15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 6 Haziran 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Cevat Öneş: Demokratik ülkelerde istihbarat teşkilatı başarısız olursa hesap verilir SİNAN TARTANOĞLU Sonucuna katlanır Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ 12 ski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, MİT TIR’ları üzerinden başlayan tartışmayı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Öneş’in “MİT TIR’larının içindekiler kimseyi ilgilendirmez” savunmasına karşı “Demokratik ülkelerde de istihbarat teşkilatlarının kapalı faaliyetler yapmasından kaçınılamaz. Operasyonel çalışmalar başarılı olmamış, açığa çıkmış ise demokratik ülkeler, hukuki ve siyasi sonuçlarına katlanmak durumundadır. Otoriter ülkelerde bu olmaz. Kapatır” ifadelerini kullanması dikkat çekti. 400 akademisyen, hukukçu, yazar, sanatçı ve insan hakları aktivisti, silah yüklü MİT TIR’larının görüntüsünü yayınladığı için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetin öfkesini çeken gazetemiz ve genel yayın yönetmenimize destek bildirgesi yayımladı. Bildirgenin imzacıları arasında yer alan isimlerden bir tanesi de eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’ti. Öneş, MİT ile ilgili eski konumu dolayısıyla sorularımızı yanıtladı. E SİYASİ İKTİDARIN SORUMLULUĞU Bildiriyi neden imzaladınız? Aydınlar bildirisine imza istenince tereddütsüz imzaladım. Demokratların bildiriyi imzalaması için önemli gerekçeler olduğunu düşündüm. Türkiye’nin demokrasi standartları ile toplumun haber alma hakkının korunması bakımından önemli. Diğer taraftan meseleye MİT’in görev ve sorumlulukları çerçevesinde yaklaşmak gerekiyor. ğerleri ve toplumsal çıkarlarla çerçevelenmesi lazım. MİT siyasi iktidarın, siyasi hedefelerine göre kullanabileceği yapıdan ziyade toplumsal çıkarlara uygun şekilde devletin ve toplumun güvenliğinin korunması amacıyla görevlendirilmesi gereken bir kuruluş. ‘Kimseyi ilgilendirmez’ deniliyor... Otoriter rejimlerle, demokratik rejimlerdeki istihbarat faaliyetlerini ayıran önemli bir kriter vardır. Demokratik ülkelerde de istihbarat teşkilatlarının kapalı faaliTüm bunlarla birlikte demokraside hesap verilebilirlik ve denetlenebilirlik kriterlerinin kazandığı önem... Medyanın açıklaması bu olayların yargı organlarına intikal etmesi durumunda bir hesap verilebilirlik durumu ortaya çıkıyor. Eğer demokratik bir sistem içerisindeysek. Bunların hepsini de kapsayan ise siyasi iktidarın sorumluluğu. Sorun da oradan başlıyor. yetler yapmasından kaçınılamaz. Bu kapalı faaliyetler eğer deşifre edilmiş, operasyonel çalışmalar başarılı olmamış ve açığa çıkmış ise demokratik ülkeler, hukuki ve siyasi sonuçlarına katlanmak durumundadırlar. Demokratik ülkelerde hesap verebilirlik ortaya çıkar. Otoriter ülkelerde bu yoktur. Otoriter devlet kendi istihbari operasyonunun başarısızlığını da tartıştırmıyor o zaman? Tartıştırmaz, kapatır. Toplumun talepleri dikkate alınmaz. l ANKARA Marie Harf Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Sinan Tartanoğlu’nun sorularını yanıtladı. Derin kaygı duyuyoruz ABD Dışişleri Bakanlığı Stratejik İletişim Başdanışmanı Marie Harf, Türkiye’de iktidarın düşünce özgürlüğüne müdahale etmesinden derin kaygı duyduklarını söyledi. Harf, düzenlediği basın toplantısında “Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN, New York Times, BBC’nin Türkiye’yi zayıflatmaya ve bölmeye çalıştıklarını söyledi. Gazeteciler, Ermeniler, eşcinselleri fitne temsilcileri olarak niteledi. Yorumunuz var mı? sorusu üzerine “Türkiye dostumuz ve NATO müttefikimiz. Türk yetkilileri, yargı bağımsızlığı da dahil olmak üzere demokratik değerleri korumaya, medya ve bilgiye erişim de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü korumaya çağırıyoruz” açıklamasını yaptı. Gazetecinin “Erdoğan’ın, eşcinseller, Ermeniler ve gazeteciler için kullandığı olumsuz nitelemeleri, kınıyor ya da eleştiriyor musunuz” sorusuna Harf’ın yanıtı “Kesinlikle” oldu. Tehditler suçluluk psikolojisi MHP lideri Bahçeli, Erdoğan’ın gazetemizi ve Can Dündar’ı hedef alan sözlerini ‘çok çirkin’ diye niteledi SELDA GÜNEYSU MİT’e nasıl hesap sorabiliriz? Mesele bir sistem ve kurumsal yapı meselesi. Türkiye eksik demokrasi şartları, demokratik niteliklerin yetersizliği nedeniyle bu tartışmaların içine çekiliyor. MİT’in görevi de olsa yasa çıkarılması gerekmez mi? Ülkenin demokratik standartlarına göre her ülkenin istihbarat teşkilatının görev sınırı vardır. Görevin niteliklerinin ortaya konulması için istihbarat teşkilatının hukuk kriterlerine göre denetlenebilirliği meselesi gündeme geliyor. Büyük eksiklikler var. ‘Meclis denetleme komisyonu aydınlatmalıydı’ MİT’in son kanun değişikliğinde TBMM denetleme komisyonu kuruldu. Meclis komisyon çalışmasının bu meseleyi ele alarak kamuoyunu aydınlatması gerekirdi ki, önemli gecikme var. MİT’in burada istihbarattan öte icracı bir faaliyeti yok mu? Son yasal değişiklikle MİT’e bazı operasyonel yetkiler veribileceği kabul edildi. “MİT TIR’ları” gibi görevlerin de evrensel hukuk de HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “tehdit edilen” ve hakkında soruşturma başlatılan Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’a destek verdi. Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: Makama yakışmaz: (Erdoğan’ın gazetemiz ve Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkındaki sözleri üzerine) Çok çirkin. Cumhurbaşkanlığı makamına yakışmayacak bir üslup, kendisinin üzerine düşmeyen bir görev... Eğer Türkiye’de Cumhuriyet savcıları varsa, Türkiye’de yargı hâlâ geçerliyse bunun onlara bırakılmasında yarar var. Kimseyi takip edip, yönlendirme, bunun karşılığında “Çok ağır suçtur” diyerek, ceza almasını isteme, suçluluk psikolojisi olarak algılanmasını sağlar, tersine çevirir. Tecrübesi en M gel olurdu: Mahkeme netleşirse, o zaman bu konunun ciddi uluslararası boyutu var. Savaş suçu olması konusu var. Onun için burada aşırı derecede bir paniğe kapılmaları sonrası yanlış kullandığı ifadeler var. Can Dündar Bey çok eski bir araştırmacı gazetecidir. Birçok belgeseller üzerine çalışmış bir şahsiyet. Sağlam bilgilere erişmemiş olsa bu kadar net kullanmazdı. Bu tecrübeler engel olurdu. Güzergâh yanlış: Yani Bayırbucak Türkmenlerine eğer bir yardım gidecekse, bunun gideceği yer bellidir. Bayırbucak’a gitme ihtimali düşünülüyor ise güzergâh yanlışlığı var. Bize hesap sor: (Erdoğan’ın avukatlarının Bahçeli’nin Çankırı mitinginde söylediği sözler nedeniyle muhabirimiz hakkında verdiği soruşturma talebi üzerine) Çok yanlış uygulama, sözü söyleyenden hesap sorma cesaretleri yok. ‘Güçlenirse feci olur’ Financial Times gazetesi başyazısında “Seçimler Türkiye tarihinin seyrini belirleyebilir” ifadelerine yer verdi. Seçmenin Erdoğan’a “yürütme gücünün neredeyse tüm tekelini” verip vermemek arasında seçim yapacağını yazan gazete, AKP’nin, anayasayı değiştirecek şekilde meclis çoğunluğu almasının “Türkiye için kötü olacağı” yorumunu yaptı. Türkiye’de HDP’nin barajı aşmaması için sonuçlarla oynanacağına dair endişeler olduğu belirtilen yazıda Erdoğan’ın daha fazla güç elde etmesinin feci olacağı yorumu yapıldı. ‘Ya hep beraber ya hiç birimiz’ Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a okuyucularımızdan ve sivil toplum kuruluşlarından gelen destek devam ediyor. “Cumhuriyet Yalnız Değildir” pankartı altında toplanan Birleşik Haziran Hareketi üyeleri, alkışlar eşliğinde “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Can Dündar yalnız değildir”, “Haziranın güneşi karanlığı boğar” sloganları atarak gazetemize geldi. Gazete yöneticilerimiz ve çalışanlar tarafından alkışlarla karşılanan Birleşik Haziran Hareketi üyelerine teşekkür eden Can Dündar “Biz direnişi Haziran’da öğrendik. Haziranınız bol olsun” dedi. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Türkeş: Vallahi silah gitmedi HP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MİT TIR’larındaki silahların Bayırbucak Türkmenlerine gitmediğini belirtirken, “vallahi de billahi de gitmedi” diyerek yemin etti. CNN Türk yayınında konuşan Türkeş, “Bayırbucak’a gidecek olan Yayladağı’ndan gider. TIR’ların çoğu Cilvegözü’nden gidiyor” dedi. Türkeş, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada da MİT TIR’larının nereye gönderildiğini hükümetin açıklaması gerektiğini belirterek “MİT deyince biz susacak mıyız, Yani MİT eşkıyalığı yapabilir mi” diye konuştu. M Türkmenlerin silahlı varlığı yok HP Genel Başkanı Yardımcısı, eski Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik, MİT TIR’larındaki silahların görüntüsünü haberleştirdiği için hakkında soruşturma açılan Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’a destek ziyaretinde bulundu. Özçelik, MİT TIR’larındaki silahların Türkmenler’e gittiği yönündeki açıklamaların gerçek dışı olduğunu söyledi. Özçelik, “Türkmenler’in silahlı bir varlıkları yoktur. Türkmenler’e ‘al sana silah’ diyerek bir yardımda bulunamazsınız. Türkmen cephesini koruma işi ayrı bir boyuttur” diye konuştu. ‘Bülent de Can Dündar’ı desteklerdi’ Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, gazetemize gönderdiği destek mektubunda, “Can Dündar gazetecilik açısından önemli bir görev yapmıştır. Eşim Bülent Ecevit hayatta olsaydı o da Can Dündar’ı desteklerdi. Can Dündar basın özgürlüğünün olduğu bir ülke gazetecisi gibi davranmıştır. Oysa maalesef ülkemizde basın özgür değildir. Ülkemiz diktatörlüğe yönelmiş durumdadır” dedi. MHP Ankara Milletvekili adayı Erkan Haberal da CNN Türk’te katıldığı programda, “Bu ülkenin aydınları bedel ödemeye alışıktır. Can Dündar değerli bir araştırmacı gazetecidir. Gazetecilik yapmıştır” dedi. Muhalefete açık savaş İngiliz Guardian gazetesi, genel seçimlerde sandıkta usulsüzlük yapılacağı iddialarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kızdırdığını ve Erdoğan’ın medyaya “savaş ilan ettiğini” yazdı. Guardian’ın dış politika köşe yazarı Simon Tisdall’ın imzasını taşıyan yazıda Erdoğan “gergin” olarak nitelendirildi. Erdoğan’ın kendisine muhalif basınla pek iyi geçinemediğini yazan Tisdall, bunun “açık bir savaşa” dönüştüğünü belirtti. Yazıda, Erdoğan’ın Meclis’i kenara iterek “diktatöryal güçler” elde etmek istediği kaydedildi. C Bunlar boş tehditler DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MİT TIR’ları haberi nedeniyle Cumhuriyet’i hedef almasını, “Bunlar boş tehditler” şeklinde değerlerdirdi. “Bunlar son kozları. Seçimi kazanmak için her türlü ahlak dışı, hukuk dışı, etik dışı şeyi deniyorlar” diyen Demirtaş, 7 Haziran’dan sonra bütün bu tehditlerin, hukuksuzlukların ortadan kalkacağını söyledi. Demitaş, “Bu hukuksuzlukları ve tehditleri yeniden iktidar olabilmek için yapıyorlar, ama 7 Haziran’dan sonra HDP barajı geçmişse, herkesin içi rahat olsun. Medya daha özgür olacak. Korkular, kaygılar azalacak. Hukuksuzluk ve tehditle karşı karşıya olan herkesin yanında olmaya devam edeceğiz. Bunlar boş tehditler” dedi. l MAHMUT LICALI / Diyarbakır Kılıçdaroğlu: Eli kanlılara silah göndermek evrensel bir suç HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in gündeme getirdiği MİT TIR’larındaki silah görüntüleri konusunda “Eğer siz bir ülkeyi yönetirken, başka bir ülkeye, eli kanlı insanlara silah gönderirseniz bu suçtur. Evrensel bir suçtur” dedi. Kılıçdaroğlu, önceki gün Kral Radyo’da canlı yayımlanan programda soruları yanıtladı. “Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan MİT TIR’ları haberinin zamanlaması biraz manidar değil mi?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Ben gazeteci değilim AKP gücünü kaybetti Economist dergisi bu haftaki sayısında yayımlanan “Tepki oyları ne kadar çok olacak?” başlıklı makalede “AKP neden geçmişte olduğu gibi iyi bir sonuç alamayabilir” diye soruyor. Dergi AKP’nin 7 Haziran’da yüzde 40’ın üzerinde oy alacağını yazıyor, ancak buna rağmen gücünü kaybettiği yorumunu yapıyor. Yazıda, daha önce AKP’nin lehine olan durumların artık “tersine döndüğü”, Erdoğan’ın daha despotik olduğu, AKP’nin en güçlü olduğu alan olan ekonominin de artık ivme kaybettiği belirtiliyor. C H ama bildiğim bir kural var, gazetecinin mutfağına bir haber düştüğünde ve haber, haber değeri taşıyorsa yapar, onu zaten durduramazsınız” dedi. “Ülke çıkarları söz konusuysa” denmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Ülkenin çıkarlarını siyasetçiler düşünür. Eğer siz bir ülkeyi yönetirken, başka bir ülkeye, eli kanlı insanlara silah gönderirseniz bu suçtur. Evrensel bir suçtur. Dünya küçük bir dünya değil, küreselleştik artık biz. Bura Gazeteciliğin ilkesi da yazdığınız haber birkaç saniye sonra Afrika’da, Amerika’da, Japonya’da hemen okunabiliyor. Şu soruyu sormamız lazım, ‘Görüntüler gazetecinin eline ne zaman geçti?’ Şunu söyleyeyim; eğer haber veya görüntüler uzun süredir gazetecinin elinde ve seçime üç gün, beş gün kala yayınlıyorsa bu doğru değil. Açık, net. Ama görüntüler yeni ulaşmış ve hemen yayınlıyorsa, haber.” Kılıçdaroğlu, gazetecinin eline gelen bir belgeyi yayınlamamasının ise mesleğin ilkelerine aykırı olduğunu bildirdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle