13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Perşembe 23 Temmuz 2015 ediTÖr: MİNE ESEN Taş atmaya 20 yıl hapis İsrail parlamentosu, güvenlik güçlerine taş atanlara 10’dan 20 yıla varan hapis cezası veren yasayı onayladı. Yasa Filistinli çocukları vuracak. İsrail’in taş atmaktan gözaltına aldığı Filistinlilerin yüzde 90’ı 18 yaşından küçük. TaSarIM: BETÜL BERİŞE Mafyanın servetine el konuldu Bir süredir mafyanın milyarlık mal varlıklarına el koyan İtalya polisi dün de Avrupa’nın kokain ticaretini yöneten Ndrangheta’nın 2 milyar Avro’luk mal varlığına el koydu. Aralarında 1500 bahis bayii, 82 kumar sitesi, 160 şirket var. 9 [email protected] Suriye IŞİD’den kickbox şampiyonuna infaz IŞİD’in örgüt saflarından ayrılmak isteyen Arnavutluk asıllı Alman kickbox ustası Valdet Gaşi’yi infaz ettiği iddia edildi. İki defa Tay Boks Dünya Şampiyonu olan 29 yaşındaki Gaşi, Rus Sputnik sitesinin haberine göre ailesini 6 ay önce terk edip IŞİD safına katılmıştı. Gaşi, haziranda “Suriye’de modern bir halifeliğin inşası için mücadele ediyorum. Bu uğurda şehit olursam çok büyük mutluluk duyacağım” demeci vermişti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi bir grupla Halep’ten kaçmak isteyen Gaşi’nin IŞİD tarafından yakalanıp öldürüldüğünü duyurdu. ‘Kuduz köpek er geç sahibini ısırır’ Ölüm bahçesi T Dış basın Suruç’u ‘Batı’ya Esad’ı devirmeleri için yalvaran Erdoğan artık ders alsın’ diye görürken, ‘kuduz köpek sahibini ısırır’ yorumu da yapıldı Norveç anmasında Suruç mesajı Norveç, ırkçı Anders Behring Breivik’in Ütoya Adası’nda İşçi Partisi Gençlik Teşkilatı’nın kampında bulunan 69 genç dahil 77 kişiyi öldürdüğü saldırıların 4. yıldönümünde Suruç katliamını da andı. Başbakan Erna Solberg “4 yıl önce yapılan saldırı, demokrasiye, ifade özgürlüğüne saldırıdır. Gerek aşırı sağ, gerekse radikal dinci gruplara karşı mücadelemizi sürdürmemiz gerekir. Bu konuda atılan adımlar çok küçüktür ve yeterli değildir. Örneğin, Londra ve Paris’teki saldırılar, son olarak da Türkiye’de gençlere yönelik saldırılar unutulmamalı. Radikal gruplara karşı etkili bir şekilde mücadelemizi sürdürmeliyiz” dedi. İşçi Partisi Gençlik Teşkilatı Başkanı seçilen, aslen Suriyeli Kürt olan Mani Hussaini de aşırıcılıkla etkili şekilde mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. erna Solberg Suriye Üç İspanyol gazeteci kayıp Suriye’de kaçırılan gazetecilere 3 İspanyolun da eklendiği savunuldu. İspanyol basınında yer alan haberlere göre IŞİD’in hedefindeki Halep’te serbest gazeteci olarak çalışan Angel Sastre, Antonio Pampliega ve Jose Manuel Lopez’den 13 Temmuz’dan beri haber alınamazken kaçırılmış olabileceklerine işaret edildi. Gazetecilerden haber alınamadığını hükümet cephesi de doğrularken bulunmalarına yardımcı olmaları yönünde Şam yönetimiyle bağlantıya geçileceğini duyurdu. Şu ana kadar gazetecilere ilişkin bir örgütten kaçırma eylemi olduğuna yönelik açıklamanın ya da fidye talebinin gelmediği de belirtildi. Suriye’de ayrıca Japon gazeteci Jumpei Yasuda’dan da bir aydır haber alınamadığına dikkat çekiliyor. he Times: “Suruç, Erdoğan’a uyarı olmalı” tavsiyesinde bulunan başyazıda şöyle denildi: “Türkiye IŞİD’in barbarlıklarını görmezden gelmekle suçlanıyor. Türk güçlerinin Kobani kuşatmasına seyirci kaldığına ve çatışmayı YPG’ye bıraktığına şüphe yok. Tıpkı Erdoğan’ın Batılı liderlere, IŞİD’in yenilgiye uğratılması yerine Suriye Devlet Başkanı Esad’ın devrilmesine öncelik vermeleri için yalvarması gibi. Erdoğan artık pragmatik olmalı ve IŞİD’le savaşanlar arasında fark yaratan tek güç olan Kürtlerle işbirliği yapmalı. HDP’nin karizmatik ve uzlaşmacı lideri Selahattin Demirtaş, Kürtleri on yıllardır radikal çizgiye mahkum eden isyancı eğilimleri dizginliyor. Erdoğan bunun altında kalmamalı ve Demirtaş destekçilerine tazyikli sudan fazlasını vermeli. Stratejik İncirik Üssü’nü Batılı güçlere açmalı. IŞİD karşıtı ittifak başarılı olacaksa, Türkiye bu ittifakın kalbinde olmadır.” Neue Rhein Zeitung: Kuduz bir köpeği besleyenler, minnet ve sadakat bekleyemezler. O köpek er ya da geç sahibini ısıracaktır. Türkiye, ‘İslam Devleti’ fanatiklerini uzun süre destekledi, Suriye’ye giriş çıkışla Önceki gün Yunanistan’ın başkenti Atina’da Türkiye Büyükelçiliği önünde Suruç katliamı protesto edildi. rına göz yumdu, yaralılarını hastanelerinde tedavi etti ve hatta silah ve askeri destek sağladı. Ankara için nefret ettiği Esad’ı devirip sınırlarında bağımsız, sosyalist Kürt bölgesi oluşmasını engellemek için iyi birir araçtılar. IŞİD şimdi savaşını Türkiye’ye taşıdı ve Suruç son saldırı olmayacak. Frankfurter Rundschau: Türkiye’nin Suriye siyasetinin iflas ettiğinin yeni işareti. Erdoğan cihatçılara bugüne dek göz yumdu. Radikal İslamcı teröristler hiç rahatsız edilmeden Türkiye’den Suriye’ye geçiş yapabildi. La Vanguardia: Erdoğan’ın cihatçılara tutumunun tehlikeli, hatalı olduğunu idrak etmesi için IŞİD’in Türkiye’de kanlı saldırı düzenlemesi mi gerekirdi? Reuters: Kürtleri ve Esad’ı öncelikli tehdit gören Ankara’nın IŞİD politikasının değişmesi beklenmiyor. Atlantik Konseyi’nden Aaron Stein “AKP’nin Suriye politikasını değiştirme niyeti yok. Türkiye’nin Suriye’de yapmaya çalıştığı İslamcı isyancıları birleştirip rejime saldırtmak ve IŞİD’e karşı denge ortaya çıkarmak. IŞİD’in dostları değilller ama İslamcılarla arkadaşlar” dedi. urat Akdağ yaşadıkları cehennemi şöyle anlatıyor: “Sabah 6.30’da Suruç’taydık. Kültür Merkezi’ne getirdiğimiz oyuncakları, gıdaları bıraktık. Kahvaltı yaptık, çay içtik, basın açıklaması yapmaya karar verdik. İkinci konuşmacı konuşurken aniden patlama sesi geldi. Arkama bakmadan kaçtım. Üç saniye sonra döndüm, bahçeye yürümeye başladım. Geri döndüğümde orası artık ölüm bahçesiydi.” Ölümün tohumları o bahçeye nasıl ekildi? New York Times’da 27 Ekim 2011 tarihinde okuduğum bir yazı aklıma geliyor: “Suriye’nin en yakın müteffiklerinden Türkiye, Beşşar Esad hükümetine karşı başkaldırı hareketi yürüten bir silahlı muhalefet grubuna ev sahipliği yapıyor, Türk ordusu tarafından korunan bir kamptan sınırın öte yanına silahlı saldırılar örgütlemesine imkân veriyor….” diye başlayan yazıyı okuduğumda yaşadığım şokun derinliğini anlatamam. Birinci sayfada 4 sütunluk yer işgal eden haberi gördüğümde ağzım bir karış açık kalmıştı. “Özgür Suriye Ordusu adlı silahlı isyan örgütünün merkezinin Türkiye olduğunu” duyuran makale, Ankara’nın silahlı kuvvetleri ve Dışişleri’yle açık biçimde Suriye’de vekâlet savaşına girdiğini yedi düvele ilan ediyor; buna karşın Türkiye’de ses çıkmıyordu. M ‘IŞİD’le suç ortaklığı’ MiSTura’daN iraN’da Suriye MeSaiSi M’nin Suriye Temsilcisi Steffan de Mistura, Tahran’da İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan’la görüştü. Mistura, Suriye’de siyasi çözüm yönünde ciddi adımlar atılması gerektiğini söyledi. Abdullahiyan ise “Tüm taraflar, Suriye krizi için tek yolun siyasi çözüm olduğunu kabul ediyor. Silahlı grupları destekleyenler bile siyasi imtiyaz peşinde” dedi. İranlı diplomat, “Suriye’de reform zorunlu, ancak Suriye’deki durumu bozmaya yönelik her türlü fikre karşıyız. Değişimin halkın eliyle ve demokratik yöntemlerle olması gerektiğine inanıyoruz. Suriye’ye terörle mücadelesi için yardım ediyoruz” vurgusu yaptı. B ABD, Batılı hedefler için büyük tehdit olarak nitelediği El Kaide bağlantılı Horasan grubunun liderini öldürdü BD, El Kaide ile bağlantılı olarak tanımladığı, ülke topraklarına yönelik en büyük tehditlerden biri olarak değerlendirdiği “Horasan Grubu”nun lideri Muhsin el Fadli’nin Suriye’de düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon sözcüsü Jeff Davis, El Fadli’nin 8 El Fadli Temmuz’da Suriye’nin Türkiye sınırına yakın Sarmada bölgesi yakınlarında araçla seyahat ederken ABD liderliğindeki koalisyon güçlerince hedef alındığını söyledi. El Fad Horasan’a darbe A li hakkında geçen yıl da öldüğü yönünde iddialar ortaya atılmış ancak ABD istihbaratından doğrulama gelmemişti. iSraiL ‘Türkiye ile ortak düşmanlar var’ Türkiye İsrail ilişkilerinin yeniden normalleştirilmesi için haziranda Roma’da Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşen İsrail Dışişleri Bakanlığı Direktörü Dore Gold “Bence ilerleme kaydedip kaydedemeyeceğimizi görmek ve yeni bir sayfa açabilmek için iki tarafta da çabalar var” dedi. Gold “Özellikle IŞİD ve İran tarafından olmak üzere Türkiye ve İsrail’in karşı karşıya kaldığı ortak tehditler var. Hepsinin de üstünde İran çok etkin ve Türkiye’yi zayıflatmaya çalışıyor. Umarım anlaşmazlıklarımızı geride bırakmanın bir yolunu buluruz” diye konuştu. 7 milyon dolar ödül konmuştu “Ölü ya da diri” ele geçirilmesini sağlayacak bilgi için ABD’nin 7 milyon dolar ödül koyduğu, Orta Asya’dan Ortadoğu’ya cihatçı yapılanmada yer alan Kuveyt doğumlu El Fadli hakkında Batılı hedeflere saldırılar planlaması için 2013’te Pakistan’dan Suriye’ye gönderildiği yönünde haberler çıkmıştı. ABD’nin, Suriye’de geçen Eylül ayında IŞİD’e yönelik hava saldırılarını başlatması öncesinde ilk olarak Halep yakınlarında iki bölgede Horasan he deflerinin vurulduğunu duyurması dikkat çekmiş, örgüte yönelik tartışmalar alevlenmişti. Washington yönetimi, Suriye’de El Kaide kolu Nusra’yla ilintili olarak değerlendirdiği Horasan örgütünü ABD ve müttefiklerine yönelik en büyük tehditlerden biri olarak niteliyor. Nusra lideri El Culani ise geçen Mayıs ayında verdiği bir demeçte “Horasan diye bir oluşum olmadığını, ABD’nin bunu kendilerini terör listesine sokup, Suriye’deki hava saldırılarına gerekçe olarak yarattığını” öne sürmüştü. ABD’li yetkililere göre, El Fadli’nin yanı sıra Afganistan ve Pakistan’dan yaklaşık 50 cihatçı, El Kaide lideri Ayman el Zevahiri’nin emriyle Suriye’ye giderek örgütü oluşturdu. Hemen o hafta katıldığım Ayşenur Arslan’ın “Medya Mahallesi”nde bunu uzun uzun konuştuğumuzu hatırlıyorum. 1 Kasım 2011 tarihli “Sağnak”ta da tepkisizlik karşısında yaşadığım hayreti yazmıştım… Bu yaygın “vurdumduymazlık” sonra kanıksandı ve Ankara’nın ÖSO desteği Ortadoğu politikasının köşe taşı oldu. Baktık sonra Türkiye “cihatçıların” yol geçen hanı olmuş; kimin eli kimin cebinde belli olmayan “cihatçı gruplar”ın içinden de “IŞİD” çıkmış! Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı Patrick Cockburn, bu dönüşümü “İslam Devleti’nin Yükselişi” kitabında “Türkiye, (Suriye) hükümet(i) ile karşıtları arasında bir denge tutturabilirdi. Ama yerine, krizin militarize olmasını destekledi, cihatçıların tarafını tuttu, Esad’ın kısa sürede mağlup olacağını varsaydı. Oysa bu olmadı ve halk ayaklanması olarak başlayan isyana, Türkiye’nin oluşturduğu koşullarda mayalanıp güçlenen mezhepçi savaş beyleri egemen oldular. Erdoğan, Suriye Kürtlerine karşı IŞİD’le suç ortaklığına girdiğini gören Türkiye Kürtlerinin öfkesini başta yok varsaydığı izlenimi uyandırıyordu” diye anlatıyor. “Suruç, Türkiye’yi Suriye’deki savaşın içine itmek ya da Suriye’deki iç savaşı Türkiye’ye taşımak çabalarının parçasıdır” şeklindeki analizler kısaca havada kalıyor. Türkiye, “27 Ekim 2011” tarihinde NYT’ye haber olduğu günden beri dört yıldır bu savaşın içinde zaten. “Ankara’nın ÖSO bağlantısına” o gün gösterilen genel kayıtsızlık zamanla IŞİD’e de gösterildi… Suruç’un arkasından bugün yapılan çözümlemelerde bile hâlâ IŞİD terörü “ruh hastası, caniler, sapıklar” düzleminde irdeleniyor. “Analiz”lerin niteliği kriminal kapsamı pek aşmıyor. Suruç’ta “ölüm bahçesi”ne dalan IŞİD’in yanı başımızda 250 bin kilometrelik bir alana yayıldığı, yüz yıl öncesinin SykesPicot sınırlarını yok ettiği, “ulus devlet”leri mayınladığı, İslam dini ideolojisinin en şiddet yanlısı şeklini benimsediği, bu itibarla rastgele bir “terör örgütü” olmadığı zikredilmiyor. Klasik terör örgütlerinin aksine IŞİD’in “küresel fetih” amacı güden uzun soluklu bir siyasi proje olduğu belirtilmiyor. Davutoğlu ve Erdoğan’ın bu sebeple “Biz terörün her türünü lanetliyoruz!” ifadeleri boş kubbede yankılanan sözlerden ibaret. “Ölüm bahçesi”nin ardında basit bir terör mantığı yok. Bizi adım adım Suruç’a yaklaştıran siyasi kararlar ve projeler var. Sıradan ‘terör örgütü’ değil KIrGIZiSTaN Bişkek ABD ile anlaşmayı feshetti Kırgızistan hükümeti ABD ile arasındaki işbirliği anlaşmasını tek taraflı feshetti. Gerekçe; “Özbek isyanı çıkarmaktan” müebbete mahkum “insan hakları savunucusu, gazeteci” Azimcan Askarov’un ABD Dışişleri’nin insan hakları ödülüne layık görülmesi. Önce ABD’nin Bişkek Maslahatgüzarı Richard Miles’a nota veren Bişkek, ardından 1993 tarihli ABD ile ortak işbirliği konularında geniş kolaylık, ayrıcalık öngören anlaşmayı sonlandırdı. ABD “hayalkırıklığı” açıkladı. Polis dehşeti kameralarda ABD polisinin siyahlara yönelik şiddet ve cinayetlerine bir yenisi eklendi. Teksas eyaletinde 10 Temmuz’da gözaltına alındıktan sonra hücrede asılı şekilde ölü bulunan siyah kadın aktivist Sandra Bland’ın, polis tarafından aracından alınmasının görüntüleri ortaya çıktı. 28 yaşındaki Bland, ehliyet kontrolü sırasında sigara içtiği gerekçesiyle polis tarafından aracından çekilerek çıkartılmaya çalışılıyor. Polis, elektroşok aletini gösterip “Seni yakacağım” diye bağırırken, kadın, neden gözaltına alındığını defalarca soruyor. Gözaltından 3 gün sonra cansız bedeni hücrede tavana asılı bulunan Bland vakasının intihar mı yoksa cinayet mi olduğu soruşturuluyor. Husiler, Suudi ordusu ve karadaki müttefiklerinin saldırılarına uğrayan Şii camilerinde ölenleri toprağa verdi. Suudi komutandan aden istilası Hava saldırılarıyla Yemen’i yıkıp sivilleri katleden Suudi Arabistan, karadaki müttefiklerinin eline geçen güneydeki stratejik Aden limanına çıkarma yaptı. Aden havaalanına aylar sonra inen ilk uçak Suudi askeri uçağı oldu ve içinden Suudi deniz kuvvetleri komutanı çıktı. Suud’un Yemen saldırısının asıl sebebi olan İran’la nükleer anlaşma yı benimsetmek içinse ABD Savunma Bakanı Ash Carter Riyad’a gitti. Kral Salman ile görüşen Carter, Suud’un anlaşmayla ilgili bazı garantiler talep ettiğini söyledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle