17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 19 Ağustos 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 Gözler kan çanağı! Hava bunaltıcı, hava çok sıcak! Alev alev yanıyor Varto, Lice, Silvan, pek çok ilçe... Varto’da gün aydınlığında yeni bir hayat başlıyor. Savaştan çıkmış bir yer gibi Varto. Çevreye saçılan ceset parçaları. Dükkânlarını açan esnafın gözlerindeki korku. Fotoğrafta görüyorum bunları... Kazılan hendekler, dört PKK’li teröristin öldürüldüğü haberi. Lice ve Silvan’da da sokağa çıkma yasağı başladı! Bir güç, haydi bir el, diyeyim, 7 Haziran seçimlerinden sonra terör belasının fitilini ateşledi... Suruç acısını unuttuk, Ceylanpınar’daki iki polisin şehit edilmesinden sonra... Bölgede yaşayan bir arkadaşımın söyledikleri şuydu o zaman: “Buralarda at izi it izine karıştı, kimin eli kimin cebinde belli değil. Hele Suriye sınırında beşaltı devletin istihbarat birimleri cirit atıyor...” Bunları biliyoruz, zaman zaman yazıyoruz... Peki, PKK bu kanlı eylemlere ne zaman son verecek? Devletin askeri, polisi silah bırakmaz. Silahı bırakıp terör eylemlerini sonlandıracak olan PKK’dir... Bunu ivedi olarak yapmalıdır... Olan bu ülkenin yoksul çocuklarına oluyor; analarına, babalarına, eşlerine. HHH Bir yanda Güneydoğu’da çatışma ortamı, ölüm, kan; öte yandan Ak Saray’ın “fiili yönetimi”nde erken seçim havası... Dolar zirve yapmış, ekonomi duraksamış, turizm gelirleri düşmüş... Haberleri dinlerken gözlerimi yumuyorum bir süre. Evrenin gökkuşağı rengini görüyorum beyaz ölümlerin gölgesinde. Hayat için yazı sayfasının içinde yitip gidiyorum. Ağustos hoyrat ve delişmen! Her türlü gözdağını kara kötülükten arıtıp güneşin kucağına esrik kuşlarını serpmek istiyorum Elitis gibi... En gizli düşlerimizin üstüne kanat germek, yangın yerine dönüşen yüreğimi söndürmek istiyorum. Kaygı ve kararlılığın içine gömülmeden; salt kararlılıkla, sevecenlikle, yeryüzünün masmavi atlasında savaşı değil barışı, insan olmanın erdemini savunuyorum... Korkuyorum ülkemde bir etnik çatışma çıkmasından Turhal’da yaşananları okuyunca... Kaygılıyım! Gitmemenin arayışındalar Erdoğan’ın görevi kendisine vermesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “5 gün kalması önemli değil, hükümet 24 saatte, hatta daha da erken kurulabilir” dedi HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini kendisine vermesi gerektiğini belirterek, “Nasılsa yeni bir hüFIRAT kümet kurulaKOZOK mayacak’ derse, bu demokrasiye inançsızlığını gösterir” dedi. Etik sorun var: Burada görevin ana muhalefet liderine, yani en çok oyu alan ikinci partinin liderine verilmesinden çok bir etik sorunu var. Bir Cumhurbaşkanı, bir lidere görevi neden verir? Parlamentoda güvenoyu alabilecek bir hükümet kurması için verir. Eğer görevi alan kişi gereğini yerine getiremiyorsa, “ben gittim, çalıştım. Ama kuramadım” diyerek görevi iade eder. Demokrasiye inanç: “Nasılsa yeni bir hükümet kurulamayacak” denirse, bu demokrasiye inançsızlığını gösterir. Yeni bir hükümetin kurulup kurulamayacağı, ancak görev verilecek kişi tarafından test edilir. Yanlış yorumlanıyor: 45 günlük süreyi bazı çevreler KILIÇDAROĞLU, GELİNEN SON NOKTAYI CUMHURİYET’E YORUMLADI: Yüreğim yangın yeri... ayatın içinde sıradan sözcükler vardır... Sokakta, kahvede söylenen bu sözcüklerdir... Sıradan bir insanın sözleri, bir bakarsınız şiire dönüşür... Duygusallığın kuyusu insanın sıcakta üşümesine benzer... Bir Güneydoğu kenti düşünün, adı isterseniz Varto olsun. Bembeyaz badanalı evler, dükkânlar, bir ana cadde, sokaklar... Kör terör orada can alsın, kan aksın, bölgeden şehit cenazeleri gelsin. Varto’da PKK’nin döşediği patlayıcılar, kazdığı hendekler, kurduğu mayınlı tuzaklar... Gözlerinizi yumun, kireçle badanalanmış duvarlarda güneşin yansımasını aklınıza getiren bir an olsun. Gözleriniz kamaşıyor ve acıyor değil mi? Peki, ya yüreğiniz? Varto’da yaşayan çocuklar, ölüler, kardeş kanından rant sağlamak isteyenler... Terör ve umutsuzluk kuşatmış her yanımızı. Benliğini saran bir rüzgâr, fırın ağzına dönmüş ilçeyi yanıp tutuşturuyor. Bak o caddenin köşesindeki dükkânın kepenklerine. Delik deşik kepenkler, duvarlar. Sanki savaş olmuş orada. Çaresiz gençler, insanlar... Ne konuşuyorlar, saat kaç? Sokağa çıkma yasağı bitmiş... Halk evlerinden çıkamıyor korkudan! Ortalık cehennem gibi... Şehit aileler isyan etsin genç polislerin, askerlerin ardından, kimin umrunda!.. Ne diyor muhterem: “Ne mutlu şehit ailesine!” HHH O zaman gönderseydin oğlunu, damadını kan gölünün kıyısına. Tepkisi büyük halkın... Kırıkkale’de ve Kars’ta! Vatana feda edilen evlatlar... Onların anaları, babaları, eşleri, çocukları, kardeşleri... H C Süre zorunlu değil şöyle yorumluyor; sanki zorunluymuş gibi. Dolunca mecburen erken seçime gidilecek ya da seçim hükümeti kurulacak. Bu süre zorunlu değil. O süre aşılmayabilir de. Ancak yapılacak temaslarla bir koalisyon olanağının çıkıp çıkmadığına bakılır, çıkmıyorsa gidilir iade edilir. Mesele güvenoyu: Hükümet 24 saatte de, daha erken de kurulabilir. Bütün mesele burada sizin güvenoyu alabilecek bir hükümet oluşturup oluşturamadığınızdır. İktidardan gitmemenin arayışı içindeler: Bugün görünen şu; iktidardan gitmemenin arayışları içindeler. Vakit var: Önce demokratik süreçlerin işlemesi lazım. Seçim hükümeti kurulması, ona bakan verilmesi gibi aşamalara henüz vaktimiz var. Tartışmaya sondan başlamak doğru değil. Sürecin kendi içindeki tartışmaları yapmak gerekiyor. Bugüne kadarki normal akış önce Sayın Davutoğlu’na görevin verilmesiydi. Görev de verildi, ama hükümeti kuramadı. Şimdi parlamenter geleneğimizin gereği olarak, görevin en çok oyu alan partinin liderine verilmesi gerekiyor. Siz eğer “gerekirse” cümlesini kullanırsanız, bu “ne pahasına olur sa olsun demokratik teammüller, hukuk, anayasa bir tarafa; ‘ben bildiğimi okurum’ anlayışıdır. ‘Gerekirse’ diyemez Başbakan’ın “gerekirse iade edeceğim” diye bir cümleyi kullanması hiç doğru değildir. Siz kimin yerine geçerek böyle bir karar, söylem geliştiriyorsunuz? Bırakın o konuda yetkili olan kişi konuşsun. Onun çabalarına, kurup kuramadığına bakılsın. CHP’de muhalefet ‘revizyon’ istedi FIRAT KOZOK HP’nin bazı eski il başkanları ve kurultay delegeleri, ortak bildiriyle partinin erken seçimlere yeni bir yapıyla gitmesi gerektiğini belirterek, “Partiyi seçime götürecek Parti Meclisi ve MYK gibi partinin en üst organları partinin geleceğini her şeyin önünde tutacak, CHP’nin ruhunu ve özünü yansıtacak, partinin temel dinamiği olan örgütleri temsil edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır” dedi. CHP’nin son olağan kongrelerinde seçilen ve halen kurultay delegesi olan eski il başkanları hafta sonu Ankara’da bir otelde toplandı. Toplantının ardından bir bildiri hazırlayan muhalifler, 7 Haziran’da AKP’nin 9 puan, CHP’nin de 1 puan kaybettiğini hatırlatıp tek ve ana hedefin iktidar olması gerektiğini açıkladılar. “CHP’nin en kısa zamanda kendisini halkın umudu ha C Eski il başkanları ‘CHP yeniden yapılansın’ dedi. line getirecek bir silkinmeye ihtiyacı vardır” denilen bildiride “Önümüzde ülkemizin kaderinin belirleneceği hayati bir erken seçim vardır. CHP bu seçime mutlaka yeni bir ruh, yeni bir heyecan, yeni bir rüzgâr ve yeni bir yapıyla girmelidir. Partiyi seçime götürecek Parti Meclisi ve MYK gibi partinin en üst organları partinin geleceğini her şeyin önünde tutacak, CHP’nin ruhunu ve özünü yansıtacak, partinin temel dinamiği olan örgütleri temsil edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır” denildi. Bildiriye imza atan bazı isimler şöyle: Ankara (Zeki Alçın), Artvin (Selim Bilgin), Aydın (Barkan Kalınomuz), Balıkesir (Muzaffer Mavuk), Bilecik (Ali Çağatay Karaahmet), Bolu (Fügen Kara), Çorum (Cengiz Atlas), Hatay (Servet Mullaoğlu), Isparta (Vedat Şenol), Mersin (Faruk Mehmet Akar), Muğla (Mustafa Öztürk), Samsun (Mehmet Atalay), Tekirdağ (Recep Palabıyık), Trabzon (Yavuz Karan) Tekin: Siyasetçilerin çocuğu bedelli askerlik yapmasın C HP yönetimi, siyasetçilerin savaş yanlısı söylemlerine karşı, bedelli askerlikten yararlanmış çocuklarının askerliğinin iptal edileceğini açıkladı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, “Bütün nimetlerden siyasetçilerin, cumhurbaşkanlarının çocukları yararlanacak, külfetleri garibanların çocukları çekecek. Kabul etmek mümkün değil” dedi. “CHP iktidara gelirse bedelli askerlik yapanların askerliğini iptal edecek” haberlerini de yalanlayan Tekin, iptal edilmesi gerekenin siyasetçi çocuklarının kullandığı bedelli hakkı olduğunu ve kimsenin gerçeği çarpıtmaması gerektiğini söyledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle