna hazırlayan ve Ankara’da nı, durduğu yeri tekrar misafir olduğu evin çocuklarıysorgulamalarıdır. Bu yüzden filmi la Pir Sultan Abdal Etkinlikleri için Carina Cuanna’nın gözünden anSivas’a giden Carina, günlük tutar. latmayı daha doğru buldum. Çün S kü Carina ülkemizde geçirdiği hayatının son 10 gününde bize dair çok net, çok güzel tespitlerde bulunmuş, kısa zaman içinde misafiri olduğu aileye bir evlat, tanıştığı akranlarına iyi bir dost olabilmiştir. Bu film aracılığı ile insanlara bir kez daha ‘neden’ sorusunu sormak umudundayım.” Filmde rol alan isimlerden bazıları şöyle: Denise Ankel, Füsun Demirel, Rıza Akın, Umut Kurt, Erdal Tosun, Altan Erkekli, Mustafa Alabora. l Kültür Servisi Fikret Otyam Dibeklihan’da anılacak G eçen günlerde kaybettiğimiz usta sanatçı, gazeteci ve yazar Fikret Otyam, Bodrum’un Dibeklihan Sanat Köyü’nde anılacak. Yarın, Dibeklihan Orhan Kemal Meydanı’nda gerçekleştirilecek anma töreni, Cenap Tezer’in Fikret Otyam’la ilgili söyleşisiyle başlayacak. Piyanist Gülsin Onay’ın piyano resitali ve sanatçı Zeynep Karababa’nın konseriyle sona erecek. Diğer yandan, başkentteki Çankaya Belediyesi de, adına yapacağı Sanat Meydanı ve parkla Otyam’ı ölümsüzleştirecek. l Kültür Servisi Ankara’da Fikret Otyam’ın adı parka verilecek. Carina Cuanna C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle