13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 23 Temmuz 2015 barışa bomba EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK 8 Çay ocağı IŞİD üssü gibi Suruç ve Diyarbakır saldırısını gerçekleştiren zanlıların beraber gittikleri İslam Çay Ocağı’nda toplu cuma namazı kılındığı ve polisin burayı 7 gün 24 saat izlediği belirtiliyor CUMHURİYET ADIYAMAN’DA ‘300 kişi IŞİD’e katıldı’ iddiası CHP Adıyaman İl Başkanı Abuzer Tanrıverdi, Adıyaman’dan IŞİD’e katılım konusunda rapor hazırlayacaklarını belirterek, “300 kişinin IŞİD’e katıldığı belirtiliyor. Adıyamanlılar bu durumdan tedirgin oldu. Türkiye’nin en huzurlu kentiydi Adıyaman” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ziyareti sebebiyle çevre illerden gelen bir çevik kuvvet polisi ise, IŞİD’e katılımları kabul ederken, Kahta ilçesini işaret ediyor. Kentin tek televizyonu olan Mercan TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlik ise kentte IŞİD’e yoğun katılımın sebebini işsizliğe bağlıyor. İşsizliğin yüzde 20’lere dayandığını belirten İlik, “Burası huzur kentiydi. Ancak işsizlik son dönemde çok arttı. 67 aydır gençlerin IŞİD’e gittiği hep konuşuluyor” dedi. Durmak yok oyalamaya devam! Ş L anlıurfa’nın Suruç ilçesinde 32 kişinin öldüğü canlı bomba eylemini gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün Adıyaman’da işlettiği, daha sonra belediye tarafından kapatılan İslam Çay Ocağı’nı Cumhuriyet buldu. Şu an bir reklam şirketinin bulunduğu işyerinin camlarında çay ocağından kalma KuALİCAN ran ayetleri yer ULUDAĞ alıyor. İki katlı dükkânın içinde mescit olarak kullanıldığı belirtilen bölümde, IŞİD’in amblemi göze çarpıyor. Geçen Kurban Bayramı’nda açılan çay ocağına günde 4050 kişinin geldiği, özellikle cuma namazlarının burada toplu kılındığı öğrenildi. Esnaf, polisin 7 gün 24 saat burayı izlediğini söyledi. Esnaf, Abdurrahman Alagöz ile Diyarbakır’daki HDP mitinginde 4 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı yapan Orhan Gönder’i de burada beraber gördüklerini belirtiyor. Adıyaman, dindar bir kent olarak biliniyor. Son seçimde AKP 4 milletvekilini çıkarırken, bir milletvekili ise HDP aldı. Kentte Türk, Kürt ve Alevi nüfus dikkat çekiyor. Ancak muhafazakâr kesimin oranı daha fazla. KAPIDA AYETLER, DUVARDA IŞİD AMBLEMİ Çay Ocağı’nın hemen karşısında Fatih İmam Hatip Okulu yer alıyor. Üç katlı binanın alt katındaki Çay Ocağı’nın yerinde şu an bir reklam şirketi bulunuyor. Çay Ocağı’nın izleri dükkanın girişinde ve içinde var. Dükkanın camlarında Kuran’dan ayetler göze çarpıyor. Dükkanın asma katı, mescit olarak kullanılıyormuş. Duvarda çay ocağından kalma IŞİD’a ait ibare var. Duvardaki IŞİD bayrağı amblemi dolapla kapatılmış. Tarikatların etkinliği Özellikle Menzil ve Nakşibendi tarikatı Adıyaman’da oldukça etkin. Kentin ana caddelerinde çarşaflı, türbanlı kadın da görmek mümkün, modern giyimli, makyajlı da... Bölgede her etnik veya dini grup, hoşgörü içende yıllardır yaşamış. Tek istisna geçen yıllarda Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesi olmuş... Abdurrahman ile Orhan’ı beraber gördüm Gönder Alagöz Bir esnaf, Adıyaman bombacısı Abdurrahman Alagöz ve Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder’i “burada gördünüz mü” sorusuna şu yanıtı verdi: “İkisini de hatırlıyorum. Hatta ikisini yan yana da gördüm. Burayı işletenlerden birisi uzun saçlı, sakallı biriydi. Rockçıları andırıyordu.” vermiş. 3 ay açık kaldıktan sonra belediye kapattı” dedi. Aynı esnaf, 67 Ekim Kobane olayları süresince çay ocağının 34 gün kapalı kaldığını belirterek, “Korkudan mı kapattılar bilmiyorum. Ama arkadaşlar, Kobane’ye karşı IŞİD saflarında savaşmak için gittiklerini söylüyor” dedi. Esnaf şunları anlattı: “30 yaşında fırında çalışan bir arkadaşım da buraya takılıyordu. Kurban bayramından beri kendisinden haber alamıyoruz. Bir ara ailesini arayıp ‘merak etmeyin’ demiş. Ben arkadaşımın kandırıldığını düşünüyorum. Evlatları kaybolan 45 aile de bu arada ocağa gelip çocuklarını sordu, bilmiyoruz dediler. Burası IŞİD üssü gibiydi. Bir nevi gizli hücreydi. Buraya gelenlerden 89’u Suriye’de IŞİD saflarında savaşmaya gitti.” Kiminle konuşsak korkuyor ve ismini vermek istemiyor. Nedenini sorduğumuzda, “İsmimizi verirsek bunlar gelip bizimle uğraşır” diyor. Aynı sokaktaki bir başka esnaf, “Burası 34 ay açık kaldı. Özellikle geceleri ve cuma günleri kalabalık oluyordu. Ama sürekli de polis denetimi altındaydı. 2530 yaşında gençler buraya gelip giderdi. Ocağı işletenler sürekli sima değiştiriyordu. Aileler gelip çocuklarını arıyordu” dedi. Bir gün birkaç kişinin gelip kendisine “Burada internet kafe açacağız, okuma salonu da yapacağız” dediğini anlatan üçüncü esnaf, “Ancak dedikleri gibi çıkmadı. Garip garip adamlar geliyordu. Cuma günleri bir kişi kapıya çıkıp ezan okur, sonra toplu olarak içerde namaz kılarlardı. Sonradan duyduk ki burası IŞİD destekçilerinin yeriymiş” dedi. Gönder’in de aynı çay ocağına gelip gittiğini belirten aynı vatandaş, şunları anlattı: “Buraya geldikten 14 gün sonra kaybolmuş. Amcasını tanırım, samimi dostumdur. Bir gün beni aradı, Orhan’ın buraya gelip gittiğini söyledi, ‘Yeğenim IŞİD’e kaçmış, nerede bu’ diye sordu.” lADIYAMAN 250 bin nüfuslu Adıyaman ismi bir anda terörle anılmaya başlandı. Halk hem şaşkın hem de tedirgin. Kimle konuşsak, “Adıyaman huzur kentidir, bu tür olaylarla adının kirletilmesini istemiyoruz” diyor. Kimi Adıyamanlı kentteki yüksek işsizlik oranının buna neden olduğunu belirtirken, kimi vatandaşlar gençlerin kandırıldığını iddia ediyor. Yine bir askerin şehit olduğu PKK çatışması da halkın tepkisini çekmiş. Halk, PKK’nin uzun yıllar ilk ‘Adı kirletilmesin’ kez Adıyaman’da ortaya çıktığını söylüyor. 1995 doğumlu Alagöz’ün ağabeyi Y.E. ile işlettiği ve belediye tarafından kapatılan çay ocağını uzun aramalar sonrası buluyoruz. Merkeze 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan Çay Ocağı; Bahçelievler Mahallesi, eski Kahya Caddesi’nde yer alıyor. Esnafa göre çay ocağı geçen kurban bayramında açıldı. Aynı sokaktaki bir esnaf, “Çay ocağı bir günde açıldı; Esnaf olarak rahatsızdık. Polis çağırdık, ‘şikâyetçi olun ki biz işlem yapalım’ dedi. Daha sonra polis çay ocağına girmiş, içeridekiler ‘biz çay ocağı işletiyoruz, sakal bırakmak suç mu? Müslüman ülkede yaşıyoruz’ diye yanıt Suriye’ye gittiler BOMBACILAR 14 EKİM 2014’TE SINIRI GEÇTİ Suriye’ye el ele gittiler DUYGU GÜVENÇ uruç bombacası Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder’in 14 Ekim 2014 günü Suriye’ye birlikte geçtiği öğrenildi. İki bombacı birlikte IŞİD saflarında savaştıktan sonra arkadaşlarının esir düşmesi üzerine Türkiye’ye döndü. Ancak kesin dönüş tarihleri bilinmiyor. Alagöz’ün babası da, tıpkı Gönder’in babası gibi 2 ay önce polise başvurarak oğlunun kayıp olduğunu be S lirtmiş ve akrabalarından da IŞİD’e katılanlar olduğunu aktarmış. Alagöz’ün polis tarafından Nisan 2015’ten bu yana terör örgütüne üyelikten arandığı belirtildi. Suruç saldırısındaki 2. bombacı ile ilgili iddialar henüz netlik kazanmadı. Kaynaklara göre, kimliği tespit edilemeyen bir ceset var ancak bu cesedin bir kadın bombacıya ait olduğu henüz kesin değil. Kamera kayıtlarının da bölgeyi sağlıklı görmediği belirtildi. IŞİD ‘Türk vatandaşını kullandım’ dedi uruç katliamını gerçekleştiren canlı bombanın vücut bütünlüğü bozulacak kadar parçalandığı halde nüfus cüzdanının sapasağlam ve hızla bulunması tartışma yarattı. Nisan ayında “Türkiye Yabancı Savaşçılara Ne Kadar Yabancı” başlıklı bir yaERDEM zıyla IŞİD’i tartıGÜL şan ve Ocak ayında da IŞİD’le ilgili bir saha araştırması yaptıran Global Politika ve Strateji Başkanı Doç. Dr. Süleyman Özeren, nüfus cüzdanı tartışmasını, “Çok tipik bir IŞİD eylemi olduğunun göstergesi. Bununla IŞİD yeni bir mesaj veriyor. Saldırganın kimliğini saklamıyor ve ‘Türk vatandaşını kullandım’ diyor. Bu bir ilk ve saldırganın yabancı olmasından daha tehlikeli bir durum. Yeni kanlı eylemler yapılacağının ve bu eylemlerin de yine Türk vatandaşlarınca gerçekleştirileceğinin de mesajını ve 2. bombacı mı? Canlı bombanın vücudunun parçalanmasına karşın nüfus cüzdanının sapasağlam çıkması tartışılıyor imana direği kırık, yelkenleri parçalanmış, güvertesinden yaralı insan iniltileri gelen bir gemi yanaşmış. Kıyıdakiler limana koşmuşlar. Yaralıları hastaneye götürmüşler, durumu hafif olanları ayakta tedavi etmişler. Biraz rahatlayınca kaptana sormuşlar: Ne oldu? Kaptan, “hazineyi paylaşamadık” deyince etrafı birden kalabalıklaşmış. Kaptan devam etmiş: “Güvertedekiler aslan payı bizim olacak dedi. Ambardakiler karşı çıktı. Bir kavga, işte bu hale geldik...” Dinleyenler hep birlikte sormuş: “Hazine nerde?” Kaptan şaşkın: “Ne hazinesi?” Etraftakiler daha da şaşkın: “Hazineyi paylaşamadık dedin ya...” Kaptan, “haaa” demiş devam etmiş: “Mesela olsaydı demiştik...” HHH Yukarıdaki fıkra AKP ile koalisyon kurmaya hevesli olanlara gönderme olabilir. Zira AKP seçim sonuçlarını fiilen kabul etmiyor. Bunun gereğini yerine getirmiyor. Ne yapıp edip iktidar gücünün kendi elinde kalacağı bir süreç örmeye çalışıyor. Erdoğan bir yandan, Davutoğlu öte yandan iktidarı kimseyle paylaşmamanın, bunun için kendileri açısından en elverişli zamanda seçime gitmenin yollarını arıyorlar. Bunu kimi partilere yakın gibi görünerek kimi partilere çok uzakmış gibi durarak yapıyorlar. Örneğin AKPMHP işbirliği... MHP, AKP’ye Meclis Başkanlığı armağan etti, AKP de MHP’ye RTÜK üyeliği... Sonra da demeç: İki parti birbirine soğuk! Bu hafta başında medyada şöyle bir haber yer aldı: “Davutoğlu partisine seçime hazır olun talimati verdi!” Bu kulis haberini kim servis etti? Anadolu Ajansı! Kulis haber verme geleneği olmayan ajans böyle bir haber yapıyor. Üstelik AKP ile ilgili! Öyle anlaşılıyor ki, Davutoğlu olası bir CHP diyaloğu öncesi, “ana gündemim seçim, sana mecbur değilim” mesajı vermek istiyor. Anlaşılan AKP sloganı değiştirmiş: Durmak yok, oyalamaya devam. Bu gidişle AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 45 günlük süre sınırını da tanımaz. Anayasanın kendisi ile ilgili maddelerini takmayan, işine gelmiyorsa seçim maddelerini niye tanısın? HHH Bu durumda CHP ne yapmalı? Her şeyden önce baştaki fıkrayı anımsatacak bir davranış sergilemek bir yana böyle bir izlenim bile vermemeli. Hükümetin geçen yıllardaki barış sürecine ilişkin tutumunu “halktan bilgi gizlediği için” eleştiren, hep açıklık isteyen CHP, elbette olası koalisyon pazarlığını gizli yürütmez. Halktan, kendisinden çok şey bekleyen seçmenlerinden bir şey saklamaz. İstese de saklayamaz, zira içinde CHP’nin olduğu bir ilişkiyi gizlemek olanaksızdır. Bütün bunların ötesinde CHP yeni dönemin başladığını, bugün 6 Haziran’dan daha özgür olduğumuzu göstermek için işe Erdoğan’a sınırlarının, haddinin bildirilmesinden başlayabilir. Bunun için koalisyon görüşmesine de ihtiyaç yok. Doğmamış hükümetlere ömür biçen Erdoğan bilmeli ki, halk başkanlık sistemine hayır demiştir. Halkın attığı bu adımın devamı Meclis’ten AKP’siz bir hükümet çıkarmaktır. Şu anda çok zormuş gibi görünse de bu hedefi diri tutmak bile Erdoğan’ı korku içinde tutmaya yetecektir. S DAhA ÖNCE GÖzALTINA ALINDI İDDİASI uruç’taki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu netlik kazandı. Emniyet, olay yerinde toplanan delil ve zanlının vücut parçaları incelenmek üzere Ankara’ya gönderdi. Laboratuvar incelemesi sonucu saldırıyı gerçekleştiren teröristin, Alagöz olduğu kesinleşti. Alagöz’ün Adıyaman’da yaşayan ailesi, evlerini terk ederek şehir dışındaki bir yakın Bombacının kimliği kesinleşti S Ailesi evi terk etti larının yanına gitti. Terör nitelikli kayıp şahıs olarak aranan iki kardeşten yaklaşık 6 aydır haber alınamıyordu. HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Alagöz’ün polis tarafından önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakıldığı yönünde iddialar bulunduğunu belirterek “Bu konuda kamera görüntülerinin olduğu iddiası da var” dedi. Diyarbakır bombacısının da daha önce gözalıtna alınıp serbest bırakıldığı belirtilmişti. lANKARA / Cumhuriyet riyor” diye değerlendirdi. Suruç için “IŞİD’in tipik eylem profiline uygun” diyen Özeren’in değerlendirmeleri şöyle: ‘Sizin vatandaşınızı kullandım’ mesajı: Buna ilk kez tanık oluyorum. Canlı bomba bir Türk vatandaşı, üzerinde kendi kimliği var ve bu kimlik saldırıdan sonra sapasağlam ve hızla bulunabiliyor. IŞİD, son derece iyi hesap yaparak, hedefe dönük profesyonel eylem yapan bir örgüt. O nedenle acemilik olduğunu düşünmem, bence saldırganın kimliğinin bulunmasını istemişler. Üstelik saldırganın bir Türk vatandaşı olması olayı çok daha tehlikeli hale getiriyor. Nüfus cüzdanı ile açıkça mesaj veriliyor. IŞİD, “Türk vatandaşını kullandım” diyor. Yüzlerce canlı bomba: IŞİD, bugüne kadar karşılaştığımız tehlikelerin hepsinden daha tehlikeli. Çünkü IŞİD, tam bir “yabancı savaçılar” örgütü. Ve bu yabancı savşçılar içinde Türkiye’den gidenlerin sayısı oldukça fazla. Araştırmalara göre 600 ile 100 arası. Paralı eylemciler: IŞİD, saflarına katılanlara maaş da veriyor. Türkiye’den gidenler de başka ülkelerden gelenler de IŞİD’den 100200300 dolar maaş alıyor. Güvenlik kurumları IŞİD’i tanımıyor: Toplum gibi devletin güvenlik birimleri de IŞİD’in farklılıklarının farkında değil. Ne istihbaratın ne de diğer güvenlik birimlerinin IŞİD’e yönelik bir çalışması yok. lANKARA uruç Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusu üzerine Suruç Sulh Ceza Hâkimliği, ilçede meydana gelen patlama ile ilgili yayın yasağı kararı aldı. Terör saldırısı görüntülerinin yazılı, görsel ve sesli yayın organlarında yayımlanmasına yasak getirilirken birçok sosyal medya hesabına ait içeriğin de kaldırılmasına karar verildi. Twitter’a saat 11.00’den itibaren yaklaşık 4 saat süreyle erişim sağlanamadı. Ardından da terör saldırısıyla ilgili yayın yasağı da kaldırıldı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ofisi olarak bir hesap açıldı. Gül’ün etkinlik ve programının takip edilebileceği “11. CB OFİSİ” adlı sosyal medya hesabının Twitter yasağıyla aynı güne denk gelmesi dikkat çekti. lHaber Merkezi S Yine açıp kapattılar Gül’den yeni hesap C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle