12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR ve GORUSLER 16 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: AYNUR ÇOLAK KÜLTÜR SANAT Perşembe 23 Temmuz 2015 Ateş çemberindeki Türkiye Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi önünde bombalı intihar saldırısı meydana geldi. (AFP) Prof. Dr. AHMET ÖZER G Lafı bırakın, önlem alın! lafları, “terör nereden gelirse gelsin” edebiyatı yetmez! Kesin bu palavraları! Günahlarınız bağışlanacak gibi değil ama hâlâ bir vicdan kırıntısına sahipseniz şunları deneyebilirsiniz: Şu andan başlayarak, ülkede okuldan çok açtığınız camilerin her birinden din adına cinayet işlemenin, katliam yapmanın günah olduğunu günde beş kez haykırtabilirsiniz. İmamlar, namaza ve duaya çağrıyı IŞİD’i lanetlemekle başlayabilir ve bitirebilir! Tüm imam hatip okullarında din adına canlı bomba olmanın, öteki dünyada daha çok huri, cennete kesin geçiş sağlamadığını öğretebilirsiniz. Başörtüsü özgürlüğü için seferber edilen kitleleri, IŞİD’e tepki olarak harekete geçirebilirsiniz! En azından çocuğunu henüz IŞİD’e kaptırmamış ailelere borçlusunuz bunu. Ama yapmazsınız! Saltanatınızı riske atmaya dayanamazsınız! HHH Kaosla, terörle erken seçim ya da yeniden seçim hayali kuranlar... Vazgeçin! Değmez! Bu ölümlü dünyada iktidar uğruna bunca acı değmez! Daha çok kan dökülmesin! Daha çok bedel ödenmesin! 7 Haziran’ın ertesi günü bu ülkenin cumhurbaşkanı, yeni hükümetin kurulması için görev vermeliydi. Olmadı. Bir aydan çok zaman kaybettik. Gaflet, dalalet, hırs sürdükçe, yeni katliamlara gebe bir ülke artık burası. Şimdi her zamankinden daha çok “normalleşmeye” gereksinimimiz var. Çoğulcu ve demokratik bir düzene, “ben dedim oldu” değil, alternatif üreten güçlü bir koalisyona gereksinim var! Bir an önce kurun şu koalisyonu! 20 Temmuz’da Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırıda bir katliam gerçekleştirildi. Kobani’ye gitmek isteyen Sosyalist Gençlik Derneği üyesi 300’e yakın gencin toplandığı Amara Kültür Merkezi’ndeki patlamada, şu ana kadar gelen bilgilere göre 31 ölü, 40’ı ağır olmak üzere 100’ün üzerinde yaralı var. Patlama sonrası ceset parçaları kültür merkezinin bahçesine saçıldı, her taraf kan ve cesetlerle doldu. İyiliğin coşkusu, haksızlığa, adaletsizliğe karşı harekete geçmiş olmanın şevkiydi onları ölüme götüren. “Bize bir şey olur mu”yu düşünmediler bile. Vahşi dünyanın panzehirini ceplerinde taşıyan gençler, belki tam da o yüzden bir intihar saldırısına kurban gittiler. Bu hunharca saldırıyı nefretle kınıyor, bunların bir gün mutlaka döktükleri kanda boğulacaklarına inanıyoruz. Suruç’ta can veren solcu gençler, tam da o yaşların icabı bir özgüvenle, ama elbette bundan çok daha derinde, çok daha güçlü olarak, içlerindeki iyilik etrafa yansıdığı için, kendilerine bu kötülüğün yapılabileceğini varsaymamışlardı. ışığında devlet ve iktidar bu konuda zan altında kalacaktır ki, bu da işi daha da içinden çıkılamaz hale getirecektir. 2) Bu manzara bizlere son yıllarda Irak’ta, Suriye’de meydana gelen saldırıları hatırlatır nitelikte. Irak’ın ve Suriye’nin hali ortada. Türkiye’yi bu bataklığa sürüklemek isteyenler şapkalarını önlerine koyup bir kez daha düşünmeliler. Ateş yanmaya bir kez başladı mı herkesi yakar. İş işten geçtikten sonra ah vah etmeninin kimseye bir yararı olmaz. Bu iş çocuk oyuncağı değil, oyalanacak, oynanacak bir mesele de değil. Bunu düşünenler varsa bilmeliler ki bu bir bumerang gibi en başta onları vuracaktır. 3) Bu hunhar saldırıyı IŞİD’e yükleyerek kimse işin içinden sıyrılamaz. Hele hele işbaşındaki iktidar böyle bir kolaycılığa kaçamaz. Eğer bu işin arkasında IŞİD varsa, neden önlem alınmamıştır, istihabarat birimleri gerekli yerleri neden zamanında uyarmamışlardır? Öyle bir yerde böyle bir katliam, devletin, en azından devlet içinden bu işe gücü yetecek birilerinin bilgisi, göz yumması, yol vermesi vs. olmaksızın gerçekleştirilebilir mi? 4) Türkiye’nin her yerinden gençlerin buraya geldiği an be an izlenebiliyor da bu dehşeti yaratacak güçte bir bomba oraya kadar geliyor, gelebiliyor, bu nasıl ve neden izlenemiyor? Bu soruların mutlaka inandırıcı biçimde yanıtlanması gerekir. Bunlar açıklığa kavuşturulmadığı takdirde akla ister istemez başka sorular gelecektir. l Yıllardır iktidarın IŞİD’e toleranslı davrandığı, lojistik destek sağladığı, yaralılarını tedavi ettirdiği, Türkiye’den geçen IŞİD mensuplarını engelemediği yolundaki duyumlar, düşünceler zanı daha da artıracaktır. l Gene iktidarın ve Cumhurbaşkanı’nın Rojava konusundaki yaklaşımları biliniyor. Oraya Türkiye’nin her yerinden giden gençler Rojava ile bir dayanışma örneği göstermek istiyorlardı. Bu saldırı sadece onları yok ederek engelemeye dönük değil aynı zamanda bundan sonra olabilecek dayanışma girişimle rini de yok etmeye, caydırmaya engellemeye yöneliktir. l Hükümetin Rojava ile dayanışma içine girmek yerine ona düşmanca yaklaşmasının sonuçlarından birdir bu. Eğer böyle giderse daha ağır bedellerin ödeneceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Hani devlet aklı, nerde gelecek projeksiyonları yapan akılbendler? Akşama kadar masa başında güya strateji üretenler? Bu olay bugüne kadar Türkiye’de olan eşi benzeri görülmemiş bir tabloyu sergiliyor ve bizi ciddi biçimde düşündürüyor. Türkiye ateş çemberi altında. Bizi de ateşin içine çekmek istiyorlar. Yetkililerin bu olayı en hızlı biçimde aydınlatarak, sorumluları bulması bütün ülkenin beklentisidir. Artık boş hamaset bırakılmalı, bundan sonra bu tür olayların olmaması için gerekli ve yeterli önlemler derhal alınmalıdır. Ayrıca iktidar IŞİD’e bakışını gözden geçirmeli, bu konuda tavrını netleştirmeli ve bu kanlı çeteyi durdurmak için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Öte yandan Rojava’ya düşmanca davranmayı bırakmalı, dostluk ve kardeşlik elini uzatmalıdır. Bu da sadece Türkiye için değil bütün Ortadoğu’nun hayrına olacaktır. Sonuç Akla gelenler 1) Saldırı, her nereden gelmiş olursa olsun müsebbipleri, yapanlar, yaptıranlar bir an önce ortaya çıkarılarak teşhir edilmeli ve hak ettikleri cezaya mutlaka çarptırılmalılar. Aksi takdirde geçmişteki deneyimlerin de ençtiler. Güzeldiler. Kameralara bakan gözlerinin içi gülüyordu. Kocaman yürekleri, muhteşem gülüşleri vardı. Dostlukları, dayanışmaları vardı. Hayalleri vardı. Daha güzel, eşitlikçi, şiddetten arınmış, sömürüsüz bir dünya hayali... Bunun için yola çıkmışlardı Türkiye’nin her yerinden. Deniz’lerin çocukları... Gezi’nin çocukları... HHH İçinde İslam sözcüğü geçtiği için IŞİD’e IŞİD diyemeyen hükümet. Kanlı cinayetleri, katliamları “gençlerin tepkileri” diye niteleyenler. Son zamanlara dek canilere terörist diyemeyenler. “Suriye bizim iç meselemizdir” diye ahkâm kesenler. Katar ve Sudi Arabistan’da aklamaya çalıştığınız paralarla, bu ülkeyi kan gölüne çevirenler. Esad’ı devirip Emevi Camii’nde namaz kılacakları günlerin hayalini kurarken, IŞİD’e İstanbul’un göbeğinde bayram namazı kıldıranlar. IŞİD hakkında soru soran gazetecilere suçlu muamelesi yapanlar. IŞİD’e sağlık servisi veren hastanelerinizi, gönüllü toplayan merkezlerinizi, silah taşıyan TIR’larınızı ve MİT’inizin günahlarını örtbas etmek, gizlemek için her yola başvuranlar. Yaşamın her alanında bir karşıdevrim gerçekleştirerek, Cumhuriyet ilkelerinden intikam almaya çalışarak, dini çıkarlarınıza alet ederek bu güzelim ülkeyi cehenneme çevirenler... Ve bunların şakşakçıları, işbirlikçileri. Sizlere, “Cehennem ateşinde cayır cayır yanasınız” diye beddua etmiyorum. Tam aksine. Kılınıza halel gelmesin istiyorum. Gelmesin ki, hesap vereceğiniz güne hepimiz tanıklık edelim. HHH Kınamak, lanetlemek, “ortak akıl”, “ortak deklarasyon” MEF ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN Üniversitemizin Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümüne 1 Yrd. Doç. Dr. Hukuk Fakültesine 1 Prof. ve 1 Yrd. Doç. Dr. 2547 Sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca tam gün görev yapmak üzere alınacaktır. İlgilenenlerin ayrıntılı bilgi için; Üniversitemizin www.mef.edu.tr adresindeki ilan metnini incelemeleri duyurulur. T.C. FOÇA SULH HUKUK MAHKEMESİ (SATIŞ MEMURLUĞU) GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2015/3 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün; YER: FOÇABAĞARASI MEVKİİ: KARASIVAT CİNSİ: EV VE BAĞ YÖZÜLÇ.: 3240 M2 ADA: PARSEL: 954 MUHAM. BEDELİ: 163.525,00 YATIRL. TEM.: 32.705.00 SATIŞ SAATİ BAŞL.BİTİŞ: 13.3013.35 NOT: Gayrimenkul tapuda ev ve bağ vasfında olup, ancak bağ vasfını yitirmiştir. Taşınmazın bür kısmı tarla olarak kullanılmakta bir kısmında meyve ağaçları bulunmaktadır. Nar, armut, ayva, erik, dut, ceviz ve portal olarak 1’er ağaç 10 adet mandalina, 8 zeytin, 4 kökte asma bulunmaktadır. Taşınmaz üzerindeki 1. ev tek katlı 7*11= 77 m2 alanlı kargir yapıdır. Giriş kapısı demir, iç kapılar ahşap, pencereler PVC. İç zemini seramik tavan kontraplak kaplıdır. Binanın iç ve dış duvarları sıvalı ve boyalıdır. 2 oda, salon ve mutfaktan ibarettir. 2. ev 2 katlı 7*5= 35*2= 70 m2 olup eski bir binadır. Tüm kapılar ve pencereler ahşap olup zemin kat zemini betonüst kat tabanı ahşaptır, binanın iç ve dış cepheleri kireç ile boyalıdır. Çatısı ahşap ve kiremit kaplıdır. Kiler ve depo olarak kullanılmakta zemin katta wc banyo ve 1 oda üst katta bir oda ve hol mevcuttur, iki katlı ev ile tek katlı ev arasında 20 m2’lik alanlı 3 metre yüksekliğe sahip üzeri kiremit kaplı depo ambar ve kiler kullanım amaçlı birbina inşa edilmiş tuğla örülü bina sıvasız zemini beton kapısı demir doğrama pencereli ahşap mevcut binaların arkasında 250 m2’lik hayvan ağılı ve mevcut binanın yanında taş tuğladan imal bir fırın bulunmakta işbu taşınmaz bu haliyle yukarıdaki muhammen bedelle satılacaktır. 1 Satış 31/08/2015 günü saat 13.30 13.35’e kadar FOÇA ADLİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmunu ve satış masralarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 10/09/2015 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artıma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 50’sini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masralarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çakmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. K.D.V. (% 18), ihale pulu, tapu harç ve masraları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve keilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderaacatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenin memurluğumuzun 2015/3 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/07/2015 Bu örnek, yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 118708) www.mef.edu.tr • [email protected] ACI KAYBIMIZ İzmir eşrafından merhume Münire ve merhum Ömer Lütfi Kuruntay’ın kızı, RuhanZafer Erduran’ın ablası, merhum Zühtü Erer’in sevgili eşi, Av. Esin Erer ve EnginMerih Şeker’in anneleri, Y. Mimar EsraRaphael Baggio ve Dr. SelinAv. Deniz Şener’in anneanneleri, Defne Baggio’nun ninesi canımız, annemiz, Hİ ZM ETLER İ ŞÇ 22 Temmuz 2015 günü vefat etmiştir. Merhumenin cenazesi 24 Temmuz 2015 Cuma günü Teşvikiye Camii’inde kılınacak öğle namazını müteakiben Feriköy Mezarlığı’nda Aile Kabristanı’na defnedilecektir. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. Nurlar içinde yatsın. MELAHAT ERER İL S ER İ SEN Dİ KA I T ÜR KİYE GEN EL AİLESİ Nüfusumu kaybettim. Hükümsüzdür. İsmail Demir C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle