16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 20 Haziran 2015 KULTUR Roger Waters, gişe duvarını sinemada yıkacak ‘The Wall’ turnesiyle dört milyondan fazla kişiye ulaşan Pink Floyd grubu eski üyesi Roger Waters bu kez beyazperdede. İki yıl önce, Gezi Direnişi günlerinde İstanbul’da verdiği konserde demokrasi ve direniş kayıplarını da anan ve EDİTÖR: MEHMET KESKİN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ müzikseverlere unutulmaz anlar yaşatan müzisyenin aynı adlı turnesinin özel görüntülerinden hazırlanan ‘Roger Waters The Wall Live’, 29 Eylül 2015’te tüm dünyayla aynı anda Türkiye’de de vizyona girecek. 19 Müziğin ‘sol anahtarı’yla kaderlerini değiştirdiler Biri Siirtli, diğeri İstanbullu iki yetenekli müzisyen: Hazal ve Bengisu. Hayatlarına müzik girdikten sonra ortak başarılar ve benzer sorunlar ve hayalleri paylaşıyorlar. İstanbul Müzik Festivali kapsamında konser verecek orkestralarda görevli 17 yaşındaki Hazal Aruk çello, 22 yaşındaki Bengisu KöAYŞE FERHANGİL mürcü ise flüt çalıyor. Doğduğu Siirt’ten 8 yaşında İstanbul’a taşınan Hazal, 7 sene önce okuluna gelen Barış İçin Müzik Orkestrası’na girmek istediğini öğretmenine söylemesiyle, geçen hafta İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı flüt bölümünden mezun olan ve bu yıl İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) ‘Yılın Solisti’ seçtiği Bengisu ise anaokulundaki müzik öğretmeninin ailesini ‘Bu çocuğa özel müzik dersi aldıracaksınız’ tehtidiyle müzikle tanışmış. Bengisu konservatuvardaki öğretmeninin yönlendirmesiyle eğitimine flütle, Hazal ise ‘Ne olduğunu bilmiyordum ama orkestrada tek enstrüman o vardı’ dediği akordeonla başladığı müziğe orkestraya iki buçuk yıl önce eklenen enstrümanlar arasından çelloyu seçerek devam etmiş. Barış İçin Müzik Orkestrası’nın geleneksel yöntemlerden farklı programıyla yetenek merkeze konulmadan müzik öğrenen Atatürk Çağdaş Yaşam Çok Programlı Meslek Lisesi öğrencisi Hazal’ın aksine, Bengisu’nun eğitimi 6 sene sonunda konservatuvardan ‘kulağın yok’ denilerek atılmasıyla iki sene sekteye uğramış. O dönem Nişantaşı Anadolu Lisesi sayısal bölümünde de öğrenim gören Bengisu, ağır çalışma temposu rahatladığı için bu durumu bayram havası olarak değerlendirse de, lisedeki arkadaşlarının yarış atı misali test çözdüklerini görünce yeteneklerinin Allah vergisi bir şans olduğunu anlamış ve üniversite için tekrar konservatuvarın kapısını aşındırmış. ‘Zaten flütün benim için bir ihtiyaç olduğunu müzikten uzak kaldığım o dönemde kavradım’ diyor Bengisu. Hazal ‘Türkiye’de müzik yapmak zor, bizim oralarda müziğin günah olduğunu düşünenler bile var. Bu yüzden çalışmalarımı hep orkestrada yapıyorum. Ama Barış İçin Müzik de Kadıköy’de değil Edirnekapı’da. Orada da komşularımız çok ses oluyor diye şikâyet ediyor’ dediğinde söze Bengisu giriyor; onun söylediğine göre apartman çocuğu olup da konservatuvar eğitimi almak da aynı derecede zor. Onun da pazar sabahı duvarları yumruklayan komşuları olmuş. Babası ça 43. Fransız uzmanlar olaydan sonra heykeli temizlemeye çalışıyor. Kapoor’un Paris’teki heykeline ‘tecavüz’ Versailles Sarayı’ndaki ‘Kirli Köşe’ adlı heykel sprey boyayla boyandı stanbul’da da eserleri izlenen Hint asıllı İngiliz güncel sanatçı Anish Kapoor’un Paris’teki ‘vajina’ benzeri heykeli, kimliği belirsiz kişilerce salı ve çarşamba günleri saldırıya uğradı. Sanatçının ‘Kirli Köşe’ (201115) isimli devasa heykeli, Fransız Kraliçesi Marie Antoinette’in bir zamanlar yaşadığı Versailles Sarayı’nın bahçesine yerleştirilmiş ve büyük bir ilgi ve tartışma yaratmıştı. AFP’nin haberine bakılırsa, Kapoor’un yapıtına sprey boya kullanmak suretiyle düzenlenmiş bu saldırının failleri halen saray güvenlik kameralarınca tespit edilmeye çalışılıyor. Le Figaro gazetesine konuşan Kapoor ise saldırının, ‘Fransız toplumunda eserine dönük mevcut rahatsızlığın bir semptomu olduğunu’ belirtiyor. “Eğer bu vandallık bir şey ifade ediyorsa, o da Fransa’daki hakim durum sanata karşı belli bir hoşgörüsüzlükten daha fazlası olduğu içindir,” diyen sanatçı, şöyle devam ediyor: “Bu sorun bana Hazal Aruk (solda) ve Bengisu Kömürcü. Fotoğraf: KAAN SAĞANAK reyi komşuların sevdiği şarkılar çalmakta bulmuş. Babasının konserlerine gitmediğini ama durumuna saygı gösterdiğini söyleyen Hazal, ‘Babam normalde dışarı çıkarken bile sorun yaratır. Barış İçin Müzik’le Viyana’ya gitmeme bile izin verdi. Ben bunları hayallerimde bile göremezdim’ diye konuşuyor. Kendilerinin yaşadığı zorluklar ve imkânsızlıklar iki genç kızın gelecek hayallerini de aynı noktada birleştirmiş. İleride kendilerini genç öğrencilere ders verirken görüyor Hazal ve Bengisu. Hazal, akranlarının hayallerinin ‘ben’ kelimesiyle sınırlı kaldığını gözlemleyerek, mutluluğunun kendisine tanınan şansı başkalarına sunabilmek olduğunu düşünüyor, an itibarıyla 400 çocuğa eğitim verilen ve kurulduğu 2005 yılından bu yana 5 bin çocuğa ulaşan Barış İçin Müzik Orkestrası’nda ‘Hayatımın sonuna kadar öğretmenlik yapmak istiyorum’ diyor. Bengisu da ‘Ben başkaları için ne yapabilirim diye düşünüyorum hep’ diyor ve müziğin evrenselliğini otistik çocuklara iletebileceği günlerin hayalini kuruyor. Bengisu Kömürcü’nün solist olduğu, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası’yla Süreyya Operası’ndaki konseri bu akşam, Hazal Aruk’un da sahne alacağı Barış İçin Müzik Orkestrası’nın konseri Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 25 Haziran’da gerçekleşecek. İ İngiliz heykeltıraş Anish Kapoor’un geçen ay medyada ‘iktidara gelen Kraliçe Marie Antoinette’in vajinası’na benzettiği heykeli sprey boyayla tahrip edildi. Yetkililer failleri güvenlik kayıtlarıyla ararken Kapoor endişeli ve üzgün. politik olmaktan çok daha ötede görünüyor. Bu hareket çok küçük bir azınlıktan geliyor ve bu kişiler, her yaratıcı zihniyet ürününün kutsal addedilmiş geçmişe yönelik bir tehdit oluşturduğunu ileri sürüyorlar. Umarım bu topluluk sadece, tüm toplumun sesini bastırabileceği küçük bir kalabalıktan ibarettir. Bu fenomeni üzücü olarak karşılıyorum. Sanatçı Kapoor’un, Versailles Sarayı’ndaki devasa çelik levhalardan menkul ‘Kirli Köşe’ heykelinin dışında beş yapıtı daha bulunuyor. Sanatçı geçen ay Journal du Dimanche isimli yayın organına verdiği bir demeçte eserini ‘iktidara geçen kraliçenin vajinası’ olarak niteleyince, Fransa’daki aşırı sağcı kesimin hedefi haline gelmişti. Hayaller hep ortak Anish Kapoor l Kültür Servisi 6. Semiha Berksoy Opera Ödülleri sahiplerine verildi EHİR ÖDÜL ALAN ESKİŞ I BELEDİYE BAŞKAN ŞEN: YILMAZ BÜYÜKER ‘Atatürk’e borcum var, onu ödüyorum’ MEHMET KESKİN Büyükerşen’e ödülü Aykurt Nuhoğlu verdi. 0142015 sezonu Semiha Berksoy Opera Ödülleri önceki akşam Kadıköy’deki Süreyya Operası’nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi. “Semiha Berksoy Özel Ödülü” “Bir şehri sadece güzelleştirmekle kalmayıp, orada eğitim, kültür ve sanatın da gelişmesi için uğraşan” Eskişehir Büyükşehir Belediyew Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e değer görüldü. Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Semiha Berksoy Opera Vakfı Mütevelli Heyet Eşbaşkanı Prof. Mesut İktu, 2 Romantik Verona'nın Çevresinde Opera, Doğa ve Mimari Prosecco Yolu – Bassano del Grappa – Verona Vicenza – Garda Gölü – Bergamo Katılımcı sayısı 24 kişi ile sınırlıdır. 16 19 TEMMUZ 2015 www.dunyaninrenkleri.com Tel: 0212 361 20 00 Türkiye Sanat Kurulu’yla (TÜSAK) birlikte operaların tartışılmaya başlandığını belirterek “Operanın varlık nedeni tartışılmaya başlandı. Biz opera vakfı olarak okyanusta damla olmaya devam edeceğiz, bunun sonuna kadar mücadelesini vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Törende “Başarı ve Saygı Ödülü” İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin solist sanatçılarından, tenor Erol Uras’la İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestra şefi Elşad Bağırov’a verildi. “Suna Korat Onur Ödülü” soprano Simge Büyükedes’e, “Ayhan Baran Özel Ödülü” bas Hakan Tıraşoğlu’na, “Işın Güyer Onur Ödülü” mezzosoprano Aylin Ateş’e verildi. Gecede “En İyi Genç Kuşak Opera Sanatçısı Ödülü”, Dressden Operası’nın kadrosunda bulunan genç tenor Mert Süngü’nün olurken “En İyi Kadın Opera Sanatçısı Ödülü” Antalya Devlet Opera ve Balesi’nden soprano Nurdan Küçükekmekçi Aydın’a, “En İyi Erkek Opera Sanatçısı Ödülü” Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı tenor Murat Karahan’a verildi. “Mustafa İktu Onur Ödülü” Güneş Gürle’ye verilirken “Ferhan Onat Onur Ödülü” ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından soprano Ayten Telek’in oldu. Büyükerşen’e ödülünü Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu verirken Eskişehir’e bir opera evi kazandıran ve her yıl opera festivali düzenleyen Büyükerşen, yaptığı konuşmada, “Emeklilik yaşım çok geride kaldı. Çok büyük borcum var borcumu ödemek için koşturuyorum. Bu yaşıma kadar anaparasını, faizlerini ödedim, ödemeye de doyamıyorum. Atatürk’e borcum var onu ödüyorum” diye konuştu. Armağan gibi insana, ‘Candan’ bir hoşçakal 73 yaşında hayata veda eden Başar Sabuncu dün alkışlarla uğurlandı. Usta yönetmen için Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapılan ilk törene çok sayıda sanatçı ve sevenleri katıldı. iyatro ve sinema yönetmeni Başar Sabuncu (73), dün İstanbul’da sonsuzluğa uğurlandı. Sabuncu için ilk tören İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlendi. Törene sanatçının eşi Candan Sabuncu, Müjde Ar, Orhan Alkaya, Defne Halman, Engin Alkan, Macit Koper, Aslı Öngören ve Dilek Türker gibi isimlerin yanı sıra, İBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş ve gazetemiz yazarları Mine Söğüt, sanatçının eski dostu Aydın Engin ile çok sayıda tiyatro ve sinema sanatçısı katıldı. Candan Sabuncu, Türk bayrağına sarılı tabutun önünde taziyeleri kabul etti. Sabuncu, “Başar ile 1975’te ilk kez şehir tiyatrolarında karşılaştık. Hiç büyümeyen bu akıllı, coşkulu çocuğa çok şey borçlu olduğumu düşünüyorum. Her gün parlak yeni, hayal edilemez bir düşler dünyasına gidiyoruz. Biz bu dünyada seyircimizi de bizi bekleyen herkesi de değişebilir birçok şeyi göstermeye çalışıyoruz. Bundan sonra genç arkadaşlarımızın yeni düşlerinin, kuracakları yeni dünyaların sürmesini diliyorum” dedi. Sabuncu, konuşmasının sonunda eşine ‘hoşçakal’ diyerek veda etti. Müjde Ar ise, Sabuncu’nun Türk sineması için de büyük bir armağan olduğu T nu kaydetti. Ar, “İşini sadece iyi yapmak için yapardı, birilerine kendini beğendirmek, kendini sevdirmek gibi bir çabası hiç olmadı. Sadece inandığı işleri yaptı. Birlikte ‘Kupa Kızı’, ‘Asılacak kadın’, ‘Kaçamak’ ve ‘Yolcu’ filmlerini yaptık. Ondan çok şey öğrendim. 30 yılı aşkın dostluğumuzda birbirimizi hiç kırmadık. Bana hakkını helal etmesini istiyorum, umarım etmiştir” diye konuştu. Veda konuşmalarının ardından ünlü yönetmenin sanatçı dostları, bir saygı geçişinde bulundu. Buradan alkışlarla uğurlanan Başar Sabuncu’nun cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii’ne getirildi. Cenaze törenine de sanat dünyasından birçok isim ve Sabuncu’nun çok sayıda seveni katıldı. Ustanın naaşı cuma namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından götürüldüğü Edirnekapı Mezarlığı’na defl Kültür Servisi nedildi. Müjde Ar: Hakkını helal et C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle