14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 15 Temmuz 2015 Fotoğraf: Leyla Diana Gücük KULTUR S Alice’in harikaları her yanımızda Sotheby’s müzayede evi, 2 ila 3 bin sterlinlik bir fiyat etiketiyle, Lewis Carroll’un çocuk klasiği ‘Alice Harikalar Diyarında’ya ilham veren Alice Pleasance Liddell’a (18521934) ait iki kol düğmesini satışa sundu. Kol düğmelerinin Alice tarafından çocukluktan ölüme dek kullanıldığı biliniyor. Öte yandan halen 20’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Açık Radyo’da ise, eserin Can Çocuk Yayınları tarafından yayınlanan Tomris Uyar çevirisi; çarşamba akşamları saat 19:00’da, oyuncu Tolga Korkut’un sesiyle dinlenebiliyor. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Ekibin adı yok on düzlüğe giren 22. İstanbul Caz Festivali, dört centilmeni ağırladı geçen akşam, CRR Konser Salonu’nda; basçı Dave Holland, saksofoncu Chris Potter, gitarcı Lionel Loueke ve davulcu MURAT BEŞER Eric Harland. Festivalin en çok merak edilen projelerinden biriydi bu, zira kendilerine bir isim takmaya bile fırsat bulamamış çiçeği burnunda dörtlü henüz ikinci konserine çıkıyordu. Albüm yok, belli başlı bir repertuvar yok, muhtemelen yerli yerine oturmuş son şeklini almış besteler de yok. Sırtını birbirlerine yaslayarak güç bulan, karşılıklı davetkâr bir ruh halinde çalan ekibin konseri bu nedenle sürprizlere oldukça açıktı. Bu konser daha ziyade ilk bakışta yadırgatıcı biçimde ayrıksı gibi görünen Lionel’i tanıttı bizim seyirciye. Diğerlerini zaten iyi tanıyo22. İstanbul ruz. Ritimle melodiyi ilikCaz Festivali, leyip soloya çeviren bir tarzı var Lionel’ın. Diya Dave Holland, loğa girdiği zaman hayli muzip ifadeler kullanıyor. Chris Potter, Lionel Loueke Esas solocu oğlan Chris olsa da, bağlamı oluştuve Eric ran gizli kahraman LioHarland’ı nel. İki solocu birbirlerinin cümlelerini tamamlıağırladı. yor, cümlenin boş bıraktığı yerine münasip kelimeyi seçip yerleştiriyor diğeri. Sırası geldiğinde sazı alan bir pozisyonda bulunmadı hiçbir şekilde Lionel. Ornette Coleman’ın bir dönem yanında çalan kesintisiz gitarcılar gibi; kâh düğümleyici bir ritimci oldu, yeri geldi memleket havalarında vokal doğaçlaması ile müziği süsledi. Synthe soundunda yaptığı fantastik solo ise alışık olmadığımız tatlar verdi. Lionel, Afrika müziği dışında, funk, rock hatta avangard etkiler taşıyor. Sıcakkanlı biri, bu yüzden onunla beraber çalmak kolay görünüyor. Her biri müziği kendi kişisel egolarının üstünde tutan birer virtüöz; Dave bir buçuk solo dışında kendini öne çıkarmadı, Eric sonlara doğru şöyle bir esip gürlemekle yetindi. Chris mi? O zaten bir mucize. Efektlere dayalı bir muhabbet çerçevesinde güle oynaya çalıyor; yeni olmanın eksiklerini kişisel tecrübeleriyle kapatıyorlar, fazlasıyla. Birbirlerine meydan okurken bile ne kadar sevimli görünüyorlar. Bu proje siz abartılı bulsanız da tam da toplumumuzun ve özellikle müzisyenlerimizin ihtiyacı olan bir şeyi içeriyordu: farkları zenginliğe dönüştürme ve barış içinde bir arada yaşama öğretisini. ([email protected]) ‘Hayal Perdesi’ Edinburgh’da açılıyor Boris Vian’ın klasik eseri ‘İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz’, Türkiye’den Hayal Perdesi’nin yorumu ile İskoçya Edinburgh Festivali yolcusu. Eser, 518 Ağustos arasında Türkçe olarak sahnelenip İngilizce olarak üstyazı ile izleyiciye ulaşacak. Eserin başrolü ve sanat yönetimini üstlenen Selin İşcan, Cumhuriyet’e anlattı: “Hep izleyici koltuğunda mı olacağız?” 17 ayal Perdesi, 68 yıldır dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılara performanslarını serÖZNUR gileme imkânı veren OĞRAŞ 68. Edinburgh Fringe ÇOLAK Festivali’ne katılıyor. Sanat yönetmenliğini Selin İşcan’ın üstlendiği Hayal Perdesi’nin ilk yapımı olan, “İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz” 518 Ağustos tarihlerinde şehrin kalbinde C venues (C venue 34) C+1 sahnesinde 230 kişilik bir salonda saat 19.30’da Türkçe; İngilizce üst yazıyla oynayacak. Boris Vian’ın eseri olan ve Üsküplü Aleksandar Popovski’nin rejisiyle sahnelenen oyun, festival tarihinde İngilizce üst yazıyla sahnelenecek ilk Türkçe oyun olma özelliğini taşıyor. Selin İşcan’ın projelendirdiği ve kendisine hem En İyi Kadın Oyuncu hem de Popovski’ye En İyi Yönetmen ödülünü getiren yapımın ekibi, şu günlerde İskoçya’nın Edinburgh kentine gitmek için gün sayıyor. Bilindiği üzere, Edinburgh Fringe Festivali, Fransa’daki Avignon ile birlikte, dünyanın en önemli festivallerinden biri olarak kabul ediliyor. Kentin nüfusu 400500 bin iken bu festival zamanında 4 milyona değin çıkıyor. Festivale bu yıl, geçen yıldan fazla olarak 49 ülke katılıyor. Oyunda, ‘Şümürz’ karakteriyle seyrettiğimiz İşcan ile festival sürecini konuşuyoruz. Etkinliğe son iki yıldır izleyici olarak giden İşcan, “Hep izleyici koltuğunda mı olacağız? İskoçya Edinburgh ‘ta sahneye çıkacak ol H Selin İşcan oyunda ‘Şümürz’ karakterini canlandırıyor. mak inanılmaz bir motivasyon ve heyecan. Türkiye’de nasıl oynanıyorsa orada da aynı şekilde ve kendi dilimizde var olmasında bir sakınca olmadığı gibi, iyi ki de böyle olacak. Geçen yıl festivalde 2 milyon 187 bin etkinlik bileti satılmış. 409 sayfalık programda Avustralya’dan, Çin’den, Norveç, Rusya, Avrupa’dan, Güney Afrika’dan Gürcistan’a dek kısacası dünyanın her yerinden, pek çok ülkeden katılım olurken, bizden olmaması üzücü. 2 yıldır Edinburgh’a birlikte gittiğim arkadaşım Özlem Atik ile birlikte yaptığımız yazışmaların sonuçlanması bile 3 ay sürdü. Kendisi de basın sözcümüz olarak ekibimizle Edinburgh’da olacak. 31 Temmuz’da yola çıkacağız, provalar için 5 gün erken gitmemiz gerekiyor. Biletlerin satışa çıktığı günkü mutluluğumuzu anlatamam. Adeta 2 yıldır hayalini kurduğumuz an, işte karşımızdaydı. Hayal gibi gelirken, hatıra için bir bilet satın aldım oyunuma Fringe’ten. Hatta ilk bileti ben almış olabilirim bile!” diyor. Beşiktaş Belediyesi’nin katkıları ve Türk Hava Yolları, Western Union, istanbuldasanat.org ve TRİYAD’ın desteğiyle festivale giden Hayal Perdesi, önümüzdeki sezonda da eseri Beyoğlu’ndaki kendi sahnelerinde sunacak. Türkiye’de turneye çıkmayı çok istediklerini söyleyen İşcan, başka festivallere de gideceklerini ekliyor sözlerine. Kıbrıs ve İzmir turnesi kesinleşen oyunun daha kesinleşmemesi ile birlikte, sonraki adresleri Berlin, Frankfurt, Moskova ve Romanya. sanların her çıkışı, her kaçışı, korku esaretiyle birlikte yalnızlığa, eksilmeye, çöküşe doğru yapılan bir yolculuktur. Kendi ihtiyaçları adına dünyayı reddeden kişilerin en gizli ve karanlık tutkularına yolculuk eden oyun, trajikomik karakterleri aracılığıyla kaybetmeyi ve son yüzleşmeye kadar her şeyin inkârını gözler önüne seriyor. Karanlık tutkulara yolculuk eha Özcan, Ayşe Lebriz Berkem, Selin İşcan, Selin Tekman, Tuba Karabey, Nihat Alptekin’in rol aldığı oyun deyim yerindeyse alaycı trajedi. Kule R şeklinde yüksek bir evde yaşayan aile, nereden geldiği belli olmayan gizemli bir sesin yarattığı korkuyla kaçmaktadır. Kaçtıkları yer, evlerinin gittikçe daralan ve boşalan üst katlarıdır. Neden korktuklarını bile bilmeyen bu in Caz Festivali konserlerle bitiyor arıyer Uniq Açıkhava Sahnesi’nde 22. İstanbul Caz Festivali kapanış konserleri olacak. Sahnede önce ABD’li genç trompetçi Theo Croker ardından soul müziğin geleceği olarak gösterilen Avustralyalı grup Hiatus Kaiyote olacak. Gecenin son konserinde ise Bill Withers ve Otis Redding gibi devlerle karşılaştırılan genç soul müzisyeni Michael Kiwanuka caz severlerle buluşacak. l Kültür Servisi Yazar Harper Lee coşkusu... ABD’nin Alabama eyaleti Monroeville kasabası, önceki gece yarısı adeta bir ‘edebiyat bayramı’na tanık oldu. Yazar Harper Lee’nin 55 yıl sonra ikinci bölümünü ‘Go Set a Watchman’ adı altında okurla buluşturduğu ‘Bülbülü Öldürmek’ romanının kasabaya dağıtılan ilk yedi bin kopyası için, yediden yetmişe pek çok okur kuyruğa girdi. Curiosities & Book kitabevinin önünde bekleşen bu kişiler arasında Tony Lyerly ve kız torunu, üç yaşındaki Maraih de bulunuyordu. l REUTERS S • Ahmet Andic • Ayşe Yıldırım • Cemal Karabil • Celalettin Can • Fahrettin Dede • Feyyaz Yaman • Fikret İlkiz • İhsan Karabulut • İsmail Ağan • M.Ali Çelebi • Mehmet Melek • Metin Uzunöz • Mustafa Sütlaş • Nebi Ebci • Nimet Tanrıkulu • Nurettin İhtiyar • Ozan Erözden • Ragıp Duran • Remzi Erkut • Şengül Yüksel • Yunus Bircan • Yurdaer Erkoca • Zeki Coşkun YAZ 2015 Andante Dergisi’nin haziran ekinde sunulan “Türkiye’de Müzik Eğitimi ve Orff Yaklaşımı” dosyası bu yöntemin tarihçesini, günümüzdeki uygulamasını ve özellikle Prof. Jungmair ve Pekinel’lerin yürüttüğü “Anadolu’da Müzik Eğitimini İyileştirme Projesi”ni ele alıyor. lerinden hareket ediyorlar; resim çizerken şarkı mırıldandıklarını, zıplarken şarkı söylediklerini ve kendi kendilerine şarkı yoluyla hikâyeler anlattıklarını görebiliyorsunuz (...) OrffSchulwerk hem grup içinde kişinin yaratıcılığını hem de iletişimini geliştirir, sanatların ortak noktalarını ve farklarını denemelerine olanak tanır.” 2006’da TEVİTÖL (Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi) de kurdukları müzik bölümüyle Türkiye’deki müzik eğitimini tanımaya başlayan Güher ve Süher Pekinel, Orff yöntemini var olan sistemle birleştirmeyi hedeflediler. 2010 yılında bu projenin uygulanması için Milli Eğitim Bakanlığını’nın kapısını çaldılar. Önce eğitmen yetiştirmeyi örgütlediler ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı ikna edip bir proto Orff metodu ve biz... T kol imzaladılar. Kendi deneyimlerinden ve zengin çevrelerinden yararlanarak projeyi güçlendirdiler. Türkiye genelindeki müzik öğretmenleriyle çalışmak, onların öğretim yöntemlerini dinlemekle yola çıktılar. Geleneksel eğitime karşı zengin ve alımlı eğitimi verebilecek öğretmenlerin yetişmesine önayak oldular. Bu inançla 9 pilot bölgede projelerini uyguladılar: “Bir çocuğun yeteneklerinin doğal ve hızlı şekilde geliştiği ve dolayısıyla yaratıcılık ve duygusal zekânın oturtulabileceği en verimli yaş aralığı 3 ile 8 arasıdır. Bu çocukların algılama kapasitesi normal insanların iki buçuk katıdır. Bu sebeple okulöncesi dönemde başlaması gereken müzik eğitimi, çocuğun müzikle ilgili bilgi ve becerilerini doğrudan etkileyecektir.” Ancak, 2012’den bu yana MEB’de sürekli değişen bakanlar ve müdürler Orff yönteminin önemini ve bu projeyi kavrayamamışlar. Pekineller’in saptamalarına göre proje kapsamında yetiştirilmiş öğretmenler her ne kadar görevlerini sürdürseler de eğitimin devam edebilmesi ve Anadolu’da okullara yayılması için üniversitelerin müzik bölümlerine Orff sisteminin entegre edilmesi gerekiyor. Bu konuda son günlerde çok iyi bir haber var: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı’nın desteğiyle projeye yeni kapılar açılmış. “Dans Eden Notalar” başlığı altındaki projeleriyle 60 öğretmene eğitim verilecek, iki bin anaokulu öğrencisine ulaşılacak. Şimdi gözler yeni kurulacak hükümetin yeni yöneticilerinde. Böylesi çalışılıp kotarılmış bir proje ve işbirliği yapmaya hazır bir vakıf var ortada. Theo Croker ISNN 1309 0666 Sayı 19 / Fiyatı 10 TL (KDV dahil) Ortadoğu / Kobanê Paris Komünü’nden Rojova’ya Dosya Devletin Başı Cumhurbaşkanı Medya DOSYA GENEL SEÇIMLER ve GELECEK Faresiz Kalıyor Gemi... Yüzleşme Geliyé Zilan Dersim Soykırımı İnsan Hakları Cumartesi Anneleri Kayıplarımız Hakikati Kültür/Sanat Karanlıktan Işığa Kitapçılarda ve e msilcilikleri’nd e T Z E M N E K Ü T İLETİŞİM: Şehit Muhtar Mah. Süslü Saksı Sk. No: 18/5 Tarlabaşı Beyoğlu / İSTANBUL www.78li.org / www.tukenmez.org [email protected] 0 212 244 48 02 ürkiye’de Carl Orff’un adını coşku dolu büyük yapıtı Carmina Burana ile tanırız. 13. yüzyıl Benedikten manastırında Golliards adlı henüz yemin etmemiş papazların Latince metinlerini içeren, 1930’lardan beri konser salonlarının baştacı olan sahne kantatı. Öte yanda Orff’un yarattığı müzik eğitim yöntemi gün geçtikçe değeri artan bir hazinedir. Andante Dergisi’nin haziran ekinde sunulan “Türkiye’de Müzik Eğitimi ve Orff Yaklaşımı” dosyası bu yöntemin tarihçesini, günümüzdeki uygulamasını ve özellikle Prof. Jungmair ve Pekinel’lerin yürüttüğü “Anadolu’da Müzik Eğitimini İyileştirme Projesi”ni ele alıyor. Carl Orff ve D. Günther’in önce Bavyera, sonra tüm dünyada uygulanan bu projesinde doğaçlamayla dans, ritim, müzik, jimnastik ve tiyatro iç içe gelişiyor, çocuk kendi bedeninin doğallığıyla tümleşiyordu. Orff, vurma çalgıları kullanıp ritmik vuruş özelliklerine ağırlık vererek küçük çocukları eğitme yoluna gitmiş, şarkı ve söz eklediği müziklerle “Çocuklar için Müzik” başlıklı bir dizi ortaya çıkartmıştı. Pekineller bu çok boyutlu eğitim sistemini şöyle anlatıyorlar: “Çocuklar müziGüher ve Süher Pekinel ği duyduklarında kendilik C M Y B Hayal Perdesi ekibi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle