Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cuma 3 Temmuz 2015 yorum TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 18 ar c A n e g z Ö Kavşak Yunanistan’da Define! ürkiye’de, definecilerde bir inanç var! 1915’teki “Ermeni Tehciri” ve İstiklal Savaşı’ndan sonra Rumların Yunanistan’a zorunlu göçleri bu inancın kaynağını oluşturur. Hıristiyanlar, göç ederken kilise altınlarını, sonra geri gelip almak üzere, oralarda acele ile gömmüşlermiş! Yıllardır gelemedikleri için defineler kendilerini bekliyormuş! Saçmalık şurada… Bu nesne T Atina’nın ünlü drahmileri ler “yükte hafif pahada ağır” oldukları için beraberlerinde götürülmüşlerdi! Definecilere bir kandırmaca Yunanistan ile bağlantılıdır. Bazı Rumlar altınları gizlice gömdükleri yerin planını çıkarmışlardır. Günün birinde Yunanistan’daki torun, güvendiği bir Türk’e mektup gönderip işbirliği önermiştir! Define bulunduğunda kırışılacaktır! Gerçekte buradaki bir Türk, Yunanistan PTT idaresinin pulunu, damgasını taşıyan mektubu define meraklılarına göstererek, içindeki planı, uyaracak zamanı olmadığı için satmak ister! Planda definenin yeri, bazı Yunanca harflerle, köyün çeşmesinden 40 adım sağdaki çam ağacının altında işaretlenmiştir! Tezgâhtar, “çakma planı” 35 bin liraya “gerzek” defineciye pazarlar… HHH Atina’nın Akropol Tepesi’ndeki görkemli, İÖ 5. yüzyıl yapımı Partenon Tapınağı, şimdilerde definecilere değil, Yunan arkeologlara gündem oluşturdu! Neymiş, tapınakta 78 ton antik gümüş para varmış! Antik trajedi yazarı Eshilos’un, o dönemin Atina’sından “gümüş pınarı” demesinden, o yıllarda kentin görkemli, zengin oluşundan hareketle “devlet hazinesinin” Partenon Tapınağı’nda saklandığı savlanıyor. Ama Osmanlıların cami ve cephanelik olarak kullandığı Partenon’u top ateşine tutan Venedikler çatıyı yıkmışlardı. Yunan arkeologlar, tapınaktaki definenin yerini hesaplıyorlarmış! ir üniversiteye konuşmacı olarak davet edilmiştim, on yıl kadar önce. Beni davet eden profesör hanımla, konuşma öncesi sohbet ederken telefonu çaldı. “Evet anneciğim...tamam anneciğim... yemeğini yedin mi anneciğim?... Eve dönerken getiririm, merak etme anneciğim... Öptüm anneciğim.” Kapattı telefonu, “Bende de var böyle bir anne” dedim sevecenlikle, “her gün aynı şekilde konuşuruz. Alllah uzun ömür versin ikisine de.” “Annem değildi” dedi, “oğlumdu... On dört yaşında... zor bir yaş, ergenlik işte...” “Haa! Pardon, anneciğim dedikçe siz...” “Ağız alışkanlığı işte!” Bu ağızlar, bu sapıklığa yirmi yıl B KONUK YAZAR AYŞE KULİN Bir mantıksızlık abidesi önce gösterilen bir diziyle alıştı. Dizinin adı İki Aile miydi, neydi tam hatırlamıyorum, ama babanın kız çocuğuna “babacığım” annenin de erkek çocuğuna “anneciğim” di ye hitabını duyunca irkilmiştim. Biz, taklidi seven ve abartan bir toplumuz. Herkesin ağzına yapıştı kaldı bu hitap şekli. Sakallı, bıyıklı, kazık kadar adamlara ablam, ablacığım; gencecik kızlara abi, abicim demek marifet oldu. Çocuklarımıza ve yakınlarımıza binlerce şirin hitap şekli varken, canım, şekerim, bir tanem, diyebilecekken kızlarımıza baba, oğullarımıza anne, abilerimize abla diyoruz artık. Ve, ne koskoca saçlı sakallı, kıllı adamlar, abla veya annecim olmaktan gocunuyor, ne de narininden şişkosuna, gencinden yaşlısına kadın KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr lar abi veya baba olmaktan. Sigara dumanına takan RTÜK ise insanları birer sapık haline dönüştürmüş bu söyleme kulak tıkamış durumda. Türkçeyi azıcık sökmüş yabancılar, çocuklarına anne, baba diye seslenenlere hayretle bakıyor. O diziye kadar, bu ülkede böyle bir söylem, bir iki yerel ağız dışında yoktu. Tarayın tüm eski filmleri veya dizileri, yok böyle bir şey! Ve yine koca dünyada bizden başka bunu yapan başka millet yok! Mantıksızlık ağız yoluyla sari hastalık gibi yayılmakta... Acaba diyorum mantığı iyice kaybettiğimiz için mi aklı da yitirmekteyiz? Mesela, eşitlik, özgürlük, demokrasi iddiasında olup yeryüzünün her alanında var olan eşcinselleri yok sayan başka bir millet kalmamışken, bu dünyada onların barışçıl yürüyüşlerine dahi tahammül göstermemenin sebebi de mi bu? HDP’yi var olduğu halde yok sayanlar, mantık dersini yıllar önce müfredattan kaldırdığımız için mi bu kadar mantıksızlar? Mantıkla yakından uzaktan bir irtibatı olaydı, bir Devlet adamı, böyle mi yapardı? Altı milyon oy almış bir partiyi yok saymak için, kör olmak gerekir ki körler gözleri yerine geliştirdikleri diğer duyularıyla, var olanı algılamayı başarırlar! Bizi görmekten, algılamaktan, anlamaktan geri tutan, var olanı yok saydıran, bu muhteşem mantıksızlık nereden kaynaklanıyor? Yanıtı kendim buluyorum yine. Kızına baba, oğluna anne, ablasına abi, abisine abla diye seslenen insanlardan ne beklenir, sonuçta? Bu gidişe dur diyemeyen ama adına Devlet denen bir mantıksızlık abidesi! SÜPER LOTO 4, 6, 9, 15, 35 ve 51 Yunan Trajedi Geleneği! le AB, her Yunan vatandaşına yaklaşık 7.700 Avro yardım yapmıştır. Yeraltında dolaşan 12 milyar Avro, tahsil edilemeyen vergiler de muhalefetin sakızıydı (…)” Sonrasında ortanın solundaki Yeorgios Papandreu, seçimi kazanmış, kemer sıkınca bir daha seçilememişti! HHH Yunanistan’ın bugün toplamda 320 milyar Avro dış borcu var. Ulusal gelirinin yüzde 177 oranında, neredeyse International Nev York Times’dan iki katı dış bortur. Sonrasında seçimi yitirip cu var! Salı günü Uluslararası yerine geçen solcu hükümet Para Fonu’na (UPF) 1.6 milyar kemer sıkma siyasası izlemiş, dış borç taksiti ödemesi geardından koltuktan düşmüş, rekiyordu, ödeyemedi. Bunu sağcılar tekrar başa geçmişödeyemeyen Yunanistan’ın lerdir. yıl sonuna kadar 26.6 milyar 2 Ekim 2009’da bu köşede, Avro’luk taksitlerini ödeyebilbugün olacakları şöyle yazmesi ise olanaksız! mıştım: Kaldı ki ulusal ge“(…) 2004 Atina lir 100 milyar Avro geriledi. Olimpiyatları’nın pompaladı2009’da sözünü ettiğim yüzğı ekonomideki gelişme, azade 10’luk işsizlik, bugün yüzlan işsizlik nedeniyle iktidar de 28… Bir başka deyişle, olan yeğen (sağcı Kostas) her dört kişiden biri işsiz! Karamanlis’in eğrisi bu ge Yunan arkeologlar çici bahar havasından sonra Partenon’daki defineyi bulsatersine döndü.” lar bile, bu borcu ödeyemezİşsizlik yüzde 10 tavanıler. Villiam Shakespeare’nin nı zorladı. Dış borç, altı yılda 185 milyar Avro’dan 290 milyara çıktı. Küresel bunalımdan dolayı ekonominin can damarlarından turizm ve gemi taşımacılığı büyük yaralar aldı. Kamu bütçesi her ay 3 milyar Avro açık verir ol International Nev York Times’dan du. Yunanistan yaptığı katkıdan daha faz“Hamlet” trajedisindeki “Ollasını, net 6.2 milyar Avro’yla mak ya da olmamak! Bütün AB’den en yüksek katkı payı sorun burada!” olgusunu yaalan ülkedir. şayan Yunanlar, pazar günü 1 Ocak 1981’den bu yahalkoylamasına bakalım nasıl na aldığı net katkı 85 milyar yanıt verecekler? Avro’dur. Bir başka deyişDüzeltme: Değerli iki meslektaşımın adlarını yanlış yazmışım! Rahmetli, kıdemli meslektaşımın adı Şinasi Nahit Berker, genç muhabirimizin de Pınar Öğünç olacaktı. ört yıl yaşadığım Yunanistan’da, halkın rahatlarına düşkünlüğünü gözlemlemiştim. Yunanistan’da ne zaman sağcı bir parti iktidara gelmişse, har vurup harman savurmuş D eçen haftanın “26 Haziran” günü “AYM” yargılamalarda “gizli tanık”ları devreye sokup bunların beyanlarına dayanarak karar verilen mahkumiyetlerde “hak ihlali” yapıldığının saptadı. “Gizli tanık” ifadeleri, mahkumiyetin belirleyici delili konumuna yükseltilemez diyerek; “hukuk”un neredeyse kurumlaşan bu “gizli tanık” olayıyla çiğnenmesine son verdi; buna ulusça sevinmeliyiz... Çünkü anımsanacağı gibi, “Kumpas” davalarında özellikle “Ergenekon”da, mahkeme kararları bunların beyanlarıyla oluşturuldu. Bu gizli tanıkların katılıp dinlendiği oturumlarda, söyledikleri, anlattıkları insanın dayanç (sabır) sınırını zorlardı; sanıklar bir yana, bu denli yalana, dolana soytarılığa mahkeme salonunda bulunanlar da, “doğal olarak” dayanamaz isyan ederdi. Burada “doğal olmayan”; Ergenekon sanıklarından “Kemal Aydın”ın: “Ülke işgal altında olsaydı ancak böyle sorgulanabilir ve yargılanabilirdim!” diyerek, “düşman hukuku”ndan söz etmesiydi; yapılan hukuksuzluğu dolaysiyle yapılan “zulm”ü dile getirmesiydi (14.5.2013); bu mahkemede sanıkların, kendilerini çocukların bile güleceği us(akıl)dışı suçlamalarda bulunan bu “gizli tanıklar”a “soru” sormasının bile “yasak” olmasıydı; bir duruşmada bir sanık, bunlardan birine yaşını sormuştu, o gün duruşmada bulunanlar bilmen anımsarlar mı, “yanıt” anında “kürsü”den “Başkan”dan gelmişti; “Biz biliyoruz!” diyerek... Böylece “savunma” kısıtlanıyordu; oysa G ‘AYM’nin son kararı “suçlama” sınırsızdı... Ayrıca bunun gibi durumların dışında, “savunma süreci”de kısıtlanıp “son” savunma duruşmalarında, “biriki” saate indirgenmişti ki, bu “evrensel insan hakları”na, “evrensel hukuk”a aykırıydı; dolaysiyle “çarpık” olan buydu. Öte yanda savcılık iddianamesinde yer alan bu “gizli” tanıklar, “kod”larla adlandırılmışlardı: Anadolu, Selçuk, İsmet, Akdeniz, (Saddam Hüseyin’in ajanını uyutup çantasını aldığını dile getiren; hırsızlık, gasp, sahte kimlik gibi suçlarla pek çok kez tutuklanmış olan) Aydos, (cezaevinde başsavcının odasında birlikte rakı içerdik diyen) Hisar, (zar oynayıp, pavyon âlemine katıldığını söyleyen) Poyraz, (itirafçı PKK teröristi) Emek (PKK’dan devşirme) Deniz (sanık Veli Küçük, köpeklerimi zehirledi, atımı kesti diyen) “Tanık15”, “Tanık17” gibi numaralılar... Bunların “akpak”(!) olan yüzleri karartılarak, salondaki ekrana verilir; tanınmayacak bir sesle de konuşturulurlar, inanılmaz yalan dolanları saatlerce ard arda sıralarlardı, us(akıl)dışı iftiralarla birlikte... Suçladıkları da anımsanacağı gibi üniversite hocaları, rektörler, bilim insanları, siyasetçiler yalakalık etmeyen gazeteciler, yazarlar, parti başkanı, sendika başkanı, türlü mesleklerdeki aydınlar; “TSK”nın her rütbedeki subayları, komutanları... Sıra geldi neyle suçlandıklarını anımsamaya; hepsi “terörist”di, ya “Ergenekon Terör Örgütü” (!) kurucusu, ya yöneticisi, ya da üyesiydiler; “katili bulunmayan” tüm cinayetleri işlemişlerdi... Savcılar birkaçına değindiğimiz gizli tanıkların beyanlarıyla oluşturdukları iddianamede böyle suçluyorlardı onları... Ayrıca dört dörtlük bir destekleri de vardı, “Ben bu davanın savcısıyım!” diye haykıran “Erdoğan”. Gençliğini; adı uluslararası terörist listesinde yer alan, tarikat lideri “Hikmetyar”ın dizi dibinde oturup; onun öğretileriyle yoğrularak geçiren “TC Devleti”nin o günkü Başbakanı, bugünkü Cumhurbaşkanı olan “R.T. Erdoğan”. Bu köşede de birkaç kez yer alan bu konunun, “dinsellik kisvesine bürünüp” teröre karışan, “terörizmi” koruyan “Hikmetyar” ile “Erdoğan”ın ilişkisinin, onun kişiliğinin oluşmasında, dolaysiyle “siyasi” görüşünün biçimlenmesindeki payından “söz edilebilir” oluşundandır; ayrıca Erdoğan’ın onca paylamasına karşın bu konuyla ilgili olarak “Batı” basınında çıkan değerlendirmelerdir (*) Yazıyı “gizli tanık”larla noktalamak için şunu söylemek olası; “Ergenekon Davası”nda “mahkumiyet” kararını, bunların beyanına dayandırarak oluşturan yargı heyetinin nasıl bir duyunça (vicdana) sahip olduğunu düşünmekten insan kendini alamıyor... Ayrıca, “AYM”nin “gizi tanık” kararının çıktığı gün, “FasTunusKuveyt”te yaşananları gerçekleştirenlerinkini de... Yarın “Beşiktaş”ta olalım! (*) Aydınlık, Thierry Meyssan’dan aktarılanlar (28.6.2015) 6 BİLEN: 1 milyon 20 bin 559 TL (Devretti) 5 BİLEN: 6 bin 106’şar TL 4 BİLEN: 87.25’er TL 3 BİLEN: 7.15’er TL 3 TEMMUZ 2015 SAYI: 32776 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Ayşe Yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Ahmet Rasim Sok. No: 14 Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Çankaya 06550 Ankara İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi 03.238 05.29 13.1 5 17.13 03.21 05.17 13.00 16.55 03.37 05.45 13.26 17.21 Akşam 20.49 20.30 20.48 Yatsı 22.39 22.16 22.38 T.C. HATAY İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/2187 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Hatay ili, Defne İlçesi, Çekmece Mahallesi. 8613 Parselde 5, kal 36 numaralı Bağımsız Bölümdür, 24 04/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre. Parsel üzerinde Bodrum+ Zemin+5 Normal katlı ve her katı dört daire olan asansörlü, soba ısıtmalı apartman bulunmaktadır. Apartman 19 yaşlarında olup bodrum ve Zemin katın caddeye bakan kısmı komple dükkan, üst katlarda her kat dört dairedir. Apartmanın girişi batıdan ve kaleterasit sıvalıdır. Borçluya ait Daire 135,00 m2 alanında, güneydoğuya cepheli olup üç oda. 1 salon, tuvalet, banyo ve mutfaktan ibarettir. Doğraması ahşap doğrama ve yağlı boyalıdır. Dış cepheye bakan kapı ve pencereleri PVC doğramadır. Dış kapısı ahşap ve panjurlu demir kapılı olmak üzere iki tanedir. Daire en üst katta, rutubetli, üç balkonlu, güneş enerjilidir. Banyo duvarı tavana kadar, tuvalet duvarı yarıya kadar seramik kaplıdır. İçinde borçlu oturmakladır. Dairenin yerleri karo kaplı, duvarları raspalı, boyalıdır, Elektrik ve suyu mevcut olup parsel yerleşim alanı içerisindedir. Adresi: Pınarbaşı Mah, Uğur Mumcu Cad. Mehmet Güleryüz Ap, Defne / HATAY Yüzölçümü: 1.176,11 m2 Arsa Payı: 4/108 İmar Durumu: Ayrık Nizam 6 kata imarlıdır. Kıymeti: 100,000,00 TL KDV Oranı: Konut Finansmanından kaynaklı olup KDV den muaftır 1. Satış Günü: 21/08/2015 günü 14:00 14:10 arası 2. Satış günü: 16/09/2015 günü 14:00 14:10 arası Satış Yeri: Hatay Adalet Sarayı 1. Kat Mezat Salonu ANTAKYA Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov. tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’ sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale ulunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gön sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir, Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir, 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir, Damga vergisi, KDV. 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureli ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ellikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt, faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak, isteyenlerin 2015/2187 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.23/06/2015 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:105418) C M Y B