27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 20 Ağustos 2015 DUNYA rak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) Başkan Mesut Barzani ve onun liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) hâkimiyetini kırma çabasındaki muhalefet partileri karşılarında ABD ile Britanya’yı buldu. Barzani’nin bugün dolacak görev süresiyle ilgili KDP’nin “2017’de yapılacak başkanlık seçimine dek uzatılması” talebini görüşen siyasi partilere, ABD ve Britanya heyetleri müdahale etti. Barzani’nin talebi üzerine, Erbil’de başlayan krizi çözme toplantılarına ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’le savaş ekibinden, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk, Britanya’nın Bağdat Büyükelçisi Frank Baker, BM’nin Irak Temsilcisi ve ABD’nin Erbil Başkonsolosu da katıldı. Goran (Değişim) Hareketi bunu protesto için ilk toplantıyı boykot etti. IKBY’nin birbirine rakip iki ana partisi KDP ile Celal Talabani’nin Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB). Bu statükoya tepki olarak yükselen Noşirvan Mustafa liderliğin Almanya’ya 800 bin göçmen AB sadece temmuzda sınırlarından içeri 107 bin 500 göçmenin girdiğini açıklarken, Almanya zorda. Merkel hükümeti, 2015’te ülkeye 800 bin göçmen beklediğini, bunun geçen yılki sayının 4 katı olduğunu duyurdu. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE Tahran’a S300 müjdesi Tahran’ın ardından Moskova da S300 sevkıyatı krizinin çözüldüğünü duyurdu. Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov “Sorun çözüldü ve konu kapatıldı. Geriye sadece teknik detaylar kaldı” dedi. 9 nilgun@cumhuriyet.com.tr IKBY başkanlığının uzatılması toplantısına katılan ABD ve Britanya heyetleri tehdit etti: Barzani’yle devam edin yoksa yardımı keseriz Şam’ın Doğu Guta varoşunda Ahrar’ın eğitim kampı var. ABD can simidi attı I ABD’li üst düzey diplomat McGurk, Erbil’de 16 siyasi partinin toplantısında Barzani’ye destek açıkladı. Twitter ‘da Barzani’nin hamasi söylemini tekrarlayan McGurk, “Savaşta şehit olan 1200 peşmerge için IŞİD tehdidine karşı Kürdistan’ın acil birlik olması lazım. Teröristler parçalanmadan besleniyor” dedi. Baker da başkanlık konusunda Barzanilerle “birlikte hareket etm e kararı aldıklarını” duyurup “Kürtler için birlik zamanı” dedi. Maruf’a göre “İlk toplantıya katılmayan Goran, ABD’nin ikna etmesi sonucu sonrakilere katıldı.” Dün gece bugünkü meclis oturumunun ertelenmesi ve partilerin toplantılara devam etmesi görüşü ağır bastı. nilgun@ ABD ile Ahraruş Şam anlaşmazlığı İLHAN TANIR aide’nin Suriye’de Nusra’dan sonra ikinci kolu olan Ahraruş Şam, Ankara’nın Suriye’de önemli bir piyonu haline gelirken, ABD’li yetkililer bu işbirliğiyle ilgili uyarılarını dile getirmeye başladı. Ankara’nın planladığı EfrinCerablus tampon bölgesine konuşlandırmak için Ahraruş Şam’ı en iyi adaylardan biri görürken ve Ahrar tampon bölgeye övgüler düzerken, ABD’li yetkililer farklı telden çalıyor. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Pentagon sözcülerinden Laura Seal “Türkiye ile Suriye sınırı da dahil olmak üzere herhangi bir yerel kara gücünün IŞİD’le savaşa ortak olarak katılması ABD ile Türkiye’nin karşılıklı mutabakatyla mümkün olur’’ dedi. Cumhuriyet’e konuşan Pentagon sözcülerinden Binbaşı Roger M. Cabiness II daha netti: “ABD, Ahrar ile ne birlikte çalıştı ne de herhangi bir yardımda bulundu. ABD Ahrar’ı yabancı terörist örgüt olarak sınıflandırmasa da, aşırı örgütlerle ilişkileriyle ilgili endişelere sahip.’’ Ahrar bir yandan İngilizcesiyle Batı’ya hitap ederken, diğer yandan küresel cihat hareketlerine bağlı. ABD’deki Atlantic Council ve Britanya’daki RUSİ düşünce kuruluşlarında araştırma görevlisi Aaron Stein, Pentagon’un Cumhuriyet’e özel açıklamasını şöyle yorumladı: ‘’Nusra ile ilişkileri Ahrar’ın ABD ile ortaklığını neredeyse imkânsız kılıyor. Amerikan tarafı bu grupla iletişime geçmek için bazı arzular gösterse de, bununla destek sağlamak arasında büyük fark var. Ahrar hakkındaki anlaşmazlık, ‘IŞİD’den arındırılacak bölge’ için Ankara ile Washington arasında yapılan müzakerelerdeki tartışılan konularından biri. ABD ile Türkiye, konu Ahrar’a geldiğinde, hiçbir zaman tamamen anlaşamaz.’’ K Goran’ın derdi deki Goran (Değişim) Hareketi, ana muhalefet partisi konumunda. KDP ile KYB’den farklı olarak kendi peşmerge gücü, şirketleri, yayın organları, iş bağlantıları olmayan ve güç paylaşımının dışında kalan kesimlerce desteklenen ve meclis başkanlığını elinde tutan Goran, IKBY Başkanı’nın meclis tarafından seçilmesi ve yetkilerinin kısıtlanması talebinin başını çekiyor. 16 siyasi partinin temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantılara katılanlar, ortamı aktardı. Rudaw’a konuşan Kürdis Twitter’dan destek tan Demokrat Sosyalist Partisi lideri Muhammed Hacı Mahmud şunları söyledi: “Yabancı temsilciler ‘IŞİD’le savaştayız. Şimdi değişim zamanı değil. İki yıl erteleyin’ telkininde bulundu. McGurk ‘İçinde bulunduğunuz çetin savaşta koalisyon güçleri size yardım ediyor. Ama bu türden sorunlarla uğraşırsanız, bizden daha fazla yardım beklemeyin’ dedi.” AA’ya konuşan Irak Türkmen Cephesi milletvekili Aydın Maruf’a göre de, McGurk, “IŞİD’e karşı savaşta önemli rol üstlenen Barzani ile çalışmaya devam etmek istediklerini” söyledi. Nusra’dan farkı ne? Bu mavi gök size acır; usanma sakın. Hayata neş’e güneştir, usanç içinde kişi Çürür bizim gibi… Siz, ey yarın uzaylıların Küçük güneşleri, artık birer birer uyanın! Tükenmez özlemi vardır ufukların ışığa, Işık, ışık… Bugünün işte ruhu, özlemi bu; Silin bulutları, silkin o korku gölgesini, Koşun ışıklar içinden o kutlu kurtuluşa. Ümidimiz bu; ölürsek de biz, yaşar mutlak Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak!” Ölümünün 100. yılında, Tevfik Fikret’in sıradışı bir canlılıkla anılmasına yol açan simge şiirlerinden biri kuşkusuz bu: “Sabah Olursa!” Tevfik Fikret, Nâzım Hikmet gibi, her dem yaşantımızda var olan; canlılığını koruyan şairlerinden biri değil. İnsanlar, Nâzım’ın dizeleri gibi Fikret’in dizelerini dost sohbetlerinde ezberden söylemiyorlar. Dili çünkü bugüne uzak. Şiirin arkeolojisine girmek gerekiyor. Üstteki satırlar da günümüz Türkçesine Ahmet Muhip Dıranas tarafından durulaştırılıp aktarılmış…. Buna karşın “Sabah Olursa”, yüz yıl öncesi denli güncel. Öyle ki Hıfzı Topuz bundan üç yıl önce, birebir aynı başlığı taşıyan bir kitap (“Elbet Sabah Olacaktır”) bile yazdı. Orhan Karaveli aynı dönem “Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği” isimli değerli bir başka kaynak eser yayımladı. Diğer deyişle “Tevfik Fikret’i yeniden keşfediş” söz konusu. Bunun nedeni “korkuya meydan okuyan” şairin büyük “özlemle aranan bir ışığa” çağrı yapması. “Sis yılları sıkıntılarının” bugünle aynı olması… vet, sabah olacaktır, sabah olur geceler “E kıyamete dek sürmez, en sonunda bu gök, Yüz yıl sonra… Bir gün sabah olursa ‘Sopalı seçim’ zaferi Esad 50 küsur yıldır çalıştığı Palmira’da Batılı arkeologlarla ortak çalışma yapmış, dergilerde pek çok makale yayımlamıştı. Palmira’nın meleğine kıydılar rtadoğu’nun eşsiz antik kentlerini yakıp yıkıp yağmalayan IŞİD, Suriye’nin kalbindeki Palmira’ya ömrünü vakfeden 82 yaşındaki arkeolog Halid Esad’ı kafasını keserek katletti. Suriye Müzeler ve Tarihi Eserler Genel Müdürü Mamun Abdülkerim, “Suriye arkeolojisinin öncüsü” Esad’ın 1960’lardan beri yönettiği müzenin önünde önceki gün katledildiğini, başsız bedeninin IŞİD, antik kenti korumak için kalan 82 yaşındaki arkeoloğun kafasını kesip vücudunu sütunlara astı. Esad ‘hazinenin yerini söylemediği için’ öldürüldü Jurnaller, baskılar, dostlarla açılan mesafeler, iktidara yanaşan tanıdıklarla sıfırlanan diyaloglar, tanık olunan ihanetler, ufukta beliren “sopalı seçimler” bile öyle aşina bir atmosfer ki… “En samimi arkadaşlarımın arasında, sokağa çıplak çıkmış bir adam hissiyle titriyorum; herkesin vicdanı kapalı, örtülü, yalnız ben çıplak!” diye anlatıyor yakınen hissettiğimiz o atmosferi şairin kendisi Süleyman Nazif’e yazdığı bir mektupta ve şöyle devam ediyor: “İşte namuslu kalem, namuslu matbuat, namuslu edep. O da öldü, o da çiğnendi. Gazetesine bir jurnal basmayanlar artık gazeteci sayılmıyor. Sonra içimizde o edepsizlikleri şirretliklerinden dolayı tebrike koşacak, ‘Bir gaza ettin ki hoşnut eyledin peygamberi!’ alkışlarıyla onların bu danışıklı dövüşlerini, namussuzluğun bu zaferini alkışlayacak namuslular da var! Herkes diyor ki: Zaman haklıdır, akıllıdır, sen budalasın! Allah aşkına siz öyle yapmayın, siz bari deyiniz ki: Sen budalasın; fakat zaman haklı, akıllı değildir.” O ‘Türkiye’nin eski Genelkurmay Başkanı Şam’ı ziyaret etti’ 1960’lardan beri antik kent meydanındaki bir Roma sütununa asıldığını söyledi. Örgüte yakın sosyal medya hesaplarına göreyse bir sokak lambasına asıldı. Bedenin üzerine konulan yazıda, “putları koruduğu, kâfirlerin konferanslarına katıldığı, rejimle iletişimde kaldığı için” infaz edildiği ileri sürüldü. Ailesi ve ArapBritanya Ortak Anlayış Konseyi Müdürü Chris Doyle, IŞİD’in en az bir aydır esir tuttuğu Esad’ı antik kentin “hazinelerinin” yerini söylemesi için beyhude sorguladığını, ama arkeoloğun işbirliği yapmayı reddettiğini anlattı. Abdülkerim, mayısta IŞİD’in eline geçen Palmira’yı terketmesi için Esad’ı ikna etmeye çalıştığını ancak “Ben Palmiralıyım, öldürseler de burada kalacağım” yanıtını aldığını aktardı. 13 yıl önce emekli olan Esad, oğullarıyla birlikte, IŞİD’in saldırısından önce müzedeki eserlerin tahliye edilmesinde büyük rol oynamıştı. Palmira dilini oku ‘İkna edemedik’ yup yazabilen Esad, UNESCO Dünya Mirası korumasındaki 2 bin yıllık kente dair çok sayıda makale yayımlamış, kazılarda dünyanın dört bir yanından arkeologlarla çalışmıştı. Irak’ta Hatra ve Nimrud antik kentlerini buldozerlerle yıkan IŞİD’in Palmira’yı da yok etmesinden endişe ediliyor. Dün Suriye hükümeti, Palmira, Haçlılar Kalesi gibi tarihi bölgelerden kurtarılıp Şam’a getirilen binlerce antik eserin korumaya alınması çalışmalarını gazetecilere izlettirdi. ‘Putin’in sözcüsü dünyanın en lüks yatında’ Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile konuşan Lübnan’ın el Cumhuriye gazetesi, Türkiye’nin eski genelkurmay başkanlarından birinin Şam’ı ziyaret ettiğini duyurdu. YDH’nin aktardığına göre Cumhuriye, bir Mısırlı gazeteci heyetinin geçen günlerde ilk defa Şam’a gittiğini, Muallim ve diğer Suriyeli yetkililerle görüştüğünü yazdı. Buna göre, Muallim, Mısırlı gazetecilerin sorularına cevaben, Türkiye’nin eski Genelkurmay Başkanı’nın Şam’ı ziyaret ederek Suriyeli yetkililerle görüştüğünü söyledi. usya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dimitri Peskov, düğününde taktığı 620 bin dolarlık kol saatine tepkiler dinmemişken, dünyanın en lüks yatlarından birinde balayına çıktı. Kremlin’in yolsuzluklarına savaş açan Rus muhalif Aleksey Navalni, Peskov ve buz pateni şampiyonu eşi Tatyana Navka’nın bir haftalık kirası 400 bin dolar tutan 88 metrelik “Malta Şahini” adlı yatla İtalya’nın Sar R Nikâhta taktığı saatle konuşulan Peskov’un haftalığı 400 bin dolarlık Malta Şahini’nde balayında olduğu sanılıyor. dunya adası açıklarında balayı yaptığını iddia etti. Kanıt olarak Peskov’un kızı Elizaveta ve Navka’nın kızı Aleksandra’nın sosyal medya paylaşımlarını gösteren Navalni, dostlarının da iki yatla çiftin rotasını takip ettiğini savundu. Navalni sözcünün “bir haftası için üç yıllık maaşını yatırması gereken” yatı nasıl kiraladığını açıklamasını isterken, Peskov iddiaları “Otelde kalıyoruz” diye yalanladı. Hıfzı Topuz, yüz yıl öncesinin “akıl tutulması zamanlarını” “Elbet Sabah Olacaktır” ın “Sonsöz”ünde şöyle özetliyor: “Özgürlük vaadiyle gelen İttihatçılar, kısa zamanda özgürlüklere düşman olmuşlardı. Ülkeyi savaşa sürüklüyorlardı. Meclis susturulmuştu. Basının sesi kısılmıştı. Yüksekokullar, hocalar, öğrenciler sindirilmişti. Hâkimler ve savcılar iktidarın emrindeydi. Ordu onların elindeydi. Köylü oldum olası suskundu. Esnaf hiç ağzını açamıyordu. Muhalefet darmadağındı. Ufukları yine yoğun bir sis kaplamıştı. Bugünlerde Fikret, aklın ve bilimin egemenliğine, aydınlanmaya ve aydınlık günlerin geleceğine inanıyordu.” Bir ülkenin genleri bu kadar mı değişmez? Sanki damardan bugün anlatılıyor! Zaman hiç geçmemiş gibi… “Özgürlük çıtası” ve “mücadelesi” yüz yıl öncesinde neredeyse hemen hâlâ oradayız… Fikret buna karşın karanlığa boğulamayan bir “irade” ve “umut”un hâlâ öteki adı oluyor. Bu sebeple yüz yıl sonra onu bu denli içten anıyoruz. Işığı bol olsun! ‘Umut’un adı Manning’e okumak yasak Wikileaks’e ABD’nin en gizli belgelerini sızdırmaktan 35 yıl hapse mahkum edilen ABD’li eski asker Chelsea Manning, hücresinde “yasak yayın bulundurduğu” ve “düzeni bozan davranışlar sergilediği” gerekçesiyle tecrit cezası aldı. 2013’ten beri askeri hapishanede tutulan Manning, üç hafta boyunca spor salonu ve kütüphaneyi kullanması, avluya çıkamasının yasaklandığını söyledi. Hapiste hukuk mücadelesi vererek cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeden önce Bradley adını kullanan Manning’in hücresinde bulunan “yasak yayınlar” arasında ameliyatla kadın olan ABD’li olimpik atlet Caitlyn Jenner’ı kapağına taşıyan Vanity Fair’in temmuz sayısı da var. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle