17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 20 Haziran 2015 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ haber 7 Ahmet Şık A ABYAD’D TEL Türkiye’den IŞİD’e kolilerce ilaç Fotoğraflar: AHMET ŞIK Tel Abyad’dan kaçan IŞİD’cilerden geriye Türkiye’ye geçmek için tıraş olduktan sonra bıraktıkları birkaç çuval sakal kalmış. Kente giren YPG’lilerin en çok karşılaştıkları soru ‘Sigara içebilir miyiz’ olmuş rak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) 2014 Ovcak ayından bu yana elinde tuttuğu Tel Abyad’ın kontrolü, geçen hafta Kürt savunma birliği YPG ile Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Burkan El Fırat (BEF) güçlerine geçti. IŞİD’in ciddi bir savunma göstermeden terkettiği kentte YPG ve BEF güçleri tamamen hâkimiyeti sağlamış durumda. Bir kaç ay öncesinde yakın tarihin en önemli direnişine ev sahipliği yapan Kobane üzerinden ulaştığımız Tel Abyad’ın tüm giriş çıkışları YPG güçlerince kontrol ediliyor. Tel Abyad’ın girişlerinde ve kent içindeki önemli kimi noktalarda tüm sivillere kimlik kontolü yapılıyor. AKP hükümeti ve medyasının Türkmenlere yönelik katliam yaptığı iddialarının aksine Tel Abyad’da herhangi bir çatışma izine dahi rastlamak mümkün değil. Nüfusun büyük çoğunluğunun dönmediği kentte bulunan az sayıdaki Arap ise memnuniyetini “Biji YPG” sloganlarıyla dile getiriyor. YPG ve BEF güçlerinin iki haftadan az bir sürede önce yakın köyleri ardından da Tel Abyad merkezini IŞİD güçlerinden almasıyla örgütün Rakka’daki merkeziyle bağlantıyı sağlayan en önemli hat da düşmüş oldu. Böylece IŞİD’e katılmak için Urfa sınırını kullanan cihatçıların geçiş yolu da kapanmış oldu. Ancak kenti savunmadan terkeden IŞİD militanlarından çoğunun sakallarını keserek sığınmacı görünümünde Urfa Akçakale sınırından Türkiye’ye geçtiği tahmin ediliyor. Adeta yüksek şiddetli bir dep I Araplar: Biji YPG ‘IŞİD’ciler sığınmacı kılığında Türkiye’de, Allah sizi korusun’ şyalarını geride bırakan kepenklerin üzerinde yazan “BiE IŞİD’cilerin yaptığı tek ka ji YPG” sloganları sokaklardaçış hazırlığı ise sakal tıraşı olki az sayıdaki insanın da dilinHastanenin depoları üzerlerindeki Türkçe yazılardan Türkiye’den geldiği anlaşılan kolilerce ilaçla dolu. rem yaşamış görütüsü veren Kobane’nin aksine savaşın izine rastlanmayan kentte iş yerlerinin neredeyse tamamı kapalı. Kentteki birkaç bakkal dükkânı ise Tel Abyad merkezindeki az sayıdaki insanın ihtiyaçlarını karşılıyor. Zaten ihtiyaç sahibi olanların sayısı da hayli azalmış durumda. IŞİD’in kenti ele geçirmek için 2013’te başlattığı saldırılar sırasında Suriye rejim güçleriyle şiddetli çatışmalara sahne olan kentin sakinleri büyük bir göç dalgasıyla Akçakale’ye sığınmıştı. Kentin IŞİD’in eline geçmesinden sonra kentteki az sayıdaki Kürt nüfus da göçe zorlanmıştı. Sünni Araplar ise IŞİD’in kurallarıyla yaşamayı kabul ederek kalmışlardı. Kent IŞİD’in elinden kurtarmak için başlatılan operasyonlar ve hava bombardımanları ise geçen hafta boyunca sınırın hemen öte yakasında bulunan Akçakale’ye yeni bir göç başlatınca kent adeta boşalmıştı. Neredeyse çatışmaya girmeyen IŞİD militanlarının kenti terkettiği 15 Haziran’dan iki gün sonra ise bu kez Tel Abyad’ı terkeden sakinleri Akçakale’den dönmeye başladı. Ancak kentte birçok yerde mayın döşendiği ve bombalı bubi tuzakları tespit edildiği için YPG güçleri önümüzdeki pazartesiye kadar sınırı kapattığını duyurdu. Apar topar kaçmışlar Kentin ele geçirilmesinden sonra apar topar kaçan IŞİD’lilerden geriye kalan eşyalar Akçakale sınır kapısının yanındaki barakalarda bırakılmış. Kıyafetler, ilaçlar, uydu antenleri, kırtasiye malzemeleri, mayın patlatmada kullanılan ara kablolara kadar birçok eşya geride bırakılmış. Kentin tek hastanesinde cezaları infaz edilmiş iki kişinin cesedi bulunuyor. YPG’liler tarafından bulunmuş cesetlerin birisinin kafası, diğerinin iki ayağı kesilmiş durumda hastane morguna bırakılmış. Tamamen boşaltılan hastanenin depoları üzerlerindeki Türkçe yazılardan Türkiye’den geldiği anlaşılan kolilerce ilaçla dolu durumda. mak olmuş. Gümrük kapısını ele geçirilen YPG’liler binanın tüm odalarında sakal tıraşından geriye bir kaç çuval artık temizlediklerini anlatıp ekliyorlar: “Bu cihatçılar sığınmacı kılığında artık Türkiye’deler. Başınıza gelecekler için sizleri Allah korusun.” Kentin en önemli noktası olan Özgürlük Meydanı, IŞİD’in kenti ele geçirmesinden sonra Ölüm Meydanı olarak anılmaya başlanmış. Çünkü suç işlediklerine kanaat getirilenlerin kafaları kesilerek cezalarının infazı da bu küçük meydanda halkın gözleri önünde yapılıyormuş. Tel Abyadlılar artık BEF güçleri ile birlikte kontrol noktaları kuran YPG’nin elinde olan bölgeyi yeniden ilk adıyla, Özgürlük Meydanı diye anıyorlar. Kapalı de. Kendilerini IŞİD belasından kurtaranlara duacı olduklarını anlatıyorlar. En hafif cezanın “Ölüm Meydanı”nın hemen ilerisinde, gelip geçenlerin küfür ve hakaret etmesinin mecbur kılındığı bir kafeste aç susuz 48 saat hapsetmek olduğu kentte YPG ve BEF güçlerinin en çok karşılaştığı soru da “Sigara içebilir miyiz?” oluyormuş. Çünkü IŞİD haram kıldığı sigarayı içmeyi de yasaklamış. Halktan ve dükkânlardan toplanan kartonlarca sigara da, yakılarak imha edilmiş. Başta sakal kesmek üzere nelerin yasak olduğunun duyurulması için kullanılan camilerin hoparlörlerinden en sık duyulan diğer anonsun ise kadınların nasıl giyinmesi gerektiğine yönelik fetvalar olduğunu anlatıyor Tel Abyadlılar. ‘TÜRGEV’e saldırılar algı operasyonu’ TÜRGEV’e sahip çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Güçlenmesini, hizmetlerinin yaygınlaşmasını arzu ediyoruz” dedi ALİ AÇAR İstanbul’un göbeğinde hilafet yürüyüşü H izbut Tahrir yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı bir gösteriyle hilafet çağrısı yaptı. Fatih Camisi’nde cuma namazının ardından toplanan kalabalık, Fevzi Paşa Caddesi’ne inerek yürüyüş yaptı. Tevhid bayrağı taşıyan grup Saraçhane Parkı’na kadar yürüdü. Erkeklerin arka bölümünde kadınlar toplandı. Tekbir getiren kalabalık, “Türkiye’den Mısır’a, Endonezya’dan Fas’a, Lübnan’dan Kürdistan’a hilafet, hilafet” sloganları attı. Okunan bildiride “Hilafetin kurulması için çalışmak zaruridir. Hilafet farzların anasıdır ve farzların tacıdır” denildi. (AA) ‘Faili meçhul davaları sıfırlanıyor’ DAKİ N I S A V A JİTEM D İSTEMİNE BERAAT AĞDI TEPKİ Y MAHMUT ORAL ırnak’ın Cizre ilçesinde 19931995 yılları arasındaki 21 faili meçhul cinayete ilişkin “infaz timi kurdukları” gerekçesiyle 5 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 100 yıl hapis istemiyle yargılanan dönemin emekli Cizre İlçe Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Korucubaşı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığa Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat istenmesi kayıp yakınlarını ve hukukçuları isyan ettirdi. JİTEM Davası’nın önceki gün yapılan duruşmasında savcının tüm sanıklar için beraat istemesi kayıp ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yakınlarını bir kez daha yıktı. 1993 yılında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan İhsan Arslan’ın eşi Şefkiye Arslan, “Siz ne yaparsanız yapın bu eşimin Cemal Temizöz ve diğerleri tarafından öldürüldüğü gerçeğini değiştiremeyecektir. Ben yaşadıkça davanın peşini bırakmayacağım” de Ş ‘Süreç provokasyonlara kurban edilmemeli’ Yüksekova Dağlıca üs bölgesine önceki gün yapılan havan saldırısının ardından HDP Milletvekili Abdullah Zeydan’ın da bulunduğu 15 kişilik bir heyet gittikleri Dağlıca Taburu’nda askeri yetkililerle görüşmek istedi ancak yetkililer kabul etmedi. Zeydan, “Barış süreci provokasyonlara kurban edilmemeli” dedi. di. Ali Karagöz de 1993’te evinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Ali Karagöz’ün eşi Ayşe Karagöz ağlayarak, “Savcı kim oluyor? 21 yıldır bu dünyada yalnız kalan, tehdit edilen, hayatı karartılan benim. Benim adıma nasıl beraat istiyor. Hakkımı helal etmiyorum, affetmiyorum” diye konuştu. Davanın müdahil avukatı ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, “Hükümet ve yargı el birliğiyle faili meçhul davaları sıfırlıyor, ortadan kaldırıyor. Hükümet ve yargı el birliğiyle cinayetlere çizgi çekti” dedi” dedi. Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de “Siyasi konjonktür nedeniyle hükümetin orduyla daha iyi ilişki kurmasının ardından dava beraat isteme noktasına getirilmiştir” diye konuştu. ayyip Erdoğan, TÜRGEV’in eğitim alanında bir marka haline geldiğini belirterek, ısrarla siyasi tartışmaların içine çekilmek istenmesinin nedeninin de bu olduğunu söyledi. TÜRGEV’e sahip çıktıklarını ve bundan sonrada sahip çıkmaya devam edeceklerini anlatan Erdoğan, “Siyasi tartışmalar, yapılan hizmetleri gölgeleme gayretinin ürünüdür ve algı operasyonundan ibarettir” dedi. TÜRGEV’in 2. Mezuniyet Töreni ve İftar daveti dün Kulaksız Okçular Tekkesi’nde gerçekleştirildi. Törene Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile katılırken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İBB Başkanı Kadir Topbaş ile mezun olan öğrenciler ile yakınları katıldı. İftarın ardından Erdoğan, “TÜRGEV’e saldıranlarında asla gençlik diye eğitim diye bir derdi yoktur. TÜRGEV’in ısrarla siyasi tartışmaların içine çekilmek istenmesinin sebebi, bu çatı altında yetişen gençlerin inançları, tarihleri, kültürleri, medeniyetleri konusunda elde edecekleri müktesebatlarıdır. Biz de işte tam da bu sebeple TÜRGEV’e sahip çıkıyor, güçlenmesini, hizmetlerinin yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Siya T si tartışmalar, yapılan hizmetleri gölgeleme gayretinin ürünüdür ve algı operasyonundan ibarettir. Bugüne kadar attığı her adımda, yaptığı her hizmette TÜRGEV’in yanındayım, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğim” dedi. Öğrencilerle birlikte tribüne çıkan Erdoğan poz verdi. Bu sırada bir kaç kişinin öğrencileri rabia işareti yapmaları konusunda uyarması ise dikkat çekti. Erdoğan ayrıca, dört yılda restorasyonu tamamlanan Eyüp Sultan Türbesi’nin ziyarete açılma törenine katıldı. Erdoğan, “Gerçekten restorasyon esnasında içerisini gezip gördüğüm zaman maalesef çok ciddi sıkıntıların yaşandığını gördüm” dedi. Erdoğan’ı protesto etti, cezaevine girdi Bursa’da 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Türkiye Gençlik Birliği’nin 26 Aralık 2013’teki eyleminde Erdoğan’a hakaret içeren slogan attıkları gerekçesiyle Binali Yıldız, Aysun Doğan, Huriye Atlamaz, İsmail Aydın, Suzan Ercan ve Mustafa Kaloğlu 20 TL’den 354 gün adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu cezayı erteledi. Ancak hakkında suç kaydı bulunan Yıldız’a 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. l LEVENT GENCELLİ/ BURSA umhuriyet’in, Adana’da 19 Ocak 2014’te durdurulan ‘MİT TIR’larının silah dolu görüntülerine ulaşması” ve manşetinden kamuoyuna duyurmasının ardından MİT suskun kalmayı tercih etti. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle gündeme getirdi MİT İDDİALARA SESSİZ KALIYOR C ğimiz haber, dünya ve ülke gündeminde ses getirdi. Haberde, Cumhuriyet’in Adana’da durdurulan TIR’ların silah dolu olduğu görüntülerle ortaya çıktı. Ardından gazetemiz muhabiri Ahmet Şık’ın “Devletin bittiği an” başlıklı manşet haberinde MİT’in taşıdığı silahları ortaya çıkaran baskında jandarmayla istihbaratçılar arasında yaşanan olaylar, devletin kurumlarının nasıl birbirine girdiği gözler önüne serildi. Gazetemiz Ankara Temsilcisi Erdem Gül de 11 Haziran’da “Kirli operasyon” başlıklı haberinde, MİT’in Atme kampından yaptığı cihatçı ve silah transferini belgeleyen görüntüler yayımlandı. Haberlerimizin ardından resmi olarak görüş istediğimiz MİT’den herhangi bir yanıt gelmedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle