27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 5 Haziran 2015 EDİTÖR: ÖZLEM YÜZAK TASARIM: TÜLES HASDEMİR çevre 11 Dünya “Yedi Milyar Hayal. Tek Gezegen.” BM’nin çağrısı açık: Partiler çevreyle ilgili ne vaat ediyor? Çevre Günü ÖZLEM YÜZAK ‘SoRuMlu TukETIn’ 9.6 milyara ulaşacağını öngörerek yola çıkıyor ve bugünkü tüketim ve üretim biçimlerinin aynen sürmesi durumunda 2050’de 3 gezegenlik kaynağa ihtiyaç duyulacağını vurguluyor. 1972 yılından beri kutlanan Dünya Çevre Günü’nün amacı ise çevre konusunu tüm dünya ülkelerinin ajandasına sokmak, hükümetleri bu konudaki politikaları doğrultusunda uyarmak ve insanları “tüketim alışkanlıklarını” gözden geçirmeye yöneltmek. Tema Vakfı da 2050 yılında nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için 100 milyon hektar daha tarım alanına ihtiyaç olduğuna ancak her yıl Costa Rica büyüklüğünde (50 bin kilometrekare) toprağın erozyonla kaybedildiğine dikkat çekti. Yapılan açıklamada tarım, küresel sera gazı salımlarının üçte birinden sorumlu tutulduğu buna karşın tüm bu olumsuzluklarla üretilen gıdanın üçte birinin israf edildiği vurgulandı. Çöpe atılan gıda miktarı 1.3 milyar ton. Çöp olan gıdanın çevresel maliyetleri üretici fiyatları ile 750 milyar Ataköy Sahili yeni inşaat alanı açmak için dolduruluyor HAZAL OCAK irleşmiş Milletler Çevre Programı UNDP’nin Dünya Çevre Günü için açıkladığı tema “Yedi Milyar Hayal. Tek Gezegen” dolayısıyla ‘bilinçli tüketin’. UNDP 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun B dolar. Çöpe giden 1,3 milyar ton gıda için kullanılan su, konutlarda kullanılan 125 milyon km3 suya denk ve bu miktarda suyun israfı anlamına geliyor. Öte yandan 1 milyardan fazla insan yeterli içme suyuna erişemiyor. 1.4 milyon çocuk yeterli temiz su ve hijyen koşullarının olmaması nedeniyle ölüyor. rmanların talan edildiği, tarım arazilerinin yapılaşmaya açıldığı Türkiye’de partilerin seçim vaatleri Türkiye’nin çevre kirliliği tablosunu net yansıtmıyor. CHP, MHP ve HDP çevreye daha duyarlı bir politika izlerken AKP’nin çevre kirliliğiyle ilgili olumlu vaadlerinin yanı sıra 3. nükleer santral vaadi vermesi de dikkat çekiyor. Siyasi partilerin çevre vaatlerinin bir bölümü şöyle: O KARPAT: Atıklarımızdan enerji üretiyoruz Sütaş, çiftliklerinde ve süt fabrikalarında çıkan organik atıkları Aksaray’da ve Karacabey’de kurduğu biyogaz ve elektrik üretim tesislerinde önce biyogaza sonra da elektrik enerjisine dönüştürüyor. “Doğadan aldığımızı doğaya geri veriyoruz” diyen Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi Saffet Karpat, yılda 150 bin ton organik atığı geri dönüştürdüklerini ve geçen yıl 14 bin MWh elektrik ürettiklerini söyledi. “Ottan Sofraya” iş modeli çerçevesinde, yatırım yaptıkları her yerde, üretim tesislerinin yanı sıra; eğitim merkezleri, uygulama ve damızlık çiftlikleri, yem fabrikaları, kurduklarını belirten Karpat “Hedefimiz, 3 yıl içinde, enerji ihtiyacımızın %100’nü kendi atıklarımızdan ürettiğimiz enerji ile karşılamak “ dedi. Karpat Sütaş’ın Aksaray Biyogaz Tesis’nin Türkiye’nin ilk Gold Standart tescilli biyogaz tesisi olduğunu söyledi. AKP: 2 nükleer santrale ek olarak 3. nükleer santral için bazı ülkelerle görüşmelere başlandı. Tüm ulaşım türlerinde sera gazı emisyonlarına yönelik çalışmalara öncelik verecek ve gerekli takip sistemi kurulacak. 2015 yılında orman varlığını 22 milyon hektara yükseltilecek. 2019 yılı sonuna kadar ormanların tamamının tapu ve tescil işlemleri tamamlanacak. Hava kalitesini daha iyi takip edebilmek izin Temiz Hava Merkezleri hizmet binaları yapılacak. CHP: Acil koruma ve yeniden onarma ilkesi ışığında Ekolojik Anayasa hazırlanacak. Genel bütçeden yaratılacak “iklim fonu” ile iklim değişikliğiyle mücadele için kaynak oluşturulacak. Çevre davalarında mahkeme masrafı alınmayacak, bilirkişi masrafları hazine üzerinden karşılanacak. Kişi başına düşen şehir içi yeşil alan oranı her ilde arttırılacak. Mera alanlarının amacının dışında kullanılmasına izin verilmeyecek.Verimli tarım arazilerinde, ormanlarda, zeytinliklerde, balık üreme havzalarında ve SİT alanlarında enerji santrali kurulmayacak. Havza planlaması kapsamında yer almayan, ÇED ölçütlerine uymayan ekosistemi tahrip eden hiçbir HES projesine onay verilmeyecek. MHP: Köprü, otoyol ve barajlar gibi kamuya ait altyapı tesisleri özelleştirilmeyecek, bu tesisler için gelir ortaklığı senetleri ihraç edilerek hem kaynak yaratılacak hem de alt ve orta gelir grupları için alternatif yatırım araçları sunulacak. Ekonomik ve sosyal politikalar ile çevre politikası arasında uyul sağlanacak, kalkınma gerçekleştirilirken insan sağlığı, ekolojik denge, kültürel, tarihi ve estetik değerler korunacak. Çevre zabıtası ve çevre ihtisas mahkemeleri kurulacak.Verimli tarım toprakları korunacak. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının hidrolojik dengeyi gözetecek şekilde kullanılması, atık suların arıtılarak kullanımı teşvik edilecek. HDP: Köyler canlı birer yaşam ve üretim merkezi haline getirilecek.Tarım alanlarının ormanların ve meraların endüstriyel tarımda ve sermaye projelerinde kullanılmasına izin verilmeyecek, ülkenin bütün bölgelerinde süren ve ekolojik dengenin yıkımına yol açan projeler iptal edilecek. HES, termik, nükleer ve benzeri enerji projelerine, ekolojik yıkıma yol açan maden işletmeciliğine, son verilecek. Kenti yağmalayan kentsel dönüşüm projeleri tarihi kültürel varlıkların ve ortak yaşam alanlarının gaspı, atıksu ve katı atık gibi çevresel hizmetlerin özelleştirilmesi ve piyasalaştırılması önlenecek. Türkiye’nin çevre ayıpları büyüyor Kurbağalıdere’nin ıslahı üç yıldır bitirilemedi. rak yeterince bilgilendirilmediğini, kaza durumunda kimin sorumlu olacağının bilinmediğini vurguluyor. Hükümetin mahkemeye göndermek istemediği rapora göre, nükleer santral projesine Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın bile temkinli yaklaştığı görülüyor. Ataköy sahil şeridindeki tüm parselleri yapılaşmaya açan hükümet inşaat yapacak alan kalmayınca denizi doldurmaya başladı. Gemilerle taşınan hafriyat kamyonları ile deniz 140 dönüm doldurularak yeni inşaat alanı yaratılıyor. Bu yeni alana konferans, kongre merkezleri ile restoran ve gazinolar inşa edileceği belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 3 yıldır ıslah çalışması süren ve bir türlü tamamlanamayan Kurbağalıdere’den Marmara denizine akan kanalizasyon suları, özellikle Kadıköy sahillerinde zehir saçıyor. Örneklerden elde edilen tahlil sonuçları ise ürkütücü olduğu kadar riskli ve tehlikeli düzeylerde! Ataköy sahil şeridi Kuzey ormanları yok ediliyor ürkiye Dünya Çevre Günü’ne giderek kronikleşen sorunlarla giriyor. Hukuksuzluğun zirve yaptığı, çevreyi talan eden birçok projenin ÇED raporundan muaf tutulduğu, uluslararası raporların kamuoyundan gizlendiği bir süreç. Çevre Mühendisleri Odası geçen yıl Türkiye’nin çevre karnesini çıkarıp kamuoyu ile paylaşmıştı. Hatırlarsanız Yırca’da bir gecede 6 bin zeytin ağacının kesilmesinden, AOÇ’de iptal kararlarına karşın Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılmasına, yine iptal kararlarına karşın HES’lerin inşaasına kadar... 2015 de farklı geçmiyor. Validebağ Korusu’ndaki talan, İstanbul’u soluksuz bırakacak olan Kuzey Ormanları’nın yok edilmesi, yeşil alan ola T rak görülen her yerin kentsel dönüşüm adı altında hızla betonlaşması, Antalya’da mermer ocakları açmak uğruna 800 yaşındaki sedir ağaçlarının kesilmesi, SİT alanı olmasına karşın Yassıada ve Bozcaada’nın yapılaşmaya açılması örneklerden sadece bazıları. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın nükleer altyapı gözden geçirme raporunun AKP tarafından sümen altı edildiğii ortaya çıktı. Hükümetin kamuoyundan gizlediği rapora göre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, nükleer santralın yer lisansının sorunlu olduğunu, nükleer atıkların nasıl taşınacağının açıklanmadığını, halkın nükleer santralle ilgili ola Akkuyu Santralı Zehir saçıyor C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle