28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 18 Temmuz 2015 dizi EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY 14 Saçlarını birbirine bağlayıp sis dağından atlayan 5 kızın öyküsü Karadeniz’in bir köyünde, bir uçurumun kenarında duruyorum. Ve sis bastırıyor. Korkuyorum. Korkumu hisseden su satıcısı Kerem, koşarak yanıma yaklaşıyor, elimi tutuyor, “kımıldama,” diyor “sis oynaktır, gelip geçer”. Gerçekten sis gelip geçiyor. Kerem başlıyor anlatmaya: “Biliyor musun. Bu kayadan beş kız saçlarını birbirlerine bağlayıp uçuruma atlamışlar. Bu nedenle, bu kayaya ‘Kanlı Kaya’ denir.’’ Soruyorum peşpeşe, “Tam beş kız mı? Neden?” ir uçurumun kenarında duruyorum, aşağı bakmam olanaksız. Ve sis usul usul bulunduğum yeri kuşatıyor, az sonra her şey grileşecek, hatta kararacak ve ben sonsuz bir boşlukta kendimi yapayalnız hissedeceğim. Korkuyorum, ağır ağır uçurumun kenarından uzaklaşıp kendimi güvene alıyorum. Ama tam karşımda gökyüzüne doğru sipsivri uzanmış bir kaya parçası var. Evet, onun en ucunda, bütün uçurumların ortasında, orada bir kadın oturuyor. Tüm dağa sırtını dönmüş ve az sonra onu da içine alacak sisin gelmesini bekliyor. Hiç kımıldamadan, hiçbir korku, hiçbir endişe duymadan, adeta deniz kıyısında bir parkta otururmuş gibi sakin, bekliyor. Ve sis onu kuşatıyor. Neredeyse saniyeleri sayarak sisin açılmasını, başka bir yöne kaymasını bekliyorum. Ter içindeyim, bana çok uzun gelen bir zaman geçiyor, sis açılıyor ve kadın aynı yerde gene hiç kımıldamadan duruyor. Derin bir soluk alıyorum ve hızla oradan uzaklaşmaya çalışıyorum. Tam o sırada korkumu hisseden su satıcısı Kerem , koşarak yanıma yaklaşıyor, elimi tutuyor, “kımıldama,” diyor “sis oynaktır, gelip geçer”. Gerçekten sis gelip geçiyor ama o kadın hâlâ kıpırtısız o kayanın üstünde oturuyor. Kerem, “biliyor musun,” diyor, “bu kayadan beş kız saçlarını birbirlerine bağlayıp uçuruma atlamışlar. Bu nedenle, bu kayaya ‘Kanlı Kaya’ denir.’’ “Tam beş kız mı? Neden?’” Kerem, omuzlarını silkip uzaklaşıyor. B yor, bu olayı köyün belleğinden silmeye çalışıyorlar. Sonunda Hayat Nine’yi buluyorum, çok yaşlı, bölük börçük bir şeyler anlatıyor. “Bir kusurumuz oldu ki, sis büyüsü bizi vurdu,” diyor. “Kusurun ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedik,” diye devam ediyor, “ama o kızları alıp gitti. Neden, niçin bilemedik.” Şöyleydi. Hayat nine anlatırken ben aradan çekilsem iyi olacak. Belki de uçurum onları çekmişti Pembe, azıcık aksayarak yürürdü. Ebeler onu anasının rahminden alırken, kalçasını çıkıvermişti. Bir de aklı biraz kıttı. Zor konuşurdu. En sevdiği şey, annesinin uzun kömür siyahı saçlarını taramasıydı. Annesi saçlarını tararken, o kimselerin anlamadığı, bilemediği bir tuhaf şarkı mırıldanırdı. Büyüdükçe tuhaflıkları arttı. Kim ölecek bilirdi. Azrail’in onu kendine elçi seçtiğini söylenirdi. Ölecek olanın adını birdenbire söyleyiverirdi. Anası babası ona çok yalvardı. “Sus,” dediler. “Ağzını açma,” dediler. Günlerce hocalara gittiler. Dilek tuttular, kurban kestiler bir faydası olmadı. Pembe kimin adını söyledi, ertesi gün köyün küçük camiinden o kişinin cenazesi kaydırırdı. Öyle oldu ki, bütün köy korkuyla bekler oldu. Pembe’nin ad söylemediği gün, köyde herkes birbirine sarılıp, sevinçten ağlar oldu. Pembe günlerden bir gün “Gülhayat,” dedi. O zaman herkes Gülhayat’a söyle bir baktı. Olmazdı, Azrail’in yüreği bile Gülhayat karşısında yumuşardı. Gülhayat’ın yanakları her daim al aldı. Boyu köydeki erkeklerden bile uzundu. Uzun saçlarını tek bir örgü yapıp şöyle bir savurduğunda, yakında kim varsa ko Hayat Nine’ye gittim Aklımda sorular, Sis dağını ardımda bırakıp, dağı bütün heybetiyle gören o Karadeniz köyüne iniyorum. Köy sakin, herkes işinde gücünde. Ve benim aklımda “saçlarını birbirine bağlayıp kayadan atlayan beş kız. Sağa sola soruyorum, sorduğum herkes önce bir yüzünü ekşitiyor ardında, “Hayat Nine’ye git. Belki, o sana bir şeyler anlatır,” diyor. Belli ki, köy bu olayı konuşmak istemi lu kopuverirdi. Öyle şen bir kahkahası vardı ki, ne zaman gülse, horozlar uzun bir türküye başlar, saçak altlarına sinmiş serçeler çık çık öter ve gün şenlik olurdu. Köy korkuyla bekledi, bir gün geçti, iki gün geçti Gülhayat şen kahkahasına devam etti. Herkes derin bir soluk aldı, “Azrail artık Pembe’yi salıvermiş,” dediler. Köy yerinde ateşler yaktılar. Cümle köy horona durdu. O gün bir şey daha oldu. Sis dağının sisi dağı terk etti. Dağ olanca heybetiyle ortaya çıktı. Köylüler sisin de bir bildiği vardır dediler ve işlerine döndüler. Günler geçti bir gün Pembe, “Şebnem,” dedi. Annesi bir telaşla Şebnem’in evinin kapısını çaldı. “Pembe Şebnem, dedi,” diyerek kapıyı açan Şebnem’e sarıldı. Şebnem, güzeller güzeli Şebnem onu teselli etti. “Teyzeciğim bak Gülhayat kahkahalar atıp, erkeklerle güreşiyor, ben de yakında evleniyorum. Dün beni istemeye gel diler, anlı şanlı bir düğün dernek yapacağız. Çok güzel bir gelin olacağım. Azrail artık Pembe’yi koyverdi. Üzme canını.” Pembe’nin annesi teselli bulmuş eve döndü. Dönerken Sis dağına şöyle bir baktı. Sis halâ gelmemişti. Dağ çok azametli görünüyordu. Günler geçti, Pembe bu kez ağlayarak “Narin,” dedi. Narin Pembe’yi çok severdi. Onun saçlarını tarar, elinden tutup Sis Dağına bile götürürdü. Pembe’nin annesi ağlayan kızına sarıldı. “Korkma,” dedi, “Azrail, ölüm meleği gitti artık. Seni bize bıraktı. Narin ablan okulunu bitirip ebe olmuş. Seni de görmeye gelecekmiş.” Narin Pembe’yi görmeye geldi. Onu elinden tutup, dışarı çıkardı. Birlikte Sis dağına baktılar uzun uzun, o zaman Pembe o güne kadar kimsenin dikkat etmediği, uçurumların tam ortasında Narin’e sivri kayayı gösterdi yükselmiş kaya parçasını gösterdi Narin’e. Narin Pembe’nin işaret ettiği yere baktı. Kaya ne kadar da sivriydi. Günler geçti, “Şebnem’in kınası var bu gün,” dediler. Annesi Pembe’ye en güzel giysilerini giydirip düğün evine götürdü. Pembe kına evinde ,öylece gülümseyerek duruyordu. Kızlar coşmuştu, Şebnem elinde kına tası neşeyle herkesin elini kınalıyordu. Pembe bir an oturduğu yerden kalktı, şarkı söyleyen Nurten’e doğru gitti, büyülenmiş gibiydi.Usulca sarılıp Nurten’i öptü. Etraftan iki kız da “bizi de öp Pembe” diye el çırpmaya başladılar. Pembe sarılıp onları da öptü. Sonra yerine oturdu. Bir süre sonra annesine doğru yaklaştı, kulağına fısıldadı.” “Nurten”. Ertesi gün evlerden endişeli sesler yükseldi. Pembe yoktu, Gülhayat yoktu, Narin yoktu, Şebnem yoktu, köyün en güzel şarkı söyleyeni Nurten yoktu.Erkekler silahlarını kuşanıp dağda kızları ara maya gittiler. Kadınlar endişeli, dua ederek beklemeye başladılar. Çok sonraları dağdan sesler yükseldi. Erkeklerin gözyaşları sel oldu aktı. Kızları bulmuşlardı. Saçlarını birbirlerine bağlayıp kayadan aşağı atlamışlardı. Uçurumun dibinde birbirlerine sokulmuş yatıyorlardı. O gece tüm evlerden yürek paralayıcı ağıtlar yükseldi. Sabahleyin Sis dağına bakanlar, sisin yeniden geldiğini gördüler. Bunları bana Hayat nine anlattı. O beş kız köy mezarlığında yan yana yatıyorlar. Mezar taşlarında sisler içinde bir kaya parçası görünüyor. O kadar. Ben derim ki, Karadeniz tekin değildir çünkü renkli fotoğraflarda bile siyah beyaz görünür. YOR ATLAR KOŞU IK D KI TIKIDIK TI T.C. DEVELİ (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/3 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Kayseri İli, Develi İlçesi, İbrahimağa Mah., 598 Ada, 33 Parselde kayıtlı arsa nitelikli taşınmaz. Bilirkişi raporuna göre: İlçenin en iyi bölgesinde bulunmakla beraber, hali vakti yerinde olan insanların mülk edinmek için alım yaptıkları yerlerdendir. Çevresinde çok katlı konutlar, AVM’ler, banka, sağlık ocağı, dershane bulunmakta olup şehir merkezine, kaymakamlık binasına, Cumhuriyet Caddesi’ne, yürüyüş mesafesindedir. İnsanların yoğunluğunun çok olduğu İnönü Caddesi’ne 4050 m. mesafede olup, doğu ve batısı yola cephelidir. Alt ve üst yapıya sahip olan taşınmaz, belediyenin her türlü hizmetlerinden yararlanmaktadır. Yüzölçümü: 295,67 m2 İmar Durumu: Develi Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Md 21/11/2014 tarih ve 10844 sayılı yazıları ile imar planı sınırları içerisinde, kütle nizam 7 kat ticari konut alanında kalmaktadır. Kıymeti: 266.103,00 TL KDV Oranı: % 18 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 01/10/2015 günü 14:00 14:10 arası 2. Satış Günü: 27/10/2015 günü 14:00 14:10 arası Satış Yeri: Develi Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü Odası 2. Kat 2 NO’LU TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Kayseri İi, Develi ilçesi, İbrahimağa Mah., 598 Ada, 34 Parselde kayıtlı arsa nitelikli taşınmaz. Bilirkişi raporuna göre: İlçenin eniyi bölgesinde bulunmakla beraber, hali vakti yerinde olan insanların mülk edinmek için alım yaptıkları yerlerdendir. Çevresinde çok katlı konutlar, AVM’ler, banka, sağlık ocağı, dershane bulunmakta olup şehir merkezine, kaymakamlık binasına, Cumhuriyet Caddesi’ne yürüyüş mesafesindedir. İnsanların yoğunluğunun çok olduğu İnönü Caddesi’ne 4050 m. mesafede, doğu ve batısı yola cephelidir, alt ve üst yapıya sahip olan taşınmaz, belediyenin her türlü hizmetlerinden yararlanmaktadır. Yüzölçümü: 360,10 m2 İmar Durumu: Develi Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Md. 21/11/2014 tarih ve 10844 sayılı yazısı ile imar planı sınırları içerisinde, kütle nizam 7 kat ticari konut alanında kalmaktadır. Kıymeti: 324.090,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 01/10/2015 günü 14:30 14:40 arası 2. Satış Günü: 27/10/2015 günü 14:30 14:40 arası Satış Yeri: Develi Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü Odası 2. Kat Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İ.İ.K. 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/3 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 02/07/2015 (Basın: 117597) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle