17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 19 Ağustos 2015 EDİTÖR: SAMİ GÜREL TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN Aslan’ın gücü yetmedi Galatasaray, Real Madrid karşısında bazen etkili oldu ama İspanyollar 21 kazandı R.MADRİD spor 21 21 G.SARAY Yeni transfer Rodriguez, Galatasaray’da maça ilk 11’de başladı. G Navas Danilo (dk. 72 Carvajal) Nacho Ramos (dk. 86 Cheryshev) Marcelo Bale (dk. 86 Arbeloa) Kroos (dk. 86 Illarra) Modric (dk. 72 Casemiro) Ronaldo Isco (dk. 72 Vazquez) Jese (dk. 57 James) Dev maç öncesinde Real Madrid ve Galatasaray yöneticileri düzenlenen özel yemekte bir araya geldi. Real Madrid Başkanı FlorentiSTAT: Santiago Bernabeu no Perez ve Sportif Direktör EmiHAKEMLER: Carlos Grande, Juan lio Butragueno’nun yer aldığı yeJimenez, Abraham Canton meğe; Galatasaray Başkanı Dursun GOLLER: Dk. 17 Nacho, dk. 52 Özbek’in yanı sıra yöneticiler CenSneijder, dk. 82 Marcelo giz Özyalçın, Fatih İşbecer, Can Topsakal ile Alper Narman katıldı. Flolİkinci yarıda Sneijder’in bir po rentino Perez, Özbek’e bir plaket, zisyonda pas vermemesine Emre Özbek de Perez’e kalem hediye etti. tepki gösterdi. İki oyuncu oyunGalatasaray Kulübü Genel Sekreteri dan çıktıktan sonra yedek kulübe Fatih İşbecer, “Burak Yılmaz ve Mussinde bu konu hakkında tartıştı. lera satılık değil” açıklamasını yaptı. Muslera Tarık (dk. 46 Sabri) Koray Hakan (dk. 70 Telles) Carole Emre (dk. 70 Bilal) Selçuk Rodriguez (dk. 83 Jem Karacan) Podolski (dk. 70 Yasin) Sneijder (dk. 69 Olcan) Umut G alatasaray, Santiago Bernabeu Kupası maçında dünya devi Real Madrid’e 21 yenildi. Ev sahibi ekibin ilk golü 17. dakikada Modric’in kullandığı kornerde Nacho’nun kafa vuruşuyla geldi. CimBom, 52’de Sneijder’in şutuyla skoru 11 yaptı. 82. dakikada Marcelo 5 Galatasaraylı oyuncunun arasından geçip sol ayağıyla topu ağlara bıraktı ve İspanyol ekibi 21 öne geçip maçı da bu skorla kazandı. alatasaray, transfer dönemini beklentilerin altında geçirse de “Avrupalı” kimliğiyle Real Madrid karşısında tahmin edilenin üzerinde bir performans sergiledi. SarıKırmızılılar, özellikle ilk yarının bazı bölümlerinde ayağa iyi pas yapıp, kanat organizasyonlarıyla etkili oldu. Umut Bulut 2 net gol pozisyonundan yararlanamadı, Podolski ise 3 şutunda ağları bulamadı. Tabii ki Galatasaray’ın artık klasikleşen savunma hataları dün gece kendini hissettirdi. Sağ bek Tarık, Ronaldo ve Marcelo karşısında ne yaptığını bilmez bir görüntüdeydi. Koray maç eksiğinin dezavantajlarını yaşadı. Hakan, ayakta kalan tek isimdi. Başkanlar buluştu Savunmada Chedjou ve Semih Kaya’nın yokluğu her biçimde aranıyor. Ancak tüm bu savunma hatalarını sadece defans hattına kesmek en hafif deyimiyle “vicdansızlık” olur. Selçuk ön liberoda tek başına “savunma” yapmak için çırpınan adam formatında, bu durum onun oyun kurarken güçlü kalmasını da zorlaştırıyor. Bursaspor, Sivasspor ve Real Madrid maçları gösterdi ki Galatasaray Melo’suz yapamıyor. Podolski yavaş yavaş ritmini buluyor, dün gece pasları olumluydu, şutları kalite kokuyordu. Sneijder’in golünün asistini de akıl dolu pasıyla yaptı Alman... Ama “koordinasyon” sorunu yaşayan savunma Marcelo’nun golünde genç futbolculara “ders” olarak okutulacak nitelikteki hatasıyla CimBom’un yenik duruma düşmesini sağladı. Artık ortada duran tek gerçek şu: Galatasaray’ın forvet, sağ bek ve stoper transferine acilen ihtiyacı var. Transfer döneminin bitmesine 13 gün kala Hamza Hamzaoğlu ve Dursun Özbek oturup 3 transfer yapmak için kolları bir an önce sıvamalı... l MADRİD Melo’suz olmuyor Hem Passolig hem deplasman yasağı olmaz Çeviride kaybolmak T T L ig başladı, hepimiz bir heves maçlara gitmeye başladık. Passoligciler yavaş yavaş alıştığımızı sanıyorlarsa yanılıyorlar. Altan Erkekli Vizontele’de “niye ateş yaktınız” sorusuna ne diyordu: “Üşüdük!” Biz de özledik! Fakat bir süre sonra aynı sorunlar zuhur ederse gene tenhalaşacaktır ortalık. Tamam, haklı olarak dayanamayıp tribüne dönenler de var. Misal Gençlerbirliği’nin zaten az olan taraftarı. Haksızlar mı? Yıllar içinde bir avuçtan onbinlere yaklaşmışlardı. Şimdi o momenti kaybetmek istemiyorlar. Fenerbahçelileri kombine aldı diye kim suçlayabilir? Yeni stat açılınca biliyoruz ki Beşiktaşlılar için bu ‘su hiç durmaz’. Ama kombine almak ayrı şey, gitmek ayrı. Üç büyükler başka bir şey, Anadolu başka. Geçende de söyledim. Einstein’ın sanırım o lafını çerçeveletip Türk sporunun tüm kurum ve kuruluşlarına asmalı: Aynı yanlışları yapıp farklı sonuç beklemenin anlamı yok. Geçen seneki gibi hasıraltı/ halı altı politikası devam ederse, daha ilk haftadan güvenlik önlemi adı altında saçmalıklar sürerse varacağımız yer belli. Biri n’olur bize şunu açıklasın. Madem Passolig’le her şey güvenli neden hâlâ deplasman yasağı var? Madem bu kadar iyi bir şey, söyleyin bakalım kaç kişi cezalandırıldı da caydırıcılık yarattı? Savaş çığırtkanlığı hortluyor şey Shakhtarlılara bir sorsak. Savaşın ortasında futbol seyretmek, futbolcu olmak nasıl bir şeymiş bir dinlesek. Biliyorsunuz, kendi evinde bile oynayamıyor Ukrayna ekibi. Bakın kaptan Srna savaş sırasında konuyla ilgili sorulan bir soruya ne cevap veriyor: “Savaş ne garip bir hismiş. Keşke hemen bitse. Bir bitsin, mahalleme döneyim, toprağı mecazen değil gerçekten öpeceğim.” Ama iyi şeyler de oluyor. Tam da Eskişehirspor maçında Fenerbahçe tribünlerinin Ali İsmail Korkmaz’ı başlatması gibi. İkisi de gençlerin ölümüyle ilgili iki tezahürat nasıl farklı yerlerden bakıyor. Biri “unutmadık, unutturmayacağız” tadında, diğeri gizli özne olarak hep içi boş bir savaş çığlığı barındırıyor. Çiller’in o çirkin sözünü tersine çevirelim: Bu dönemde kurşunu atan da yiyen de gencecik garibanlardır. Bundan nemalananların da şerefle ilgisi yoktur. Bu memleketin genç çocukları futbol izlesinler sadece. Ali SRNA İsmail’leri unutmamak başka bir şey, “vatan bölünmez” sloganlarıyla gençleri ölüme göndermek başka. İlle de bu konuyla ilgili duyarlılık göstereceksek alın size öneri: “Gençler ölmesin, barış hemen şimdi!” ribün doluluğu ve Passolig meselesi daha çok su kaldırır. Taşı kırmakta biraz daha ustalaşıp, dostu düşmanı o zaman ayırt ederiz. Nâzım’ın bu güzel dizelerine bayılan Ahmet Kaya gibi yapalım. Ne demişti Resitaller albümünde: “Onu şimdi söylemeyeceğim, onu sonra söyleyeceğim.” Asıl başka bir endişem var. Henüz 34 maça gidebildim sadece. Muhtemelen diğerlerinde de durum aynıdır. Tribünlerde yavaştan 90’ların karanlık havası esmeye başlamış. Gene savaş çığırtkanlığı gene hamaset tezahüratlarda hortlamış. Eğer şehit cenazeleri siyasilerin ve tribünlerin diline düştüyse o zaman korkma zamanı gelmiş demektir. Unutmayın, tribünlerin her maç öncesi, adeta İstiklal Marşı gibi “şehitler ölmez” dediği günlerde on binlerce gencecik çocuk öldü. Neler yaşandı biraz hatırlasak yeter! Hadi hatırlamayı da geçtim, bari örnekten ders çıkaralım. Bu sezon “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” tezahüratını ilk Shakhtar maçında duydum ben. İnsan bari oradan ibret alsak diyor. Savaş ne kötü bir ikinciyi istiyor. Bileribün sorunları dedik. Bir de bilecek mi? Tamam, mavra yapapek çok avantalım. Lost in Translajı da olabilir bution (Bir konuşabilnun. “En büyük tase) diye bir film varraftar, futbolcular dı hatırlarsınız. Kosahtekâr” diye banusu değil ama isğırılırken duymamak mi bugünlerde bana iyi. Ama takım devbaşka bir şeyi hareyi mağlup kapattırlatıyor (Gerçi bir mış. Mario Gomez de Tom Selleck’in “Bizler inandık, siz Japonya’ya giden de inanın”ı anlamaünlü bir beyzbolcudan nasıl gaza geyu oynadığı, Mr. Balecek ki? M’Bia’nın, seball isimli ‘çeviTürkçe’nin tüm Mario Gomez ri sorunlu’ bir filmi imkânlarını kulladaha vardı, ama yenan Trabzonspor tririmiz dar, konuya odaklanabünleri karşısında çaresizliğilım). Lost in translation’ın güni bir düşünün. Acaba Marzel çevirisi “tercümede yitirikus Merk’in muhteşem çevirlen” aslında. Ve bu aralar trimeni Fırat İşbir’le mi anlaşbünlerin asıl sorununun tam salar? Kulakta bir mikrofon, başlığı. Malum, yabancı kuraanında çeviri. Nefis olmaz mı? lı değişti ve artık takımlar saGerçi o da kurtarmaz ki! “Yayhaya 11 yabancı oyuncuyla çılalar yaylalar”ı o bile çevirekabilecek. Yani her an, ana dili mez. “Ay akşam ışıktır” ne Türkçe olmayan, büyük orandemek yahu! “Pınarbaşı burda da pek Türkçe bilemeyen ma burma burma, yar yar 11 oyuncu sahada olabilir. Bu yar” başladı. Çevirdin. Cevap: durumda tezahüratlar ne ola“What?” “Ölmeye geldik” cak peki? Nasıl anlayacaklar? başlayınca direkt biplemek laHadi maç önü yumruk şov önzım. “Haklıyız, kazanacağız” cesi isimlerinin söylenmesini başlarsa? Amanın devrim mi öğrendiler. Ya diğer literatür?.. oluyor? “Re e re, ra ra ra”nın Misal, takım iyi oynuyor, ama konuyla ilgisini biraz daha açar bir türlü gol olmuyor. Ne der mısınız? Hepsi neyse de, ‘mutribün: “Tam zamanı, tam zasalla taşı’nı ne yapacağız? manı şimdi.” Kim anlayacak Şaka bir yana, sezon başınbunu? Ortalık gerildi, hakem da maçları bir de bu gözle izlesenize. Bakalım, futbolcukötü. Tribünler hakeme yüklar tribünlerin dilini sökene dek leniyor. Nasıl anlayacak Nanasıl tepki verecekler ni? Bir gol attı Podolski, tribün S AS OS ÇAĞIN MOTEL Akvaryum gibi deniz, geniş ve balkonlu odalar, leziz yemekler, makul fiyatlar. Kalabalıklardan ve kabalıklardan uzak, Sessiz tatil • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • Plaj servisi, AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, TAM PANSİYO GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT N PLUS TURLARINA KATILMA İMKANI 15.0823.08 tarihleri arasında 24.0831.08 tarihleri arasında *79 TL Bektaş Köyü işletmesidir. Tel: 0286.723 44 61 0533.382 43 71 (5 gece konaklamalarda geçerlidir) *69 TL Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle