27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 20 Haziran 2015 yaşam EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK Dizi setine oruç baskını Oruç tutulmuyor diye ‘O Hayat Benim’in set ekibinin kafasına mermer taşları atıldı. Neyse ki yaralanan yok ox TV’de yayımlanan “O Hayat Benim” adlı dizinin seti önceki gün “oruç baskını”na uğradı. Dizinin oyuncularından Ceren Moray, insanların kafasına mermer taşlarının atılarak saldırının düzenlendiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Kişisel Twitter hesabından Moray olayı, “Oruç tutmuyor diye anneli küfür, ölüm tehdidi, fiziksel şiddet; bugün set bastı evet ve evet 10 kg mermerin insanların kafasına atılışını gördük. Mesele nefretin hangi sette, han 2 F gi semtte olduğu değil. Mesele, nefretin geldiği nokta; kendine benzemeyenin ölmesini dilemek. Sadece pide sevdiği için pide sırasında önde olanın, oruçlu olana sırasını vermesinin üstüne bi teşekkürdür ramazanın sabrı, burdan oku olayı” diye paylaştı. Moray saldırıda yaralanan kimse olmadığını belirtti. Pastel Film’in Kurumsal İletişim Direktörü Başak Güneş Berk Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada set çalışmasının dış mekânda yapıldığını belirterek, “Yan tarafta duran birkaç kişi tarafından saldırı gerçekleşti” dedi. Bilindiği gibi ramazanın ilk günü Erzurum’un Yakutiye ilçesinde yolun kenarında sigara içen bir kadın, “Neden oruç tutmuyorsun da sigara içip bizi tahrik ediyorsun” diyen iki erkeğin sözlü tacizine uğramıştı. Kadının şikâyetçi olması üzerine gözaltına alınan bir erkek de kadından şikâyetçi olmuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sigara tahrik ediyormuş MHP, HDP ve demokratik milliyetçilik Ceren Moray Dizinin oyuncularından Ceren Moray “Mesele nefretin hangi sette, semtte olduğu değil. Mesele, nefretin geldiği nokta” dedi. incilik ve mezhepçilik ile ırkçılık ve milliyetçilik, aşırı çizgilere gittiği zaman demokrasinin en büyük düşmanları olur: Dincilik ve mezhepçilik, kelle kesen Hıristiyan veya Müslüman şeriatçılığına, ırkçılık ve milliyetçilik ise kan içici faşizme dönüşebilir... Elbette insanları, dinlerine, mezheplerine, ırklarına ve milliyetlerine göre ayrımcılığa tabi tutmak, nefret söylemlerinin hedeflerine oturtmak, çağımızdaki demokrasi ve insan hakları anlayışı açısından kabul edilebilecek davranışlar değildir. HHH İdeolojik dönemlere tarihsel olarak bakarsak: Önce dincilik ve mezhepçilik vardı... Onun üzerine ırkçılık ve milliyetçilik geldi... En sonra da bütün bunların üzerine demokrasi ve insan hakları geldi. Hiçbir ideoloji kendinden öncekini silip atmadı, atamadı... Kendinden öncekilerle birleşti, bütünleşti, uzlaştı... Bugün ulaşılan ideolojik noktada, bütün dinci, mezhepçi, ırkçı, milliyetçi kimlikler, demokrasi ve insan hakları anlayışı içinde kardeşçe ve barış içinde yaşamak durumundalar. HHH Elbette yukardaki bu “temenni” “dile kolay...” Fiiliyatta ise çok zor! Ne yazık ki dünya tarihi, din, mezhep, ırk, milliyet ve bunların göstergesi olarak dil farklılıkları üzerine dökülen kanlarla yazıldı... Ve insanlık henüz homojen olarak uygarlaşamadığı için hâlâ da bu kanlı yazım devam ediyor. HHH Her dinci, mezhepçi, ırkçı, milliyetçi ideoloji, doğduğu zaman devrimciydi, ilericiydi: İnsanlar bu ideolojilere göre toprak ve devlet sahibi oldular, toprakları ve devletleri için öldüler ve öldürdüler. Önce, paganizmden tek tanrılı dinlere geçiş... Sonra dincilik ve mezhepçilikten milliyetçiliğe geçiş... En sonunda da dinci, mezhepçi, ırkçı, milliyetçi kimliklerden, demokrasi ve insan haklarına geçiş... İnsanlık tarihinin uygarlaşma çizgisini belirler. HHH Türkiye Cumhuriyeti, sahip olduğu tarihsel, toplumsal, kültürel ve coğrafi nitelikler itibarıyla, bulunduğu yerdeki en ileri ideolojiyi ve en demokratik devlet biçimini temsil etmektedir... Ama hâlâ mezhepçi ideoloji adına savaşan, kafa kesen, ciğer yiyen gruplarla ve onlarla milliyetçilik adına savaşanlarla komşu olarak birlikte yaşamakta... Ve AKP’nin büyük yanlışından dolayı, bu gruplar arasındaki savaşa mezhepçiler adına müdahil olmaktadır. HHH Ben, bu Cumhuriyeti birlikte savaşarak kurmuş olan Türklerin ve Kürtlerin milliyetçi ideolojilerinden güç alan MHP ve HDP’nin... Geçmişin karanlık ve kanlı tarihinden beslenmek yerine... Aydınlık ve demokratik bir geleceğin inşası için çalışacaklarına... Türkiye’yi yağmacı ve rüşvetçi bir otoriterliğin pençesinden kurtarmaya öncelik vereceklerine inanıyorum. D First Lady provası mı? ransız Cumhurbaşkanı François Hollande’ın sevgilisi olarak bilinen Fransız oyuncu Julie Gayet ilk kez Hollande’ın da katıldığı resmi bir törende bulunarak, Fransa’nın yeni “first lady”si olacağına dair spekülasyonlara yol açtı. Gayet, Charles de Gaulle’ün İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız halkına seslendiği konuşmasının 75. yıldönümü dolayısıyla gerçekleşen törene babası Brice Gayet ve savaş gazisi büyükbabası Alain Gayet ile beraber geldi. F C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle