Katalog

Cuma 24 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK Tuzakta bir polis şehit Ş Tansu Aydın 6 Diyarbakır’da kaza ihbarı yapılarak çağrılan iki polise silahlı saldırı anlıurfa Ceylanpınar’da önceki gün iki polis memurunun PKK üyeleri tarafından lojmanda şehit edilmesinin ardından dün de Diyarbakır’da gerçekleştirilen silahlı saldırıda polis memurları Tansu Aydın ve Ali Karahan yaralandı. Yaralı polislerden Tansu Aydın yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Polis memurlarının bir kaza ihbarına gittikleri ve burada silahlı saldırıya uğradıkları belirlendi. Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde bir kaza ihbarı üzerine trafik polisleri Tansu Aydın ve Ali Karahan olay yerine gitti. Ancak ihbar edildiği gibi bir kazanın olmadığını gören polisler, çevredeki esnaflara kaza olup olmadığını sormak için araçlarından indi. Bu sırada polisler, henüz kimlikleri belirlenemeyen bir grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda yaralanan polisler, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan polislerden polis memuru Tansu Aydın yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, hastaneye giderek, yaralı polislerin durumu hakkında bilgi aldı. l DİYARBAKIR / Cumhuriyet ‘Yaşamak’ hezimete uğradı ...“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, /yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, / hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,/ ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, / yaşamak yanı ağır bastığından.”... Diyor Nâzım Hikmet, o güzelim “yaşamaya dair” şiirinde. Ama biz öyle bir dönemden geçiyoruz ki, yaşamlarımıza hapisteki 12. yılına gelip bu şiiri yazan Nâzım kadar bile umut dolu bakamaz olduk. Düşünemez olduk, düşününce kafamıza yıllardır inen o çekiçler yüzünden Düşündüklerimizi yazamaz olduk, hapislere atılma korkusundan. Görsel bir şey de paylaşamayız, çünkü Twitter kapanır. Sanat? günahtır. Mutlu anlarımızı yaşayamayız, bu memlekette anlamsızdır “mutlu olmak”.. Aşk? Hükümetin belirlediği çerçevede. Sevinemez olduk, her gün memlekette yaşanan bir yeni facia yüzünden... “O varken bu olmaz” diye sevinemedik, gülemedik, yaşayamadık.. HHH Sorgulamayan, hesaplaşmayan kitle yığınları yüzünden, bir “çoğunluğun sesi”ne köle olduk, o ses yaşamaktan değil ölümden yanaydı, tuhaf bir şekilde, karardıkça karardık. Ah o çoğunluğun sesi! Hep yendi seçimlerde. Gülemez, gülümseyemez olduk. Nasıl güleceğiz? Bir “Suruç” yaşanıyor, pırıl pırıl genç kardeşlerimiz katlediliyor, kendimizde hak bulamıyoruz bir şeye sevinmeye, anlamaya, gülmeye, sevmeye. Kardeşlerim. Yaşayamaz hale getirildik. Ölü bir halde ölümü bekler gibiyiz... 21. yüzyıl felsefesinde en çok işlenen konudur “Culture of death” yani “Ölüm kültürü”.. Özellikle Ortadoğu konu olunca. Şu savaşlar, terör, cinayetler, katliamlar.. Artık yaşam biçimi “ölüm” çünkü. Ve arada derede o zavallı siyaset... Bu gezegende sıkıntı büyük. Şöyle bitiyor Nâzım’ın “yaşamaya dair” şiiri: “...Bu dünya soğuyacak günün birinde, / hatta bir buz yığını/ yahut ölü bir bulut gibi de değil,/ boş bir ceviz gibi yuvarlanacak/ zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız./ Şimdiden çekilecek acısı bunun,/ duyulacak mahzunluğu şimdiden./ Böylesine sevilecek bu dünya / ‘Yaşadım’ diyebilmen için...” Güzel diyor Nâzım, güzel diyor da, öyle bir noktadayız, yaşama ümidimiz azalıyor işte. Anlamsızlaşıyor. Ölümleri seyrettikçe uzaklaşıyoruz. Tayyip Erdoğan Türkiyesi’nin geldiği nokta budur. Başka türlü olması kaçınılmaz olan varış noktası budur, Ortadoğu batağında yaşamanın sadece tüccarların (din tüccarlarının bile demiyorum, gerek yok artık) elinde olduğu, yaşamımızın hiçbir değerinin kalmadığı, sosyal medyada açıkça “öl” diyenlerin çoğunluk olduğu işte Türkiye. Seviyor muyuz yaşamayı? Yaşamak istiyor muyuz? “Suruç”ta o gençler basın açıklamasını yaparken aklımdan ilk geçen, keşke orada piyanoyu koyup onlara Mozart da çalsaymışık idi o aydınlıkta. Tam böyle düşünürken patladı o bomba. Ateş büyüdü. Ardından çığlıklar, iniltiler, kolları bacakları kopmuş, kontrolsüz bir çığırış korosunun uğultusu, en dip acı, işte biri sanat tarihi öğrencisi kız, diğerleri psikoloji, hukuk, tıp öğrencileri onlarca genç. Tanıyor gibiyiz onları. Kardeş gibiyiz.. Ağır bir deneyim o videoyu seyretmek. Suruç milattır... Madımak gibi. Benzer bir zihniyetin işlediği katliamdır. Sonra, sosyal medyaya bakıyorum; “Ölenler Türk mü Kürt mü?” tartışması. O videoyu seyredip hâlâ bunu tartışanlar var ise bu iş bitmiştir arkadaş! Yuvarlansın o mavi gezegen boşlukta bir ceviz gibi. Sönsün güneş. Ne “zeytin dikmesi” kalıyor geriye ne de “ölüme inanmamak”...Yaşamanın değeri bu değil. Ama yenildik. “Yaşamayı” savunduk ve bu 21. yüzyıl Türkiyesi’nde hezimete uğradık sonunda... Başardın Tayyip! Yendin bizi! Artık yendin! Bu iş bitmiştir sen kazandın! Bu sefer tamam! Silahlı saldırıda polis memuru Tansu Aydın şehit olurken Ali Karahan hastanede tedavi altına alındı. (AA) ‘silah bırak’ dedi diye T Kandil’den Demirtaş’a sert çıkış Şehit cenazesinde ‘cemaat’e suçlama Şehit polisler Okan Acar ve Feyyaz Yumuşak için dün düzenlenen törende Şanlıurfa Emniyet Müdürü, Gülen Cemaati’ni eleştirdi AFP ıkanan çözüm sürecinin devamı için PKK’nin silah bırakmasını şart koşan hükümete “Silahları bırakma konusunda çağrı yapacak Öcalan’dır. Öcalan da İmralı’da hazır bekliyor” karşılığını veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a Kandil’den itiraz geldi. KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat Özgür Gündem’deki yazısında, Suruç’ta katliamın sorumlusu olarak AKP ve MİT’i gösterdi. Hozat, 25 Haziran’da Kobane’de 200’ü aşkın kişinin yaşamını yitirdiği IŞİD saldırısının da Türkiye’de AKPMİT’le ortak planlandığını öne sürdü. İmralı’yla görüşmelerinin kesildiği, Dolmabahçe mutabakatının yok sayıldığı bu süreçte Erdoğan ve AKP’nin PKK’nin silah bırakması üzerinden özel savaş gündemi oluşturduğunu savunan Hozat, Demirtaş’ı da isim vermeden eleştirdi: “HDP’den bazı kişilerin AKP’nin bu oyununa gelerek silah bıraktırma adresi olarak Önder Apo’yu göstermeleri büyük bir yanlıştır. Bu, AKP’ye, ‘Önder Apo’ya baskı uygula’ demekle eşdeğer bir yaklaşımdır. Son derece yanlış bir yaklaşımdır ve asla kabul edilemez.” l Haber Merkezi C Soruşturmaya gizlilik kararı uruç’ta 31 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıya ilişkin soruşturmaya gizlilik kararı getirildi. Olaya ilişkin Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı gizlilik kararı verilmesi talep edildi. Savcılığın talebini değerlendiren Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği de dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği, delillerin tam olarak toplanmamış olması iddiasıyla gizlilik kararı verdi. Öte yandan katliama ilişkin görüntülere yayın yasağının iptal kararı ardından savcılık üst mahkemeye itiraz edince tekrar yayın yasağı getirildi. lCANAN COŞKUN S eylanpınar’da önceki sabah evlerinde uyudukları sırada PKK’li kişiler tarafından şehit edilen polis memurları Okan Acar (24) ve Feyyaz Yumuşak (25) için dün Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyyüp Pınarbaşı, Gülen Cematini isim vermeden eleştirerek, “Maalesef son yıllarda kandan beslenen ve ancak barış ve kardeşlik sözünü dillerinden düşürmeyen bu odaklar, devletimizin tüm kurumlarına ve teşkilatımızın kılcallarına giren örgütle de kol kola girerek, ihanette bulunmuşlar. Bu örgütün teşkilatımızın içerisine sızdırdığı uzantılarını kullanarak, istihbarat faali Soruşturma kapsamında dün sabah düzenlenen operasyonla 3 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Öte yandan HDP Ceylanpınar ilçe yöneticilerinden Abdulkadir O. da gözaltına alındı. Polis ayrıca Hasan M. ile Yusuf A.’yı da Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde gözaltına aldı. yetleri muafiyete uğratılmaya çalışılmış” dedi. 6 kişi gözaltına alındı ları talimatla kapatılarak, asayiş ve terör olayları tırmandırılmaya çalışılmıştır. Bu örgüt tarafından Suruç’taki terör saldırısı fırsat bilinerek, istihbarat ve terörle mücadele birimlerin başında gecesini gündüzüne katarak can siperine çalışan personelimiz, gazete manşetleri ve televizyonlarında saatlerce isimleri zikredilerek hedef yapılmışlardır” iddiasında bulundu. Cena zeler askeri uçakla Kapadokya Havalimanı’na getirildikten sonra memleketleri Niğde ve Kırşehir’e gönderildi. Şehit Acar gözyaşları arasında Niğde’de toprağa verildi. Cenaze törenine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Enerji Bakanı Taner Yıldız da katıldı. Cenaze aracının arkasından yürüyen Yıldız’a bazı kişiler “Hükümet nerde?” diye bağırdı. 100 kişilik grup da sloganlar atıp, Yıldız’ın üzerine doğru yürümek istedi. Yıldız, aracına binerek olay yerinden uzaklaştı. Şehit Yumuşak’ın cenazesi de Kırşehir’in Kaman İlçesinde toprağa verildi. l Haber Merkezi Yıldız’a protesto Ağabeyinin formasıyla Törene İçişleri Bakanı Sabahattin Öztürk de katıldı. Mardin’de uzman çavuş olarak görev yapan Fatih Yumuşak da ağabeyi Feyyaz’ın polis üniformasını giyerek törene katıldı. Törende konuşan Pınarbaşı, “İlimizin plaka tanıma sistemi abilerinden aldık Ece’nin mezarına saldırdılar uruç’taki saldırıda hayatını kaybeden ve Karacaahmet Mezarlığı’nda anneannesi Fikriye Erkan’ın yanına toprağa verilen 20 yaşındaki Ece Dinç’in mezarına da önceki gece 15 kişilik bir grup “Allahu ekber” diyerek saldırdı, mezarın üzerinde bulunan tülbent ile kızıl bayrağı yakEce Dinç tı. Kendilerini gören mezarlık bekçisinin havaya ateş açması üzerine grup mezarlıktan ayrıldı. Sabah mezara gelen Anne Yasemin Dinç, şok yaşarken, görevliler mezarı temizledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet S Batman’da Yüzbaşı ölü bulundu atman’da bir jandarma yüzbaşı kaldığı askeri misafirhanede ölü bulundu. İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Orhan Şentürk, sabah işe gitmemesi üzerine kendisini merak eden askeri personel tarafından kaldığı misafirhanede ölü olarak bulundu. Şentürk’ün Şentürk ölüm sebebiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmazken yüzbaşının intihar ettiği iddia edildi l Haber Merkezi Ece Dinç’in mezarının üzerindeki tülbent ve bayrağı önceki gece yaktılar. B dana’da HDP Dumlupınar Mahalle Temsilciliği’ne kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından önceki gece ses bombası atılıp, silahlarla ateş açıldı. Öte yandan Adana’da da Hamit Denli adlı HDP’li bir esnaf ise dükkânında uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralandı. DİHA’nın haberine göre, Denli, dün plakası alınamayan bir motosiklet ile dükkânının önüne gelen kasklı iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken, Denli hastaneye kaldırdı. Denli’nin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. Adana’da önceki akşam da Hüda Par üyesi Ethem Türkben öldürülmüştü. HDP binasına bombalı saldırı A uruç’ta intihar saldırısında yaşamını yitiren Cebrail Günebakan, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde; Nuray Koçan, Mudanya’da toprağa verildi. Binlerce kişinin katıldığı Karakoçan’ın cenazesinde ağıt yakan anne Haskar Günebakan, “Sen neden üç gündür beni aramadın” diyerek gözyaşı döktü. Koçan’ın tabutuna da Türk Bayrağı ve duvağı sarıldı. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da saldırıda yaralanan doktor Çağla Seven ile Güneş Erzurumluoğlu’nu tedavi gördükleri hastanelerde ziyaret etti. Yüksekdağ, “Bu gençlerin değerlerine ve isteklerine sahip çıkmazsak, yarın belki de bu karanlık, sahip çıkacağımız tek bir aydınlık bırakmayacak. Türkiye ve insanlığımızın can simidi barış, demokrasi ve dayanışma değerleridir. Onlar bu değerleri yükseltirken katledildiler” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Yüksekdağ yaralıları ziyaret etti S Hüda Par’lıya infaz Adana’da Hür Dava Partisi üyesi olduğu öne sürülen Ethem Türkben (33), Suruç’taki bombalı saldırının protesto edildiği mahallede kimliği belirsiz kişiler tarafından evinde yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldü. Ağır yaralanan Türkben, kaldırıl Ethem Türkben dığı hastanede hayatını kaybetti. Yakınlarının, Türkben’in önceki gün akşam namazından sonra evine gelip 3 çocuğuyla birlikte yemek yediği sırada kar maskeli kişiler tarafından evinin basıldığını belirtip, “Sırf dindar olduğu ve sakal bıraktığı için IŞİD’cidir diye PKK’lı olduğunu sandığımız kişiler tarafından öldürüldü” dedikleri öğrenildi. l ADANA/Cumhuriyet C M Y B