10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 24 Temmuz 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘TBMM toplansın’ CHP heyeti son günlerde artan terör olayları nedeniyle araştırma komisyonu kurulması için TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı MAHMUT LICALI/ FIRAT KOZOK haber 5 HP, Suruç’ta 32 kişinin öldüğü katliam ve ardından Adıyaman ve Ceylanpınar’da 1 asker ve 2 polisin şehit edilmesinin ardından terör olaylarıyla ilgili araştırma komisyonu kurulması için TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, CHP’nin TBMM’yi olağanüstü toplantı çağrısı yapmasını olumlu karşıladıklarını belirterek, “Mutlaka bir araştırma komisyonu kurulmalı. Meclis’in artık bu olaya müdahale etmesi çok önemli. Reyhanlı’dan başlayarak, Diyarbakır mitinginin bombalanması ve Suruç katliamı bir bütün olarak araştırılmalı” diye konuştu. Olumsuz yaklaşımı nedeniyle eleştirilen CHP, bu kez daha farklı bir adım atarak AKP’yi köşeye sı C Kılıçdaroğlu profilini kararttı CHP lideri Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ve Kilis’te bugün gerçekleşen terör saldırılarının ardından twitter hesabını kararttı. Twitter’daki profil fotoğrafını kaldırak “siyah” bir görsel yerleştiren Kılıçdaroğlu, paylaştığı tweet’lerde “Diyarbakır ve Kilis’te gerçekleşen saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkede savaş ortamı yaratmak isteyenlere meydan vermeyeceğiz!” dedi. kıştırdı. CHP, HDP’nin yaptığı gibi “bir genel görüşme” yerine “meclis araştırma komisyonu kurulmak üzere” TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı. CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmayları yeni Meclis aritmetiğinin sürpriz kararlar almak için uygun ortamı hazırladığını belirterek araştırma komisyo Toplantıda ele alındı Kılıçdaroğlu ile görüşmesini yazan gazeteci Selvi, CHP liderinin Davutoğlu’nu güvenilir bulduğunu, koalisyon kurulabileceğini düşündüğünü belirtti. FIRAT KOZOK CHP koalisyona sıcak A ve çalışma gündemi hazırdır. Görüşmeler ilerleme kaydeder, teknik alt konulara geçilirse bu heyette değişiklikler yapılabilecektir” denildi. Yenişafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, dün yayımlanan köşe yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin ayrıntıları yazdı. Selvi, Kılıçdaroğlu ile koalisyon görüşmelerine ilişkin yaptığı konuşmayı aktararak, Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden hemen sonra yaptıkları görüşmede, “Rövanşist olmayacağım. Kırmızı çizgilerle değil, uzlaşmayla yaklaşacağım” sözlerine atıf yapıp, görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerde Davutoğlu’nu güvenilir bulduğunu kaydeden Selvi, Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu ile koalisyon kurulabileceğini düşündüğünü belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet nu talebiyle Meclis’in olağanüstü çağrılabileceğini Kılıçdaroğlu’na iletti. Kılıçdaroğlu önce sonuç alınamayacağı gerekçesiyle soğuk yaklaştığı öneriye, Suruç’ta incelemeler yapan heyetin hazırladığı taslak raporu gördükten sonra onay verdi. Kılıçdaroğlu önceki gün Genel Merkez’de kurmaylarıyla bir araya geldi. Gündem dışı bir MYK toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu’na, Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu’nun Suruç’la ilgili hazırladıkları ön rapor sunuldu. Toplantıda AKP’nin Suruç ve arkasından gelen terör olaylarıyla ilgili bir araştırma komisyonundan kaçamayacağı ve inisiyatifi CHP’nin alması gerektiği değerlendirildi. CHP kulislerinde yapılan bir diğer çarpıcı değerlendirme de olası bir olağanüstü toplantının yönetimiyle ilgili. Öyle ki, terör konusunda yapılacak bir olağanüstü toplantıyı sıra kendisinde olduğu için CHP Meclis Başkanvekili Şafak Pavey yönetecek. Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılabilmesi için 110 imza gerekiyor. CHP’nin çağrısında 116 vekilin imzası bulunuyor. CHP tek başına Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırabilir. Toplantıdan komisyon kurulması yönünde karar çıkabilmesi için en az 139 milletvekilinin “evet” oyu vermesi gerekiyor. l ANKARA Suruç, IŞİD, iktidar aalesef, başka vesilelerle de yazmak zorunda kalmıştım; Türkiye büyük bir “mezar ev”e dönüştü; evin altına yeni gömülenlerin cenaze töreninden sonra hayat “olağan akışı” ile devam ediyor. Kahire’nin ünlü “mezar ev”lerinde yaşayanlar, cenaze töreninden sonra nasıl hayatlarına bir şey olmamış gibi devam ediyorsa, bizde başka türlüsü, hayat siyasi olarak kaldığı yerden devam ediyor. İktidar partisi, bu ülkede yaşanan tüm facialardan kendini muaf tutmanın yolunu buluyor. Suçlular: Üst akıl, PKK, hainler, işbirlikçileri, vs., vs. ve nihayet olanları sorgulayanlara yüklenme, suçlama, hedef alma... Suruç’ta yaşanan facia ardından da yine aynı şeyi yaşıyoruz, fazladan Kürt siyaseti ile yaşanan gerilimin dozu arttıkça artıyor. Hemen söyleyeyim, “DAİŞAKP çetesi” söylemi de, PKK’nin iki polisi katlederek ateşkesi sona erdirmesi de, barış ihtimalini giderek daha fazla zayıflatıyor. Mevcut hal bu, bu halden çıkış yolu nedir diye fikir yürütmek de giderek daha zor hale geliyor. Yine de, bir ülkede yaşanan facialar ve kötü gidişten öncelikle iktidar olanlar sorumludur. Öncelikle, güvenlik önlemleri anlamında, sonra da bugüne kadar izlenen siyasetlerin sorgulanması anlamında iktidar hesap verme makamıdır. Hal böyle iken, iktidar kanadı, sanki olanlar doğal afetmiş de iktidar ve dahi “ülke düşmanları” haksız yere iktidarı hedef alıyor gibi bir pişkinlikten asla vazgeçme niyetinde değil. İşin güvenlik boyutu bile HDP ve Kürt siyaseti üzerine yıkıldı, geçti. İşin diğer boyutu da bugün yaşananların “mazisi”nin sorgulanmaktan uzak tutulma çabası. İktidar yanlısı medyanın ekseriyeti, münazara kazanmak için saçmalamaktan çekinmeyen hırslı çocuklardan farksız; Türkiye’deki iktidarın IŞİD ile ilişkisini sorgulayanları sıkıştırma derdinde. Aşırı yorumlar yapanlar dışında kimse, IŞİD’i bizim iktidar ortalığa saldı veya onlar besliyor demiyor. Ama AK Parti’nin izlediği siyasetlerin IŞİD ve özellikle onun Suriye’deki Kürt bölgelerine tasallutu arasında bağ kurmamak veya bunu sorgulamamak mümkün değil. M Özkes: İlçe binasına girdiğimde benim dövüleceğim söylendi Hesap vermeli tışmalı biçimde ortaya dökülmüş olabilir, ama sonuç olarak birçok şey ortaya döküldü işte. Bu noktada meşrulaştırma aracı olarak kullanılan “Türkmenlere yardım” meselesinin de sorgulanmasında fayda var; “Kim bu Türkmenler”, “Nasıl kısa bir süre içinde savaşçı güç haline geldiler?”, “Diğer gruplar ile ve Türkiye’deki iktidar ile ilişkileri ne?” Bu soruların cevaplanması lazım. Türkmen bahanesinden önce dolaşımda olan “ılımlı Suriye muhalefeti denen ÖSO’ya yardım” da aynı derecede sorunlu. Komşu ülkede iç savaşın içine dalmak neyin nesi? Kim bu ÖSO denilenler, başta bizim İslamcıların övgüler düzdüğü Nusra ve Ahraruşşam olmak üzere içlerinden pek çoğu IŞİD’e katılmadı mı? Bırakın bu radikal unsurları, daha 2012’de İhvan’ın manevi lideri Kardavi, o zaman “IŞİD emiri” olan Ebubekir Bağdadi’nin bir dönem teşkilatlarının bir mensubu olduğunu doğrulamadı mı? Yine İslamcıların güzelleme yapmaya doyamadığı Afgan mücahid lideri Gülbeddin Hikmetyar, geçenlerde, “üst akıl’ın, Batılı devletlerin taşeron olarak örgütlediği” iddia edilen IŞİD’e bağlılık bildirmedi mi? Bırakın silah yardımı, cihatçı geçişi gibi konuları, tüm bunlar bile sorgulanmaya muhtaç değil mi? KP ile CHP arasında başlayan koalisyon müzakerelerinde 11 gün geride kalırken, bugün başlaması planlanan heyetler arası görüşmeler de haftaya sarktı. Toplantının yeri ve zamanı konusunda her iki parti de topu birbirine atıyor. Görüşmeleri ilk buluşmadaki heyetle sürdürme kararı alan CHP, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın “CHP ne zaman, şu gün, şu saatte toplanalım derse biz burada kabul durumundayız” sözlerine “Bu konunun hükümeti kurmakla görevlendirilen tarafça belirleneceği ifade edilmişti” diye yanıt verdi. CHP ise Arınç’ın açıklamalarına dün yanıt verdi. Açıklamada, Çelik ve Koç arsındaki toplantıya işaret edilerek “Toplantıda, görüşmelerin başlaması için nerede ve ne zaman toplanılacağı konusu, hükümeti kurmakla görevlendirilen tarafça belirleneceği ifade edilmişti. CHP’nin görüşme heyeti ‘Koalisyon olabilir’ HP’den istifa eden İhsan kaları da oldu. Partinin yöneÖzkes, TBMM’de düzentimindeki olumsuzlukları, viclediği basın toplantısında “Bedanen rahat etmediğim ve söynim sorunum CHP’nin sırtınlenmesine inandığım her şeyi dan geçinenlerle olmuştur” degenel başkana usul ve adabıydi. Özkes’in 9 Haziran’da Kemal la arzettim.” Özkes, 9 Haziran günü Kılıçdaroğlu’na sunduğu raporKılıçdaroğlu’na sunda ise, “Tehdit ve hakaduğu 7 sayfalık raporet dolu telefonlar gelru da basın toplantısındi. Üsküdar ilçe binasıda gazetecilere dağıtna girdiğimde dövülecetı. Raporda “Bölgemde ğime dair söylentiler olçok ciddi sorunlar yadu” ifadeleri yer alıyor. Özkes, istifa kararını şadım, o kadar ki yaşave gerekçelerini anlatnan bu sorunlardan ratı. Özkes, şöyle konuşhatsızlığım sebebiyle tu: “Elbette bu istifa kakimi şahıslarla birlikte İhsan Özkes rarı ani ve öfkeyle alınolma imkanı kalmadımış bir karar değildir. Bu açık ğından 6 Haziran’da kendi böllamayı yapmaya güle oynaya gemde zatıalinizin seçim otogelmedim. Ayrılışıma üzülen büsüne dahi binemedim Tehdit CHP’lilerin olduğunu biliyove hakaret dolu telefonlar geldi. rum. CHP’yi kimi CHP’lilerden Üsküdar ilçe binasına girdiğimdaha fazla kucakladım ve sade dövüleceğime dair söylentivundum. Bu süreçte rahatsız ler oldu” ifadeleri yer alıyor. l ANKARA/Cumhuriyet olduğum birtakım parti politi C Oynanan oyunlar Baykal: Kasımda seçim var HP eski Genel C Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, AKP’nin hükümet kurmak istemediğini savunarak, “Koalisyon görüşmeleri tiyatrodan ibaret. Kasımda seçim var” dedi. Deniz Baykal, Antalya Korkuteli İlçe Örgütü’nü ziyaret etti. Eski milletvekilleri Osman Kaptan ve Tuncay Ercenk ile parti yöneticilerinin de eşlik ettiği Deniz Baykal, ilçe binasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Suruç’ta yaşanan olaylara değinen Deniz Baykal, dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir saldırı sonrasında meclisin hemen toplanacağını belirterek “Derhal meclis toplanır, hükümet istifa eder, yeni bir politika izlenirdi. Ancak burası Türkiye, normal olmayan normalmiş gibi gösteriliyor ama acı da olsa CHP’nin Suriye politikasındaki tutumunun ne kadar haklı olduğunu gördük” diye konuştu. l ANTALYA/DHA Korumak bahane Her şey, Suriye’de rejimi devirmek için Türkiye’nin önce Batı ittifakı içinde ve desteği ile, sonra onlar politika değiştirdiğinde kendi başına sahaya girmesi ile gelişti. Türkmenleri korumak bahanesi ile bölgeye yapılan silah sevkıyatı tar Suriye’ye silah sevkıyatı ve cihatçı geçişi meselesi zaten başlı başına ciddi bir mevzu ve iktidar partisinin minderden kaçmak yerine bu konularda yapması gereken pek çok izahat var. Lahey’de değil, Türkiye’de, bu ülkede yaşayan insanların hayatı üzerine oynanan oyunlar nedeniyle, bu ülkenin vatandaşına, demokratik yollardan hesap vermeliydi/ vermeli. Nedir hayata geçemeyen o demokratik yollar, hatırlatayım; bırakın basının kamuoyunu bildigendirme özgürlüğünün tümüyle engellenmesini, 2012 Ağustos ayında CHP, Apaydın Mülteci Kampı’nda Suriyeli muhalif komutanların barındırıldığı iddiasını araştırmak üzere kampı ziyaret etmek istedi, ama kampa alınmadı. Sonra, belli ki, “gerekli tedbirler” alındıktan sonra kısıtlı bir izin çıktı. Bu şu demektir: demokratik meşruiyet ve hesap verebilirlik gereğini yapmak yerine, iktidar Suriye konusunda yapıp ettiklerini milletin vekili olanlardan bile gizleyip, sonra tartışmalı şekilde ortalara dökülenleri de “devlet sırrı”, “casusluk” gibi gerekçelerle geçiştirme yolu tuttu. Şimdi tüm bunları, bugün olanlar çerçevesinde sorgulayanlar suçlanarak işin içinden sıyrılma yolu tutuluyor. Bu kabul edilemez bir iştir. Bahçeli’den HDP’ye: Ne idüğü belirsizler lar, Kobani’ye gidiyorlar. Buraya TIR’larla oyuncak götürsen yetmez. Nerede bunlar, yok. Nerede HP Genel Başkanı Devlet bunların her türlü eyleminde buBahçeli, partisinin Nevlunanlar, onlar da yok” ifadeleşehir Genişletilmiş İl İstişare rini kullandı. Bahçeli’nin değerToplantısı’nda HDP’yi sert sözlendirmeleri özetle şöyle: lerle hedef aldı. “HDP’nin parti Türkiye’yi bölünmenin eşiğideğil, el altından yürütülen proje olduğunu” belirten Bahçeli, “Mil ne getiren AKP, CHP ve HDP’nin en fazla uyuştuklalet iradesi her zaman başırı nokta çözüm mesemızın üstündedir. Ama allesidir. HDP çözüm südatmayla, başka türlü turecinin ürünüdür ve zaklarla, oyunlarla birtaAKP’nin beslemesi olakım ne idiğü belirsizlerak İmralı Ankara Arari TBMM’de temsil etmesında bulunan bir traye, siyasi kurum olarak alfikte cesaretlendirilmiş gılayarak milleti aldatmaolan bir zavallılar gruya da gerek yoktur” derbudur. Öyleyse birbirleken, HDP’nin 80 milletvekili için de “80 tane birbi Devlet Bahçeli rini tamamlayanlar hangileridir? AKP ile HDP’dir. Yani rine benzemez insan” nitelemebir araya gelirlerse 338 milletvesinde bulundu. Kobani’nin yenikiliyle TBMM’de temsil edilebiden inşası kapsamında Suruç’a gidenler için de “İstanbul’da ma lirler. AKP ile tabanımız aynıymış. MHP’nin tabanı burada. Hırsum kız çocuklarını toplamışsız, rüşvetçi olanınız var mı? Dilar, oyuncak götürüyorlarmış ni istismar edeniniz var mı? AKP Kobani’ye. Kobani’de çocuk mu ile benzerliğimiz neresi? 1725 kaldı ki? Akçakale’de, Suruç’ta, Aralık’ın hesabını sormak dururUrfa’da... Sonra bu oyuncaklar nerede, gördünüz mü? Orada bir ken o hesaba ortak olmak, hırsızları aklamak mıdır görevimiz?” yerden, bir bahçede ağacın dibil NEVŞEHİR ne 2 3 tane oyuncak koymuşSELDA GÜNEYSU M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle