Katalog

Yurtdışında kurban kesmek daha ucuz Et fiyatlarının pahalılığını Kızılay da tescilledi, kurum vekâletle kurban kesim bedelini yurtiçinde 690, yurtdışında da 435 lira olarak belirledi ürkiye’nin tarım ve hayİki aylık sütçü ırk buzağı fiyatı vancılık ülkesi olmasıAvrupa’da 370, Türkiye’de 1.800 lira. na karşın özellikle son dönemlerde et fiyatlarının yurtdışına göre daha pahalı olduğu Türk Kızılayı tarafından da tescillendi. Üreticilerin, meslek birlik ve oda temsilcilerinin gündeme getirdiği et fiyatlarındaki yüksekliği ve çözüm önerileri bir yandan tartışıladursun, Kızılay yurtdışında kurban kesiminin daha ucuz olduğunu duyurdu. Üreticiler, 250 kilogram ağırlığında bir yaşındaki besi danasının (AB) ülkelerinde 1.8001.900 lira, Türkiye’de ise 3 bin 8004 bin lira arasında olduğu bilgisini verirken, Türk Kızılayı, bu yıl vekâletle kurban kesim bedellerini yurtiçinde 690 lira, yurtdışında da 435 lira olarak belirledi. Türk Kızılayı Genel Başkanı Ah Et ve Süt Kurumu, 25 Ağustos’ta, Avrupa menşeili 10 bin ton dondurulmet Lütfi Akar, Türkiye’nin yanı muş sığır karkas eti alımı ihalesi yapacak. İhale pazarlıkla yapılacak. sıra üç kıtada, 18 ülkede, 21 noktada kurban kesileceğini açıkladı. Akar, kurban fiyatları hakkında da şu bilgileri verdi. “Türk Kızılayı’na kurban vekâleti veren vatandaşlar yurtiçiürk Veteriner Hekimler kunun yeterli olduğunu, endini seçerlerse 690 TL, yurtdışı kurBirliği Sakarya Veteriner şeye gerek olmadığını belirtti. ban seçerlerse 435 TL ödüyorlar. Hekimler Odası Başkanı MustaÖzellikle son yıllarda kurbanlık Yurtiçi kurbanı yurtdışından kesfa Yıldız, son yıllarda kurbanlık olarak koç ve koyun gibi küçüktirmek isteyenler, 245 dolar ve hayvan seçiminde koç ve koyun baş hayvanların ilgi görmediği220 Avro ödüyorlar. Yurtdışında gibi küçükbaş hayvanların terni, kurban denilince akla sığırın kurban kestirmek isteyenler de cih edilmediğini belirterek, kogeldiğine dikkat çeken Yıldız, 155 dolar ve 140 Avro ödüyor.” yun etinin sığır etine göre daha “Sanki koç ve koyundan kurban Akar, ayrıca kredi kartıyla falezzetli olduğunu söyledi. olmaz gibi bir anlayış oluşmaizsiz 4 taksitle de kurban imkânı Yıldız, yaptığı açıklamada, ya başladı. Koç ve koyundan da sunduklarını söyledi. Türkiye’de kurbanlık sığır stokurbanlık oluyor” dedi. l Ekonomi Servisi 10 EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.9270 2.5 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.2270 2.6 kuruş 10.19 0.11 puan 75.299 661 puan 707.67 12.53 lira 105.85 2 lira EDİTÖR: PELİN ÜNKER Perşembe 20 Ağustos 2015 Destek için, okulların Kurban Bayramı’ndan sonra açılması istendi. T İthalat kalıcı çözüm değil on günlerde et fiyatları ve yapılan ithalatla ilgili tartışmaya ilişkin, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Zeki Ilgaz, kırmızı et fiyatlarının düşürülmesi için et ithalatının kalıcı bir çözüm olmadığını ifade etti. Uzun vadeli çözümler oluşturabilmek için Türkiye’nin hayvan varlığının ve hayvansal üretim rakamlarının tam bilinmesi gerektiğine dikkati çeken Ilgaz, bunun için de öncelikle kayıt dışı üretimin engellenmesinin şart olduğunu dile getirdi. Kırmızı et fiyatlarının bu kadar yüksek seyretmesindeki ana nedenin kesimlik hayvan arzının sığlığı ve yetersizliği olduğunu belirten Ilgaz, iki aylık sütçü ırk buzağı fiyatının Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 370 lira, Türkiye’de 1.5001.700 lira; 250 kilogram ağırlığında bir yaşındaki besi danasının (AB) ülkelerinde 1.8001.900 lira, Türkiye’de ise 3 bin 8004 bin lira arasında olduğu bilgisini verdi. Turizmci okulların geç açılmasından yana ültür ve Turizm Bakanlığı’nın BDT ülkelerine yönelik nisanmayıs aylarında charter uçaklarına yönelik uyguladığı sefer başına 6 bin dolar yakıt desteğinin 15 Eylül30 Kasım tarihlerinde de devam ettirilmesi kararlaştırıldı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, turizmin 12 aya yaygınlaştırılması hedefleri doğrultusunda charter uçak seferlerine verilen 6 bin dolar yakıt desteği uygulamasının sadece BDT ülkelerine değil, başta Avrupa pazarı olmak üzere diğer pazarlara yönelik genişletilmesi gerektiğini söyledi. 12 ay turizm için sürenin de Avrupa ve diğer pazarlar için 1 Kasım30 Nisan arasında devam ettirilmesi gerektiğini belirten Osman Ayık, bu desteğin sadece Antalya, İzmir ve S K Sığıra yüklenmeyin T Muğla’daki toplam 5 havalimanıyla sınırlandırılmasının da yetersiz olduğunu söyledi. Terör ve siyasi belirsizlikten olumsuz etkilenen ülke turizmini canlandırmak için Fethiye, Bodrum ve Marmaris Belediye başkanlarının, okulların 14 Eylül yerine, Kurban Bayramı’ndan sonraki pazartesi günü olan 28 Eylül’de açılmasını önerisine, Çeşme Belediye Başkanı CHP’li Muhittin Dalgıç, Seferihisar Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer ve Foça Belediye Başkanı CHP’li Gökhan Demirağ da destek verdi. Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) Başkanı Tayyar Gül de, iç turizmin desteklenmesi amacıyla okulların Kurban Bayramı’ndan sonra açılmasının da yerinde olacağını kaydetti. l Ekonomi Servisi Türkiye kredi riski yüksek 10 ülkeden biri ürkiye kredi risk primi en yüksek 10 ülke arasında sayıldı. Bank of America’nın “Dönüşen Dünya Atlası” adlı yayınında dünyanın en riskli ve güven içindeki ülke borçları ele alındı. Sıralamada, ödeme güçlüğü içinde olabilecek borçlu ülkelere karşı, o ülkelere yatırım yapanların faiz ve anapara alacaklarını garanti etmek için ödemeyi kabul ettikleri risk primlerinin yüksekliği gözönüne alındı. “Creditdefaults swaps”ların (CDS kredi risk primleri) en yüksek olduğu ülke Venezüella ve rakam 5000 baz puana yakın. 200 baz puan dolayında kredi risk primi bulunan Türkiye, devayır, Erdoğan’ın “fiili rejimine” giden yola taş döşemiş, “yetmez ama evet”çilerle uğraşmayacağım. Konu çok daha geniş, son 35 yıla ilişkin düş kırıklıklarıyla ilgili. T let borcu en riskli 10’uncu ülke konumunda bulunuyor. Yani Türkiye’den devlet tahvili alan bir yabancı yatırımcı bunu garantiye almak istiyorsa CDS firmalarına yaklaşık yüzde 2 dolayında faiz ödemek durumunda kalıyor. Bu ödeme cepten yapılmadığına ve o devlette alınacak faize yansıtıldığına göre risk primlerinin yüksekliği devletlerin borçlanma maliyetlerini de yükseltiyor. Listenin ikinci sırasında yer alan Yunanistan’ın CDS’leri 2300 baz puan civarında. Ülke borcu en riskli üçüncü ülkenin Ukrayna olduğu belirtildi. Bu ülkenin CDS’leri 2000 baz puan. l Ekonomi Servisi on 13 ayda aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaşanan para çıkışı 1 trilyon dolara çıktı. Dünyada nakit sıkıntısının çekilmediği dönemlerden fazlasıyla nemalanan gelişmekte olan ülkeler bu sıralar tam aksi bir istikamette ilerliyor. Raporlara göre özellikle son bir yıldan fazla bir sürede Türkiye, Malezya, Rusya ve Brezilya’nın başını çektiği gelişmekte olan ülkelerden korkunç miktarda para çıkışı gerçekleşti. Türkiye ve diğer gelişmekdünya piyasalarında tam anlamıyla bir doymuşluk var... Ah! Neoliberalizm altında böyle olmayacaktı, aldatıldık! Ama olsun iyi aldatıldık... S 13 ayda 1 trilyon dolar kaçtı te olan ülke para birimleri dolar karşısında hızla değer kaybediyor. Financial Times, özellikle Türkiye, Malezya, Rusya ve Brezilya’daki siyasi risklerin tüm gelişen piyasalardaki güveni zedelediğini yazdı. Gelişen ülkelerin küresel büyümenin lokomotifi özelliğini yitireceğinden endişe edildiği vurgulanırken gelişen ülkelerden para çıkışının hızlanmasıyla birlikte bu ülkelerdeki ithalat iştahının da önemli ölçüde azaldığı ifade edildi. l Ekonomi Servisi ‘Çılgın projeler’ arasındaki Finans Merkezi’nde fatura çalışana kesildi. Ankara’daki kamu bankalarını İstanbul Finans Merkezi’ne taşıyacak proje kapsamında, Halkbank çalışanına zorunlu tayin çıktı. aşta kamu bankaları olmak üzere birçok finans kuruluşunun Ataşehir’de konumlanmasıyla oluşturacak İstanbul Finans Merkezi çalışmaları kapsamında, Halkbank’ın Ankara’daki 32 katlı dev binasının da tamamen boşaltılacağı öğrenildi. Bankada çalışanlara İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı’ndan resmi yazı gönderildi. Yazıda, personelin tayin işlemlerinin ağustos sonuna kadar tamamlanacağı bildirilirken, eşinin çalışması ve başka bir şehre tayin imkânı olmaması dışında mazaret kabul edilmeyeceği kaydedildi. Ek hizmet binasının da İstanbul’a taşınmasıyla birlikte İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı’ndan personele ya Halkbank’ta çalışana zorunlu tayin İKLİM ÖNGEL B zı gönderildi. Yazıda, “Zorunlu tayin olamayacaklar (eşinin çalışması ve başka bir şehre tayih imkânı olmamasıdır) bunun dışında başka bir mazeret kabul edilmeyecektir. Bunun dışında kalan personelin tamamının tayini ise resen İstanbul’a yapılacaktır” dendi. Geçerli nedeni olan personelin yine Ankara’da farklı şubelere atamalarının yapılacağı, giden personele de 2 yıl, 1200 TL kira yardımında bulunulacağı öğrenildi. Boşalan dev binanın nasıl kullanılacağı belirsiz. Cumhuriyet’ten hemen sonra kurulan Halkbank hisselerinin yüzde 49’u halka açık. Yüzde 51’i de Başbakanlık Özelleştirme Daire Başkanlığı’nda, satış için bekliyor. l ANKARA H Başlığını, Martin Sandbu’nun salı günü aktardığım yazısından aldım. Sandbu “Ama bize anlatılan bu değildi” diyor, ekliyor: Avro bölgesine dayatılan emek piyasası reformları, emek piyasasının güvenceli, yüksek ücretli kalıcı işlerle, güvencesiz düşük ücretli geçici işlerden oluşan ikili yapısını ortadan kaldıracaktı. Kalıcı, yüksek ücretli işlerde çalışanları koruyan sistem zayıflatılınca (işten çıkarma kolaylaşınca EY) işverenler, kalıcı işlere daha fazla işçi alacaklardı. Ama öyle olmadı. Hem kalıcı işlerde çalışanlar geçici işçi statüsüne itilmeye başlandılar hem de yoksullaştılar. Emek piyasası reformları vaat ettiklerinin tam aksini getirdiler. Bu esnekleştirme modelini Avro periferisine Almanya dayatmış. Bu model Almanya’da “başarıyla” uygulanmış, rekabet kapasitesini artırmış, ekonomik büyüme hızlan Esneklik refah getirmedi... ‘Ama bize anlatılan bu değildi’ mış, işsizlik azalmış ama bu arada 15 yıl boyunca ücretler de düşmüş. Bu reformlar, güçlü bir sanayi yapısına, mali piyasalara sahip bir merkez ülkesinde bu sonucu verirken sanayi yapısı zayıf çevre ülkelerde çok başka sonuçlara yol açmışlar: Yoksullaşma, kırılganlaşma, bu durumun getirdiği sorunları hafifletmek için kronik dış borçlanma, cari açık... Ama böyle olmayacaktı, emek piyasası esnekleştirilen ekonomilerin rekabet gücü ve ekonomik büyüme hızı artacaktı... Şimdi, önce eğitim sağlık sisteminizi iyileştirin, sanayinizi güçlendirin, demokratik kurumlarınızı geliştirin falan... İyi de yüksek teknolojili alanların rekabet gücü yüksek ama iş yaratmıyorlar. İş yaratan alanlarda da Son 13 ayda yükselen piyasalardan toplan 1 trilyon dolar sermaye kaçtı. Halbuki, “Yükselen piyasalar, dünya ekonomisinin geleceğine damga vuracak, onu biçimlendireceklerdi”, küresel “büyümenin yeni motoruydular”. The Economist’in eski editörü Bill Emmot’a göre: “Ama böyle olmadı, bir şeyler yolunda gitmedi”. Dani Rodrik de “Yükselen piyasalar bugün büyük sorunlarla karşı karşıyalar, büyüme oranları sıfıra yaklaştı” diyor. Emmot’a göre sorun siyasi. Bunlar ekonomilerini yönetemiyorlar. “Singapur’dan ders almaları gerekir”; “Demokratik ya da otoriter, o kadar önemli değil”... “Esnek ve uyum gösterebilir olmayı öğrenmeleri gerekiyor.” Emmot’un, otoriter Singapur gibi olun, uluslararası sermayeye tamamen açık, politikalarına uyumlu olun önerisine karşılık, Rodrik’in analizi, kesin bir çözüm öneremese de gerçekliğe çok daha yakın. Rodrik “geliş Yükselemeyen piyasalar mekte olan” kategorisinden çıkabilmeyi başaran iki istisnai örnek olan Güney Kore ve Tayvan’ın gelişmiş ülke statüsüne sanayileşerek yükseldiklerine işaret ediyor. Diğer “yükselen piyasalar”, neoliberalizm, finansallaşma döneminde, Rodrik’e göre bir “erken sanayisizleşme” yaşamışlar. Diğer bir deyişle IMF reformları bunların yerel sanayilerini imha etmiş. Yerine, ithalatı besleyen iç tüketime, ucuz dış finansmana, kolay sermaye girişine, ithalata bağımlı ihracata, emtia fiyatlarındaki artışlara dayalı bir model gelişmiş. Bu modelin kapasite fazlası, “aşırı birikimle” boğuşan merkez ülkelerinin sorunlarına uyumlu olduğu da bir gerçek. Şimdi dünya ekonomisi bir başka yöne döner, Çin kapitalizmi aksamaya başlarken yükselen piyasaların ayağının altındaki zemin de kayıyor. Sermaye hızla bu piyasalardan çıkıyor. Bu düş kırıklığını düşünmeye yardımcı olarak birkaç sayı ve bir kavramla bitireyim. Dünya borsalarındaki toplam sermayenin (“Market Cap”: Hisseler x fiyatları) yüzde 52’si ABD’de (1980’den bu yana en yüksek değer), yüzde 70.3’ü ABD, Japonya ve dört merkez Avrupa ülkesinin piyasalarında (Bank of America.). Kavrama gelince, evet doğru tahmin ettiniz, emperyalizm. ‘Yerli araca hazır değiliz’ Çipras, tek şans olarak gördüğü paketi garantiledi. Komşuya not ve yardım geldi Alman Parlamentosu, Yunanistan’ın 3. kurtarma paketini destekledi ve böyle programın onaylanması önündeki engellerden biri kalkmış oldu. Almanya, Yunanistan’ın 86 milyar Avro’luk (95 milyar dolar) yardım paketine çarşamba günü yapılan 3 saatlik tartışmanın ardından destek verme kararı aldı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Yunanistan’ın kredi notunu ‘CC’den ‘CCC’ye yükseltti. Notun yükseltilmesine gerekçe olarak, 14 Ağustos’ta Yunanistan ile kreditörleri arasında üçüncü kurtarma anlaşmasına varılması gösterildi. lke ekonomisi ve otomotiv tedarik sanayisinin son durumunun ele alındığı toplantıda konuşan Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Mehmet Dudaroğlu, en kısa zamanda yerli otomobilin üretilmesini istediklerini ancak başta elektrikli araç konusunda olmak üzere yüzde 100 yerli otomobil üretimi için TAYSAD olarak henüz hazır olmadıklarını ifade etti. Dövizin şu anda çok inişli çıkışlı olmasının kendilerini korkuttuğunu belirten Dudaroğlu, “Dövizin birden artması kötü. İhracatçılar için dövizin artışı güzel gibi görünse de borçlar döviz üzerinden olduğu için sıkıntı olabilir, tedarik sanayicilerimizin gelir ve giderlerinde mümkün olduğunca aynı döviz cinsi ile işlem yapması, muhtemel riskleri azaltacak. Sanayicilerimiz, dolar ile satış yapabilecekleri ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara yönelmelidir” dedi. l Ekonomi Servisi Ü C M Y B