16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Ağustos 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER Tartışmalı 4.5G ihalesine, Adem Öcal’ın sahibi olduğu Netgsm de giriyor. BTK, yabancılara avantaj sağlama ve Erdoğan’ı dinleme suçlamalarına maruz kalmıştı. umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahaleleriyle tartışmalı hale gelen 4.5 G ihalesine AKP’li işadamı Adem Öcal’ın sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Netgsm de katılıyor. Öcal, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 26 Ağustos’ta yapılacak ihaleye katılmak için geçen cuma günü şartname satın aldıklarını duyurdu. 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketi için yapılacak ihalede beş farklı paZEKİ kete katılabilTEZER me imkânına sahip olduklarını söyleyen Öcal, bu hafta AKP’li Öcal 4.5G’ye talip C Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4G ihalesiyle ilgili “Dünya şu anda 5G’yi konuşuyor. 4G ile zaman kaybetmemize gerek yok. İki yıl daha bekleyip 5G’ye geçelim. Aksi takdirde Türkiye çöplüğe döner” demiş, ardından 26 Mayıs’ta yapılacağı duyurulan ihale 26 Ağustos’a ertelenmişti. İhalenin ertelenmesi öncesinde yerli dördüncü nesil 4G haberleşme teknolojisi projeNetgsm’in sermaye grubuyla yapacakları toplantıda, söz konusu ihalede hangi paketlere teklif vereceklerinin kesinleşeceğini belirtti. ekonomi 9 İhale neden ertelendi si ULAK için, Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Orhan Öğe, BTK’yı dönemin Başbakanı Erdoğan’ı dinletip “yabancı ajanslara servis yapmakla” suçlamıştı. BTK’nın, ULAK ihalesini öne çekerek, yabancı operatörlere avantaj sağladığını savunmuştu. Uzmanlar dünyada henüz 5G teknolojisinin olmadığını belirtiyorlar. leriyle rekabet ortamını daha da iyileştirmesini istiyoruz. Ayrıca GSM operatörlerinin baz istasyonlarının ortak kullanımının zorunlu hale getirilmesi çok önemli” dedi. Belediye Meclisi üyesi Ispartalı işadamı Öcal, 15 yıl PTT ve Telekom’un da aralarında olduğu kurumlarda memurluk yaptıktan sonra 2001’de kendi isteğiyle kamu hizmetinden ayrılarak 10 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’nin 4’üncü operatörü Netgsm İletişim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş’yi kurdu. 2007 genel seçimlerden sonra AKP’den Çankaya Belediyesi Meclisi üyesi olan Öcal, 2008’de AKP Siyaset Akademisi’nden mezun oldu. Öcal 1996’da ANAPDYP hükümetinde yer alan Abdülkadir Aksu’nun danışmanlığını da yaptı. İran üzerinden Orta Asya ve Azerbaycan’dan dönen Türk TIR’larının yük taşıması yasaklandı. İstasyonlara da talip İhaleye katılacak Turkcell, Vo Kriz kâbusu dönüyor üresel ekonomide ‘depresyon’ filmi başa sararken, krizin ayak sesleri giderek yaklaşıyor. 2008 krizinden sonra dünyanın büyüme motoru olarak gösteriPİYASA len Çin’deki NOTLARI çöküş küresel ekonomideki depresyon eğiliminin ciddiyetini ortaya koydu. Pelin Ancak sorun bununla sıÜnker nırlı değil. Avrupa’da devam eden deflasyon ve büyüme sorunu toparlanmanın kırılgan olduğuna işaret ediyor. Yunanistan’ın borç problemi ise mevcut anlaşmalarla sadece ötelendi. Rusya ve Brezilya ekonomisi siyasi riskler ve düşen petrol fiyatlarının etkisiyle açmaza girerken, Ukrayna borç yapılandırmasına giderek yaklaşıyor. Türkiye’de de politik belirsizlikler ve durgunluk riski artıyor. Bu şartlarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımına başlaması tüm bu sorunlu ülke Adem Öcal dafone ve Avea’nın frekans paketinin 19’una, kendilerinin de en fazla 5’ine teklif verebilecek olmalarının, zaten altyapısı hazır olan diğer firmalarla rekabeti zorlaştırdığını savunan Öcal, “Arayı kapatmak için regülatör olan BTK’nin, düzenleme Tahran’dan TIR’lara yük yasağı ahran yönetimi, İran üzerinden üçüncü bir ülkeye transit geçiş yapan Türk kamyonlarının geri dönüşte yük almasını yasakladı. İran Karayolları Transit ve Sınır Geçişleri Genel Müdürü Muhammed Cevad Atrçiyan, karara uymayanlara 3 bin Avro ceza kesileceğini duyurdu. Kararı, Türkiye’nin benzer uygulamayı İranlı kamyonlar için Türk topraklarında başlatmasıyla gerekçelendiren Atrçiyan “Ankara, siyasi teamülleri göz önünde bulundurmayarak, Avrupa’dan geri dönen İran kamyonlarının yük taşımasını yasakladı. Biz de Ankara’yla idari yazışmayı bile beklemeden 24 saat sonra misillemeye geçip, Orta Asya ve Azerbaycan’dan dönen Türk TIR’larının yük taşımasına yasakladık” dedi. l Tahran / Cumhuriyet T Türkiye’ye misilleme Çin’den Avrupa’ya, Brezilya’dan Ukrayna, Rusya ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen ekonomilere kadar dünyanın dört bir yanından risk saçılıyor K lerden para çıkışını tetikleyerek mevcut sorunları daha da büyütecek. ABD dışı şirketler ve hükümetlerin dolar borçları güçlenen dolarla birlikte yükselecek. Dünya ticaretindeki daralmayla birlikte Çin’in ihracatında sert düşüşler yaşanırken, bu durum Çin Merkez Bankası’nı (PBOC) önlemler almaya itti. Çin’deki zayıf büyüme küresel emtia fiyatlarını aşağı çekerken, devalüasyon sonrasında Çin’den gelen iç talep daha da zayıflayacak. Yani emtia fiyatlarının üzerindeki baskı da artarak devam edecek. İç piyasada haftanın en önemli gündem maddesi Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz toplantısı. TCMB Para Politikası Kurulu 18 Ağustos’ta toplanacak. Erken seçim ihtimali ile birlikte döviz kurları tarihi zirvelerini yenilerken, Merkez’in dolaylı müdahalesi kurun ateşini düşürmeye yetmedi. Merkez’in faiz artırımı olasılığı arttı. Hafta başında AKP ile MHP liderleri toplantısı kurda sert hareketlere yol açabilir. Çin saatli bomba Gökçek’in borcu için Saray’a haciz SERTAÇ EŞ Birleşik Metal İş kararı önce mahkemeye taşıyacak, daha sonra da tazminat isteyecek. Metal işçisinden AKP’ye dava MUSTAFA ÇAKIR Altın fiyatları yeniden zirvede Çin’deki devalüasyon altın fiyatlarına da zirve yaptırdı. Spot altın haftayı 1114 dolardan tamamladı. İç piyasada gram altın 100 TL’nin üzerine çıktı. Serbest piyasada haftayı 102.05 liradan tamamladı. nayasa Mahkemesi’nin hükümetin grevleri ertelemesini sendikal hak ihlali ??? olarak kabul eden kararı işçileri hareketlendirdi. 15 kentte, 22 fabrikada 15 bin işçiyle başlattığı grevi hükümet tarafından ertelenen Birleşik Metalİş Sendikası önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya, ardından da hükümet aleyhine tazminat davası açmaya karar verdi. Danıştay’ın başvurusunu reddettiği Birleşik Metalİş Sendikası’nın hukukçuları, mahkemenin gerekçesini inceledi. Anaya A ??? sa Mahkemesi’ne başvurulması kararı alındı. Anayasa Mahkemesi’nin Kristalİş’in başvurusunda grev ertelemenin sendikal hak ihlali olduğu yönünde karar verdiğine dikkat çeken Birleşik Metalİş Sendikası, kendi başvuruları üzerine de benzer bir kararın çıkmasına kesin gözüyle bakıyor. Sendika bu kararın ardından da hükümet aleyhine tazminat davası açacak. Danıştay raportörünün grevin devam etmesi gerektiğine dikkat çekerek sendika lehine rapor hazırladığına işaret Sırada tazminat var eden Birleşik Metalİş Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu buna karşın yeni üyelerin atandığı Danıştay dairesinin 3’e 2’i oyla aleyhlerine karar verdiğini anımsattı. Serdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını, çıkacak kararın ardından da hükümet aleyhine manevi tazminat davası açacaklarını söyledi. “Biz sürecin hükümetin cezalandırılması ile sonuçlandırılmasını sağlayacak hukuki süreci başlatacağız. Hükümeti dava edeceğiz” diyen Serdaroğlu, grevlerinin hükümetin müdahalesi ile ertelendiğinin çok net olduğunun altını çizdi. nkara Büyükşehir Belediyesi’nin “ödenmeyen borç sorunu”, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na kadar dayandı. Belediyenin mahkeme kararı ile kesinleşmiş ancak “ödemesi yapılmayan” borçları nedeniyle, kullanımı Cumhurbaşkanlığı’na verilen 8 bin 406 metrekarelik arsaya da haciz kondu. Haciz işleminin “bilinçli” olarak bu parsel için değil, tapuda belediye üzerine çıkan diğer taşınmazlarla birlikte yapıldığı öğrenildi. Haciz işlemi öğrenilince Maliye Bakanlığı devreye girdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in imzaladığı Başkanlık yazısı Büyükşehir Belediye Meclisi’nin gündemine geldi ve haciz işleminin kaldırılabilmesi için karar alındı. Belediye, haciz işlemine konu olan borcun sorumluluğunu üstlendi. Bu şekilde arsanın haciz yoluyla satışının engellenmesi planlanıyor. l ANKARA A Aksa’dan yerli kömüre yatırım ürkiye’nin özel sektör tarafından yatırımı yapılarak devreye alınan ve yerli kömür kullanılan iki santralinden biri olan Aksa Göynük Enerji Termik Santrali’ne 390 milyon dolar yatırım yapıldı. 270 megavat kapasiteye sahip Türkiye’nin ilk rödovanslı yatırımı olan santral, yılda 2 milyar kilovatsaatlik üretim yapacak. Açılışta konuşan Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, “Türkiye’de bir ilk olarak rödovans yöntemiyle yerli linyitten üreteceğimiz elektrik, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltarak ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlayacak. Yıllık 2 milyar kilovatsaatlik elektrik üretimi yapacağımız Göynük Termik Santrali doğrudan ve dolaylı başta bölge halkı olmak üzere bin kişiye de iş imkânı sağlayacak” dedi. T KPCHP görüşmeleri bir öneri bile üretemeden tükendi. Erdoğan ülkenin rejimini fiilen değiştirdiğini açıkladı. Diyanet, camilere din için, birileri için “canını feda etmeye hazır olma” hutbesi gönderdi. Durum demokrasi, adalet, hukuk, barış adına gerçekten çok vahim. Seçimlerde AKP tek başına hükümet olma hakkını kaybettikten sonra, adeta “AKP iktidarı asla terk etmez, kaos yaratıp, bakın işte bana oy vermediniz ne oldu, diyerek yeniden seçime gider” diyen komplo teorisyenlerinin beklediği gibi oldu. İntihar eylemleri, suikastlar, çatışmalar vb., olaylarla birlikte ülke bir uçurumun kenarına geldi. MHP iyice sekterleşir, herkesi karşısına alarak “ben demiştim” diyebileceği bir noktaya çekilerek, ırkçı, şoven milliyetçi oyları toplamaya çalışırken, AKP ve CHP yetkilileri koalisyon görüşmelerine, bu uçurumun kenarında başladılar. AKP bu görüşmeleri elinden geldiği kadar uzattıktan sonra bir koalisyon formülü önerisi bile üretmeden bitirdi. Genel kanı A Uçuruma düşerken... ya göre, Başbakan bu uçurumun kenarından bir adım geri çekilerek ülkenin gerçek sorunlarını gündemine alacak cesareti gösteremedi, durduğu yerde oyalanırken, “biri” geldi, arkasından itti, o da düşme korkusuyla ileriye doğru büyük bir adım attı. Şimdi, ülke uçuruma düşerken, AKP liderliği, odanın zeminini, kendini köşeye sıkıştıracak biçimde boyamış acemi boyacıyı da anımsatıyor. Bu düşüşü önleyecek bir hamle yapabilmek için bu köşeden, boyalara bulaşmadan çıkmaları olanaksız! AKP liderliğinin neden zemini kendini köşeye sıkıştıracak biçimde boyadığını biliyoruz: Liderini tüm denetimlerden arınmış bir devlet başkanı, sultan konumuna yükseltecek bir başkanlık sistemiyle fiili rejim değişikliğini (darbeyi) geriye doğru yasallaştırmak istiyor. Siyasal İslamın entelektüelleri de, böylece yüzyıllık restorasyon rüyasının gerçekleşeceğine inanıyorlar. Bu arzunun ve inancın gerçeklikte bir karşılığı yok! Her zorlama ülkeyi biraz daha kaosa doğru itiyor. İçinden çıkılır gibi değil Gelinen noktada akla bu kez, o “iki mesele var” fıkrası geliyor. Bu ortamda erken seçimler yapılabilir mi? Eğer yapılamazsa ülke, fiili başkanlıkla, muhbir muhtarlarla, iç güvenlik yasasıyla, savaş koşullarıyla mı yönetilecek? Eğer her şeye rağmen erken seçimler yapılabilirse, yine iki mesele var. Ya bugüne benzer bir durum oluşacak, birikmeye devam eden cesetler üzerinden başa döneceğiz! Ya da AKP ne yapıp edip tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edecek. Karşımızda, ekonomisi son derecede kırılgan, etnik mezhep gerginlikleriyle patlama noktasına gelmiş bir ülkede, dört cephede birden (IŞİD’e, PKK’ye, içerde ve dışarda) savaşmaya çalışan bir hükümet olacak. Üstelik, AKP bunları, seçmeni ikinci kez seçime götürüp hükümeti adeta zorla ele geçirmiş bir parti olarak iktidara tutunurken yapmaya çalışacak. Dahası tüm bunları seçimlerin meşruiyetini sorgulamaya başlayacak olanların olduğu kadar, çoktandır AKP liderliğinin, baskıcı bir başkanlık rejimi kurabilmek için gerekirse ülkeyi iç savaşa sürüklemeye hazır olduğuna inanan bir “uluslararası topluluğun”, mali piyasaların gözleri önünde yapmaya çalışacak. ‘Olağanüstü zamanlar, olağanüstü tutumları gerektirir”: Bu kâbustan tek çıkış yolunun, CHP ve HDP’nin seçimlere, AKP’nin restorasyon ve başkanlık hayallerine son verebilecek bir barış ve demokrasi bloku işbirliği (ne uygunsa onu) oluşturarak girmelerinde, sosyalist hareketin de Birleşik Haziran Hareketi’nde güçlerini birleştirerek bu “blokuişbirliğini” desteklemesinden geçtiğini düşünüyorum. PKK’nin de, artık stratejik anlamını yitirmiş, her seferinde, can kaybının yanı sıra bir bumerang gibi dönüp HDP’yi, HDP’nin bir Türkiye partisi olma, demokratikseküler güçlerle birleşme çabalarını, barış olasılığını vuran eylemlerine son vermesi gerekiyor. Besbelli ki “çözüm” denen şeyi, ancak AKP’nin bu fiili rejiminden kurtulduktan, silahlar sustuktan sonra, gerçekçi bir biçimde konuşmak mümkün olabilecek! Bankaların kârı arttı orsa İstanbul’da işlem gören mevduat bankalarının ilk yarı konsolide olmayan dönem net kârları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,76 artarak 8 milyar 946 milyon liraya yükseldi. Bankaların 2014 yılı ilk yarısında kârı 8 milyar 539 milyon TL seviyesindeydi. Bu yılın OcakHaziran döneminde en fazla net kâr elde eden banka 1 milyar 820 milyon lira ile İş Bankası oldu. İş Bankası’nı 1 milyar 816 milyon lira ile Garanti Bankası ve 1 milyar 413 milyon lira ile Akbank izledi. Finansbank, 2015 yılı ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46.7 ile dönem net kârını en fazla artıran banka oldu. B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle