28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 17 Temmuz 2015 yorum TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 18 r a c A n e g Öz Kavşak Turizmde Kara Bulutlar! (3) alı günü, otellerde iflas olaylarına ve turistlerin alışveriş yaptıkları mağazaların seyahat acentelerini satın alarak yalnızca ürünlerini pazarlamak için tur düzenlediklerine değinmiştik. Bugün de bu mağazaların bazı sahtekârlıklarına dikkati çekmek istiyoruz. Yabancılar Türkiye’yi “lokum, kahve, halı” kavramları ile algılarlar. Türkiye’ye gelen turistlerin aldıklarının başında “Türk halısı” gelir. Türkiye’deki halı pazarının yüzde 25’ini Hereke halıları oluşturur. Ohannes ve Bogos Dadyan kardeşlerin Kocaeli’nin beldesi Hereke’de kurdukları Türkiye’nin ilk özel dokuma fabrikası 1845’te hizmete girdi. Başlangıçta bez ve ipekli ku S maş üretimine, sonra iç çamaşırı, perde, fes de eklendi. Ardından 100 dokuma tezgâhıyla halı üretimine geçildi. Fabrikanın adı 1850’de “Hereke Fabrikai Hümayun” olarak tescillendi. Sultan Abdülmecid, Dolmabahçe Sarayı’nın “Hereke halıları” ile döşenmesini isteyince, 1891’de sarayın bahçesinde “Halı Dokumahanesi” kuruldu, Hereke’den ustalar getirildi. Bu halılar yalnızca saray için dokundu, satışı yasaklandı. Herekeler ipekten dokundular. Sonra Beylerbeyi Sarayı için büyük boyutlarda ipek halılar, perdeler, koltuk yüzleri de yapıldı. 1894’te Alman İmparatoru Kaiser Vilhelm II, Hereke’yi ziyaretinde fabrikaya çeşitli boyalar ve dokuma teknikleri de getirdi. ynı denizin sularında kulaç attığımız, bereketli Ege’nin havasını, suyunu paylaştığımız komşuda olan bitenler bizi de ilgilendiriyor. Barış, dostluk, savaşsız, sömürüsüz bir dünya istiyoruz çünkü... Ne yazık ki Yunanistan’daki iktidar, “düzen partisi” diyenlerin dışında kamuoyunun büyük bölümünü yanılttı. Meclis, Avro bölgesinin kurtarma paketi için şart koştuğu kemer sıkma önlemlerini onayladı. 149 milletvekili bulunan Syriza’da, içlerinde bazı bakanların da olduğu 32 temsilci hayır oyu verirken 6 milletvekili çekimser kaldı. Bir milletvekili de oylamaya katılmadı. Böylece referandumdan çıkan sonuç kâğıt üstünde kaldı. Halkın değil, sermayenin çıkarları gözetildi... AB’nin patronu Almanya’nın, Merkel’in dediği çıktı. Küresel sermaye kazandı, başta Yunanistan olmak üzere özünde AB’nin emekçileri kaybetti. HHH Çekincelerle birlikte iktidarı umut veren “radikal sol ittifak” Syriza ve onun lideri Çipras, neoliberal düzene neden boyun eğdi? IMF, Dünya Bankası, AB’nin pat A Yunan tragedyası!.. ronu Almanya’nın, Merkel’in dediği nasıl gerçekleşti? Dün kreditörlerin paketine hayır diyen Çipras, bugün evetçilerin yanında nasıl yer aldı? Solcuların beklentilerini neden istismar etti? İşin özü, Syriza’nın, sınıf temelli değil, reformist politikalarının altında yatıyor... HHH Çipras Meclis’teki oylamanın öncesinde hatalar yaptığını, sorumluluğu üstüne aldığını söyledi. “Fakat gurur duyuyorum. Bu adil olmayan bir kavgaydı. Büyük düşmanlarla karşı karşıya geldik. Mücadelemiz bir gün sonuç verecek. Avrupa’yı kurucu değerlerine döndürmeyi hedefliyoruz” diye saçma sapan bir açıklama yaptı. Avrupa’nın kurucu değeri temel olarak nedir? Maastricht Anlaşması’dır, sermayenin çıkarıdır aslında. Oysa geçen haftaki referandum sonuçlarının ortaya koyduğu gibi, küresel sistemin dayatmalarına hayır diyen yüzde 60’lık gibi büyük bir destek vardı arkasında. Beklenti büyüktü; halk sermayenin dayatmalarına hayır demişti. Ama Syriza bu desteği kullanmadı, kullanamadı. Kimileri buna şaşırdı, ama anımsayın; Troyka ile uzlaşma görüşme KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ürkiye’deki halı pazarının yaklaşık 2 milyar doT lar olduğu bildiriliyor. Bu raka Çin Hereke halısı! kunur. Çin’de ucuza üretilenler makine halısıdırlar, gerçek ipek değildir. Bu olay haksız rekabet ve işsizlik yarattı!” mın dörtte birini Hereke halıTürkiye çakma Hereke halıları oluşturuyor. Ne var ki Türlarını Çin’den ucuza satın alıkiye, Hereke halı üretiminin yor, seyahat acentesi rolündeyüzde 90’ınını Çin’e kaptırdı. ki mağazalar Türk Hereke’de el doHerekesi imişçekuması ipek ve sine yüksek fiyata yün halı dokuyabancı turistleyanlar yok denere satıyorlar! Soncek kadar azaldı. ra da buna turizm Buna karşılık geliri deniliyor! Çin’de “Hereke Çin bağlantıSanayi Bölgesi” lı bir başka olay kuruldu! AKP hü Çin Hereke’si ise şöyle: Türk kümeti, 2008’de turistlere yönelik! Çanakkabelediye yasası bağlamında Hereke’de “belediye” olgusunu le Savaşı’nda, 215 kiloluk merkaldırdı. Durumu Hereke Halıcı miyi sırtında taşıyıp müttefik gemisini batıran topçu Selar Derneği Başkanı Erhan Öz yit Onbaşı’nın ününü bilmeşöyle anlatıyor: yen yok gibi“Çinliler hadir. Şimdilerde lılarında ‘HeÇin’den gelen reke’ adını ya“muskası” yerisal olarak kullane “papyonlu” nıyorlar! HalılarıSeyit Onbaşı’nın na ‘Made in Hebiblolareke (Hereke’de rı Çanakkale’de yapıldı)’ etiketiTürk turistlerini ekliyorlar. Gerne pazarlanıyor. çek Hereke halısı Buna da turizm yüzde 100 ipek ile geliri deniliyor! yünden, elle do Papyonlu Seyit Onbaşı ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr İstersen çalışma! eyahat acentesi rolündeki bu mağazaların marifeti bu kadar değil! Profesyonel turist rehberlerine uygulamaları şöyle: “Bakanlığın belirlediği günlük taban fiyatı 309 lira üzerinden sözleşme yapacağız. Sana bankadan havale edeceğim. Sen bunu parayı elden iade edip 7 günlük rehberlik ücreti karşılığında 700 Avroya denk gelen TL’lik fatura keseceksin. Acente olarak sana yedi gün için yalnız 100200 Avro vereceğim. Mağazadaki satıştan kazana lerinde istenmeyen adam ilan edilen ve görevinden istifa eden eski Maliye Bakanı Varoufakis durumu kavramıştı. Referandum sonuçlarının ardından Çipras’ın odasına coşkuyla girdiğinde zafer ve sevinç değil, tam bir yenilgi havasının estiğini söylemişti. Çok ilginç değil mi bu ikiyüzlülük? HHH Peki, parlamentonun onayının ardından şimdi ne olacak? Sermayenin, bankaların hortumladığı dış kredilerin borcunu Yunan halkı ödeyecek. Sömürü düzenini sürdürmek ve daha da büyütmek için hazırlanan “kurtarma paketi”yle halka bir kez daha kemer sıktırılacak. Emekçiler yoksullaşacak, emekliler süründürülecek, sosyal haklar tırpanlanacak. Kamunun elindeki varlıklar, değerler tıpkı bizde olduğu gibi özelleştirme adıyla yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilecek. Pakette öngürüldüğü gibi 50 milyar Avro’luk bir özelleştirme fonuyla Yunanistan’ın öz varlıkları küresel şirketlerin olacak. Elde edilecek gelirin yarısı bankalara sermaye takviyesinde, bir çeyreği borç geri ödemesine ve kalan çeyreği de yatırımlarda kullanılacak... Yunanistan’ın maliyesini Troyka yönetecek... HHH Fatura bir kez daha emekçilere, emeklilere, çalışan kesime çıkarıldı böylece. Şimdi çarpıtma, izah etme, kıvırma zamanı! Syriza’da minareyi çalanlar, teslim olanlar kılıfı hazırlamıştı çoktan. Partinin parlamento grubu sözcüsü, oylamadan önce çatlak sesleri önlemek için, ülkede sol hükümet istemeyenlerin yabancı darbe güçleriyle aynı çizgide olduğunu öne sürdü. Tabii gülünç duruma düştü... Çipras ve Syriza’dan bırakın düzeni değiştirmeyi, onu zorlayacak bir politika beklemenin ciddi bir politik yanlış olacağını söyleyenler haklı çıktı. KP, bu tablo karşısında, “Yunanistan için Syriza tartışması artık geride kalmıştır. Çipras, Yunanistan tarihinin en utanç verici anlaşmalarından birinin, Yunanistan’a ağır koşullar dayatmakla yetinmeyen, Yunan halkını da aşağılayan bir metnin altındaki imzanın sahibidir” dedi... HHH Yunan trajedisinin son perdesi, emperyalizmin lehine sonuçlandı böylece. Gelelim çıkarılacak derslere... Adı “radikal, özü ılımlı ve uyumlu” Syriza, teslim bayrağını çekti. İktidar sürecinde en olumlu yanı halka reformist politikaların çözüm olmayacağını göstermek oldu. Emperyalizme ve kapitalizme karşı çıkan gerçek bir sol yapılanmanın önünü açtı. Önemli bir ders ve örnek oldu Syriza... S cağın ‘hanut’ senin olacak. Serbest meslek sahibi olarak bana kestiğin fatura bedeli üzerinden almadığın paranın vergisini ve Bağkur’u sen ödeyeceksin. Sigortana karışmam. Senin bana kestiğin faturada gösterdiğin KDV ve stopajı da ben vergimden düşeceğim. Turu, Avrupa’da, Kore’de, Japonya’da çok ucuza sattığım için, sana ücret ödeyemiyorum. İstersen bu paraya çalış, istersen çalışma!” Sonuç, yüzlerce profesyonel turist rehberi de, Hereke halıcıları gibi işsiz! T.C. ARABAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 2013/175 Esas Davacılar, MUSTAFA ÇELİK, HASAN ÇELİK, ile Davalı, MEHMET ÇELİK arasında mahkememizde görülmekte olan Muhdesat Aidiyetinin Tespiti davası nedeniyle; Davacı vekili dava dilekçesi i|e Gaziantep ili Araban ilçesi Akbudak köyünde kain 49, 648, 508, 142, ve 445 parsel sayılı taşınmazlarda müvekkillerinin hissedar olduğunu, bu taşınmazların muhtesatın tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize dava dilekçesi ve tensip kararını içerir davetiye çıkarılmış olup, davalının yurtdışında ikâmet ettiği gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından davalı Abdullah Çelik’in Fransa ülkesinde ikâmet ettiği Fransa’daki açık adresinin bilinmediği, diğer davalılar Gülsüm Çelik, Murat Çelik, Fırat Çelik, Dicle, Çelik’in belirtilmesi nedeniyle netice alınamadığından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. DAVALILAR Gaziantep ili Araban ilçesi Akbudak Köyü nüfusuna kayıtlı Haci ile Fatma’dan olma 1978 doğumlu 35875423074 TG. nolu ABDULLAH ÇELİK, Vakkas ile Gülsüm’den olma 1989 doğumlu 35785426066 TC. nolu MURAT ÇELİK, Vakkas ile Gülsüm oğlu 1990 doğumlu 35764426704 TC. nolu FIRAT ÇELİK, Abdulkadir kızı Zeynep’den olma 1967 doğumlu 36082416156 TC. nolu GÜLSÜM ÇELİK’ in (kendi adına asaleten küçük çocuğu Vakkas ile Gülsüm’den olma 2003 doğumlu 37213379050 TC. nolu Dicle Çelik’e velayeten) İşbu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren HMK.nun 122, 126, 129 maddeleri gereğince usulüne uygun düzenlenmiş cevap dilekçesini ve tebliğ masrafını, tanık dahil tüm delillerinizi 2 haftalık KESİN SÜRE içerisinde mahkememize sunmanız gerektiği İHTAREN TEBLİĞ OLUNUR. 01/07/2015 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 116980) azıda başımızdaki “Koalisyon Hükümeti”nden yani “Cumhurbaşkanı” ve “AKP”den oluşan “İkili Koalisyon Hükümeti”nden pek söz edilmeyecek; bayram günü pişmiş aşa soğuk su mu katılacak diye üzülmeyin (!) Çünkü, bu koalisyon’un bayram yapacak bol zamanı var; öyleböyle değil “45 gün”, kullan kullan bitmez... Üstelik her iki koalisyon ortağının da şükürler olsun (!) geçim sıkıntıları yok; üstelik her ikisinin de bol bol paraları var... Koalisyonun “Cumhurbaşkanı” üyesi dünya âlem biliyor ki varsıl mı varsıl... Öteki üyesi; “AKP”nin oluşturduğu “yürütme”nin durumu da böyle ki, komşularına her türlü yolla, kimisine “silah dolusu TIR”larla yardım ediyor; kimisine, komşu Yunanistan’a da “parasal” yolla bol keseden yardım öneriyor... Lütfen üzülmeyin (!) onlar keyiflerini bozmazlar. Zaten yazıda değinilecek olan da “22 yıl” önceki “SHPDYP Koalisyon Hükümeti”; bir ayrıcalığı var bu hükümetin; ilk kez bir kadın başbakan göreve getirilmişti. (14.6.1993) Dönemin “Cumhurbaşkanı” ışıklar içinde olsun “Süleyman Demirel”, “DYP”nin lideri “Prof. Dr. Tansu Çiller”i , “50. TC Hükümeti”ni kurmakla görevlendirir. “Çiller”, önceki hükümette de yer alan “SHP” ile kurulacak koalisyon hükümetinin “Bakanlar Kurulu” listesini “25 Haziran”da Cumhurbaşkanı’na sunar; görüşme sonunda basına yaptığı açıklamanın başında da şunu söyler: “Cumhurbaşkanımız hiç, hiçbir “yorum” getirmeden kabineyi onaylamıştır!” Okuyunca, insan ne de olsa şaşırıyor... Çünkü “Erdoğan” “Bakanlar Kurulu” listesini bekletmeyi bırakalım bir yana “Davutoğlu”nun bu listeyi hazırlamak için muhalefetle yapacağı Bir Koalisyon Hükümeti SÜPER LOTO 1, 25, 26, 43, 47 ve 50 ması yapılır. “22 yıl” sonra günümüzün “Basın Sorunu” için bu vurgulamanın “hafif” kalacağını söylemeye gerek yok sanırım; dünkü engellerin de engelleri oluştu; bu kesim “yalaka basın” ve “basın” olmak üzere ikiye bölündüyse de, “yalaka” kesim “Erdoğan”a, “AKP”ye, yengeç gibi kenardan kenardan dil uzatmaya başlayınca durum arapsaçına döndü... “Yargı”, “SHPDYP” koalisyonunun ele aldığı, önem verdiği bir konuydu; buna: “Yargı bağımsızlığı, yargıç güvencesi ve tabii hâkim ilkeleri güçlendirilecektir” maddesiyle yer verilmişti. Kuşkusuz “22 yıl” önce ne “toplum” ne de “yönetim”, “yargı”nın günümüzdeki boyutta, bu denli iç burkan, insanı utandıran durumlara düşeceğini kestiremedi... “Güçler Ayrımı” rejimi yürürlükte olmasına karşın, dönemin “Başbakanı Erdoğan”ın, bir yargı rezaleti olan “Ergenekon Davası” için, “Ben bu davanın savcısıyım!” diye ortaya çıkmasının, “yargı”da yaşanacak “Kumpas Davaları” maskaralığının “ilk adımı”nı oluşturacağı kestirilebilir miydi? Hele duruşmalarda bulunanların, izleyenlerin içlerini bulandıran “Gizli Tanık” olayını yaratan “emniyetsavcıyargıç” üçlüsünün oluşabileceğini, “22 yıl” önce insan rüyasında görse inanmazdı... “SHPDYP” protokolünde günümüzde başbakana, bakanlara, oğullara dek uzanan“yolsuzluklar”ı önleyici düzenlemelerin alınması, “hesap sorulması” da yer almış; ne ki yaşamsal konular içinde değil, geri sıralarda... Bu “bayramlıkları” burada kesiyor, bayramınızı kutluyorum. “1 Ağustos”ta, yine “Beşiktaş”ta olalım! NOT: Değerli dostlar, temmuzun “2431” tarihlerindeki iki “cuma” günü için izinli sayılmamı rica ediyorum; “8 Ağustos”ta “Bir Ses”te buluşmak, her cumartesi günü de Beşiktaş’ta olmak üzere... 6 BİLEN: 1 milyon 63 bin 397 TL (Devretti) 5 BİLEN: 5 bin 806’şar TL, 4 BİLEN: 99.35’er TL, 3 BİLEN: 7.95’er TL Y 17 TEMMUZ 2015 SAYI: 32790 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç görüşmeye daha ilk adımını atmadan başladı yoruma, uyarıya, konuşmaya... “Türkiye’nin önemli kararlar alabilecek ve bunları uygulayabilecek bir hükümete ihtiyacı var!” dedi; ardından “karışmam ha!” dercesine, “Koalisyon Hükümetinin bu anlayışla oluşması gerekiyor!” diyerek parmak salladı; “Birbiriyle ve diğer ‘makamlarla’ didişme halindeki partilerin koalisyonu, Türkiye’ye fayda değil zarar getirir!” diyerek de kulak çekti... Denebilir ki; “Erdoğan” Anayasa’ya karşın böyle bir Cumhurbaşkanı olacağını baştan söyledi, biz de başımızı eğip kabul ettik; iyi de, hiç olmazsa bir soluk alınması, bir iletişim ortamı oluşması gerekmez mi? Bunu sormanın bir anlamı yok kuşkusuz; çünkü bütün bunlar yetmemiş ki, “tehdit” gibi söylemler de ortalığa salındı. “Koalisyon” görüşmelerinde yer alan pazarlıklarda, “3. köprü ve 3. havalimanı”ndan söz edilecek olursa, tarafların durumu tehlikede gibi... Çünkü “Erdoğan” tepkisini açıkça dile getirdi; “... bunları konu eden bir ‘koalisyon görüşmesi’ herkesten önce karşısında ‘beni’ bulur!” dedi... Ne yapar dersiniz? Ve yine “SHPDYP” uzlaşısına dönüp, her iki partinin birlikte hazırladıkları “Koalisyon Protokolü”nde yer alan “58” konunun birkaçına değinecek olursak, bu anlaşmanın ilk maddelerinin, “Anayasa”nın değiştirilmesi önerilemez “ilk üç” maddesini içerdiği görülür. Bunların hemen ardından “Basın” konusu ele alınıp, “basın özgürlüğünün önündeki ‘engelleri’ kaldırmaya kararlıyız!” vurgula İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Ahmet Rasim Sok. No: 14 Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Çankaya 06550 Ankara İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.44 03.36 03.51 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 05.39 13.1 7 17.13 20.43 22.28 05.7 13.02 16.56 20.25 22.0 6 05.54 13.28 17.22 20.43 22.29 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle