Katalog

Cuma 21 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 18 Samistal’a ‘bir gece GEZİ’DE BAŞLAYAN DEVLET GELENEĞİ Yeşil Yol projesi için dozerler sabaha karşı 04.00’te jandarma eşliğinde Samistal’de çalışmaya başladı. Çevreciler Samistal’e destek istedi ÖMER ŞAN ansızın’ baskın L A T S İ SAM HES’LERDEN SONRA MADEN ARAMA İZNİ aradeniz bölgesinde 8 kentin yaylalarını birbirine bağlayacak ve büyük doğa tahribatına neden olacak Yeşil Yol projesi için Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Samistal Yaylası’ndaki çalışmalar geçen ay halkın ve çevrecilerin direnişi ile durdurulurken Rize Valiliği’nin emriyle dün sabaha karşı 04.00 sıralarında bölgeye ağır silahlı polis ve jandarma eşliğinde iş makineleri gönderildi. Halkın direnişi sürerken, bölgede iş makineleri çalışmalara yeniden başladı. Samsun’dan Artvin’e kadar Karadeniz’de 8 yaylayı birbirine bağlayarak 2 bin 600 kilometrelik yol yapımını hedef alan ‘Yeşil Yol Projesi’ için dün Gezi Parkı’na giren polisin saldırısına benzer bir sahne yaşandı. Bölgede nöbet tutan yöre halkının haber vermesi üzerine Fırtına İnisiyatifi bir çağrı yayımlayarak Samistal yaylasında direnen çevrecilere ve yöre halkına destek istedi. Çağrıda, “Herkesi Samistal’a çağırıyoruz . Samistal’da dozer durdurulamıyor, hızla yol yapımına devam ediliyor, direnenlere destek gerekiyor, yayla elden gidiyor” ifadeleri kullanıldı. Bunun üzerine yöre halkı ve çevre K ANZER’İ DE BİTİRECEKLER ÖMER ŞAN Bir kişi fenalaştı ciler yaylaya gitti. 1 kişinin direniş sırasında fenalaştığı ve ambulansla hastaneye kaldırdığı belirtilirken, iş makinelerinin çalışmalarını sürdürdüğü, güvenlik güçlerinin direnişi sürdüren yurttaşları iş makinelerine yaklaştırmadığı belirtildi. Fırtına İnisiyatifi Avukatı Yakup Okumuşoğlu, bölgedeki dire nişin sürdüğünü belirterek, “Yangından mal kaçırır gibi, mahkeme kararının açıklanmasını beklediğimiz bugünlerde kaçak yollarını acele ile inşa etmeye çalışıyorlar. Plansız hukuksuz kaçak yollarını yapmak için acele ediyorlar. Aceleleri var, taşları kayaları meralardan yuvarlayarak, hafriyatlarını meraya, alpin çayırlara saça dö ke hızla yolu yapıyorlar. O yol bittiğinde o yaylalar parselparsel satılacak. Devlet, SİT Alanı ilan ettiği vadide 17 yıldır koruma amaçlı imar planı yapmayarak tüm yapıları kaçak duruma düşürüyor. Devlet, istediğinin ticaretine göz yumuyor ama Yeşil Yol’a karşı gelen işyerlerini mühürlüyor, cezalandırıyor” diye konuştu. l RİZE Soma faciasının hemen ardından ocağa giren SGK müfettişlerinin raporu: anisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Soma davasının üçüncü duruşmasında, kazadan önce işçilerle tatbikat yaparak acil durum planı yapılması gerekirken, sadece işletme müdürleri ve mühendislerin tatbikat yaptığı ortaya çıktı. Üretim müdürü ve işletme müdür yardımcısı İsmail Adalı, işçilerle herhangi bir tatbikat yapmadıklarını sadece 3 yıl önce mühendislerin de katıldığı tatbikatla olası bir kaza anında madenin nasıl tahliye edileceğini çalıştıklarını söyledi. Üretim müdürü Adalı’nın, işçilerin tatbikat yaptığını “duyduğunu” da söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu. Avukat Berrin Demir de, madende inceleme yapan müfettişlerin 25 metre gittikten sonra geri dönerek maden yöneticileriyle kuzu çevirme yediğini söyledi. Adalı ise iddiayı kabul etmediğini ifade etti. Demir bunun üzerine tepki göstererek, “Arkanızdaki patron 3 kuruş fazla kazansın diye böyle savunma yapıyorsu Maden şirketi yüzde 100 kusurlu M nuz. Kırmızı Pazartesi romanını okuyun. Herkes suçlunun kim olduğunu biliyor” dedi. Facianın hemen ardından Eynez maden ocağına giren SGK müfettişlerinin hazırladığı rapor da ortaya çıktı. Raporun sonuç bölümünde, madendeki eksiklikler 22 madde halinde sıralandı. Ardından da “İş kazası olayının oluşumunda işveren Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin kusur oranının yüzde 100 olarak kabul edilmesinin yerinde olacağı müfettişlerimizle değerlendirilmiştir” denildi. Mağdur avukatlarından Can Atalay’ın, tutuklu sanıklardan teknik nezaretçi ve hazırlık başmühendisi Ertan Ersoy’a yaptığı sorgu sırasında kullandığı “katliam” sözü mahkemede tartışma çıkmasına neden oldu. Atalay “Siz hazırlık birimi başmühendisi ve teknik nezaretçi olarak kendi yaptığınız projeleri mi denetliyorsunuz? Yani hem yapıyor hem de denetliyor musunuz? Peki katliamdan 15 gün önce revire yoğun zehirlenme şikâyetleri ile başvuran işçilerden haberiniz var mıydı?” şeklindeki sorusu sırasında Atalay’ın iddiasına göre Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın sanığa dönerek ‘katliam kelimesini teröristler kullanır’ dediğini öne sürerek mahkeme heyetine itiraz etti. Atalay Mahkeme başkanına, “Sanığa talimat verdi. Suç duyurusunda bulunuyoruz. Gürkan’ın salondan dışarı çıkarılmasını istiyoruz. Sanığın baskı altında yönlendirildiğini düşünüyoruz” dedi. Sanık avukatları iddianamede ‘katliam’ kelimesinin geçmediğini ve ‘katliam’ yerine ‘kaza’ kelimesinin kullanılmasını talep etti. Gürkan’ın çıkarılması talebini reddeden mahkeme ‘katliam’ kelimesi konusunda herhangi bir karar almadı. Duruşma sonrası sanık avukatları mağdur ailelerinin avukatlarının yanına giderek tartıştı. Aileler sanık avukatlarına ‘Siz de evlat acısı çekin’ diyeMadenci yakınları davayı rek bağırarak tepki gösterdi. acı içinde izliyor. l AA l AKHİSAR / Cumhuriyet ‘Katliam’ tartışması ize’nin balı ile dünyaca ünlü Anzer Yaylası’na 3 HES projesi yapılması için onay veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şimdi de Koç Holding’e bağlı Demir Export’un bölgedeki maden arama çalışmalarıAnzer’e değil na izin verdi. Rize Valiliği de maden arama çalışmaları için Ballıköy’e verdik “ÇED gerekli değildir” kararı Ballıköy (Anzer) sakinleri verdi. Anzer Yaylası 2010 yıise yetkililerin, “evrakta sahlında Trabzon Kültür ve Tatecilik, görevi kötüye kullanbiat Varlıklarıma, görevi suinı Koruma Bölge istimal” suçu işKurulu tarafınlediklerini bedan 1. derece dolirterek, mağal SİT alanı ilan den arama çaedilmişti. lışmaları ile AnAnzer yaylasınzer yaylasının da maden arama eşsiz doğasına çalışması yapılgeri dönüşümü mak istendiğini imkânsız zararöğrenen Ballıköy lar verileceğini (Anzer) halkı, vurguluyor. Anbölgenin 1990’lı zer köylüleri, yıllarda turizm “Bakanlar kubölgesi ilan edildiğini anımsarulu Anzer’i bitarak Haziran liyor, Rize Çevayında İkizdere re ve ŞehirciKaymakamlığı’na İLAÇ GİBİ lik Müdürlüİkizdere’nin 2 bin 300 başvurdu. Kayğü, ‘Anzer derakımlı Anzer Yaylası’ndaki makamlık da ğil, Ballıköy Ballıköy Köyü’nde yaklaşık durumu Çevbin kovanda arıcılık yapılı için ÇED Rapore ve Şehircilik yor. Anzer balının solunum ru gerekli değilİl Müdürlüğü’ne hastalıkları başta olmak dir’ dedik diyorbildirdi. Çevre ve üzere pek çok hastalığa iyi lar. Bu insanlaŞehircilik İl Mü geldiği belirtiliyor. Anzer rı Anzer’e gödürü Hasan Beyaylası, kendine özgü 40 türmek ve ‘bak endemik çiçek türünün bek imzasıyla burası Anzer gönderilen yanıt yanı sıra yüzlerce çeşit Yaylası, dünya yazısında Bakan bitkiye de ev sahipliği burayı böyle biyapıyor. lar Kurulu kararliyor. Resmi adı ları yok sayılaise Ballıköy’ derak, Ballıköy’ün turizm alanı mek lazım. Devletin kurumveya koruma alanı kapsamınları birbirinden habersiz. da olmadığı ileri sürüldü. RiÇevre Bakanlığı, ‘Çevreye ze İl Turizm Müdürlüğü kaDuyarsızlık Bakanlığı’ olarak yıtlarında ise “22002300 m yükseklikte yer alan ve tasar adını değiştirebilir. Çünkü çevrelerinde olanların fiziki rufu devlete ait olan Anzer, varlığından bile haberdar de07.02.1991 tarih ve 91/1514 ğiller” diye konuştu. sayılı Bakanlar Kurulu Karal RİZE rı ile Kültür ve Turizm Koru R ma Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir” ifadeleriyle tanımlanırken; 8 Aralık 2006 tarih ve 26370 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2006/11264 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile de yeniden, “Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi” kapsamında olduğu belirtiliyor. korkup Nadir Nadi’yi özlemle andık Çevrecilerden toplantıyı iptal ettiler azetemizin başyazarı, Atatürk devrimlerinin ödünsüz savunucusu Nadir Nadi ölümünün 24. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Nadi’nin mezarı başında konuşan gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Nadir Nadi’nin 24. ölüm yıldönümünde mezarı başında onu anmak için toplanıldığını belirterek, “Kendisine olan saygı ve özlemimizi belirtmek üzere geldik. Aramızdan ayrılışının 24. yıldönümü. Cumhuriyet’in kurucusu Yunus Nadi’dir. Kurumlaştırma konusunda büyük çaba sarf eden ustalardan biri de Nadir Bey’dir. Nadir Bey başyazılarıyla 1945’ten yaşamını yitirdiği güne kadar, siyasal iktidarları Türkiye’nin yönetilmesi konusunda G ki eksikliklerden ve yanlışlardan dolayı eleştiren, Atatürk ilkeleri konusunda yol gösterici olan, Atatürk’ün yolundan sapıldığında onun Atatürkçülük olarak sunulmaya çalışıldığında da ‘Ben Atatürkçü Değilim’ diye kitap yazan bir düşünür ve gazetecidir” diye konuştu. Onların izindeyiz Nadir Nadi’nin Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında gerçekleştirilen törene gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Haber Müdürümüz Aykut Küçükkaya ve gazetemiz çalışanları katıldı. Nadi’nin mezarına çelenk konulmasının ardından 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. (Fotoğraf: CAN EROK) Erinç, “Onun belirlediği yolda ilerleyen eşi, daha sonra İlhan abi ve ben onun yapmak istediğini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Cumhuriyet çalışanları da bu yaklaşımla çalışmalarını sürdürüyorlar. Cumhuriyet’in sonsuza kadar yaşaması konusundaki çabalar başlangıçta olduğu gibi bugün de devam ediyor” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet stanbul 3. havalimanı projesinde yüklenici şirket İGA tarafından normal prosedür izlemeden düzenlenmeye çalışılan Çevre Etki Değerlendirmesi bilgilendirme toplantısı, halkın tepkisi nedeniyle önceki gün yapılamamıştı. Durusu Kültür Merkezi’nde dün yapılacağı duyrulan ÇED toplantısı da aktivistlerin geleceği duyrulunca iptal edildi. İ ‘Kılıfa uyduramadınız’ Projenin yüklenici şirketi İGA (İstanbul Grand Airport) tarafından apar topar yapılmak istenen toplantı, hukuki prosedüre uygun olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü askı panosunda duyurulmamıştı. Şirketin Eyüp Belediyesi Göktürk Hizmet Binası’nda önceki gün yapılacak toplantı Ku zey Ormanları Savunması gönüllüleri ve yaşam alanlarını savunan yurttaşlar tarafından yaptırılmamıştı. Şirket yetkilileri herhangi bir tutanak tutmadan polis korumasında salonu terk etmişti. ÇED toplantılarının ikincisi de dün Durusu Kültür Merkezi’nde yapılacaktı. Kuzey Ormanları Savunması aktivistlerinin ve çok sayıda yurttaşın geleceğini öğrenen yetkililer toplantıyı son anda iptal etti. Kuzey Ormanları Savunması’nın çağrısıyla İstanbul’un çeşitli semtlerinden ve kuzey köylerinden gelenler erkenden vardıkları köyde toplantının yapılmayacağını öğrendiler. Yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten aktivistler, kültür merkezi önünde bir basın açıklaması yaparak “Bu defa hukuksuzluğunuzu kılıfına bile uyduramadınız” dediler. İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B