Katalog

10 EKONOMİ di. Türkiye’de faaliyet gösteren ING’nin yanı sıra Bahreyn merkezli Arab Banking Corporation (ABC) ve Fransa merkezli BNP Paribas HSBC Türkiye için bağlayıcı olmayan teklif vermiş ancak süreçte bağlayıcı teklifi sadece ING Group sunmuştu. Anlaşma birkaç güne kadar netleşecek. DOLAR AVRO FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 2.7110 0.19 kuruş 2.9500 0.17 kuruş 9.77 0.11 puan 80.978 0.118 puan 644.60 2.39 lira 95.25 0.95 kuruş EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Perşembe 23 Temmuz 2015 HSBC’nin satışı tamam İngiliz bankacılık devi, 2000 yılında TMSF’nin el koyduğu Demirbank’ı 350 milyon dolara satın almıştı. Bankanın 700 750 milyon dolara satıldığı ileri sürüldü ürkiye dahil dört ülkedeki sorunlu operasyonları konusunda adım atmak isteyen HSBC’nin Türkiye biriminin ING Group’a satışı konusunda anlaşmanın kısa sürede sonuçlanması bekleniyor. Reuters’ta yer alan habere göre iki ayrı kaynak, anlaşmanın birkaç gün içinde sonuçlanabileceğini belirterek, satış tutarının 700750 milyon dolar civarında olabileceğini söylediler. Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak “Anlaşma eli kulağında bugün yarın sonuçlanır. Tutar bu gibi anlaşmalarda ufak detaylar nedeniyle daha sonra farklılık gösterebilir ancak 700750 milyon dolar civarında sonuçlanacağını düşünüyoruz” de T 176 şubesi bulunuyor İngiliz bankacılık devi HSBC, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu bünyesine geçmeden önce 1 milyar dolar değer biçtiği ve teklifte bulunduğu öne sürülen Demirbank’ı 21 Eylül 2001’de 350 milyon dolara almıştı. HSBC Türkiye, 176 şubesi bulunan ve binasında uzun süre kiracı olarak kaldığı bankayı, 14 yıl sonra ödediği miktarın iki katına satarak ülkeden çıkıyor. Yıkması kolay yapması zor... osyalist gençlik örgütü SGDF’nin “Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” başlıklı kampanya çağrılarını önceden almış, katılmam söz konusu olamayacağı için, genel havasını alabilmeye yönelik şöyle bir göz atmakla yetinmiştim... Suruç’taki canlı bomba katliamının anlamında, taşları daha bir yerli yerine oturtabilmek için, 32 canımızın kaybından sonra, öncesi ve sonrasını birleştiren video görüntüsünü izledim... 1924 tarihleri arasında Kobani’de olmayı, çocuk parkı ağaçlandırma, basit bir kütüphane çalışmalarına katkıda bulunmayı, düşlemiş, çoğunluğu üniversite öğrencisi kızlıerkekli gençlerin neşeli, coşkulu hazırlıkları, yolculukları ile yaşatılan insanlık dışı vahşetin, kin ve öfkeyi besleyip, akılcı duruş, çıkış yolu bulmayı zorlaştırdığına kuşku yok... Zaten beklendiği gibi bir tetikçi, intihar bombacısının, IŞİD’in terör eylemcisi çıkması... Eğer amaçlanmış düşmanlıkların, çatışmacılığın katlanmasına yarayacaksa.. öldürülen canların insancıl düşlerinden biraz daha uzaklara savrulmuş olmayacak mıyız? Barışa, insanlığa, insanca yaşama, uygarlığa yürünecek yoldan biraz daha uzaklara, iç savaş bataklığına çekilme tehdidi altında, çatışmacılığa, terörün tuzağına düşmüş olmayacak mıyız? İnsanlık tarihi “yıkmanın kolay, yapmanın ne kadar zor olduğu gerçeğine..” yenile yenile, insanlığa, uygarlığa ulaşılamadığının, insanlığa ağır bedeller ödetildiğinin birbirinden acı örnekleri ile dolup taşmıyor mu? HNH Kobani’ye yardım kampanyası çerçevesinde şehirdeki yıkımlardan çekilmiş görüntüler, harabeler, yıkımlar arasında dolanan çocukların halleri... İnsanlığın bilimsel teknolojik devrim çağı, gelişmişlikle çatışan, uygarlıktan kopuşunun, milyarlarla dünyalının acımasız insanlık dışı bir yaşama mahkum edilişi ile, sınırlı azınlığın çıkarlarının kollanmasındaki vahşetin, vicdansızlığın... Evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, uygarlıktan, insanca yaşam, demokratiklikten kopuşun... Tarihten dersler çıkaramadığımızın, yeni yeni olumsuz sonuçlarından tipik bir örnek... HNH Giderek daha az insanın yararlanabildiği, acımasız, eşitsiz insanlık pastasının paylaşımında, zengin kuzey, uygar dünya adına fetvacıların kehanetleri.. savaşların zengin, güçlü ülkeler adına çıkarılması sürecini bittiği yolundaydı. Savaşlar günümüzde yoksul güney dünyasında, ırklar, dinler, mezhepler, alt kimlikler ekseninde, en altta kalmamak adına en acımasızca, iç savaşlar, kaos, bataklıklar.. katlanan boyutları ile sürüp gidecekti... Ünlü bir Fransız fetvacı, 1. Körfez Savaşı sürecinde ABD’nin Irak’a bulaşmasını, “Dikkat edin içinden değil, havadan..” cümlesi ile özetleyivermişti... Uzatmadan, son 2030’lu yıllarda.. insanlığın, dünyanın kuralsız düzenin kuralsız savaşları sürecine hızla geçtiğini söylemekle yetinebiliriz... Artık zengin kuzey dünyası için de işler iyi gitmiyor... Paylaşımın güçleşmesi ile bağlantılı gelir dağılımı uçurumları ile at başı yoksul güney dünyasının yaşadığı çatışmalar, hastalıkların hepsi birden zengin kuzey dünyasını da yaşam hakkı, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzenlerinin işleyişi ile birlikte sallıyor... Yunanistan’ın kurtarılamaması tartışmalarında Almanya’nın nasıl kurtarıldığı örneklendirilirken gerçeklerden hangi boyutlarda kopulduğunun acılı örneği yoka sayılmıştı... Savaş ganimetleri ile güçlenmiş zengin kuzey dünyası ülkelerinin, hele de Marksist tehdit altındaki kardeş koşullardaki birikimleri ile Almanya’yı kurtarıp saflarına katmaları gerçeği görmezlikten gelinmişti... Şimdilerde zengin kuzey dünyası merkez güçleri, siyasi safları, cephelerinde tutmak gereğini duydukları ülkelere olsa olsa uzaktan ideolojik, askeri, stratejik borç desteklerle yetiniyorlar... Bölgesel çıkarlar savaşlarında kendileri adına savaşacak yerel güçler arıyorlar... Çünkü yıkması ucuz, yapması çok pahalı... Aynı bölgeyi, aynı toprakları, ülkeleri paylaşanlar ya birilkte barış içinde yaşamanın koşullarını kendileri bulup yaşatacaklar ya da iç savaşlar bataklıklarında boğulacaklar... S ING iki katına çıkacak HSBC satışıyla ilgili bir süre önce Financial Times, Türkiye bankacılık sektörünü, HSBC Türkiye ve Finansbank satışlarıyla konsolide olmaya hazırlandığı yazılmıştı. HSBC geçen ay stratejik yeniden yapılanma planları çerçevesinde zarar eden Brezilya ve Türkiye birimlerini satmayı planladığını açıklamıştı. Ge çen yıl ülkede 155 milyon dolar zarar eden HSBC’nin Türkiye operasyonlarını 1.1 milyar dolarlık defter değerinden daha düşük bir meblağ üzerinden satmasının beklendiği dile getirilmişti. ING’nin alıcı olmasıyla bankanın Türkiye’deki operasyonlarının büyüklüğü iki katına çıkmış olacak. l Ekonomi Servisi Pidede işkembe, köftede at eti Bakanlığın yaptığı denetimlerde 79 parti üründe taklit, 16 parti üründe ilaç etkisi saptandı. Bitkisel macunlarda ‘sildenafil’ ilacına rastlandı ıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yaptığı belirlenen firmaları açıkladı. Taklit ve tağşiş yapılan ürünler arasında aromalı içecekler, baharatlar, bal, çikolata, enerji içeceği, et ürünleri, kahve, süt ürünleri ve takviye edici gıdalar bulunuyor. 171 parti ürün için üretici firmalar hakkında 5996 sayılı Kanun kapsamında 14 bin 649 TL idari para cezası uygulandı. Haziran ayı sonu itibarıyla 335 bin denetim yapan bakanlık, 79 parti üründe taklittağşiş; 16 parti üründe ise ilaç etken maddesi tespit etti. Köftelerde at eşek eti; sucukta ‘tükürük bezi’; kaymakta nişasta; zeytinyağında ‘pamuk yağı’ tespit edildi. İstanbul, İzmir, Ankara, Manisa, Kayseri, Konya gibi illerde üretilen yoğurt, tereyağı, kaymak, tulum peyniri, beyaz peynir gibi ürünlerde bitkisel yağ, jelatin, nişasta bulundu. Kayserili firmanın sucuğunda tükürük bezi ile baş eti bulundu. İstanbul’da pide salonunda satılan kır pidesi harcından ‘mide’ çıktı. Özellikle erkeklerin cinsel gücü artırmak amacıyla kullandıkları ‘bitkisel’ adı altında satılan ‘kuvvet macunlarında’, gıda takviye ürünlerinde ‘ilaç’ bulundu. ‘Azgın teke otu’ olarak bilinen Epimedyumlu bitkisel karışımlı macunlar ile ballı, civan perçemli macunlarda, takviye edici gıda ürünlerinde de ‘sildenafil’ ilacı saptandı. Meyveli gazoz, nane aromalı içecekler ile kahvelerde sildenafil ve acetildenafil ilaçları tespit edildi. Bitki karışımlı çikolatada da ‘sildenafil’ bulundu. l Ekonomi Servisi aşbakan’ın İstanbul’da yaptığı bir konuşmada “Osmanlı düzenini, adaletini getireceğiz… Çevremizdeki ateş çemberinin içinden barışla, istikrarla, kalkınmayla çıkacağız” sözlerinden üç gün sonra, Suruç’ta bombalı bir saldırı, katliam gerçekleşti. Buradaki acı ironiyi görmemek olanaksız. Başbakan’ın katliamdan sonra yaptığı konuşma da “ilginçti”. Diğer siyasi partilere, teröre karşı birlik çağrısı yaptı; Fransa’daki saldırıların ardından oluşan birlik havasını örnek gösterdi. Fransa hükümetinin terörist örgütlerin çalışmalarını kolaylaştırdığına ilişkin iddiaların hedefi olmadığını unuttu. AKP’yi eleştirecek olanları önceden adeta suçlu ilan etti; HDP’yi özellikle uyardı; eleştirilerden kurtulmak için sürekli “her türlü terör” genellemesine sığındı, bir türlü DAEŞ yerine IŞİD demeyi başaramadı. Sesi titriyordu, cümleleri bozuluyordu, bitmeden kalıyordu. AKP hükümetinin Suriye iç savaşıyla bağlantısı, “TIR’lar dolusu silah” haberleri, isyancıla 2 milyon emekliye fark ödemesi ağustos ayında osyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2 milyon 14 bin Emekli Sandığı emeklisine 1 Temmuz’dan geçerli olacak fark ödemelerinin ağustos ayında yapılacağını açıkladı. Emekli Sandığı emekli, malullük, vazife malullüğü, dul veya yetim aylığı alanlara gelecek ay toplam 220 milyon 342 bin 127 lira 85 kuruş fark ödenecek. Aylıklarını üçer aylık alanlardan, mayıshazirantemmuzda alanlara, 1 aylık, hazirantemmuzağustosta alanlara, 2 aylık tutarında, temmuzağustoseylülde alanlara da 3 aylık tutarında, aylıklarını her ay alanlara, temmuz ayına ait bir aylık tutarında fark verilecek. l Ekonomi Servisi S G İstanbul, Ankara, Bursa, Sakarya’daki denetimlerde kıyma, sucuk, köfte, döner, kebap, börek, kır pidesinde at, eşek eti ile soya, kanatlı eti ve/veya sakatat saptandı. İŞTE SAHTE ÜRÜN KULLANAN MARKALAR Süt ürünleri: Yopey, Emek Süt Ürünleri, Çakıroğlu, Umay Yoğurt, Karacabey, Işılda, Se Süt Ege, Hak Süt, Baltaş Süt Ürünleri, Büyükoba, Gölbaşı, Özlü, Kemerlioğlu, Ünsal, Karel, Yalçıntepe, Duranlar, Ilgaz Yaylası, Themra, Narlıtepe, Zirve, Kayabey, Fuat Özer, Sevilay, Kuzeyli, Sinop Tulum Peyniri, Doyranköy, Asyalı, Cemalzade, Çılkanya, Demircizade, Güleç, Tatzade, Örs Star, Bukra, Süleymanoğlu, Şanlı Ergene, Hanönü Vakfıkebir, Ecem Elmalı, Ada Süt Kaymağı Et ürünleri: Tosty, Yekeler, Sert Kardeşler, Mehmet Bozokoğulları Bozok, Meşhur Ercan, Kayaoğlu, Mandalı, Bahar, Bahçeci, Tümet, Hakimiyet, Özden, Salih Sucukları Takviye gıdalar: Lokman Sena Sultan, Uygur Life, Maximax, Balsarayı, MS Q7, Şahımerdan, Pekmez Dünyası, Seltat, Çeşmidil, Best Power, Menox, Macun + Plus, VGR, Egomax, Nursima, Padişah Macunu Kapsülü, Kibarlı, V Placer, Festal, Jett Plus Maximum Performans, Themra, Talya, Sidra, Kırıntı, Festal Çikolata Zeytinyağı: Datça Kaya Olive Oil, egenin1incisi, Sılam Korelioğlu, A.Kadir Şimşek, Olivefe, Varolive, Aysha, Verde, Aydiyar, Dinçeli Hüsamettin, Kent Altınyudum M.Çakmakkaya , Zeytinkent, Zeysun, Datçam, Selin Bal: Karahan Erzincanlı, Hünkar BalGökdağ Karakaya, Tatlıtat Bal Petekli Bal Doğal Çiçek Balı, Bukra, Koru Bal, Petek Doğadan Erzincan, BALTAD, TUANA Alkolsüz içecek: Lovera, Pro Ziroll, Tall Night, Zozex, Tall Night, Nitro Max, NOS Kahve: SESSQ, Best Power Coffee Çikolata: Festal Tahin: Gülsan Alkollü içecek: Uğurlu ŞarküteriMarkasız ürün Bayramda akaryakıta 850 milyon TL ödendi amazan Bayramı tatilini içine alan 4 günlük sürede tüketilen 207.8 milyon litre akaryakıt için 850 milyon, 474 bin lira ödendi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) akaryakıt otomasyon sistemi verilerine göre, bayram tatili boyunca 163.5 milyon litre motorin, 44.3 milyon litre benzin kullanıldı. Benzin satışı, bayram tatiline denk gelen perşembepazar günleri arasında bir önceki haftanın aynı günlerine göre yüzde 21.6 arttı, motorin tüketiminde yüzde 18.1’lik düşüş görüldü. l Ekonomi Servisi R Erkekler dikkat B ra ev sahipliği yapmaya devam etmesi varken, bu katliamın ardından “milli birlik” adına eleştirilerden kaçılabilir miydi? İzlerken, “daha önce bu ülkeyi, jeopolitik farkındalığı bu kadar zayıf, kafasındaki dünya resmi realiteden bu kadar uzak bir başbakan, böyle bir siyasi kadro yönetti mi?” diye düşündüm. “Acaba hiç bu kadar çirkef, vicdansız bir yandaş medya olmuş muydu?” AKP’nin 12 yıldır izlediği politikalar, bunların arkasındaki “fantastik” dünya görüşü, tam anlamıyla iflas etmiştir. Cilvegözü, Reyhanlı, Ulukışla, Diyarbakır nihayet Suruç bu iflasın yarattığı ortamın sonucudur. Bu “fantastik” dünya görüşü, başbakanın bayram konuşmasında, yine vurguladığı gibi “Osmanlı düzenini, adaletini” geri getirmeyi arzuluyor. Bu dünya görüşü, Osmanlı düzenini, Arap dünyasının nasıl bir nefretle anımsadığının, Türkiye’nin Sünni İslam geleneğinin ve pratiğinin, yük İki fiyasko bir katliam... Stratejik derinlikten Suruç katliamına… selmekte olan Selefi akımlarca küçümsendiğinin, hatta hedef olarak görüldüğünün hâlâ farkında değildir. Jeopolitikte böyle yetersizliklerin faturası her zaman kanla ödenir. Ödenmektedir de... Bu “fantastik” dünya görüşünün ürünü Suriye politikası önce, Türkiye’nin çok yünlü bir iç savaşa taraf olmasına yol açtı. Liderlik hevesi, diplomatik acemilik, megalomani trajik bir yalnızlık üretti. Türkiye fiziki, ekonomik, kültürel olarak ve güvenlikle ilgili alanlarda kaldıramayacağı bir göçmen dalga sının ev sahibi, bu dalgayla gelen dinci militanların çalışma alanı, savaşa giden cihatçıların transfer koridoru oldu. Bu gelişmeler AKP hükümetini adının, IŞİD, El Nusra gibi, terörü siyasi, askeri, kültürel savaş aracı olarak kullanan örgütlerle birlikte anılan bir noktaya getirdi; nihayet canlı bombaların hedefi bir “failed state”e (başarısız devlete) dönüştürmeye başladı... Bir diğer iflas Kürt sorunuyla ilgilidir. Kürtleri “çözüm süreci” fantezileriyle yıllarca oyaladıktan sonra hükümet gerçek yüzünü, Kobani savaşındaki “düştü düşecek” tutumuyla, genel seçimlerde “Kürt sorunu yoktur” saçmalığıyla açığa vurdu. Maskenin böyle aniden, şiddetle sıyrılması Kürt halkında öfkeye dönüşmeye başla yan muazzam bir belirsizlik, düş kırıklığı yarattı. Suruç katliamı, işte bu iki fiyaskonun kesişme noktasındadır. Kobani’nin yeniden inşasına, “Bir başka dünya mümkündür ve yapabiliriz” umudu, iyimserliği ve cesaretiyle katılmaya giden sosyalist gençlere, İslamın kendi yorumundan başkasını tanımayan, tüm uygarlığı yok etmeye kararlı nihilist bir el “Hayır yapamazsınız” dedi. İlk bulgular, bu elin arkasında, hem Kobani hezimetinin öfkesi, hem AKP hükümetinin şimdi, büyük güçlerin baskısıyla, Suriye politikasını değiştirmeye zorlanmakta olmasına tepki, hem de son yıllarda Türkiye’de serbestçe hareket eden, örgütlenen, çalışan cihatçı örgütlerden biri var diyor. Tabii, beş on kişilik basın açıklamalarına “sınırsız önyargı ve aşırı şiddetle” saldırırken, IŞİD bayraklarıyla yapılan yürüyüşlere seyirci kalanları, “Hilafet istiyor musunuz” anketleri yaptıranları, “Bu kentte IŞİD var mı” diye soran gazetecileri tutuklatanları da unutmamak gerekiyor... Vodafone’a büyük ceza Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK), Hazine payını eksik ödeyen Vodafone’a iki ayrı para cezası uygulanmasına karar verdi. BTK’nın internet sitesinde yer alan Kurul kararlarına göre, Vodafone, Hazine payı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle 1 milyon 685 bin 7 lira, IMT2000/UMTS İmtiyaz Sözleşmesine uygun şekilde yerine getirmemesi nedeniyle de 1 milyon 141 bin 864 lira ceza verildi. Azeri enerji şirketi SOCAR, Petkim’deki hisselerinin bir kısmını satmayı düşünüyor. SOCAR Başkanı Rovnag Abdullayev, “SOCAR, devletten yüzde 10, yüzde 41 piyasadan aldı. Şimdi bu hisselerin bir kısmını satmak istiyoruz” dedi. SOCAR, Petkim’de küçülecek C M Y B