17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Haziran 2015 EDITÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 Hizmet sektörü zorda İşsiz sayısı Mart 2015’te 322 bin artışla 3 milyon 69 bin kişiye çıktı. Sanayi ve inşaat sektörlerinin ardından 2011’den bu yana ilk kez hizmetler sektöründe istihdam kaybı yaşandı. ürkiye’de işsizlik oranı 0.9 puanlık artış ile yüzde 10.6’ya yükseldi. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2015 Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 322 bin kişi artarak 3 milyon 69 bin kişi oldu. İşsizlik oranı zayıf ekonomik aktivite, kötü hasat dönemi ve Suriyeli göçmenlerin etkisiyle çift hanede kalmaya devam etti. Mart 2014 döneminde hizmetler söktöründe 1 milyon 249 bin işsiz varken bu sayı Mart 2015 T döneminde 189 bin kişi artışla 1 milyon 438 bin kişiye yükseldi. Martta şubat dönemine kıyasla işgücü 73 bin azalırken istihdam 40 bin düştü. İstihdamdaki azalmanın nedeni ise sanayi ve hizmetlerdeki iş kayıplarından kaynaklandı. 2011’den bu yana ilk kez hizmetlerde istihdam kaybı yaşandı. Biat erdem değil suç ortaklığıdır... uşkusuz feodalizm, aşiret, cemaat, tarikat, uç örnek mafya ilişikilerinde bile, günümüze kadar uzanan, geçerli ilişkileri açıklayan kimi değerlere, özel hukuk ilişkilerine dayalı kurallar işler.. Aynı toprakları, ülkeleri paylaşan insanların tümünün insan haklarının varlığından söz edebilmek için ise, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeninin işlerliği, demokrasinin kurumları, güçler ayrılığı ilkeleri, değerleri ile geçerli kılınması olmazsa olmazlardır.. Ülkemizde seçim sandığına dayalı 13 yıllık güçlü İktidalarının, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzenine aykırı yürüyüşlerinde; açılan yaraların, toplumsal yıkımın boyutlarını henüz algılayabilmenin çok uzağındayız.. Gül’ün 12 yıllık danışmanı Ahmet Sever’in anıları ile, ErdoğanGül ikilisinin beraber çıkılmış yollarda beraber yürüyemedikleri, “Meğerse kardeş olamadıkları..” bilinse bile, anılara dayalı somut dillendirilmesinin sadece AKP’ye bağlı olanları değil, genel kamuoyunu sarsması bundan.. Dünün tarihi atılarak bir daha bir arada siyaset yapamayacaklarının altının çizilmesi, çıkarılacak sonuçların bütünü içinde sadece bir ayrıntı. AKP’nin sil baştan evrensel demokratik, hukuk devleti ilkeleri içinde örgütlenmede hızla toparlanamazsa.. Ortadan ayrışacağı henüz kamuoyunda çok da açık dillendirilmese de en çok AKP içi siyasetçiler, partililerin gündemlerindeki en yaşamsal sorun oldu bile.. Sakın ola ki ana neden olarak, son seçimdeki 10 puana varan kayıpla açıklama kolaycılığına kapılınmasın.. Seçimler sonrası pek çok kez kalın çizgilerle altının çizildiği üzere, AKP sadece en yüksek oyu almış bir parti değil, rejimi demokrasi olan ülkelerdeki güçlü iktidarların hâlâ imrenecekleri oranda yüksek seçmen oyu almış konumda. HHH Dünyada dönemin ekonomik dengeleri, ülkenin iç dinamikleri, savaş ganimetleri, Türkiye’nin özel ekonomik krizi toparlanması sonrası dünya piyasalar düzeninden gelen sıcak paranın, dahası kara paranın getirdikleri.. Yanında balla börek yerine geçen siyaset hesapları.. ABD’nin 12 Eylül travmasının ardından gelen, terörle yatağında işgallerle savaşmada; AKP’nin kuruluş, İktidara gelişini borçlu olduğu senaryolar.. Bu projelere desteğinin ötesinde, İslam dünyası, Ortadoğu için proje ülke, İktidar seçilmesi.. Bölgenin iç savaşlar bataklığında kaosa sürüklenmesi, ABD için bile tehdit oluşturan gelişmeleriyle de.. Artık tozlu raflara atılmış ılımlı İslamyeni Osmanlıcılık senaryoları.. Bize AKP’nin laiklik, Atatürk devrimleri, Cumhuriyet rejimini değiştirmeyi hedef aldığını ilan ettiği 13 yıllık iktidarda büyüme sürecine dönersek; Batı’yla ittifak yapmış gibi görünen piyasalar düzeni ile bütünleşmiş muhafazakâr demokrat kimliğinden ilk icratları ile sapmış olarak, sivil diktatoryal yürüyüşünde, evrensel hukuk, insan hakları, demokratik sapmalarının giderek 21. yüzyıl diktatörlüğü yapılanmasına dönüşmesi.. Önceleri bizim gibi ülkeler için ilkelere değil çıkarlara öncelik veren Batı dünyasını çok da rahatsız etmedi. AKP’nin demokrasiyle çatışan, kurumlarını yıkma, ele geçirme operasyonlarının görmezlikten gelinmesi seçildi. Batı çıkarlarını gözeten Cemaat ile Erdoğan İktidar ortaklığının kırılması, stratejik ortaklıktan sorun yaratan ülkeye dönüşme icraatları yan yana geldikçe işin rengi değişti.. AKP içinde, “paralel kırılması” ile yaşanan bölünmenin, Gülen Cemaati’nin ağırlıklı üstyapıda örgütlenmesi, Erdoğan liderliğinin gücü ile gerçekleştirilen büyük temizlik operasyonu.. Cumhurbaşkanlığı seçim sonucu, son seçimde de en büyük parti olarak kalabilme başarı olabilirdi. Cemaat ile ortaklaşa işlenmiş hukuk devleti, insan hakları ihlalleri suçlarının daha pervasız örneklerinin üzerine, kamu operasyonları da aynı vicdansızlıkla yürütülmese, hele de yolsuzlukların üzeri örtülmeseydi.. AKP içindeki tahribatları hafife alınamaz.. AKP içinden Arınç örneği iki arada bir derede çok cılız çıkışlar üzerine Gül’ün beklenen kitapla açık açık meydan okuması.. Demokratik düzenin siyasi partiler ile, feodalizme, aşiret, cemaat, tarikat ilişkilerine dayalı, biat kültürünün belirleyici olduğu siyasal örgütlenmelerde yaşanan farklılıkları açığa çıkarıyor.. Her tür haksızlık, hukuksuzluk karşısında sonuna kadar sadakat, aslında sonuç olarak suç ortaklığı.. En çok partiye, seçmene, demokrasiye zarar veriyor.. K Durum vahim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı İşgücü İstatistiklerini açıkladı. Buna göre 1524 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1.9 puanlık artış ile yüzde 18.6 olurken, 1564 yaş grubunda bu oran 0.9 puanlık artış ile yüzde 10.8 olarak gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 370 bin kişi artarak 25 milyon 953 bin kişi, istihdam oranı ise 0.1 puanlık azalış ile yüzde 45 oldu. Yüzde 33’ü kayıt dışı M art 2015 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı Mart 2015’te 32.7 oldu. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 122 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 491 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 20’si tarım, yüzde 20.5’i sanayi, yüzde 6.9’u inşaat, yüzde 52.6’sı ise hizmetler sektöründe yer aldı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, martta tarımın 2 milyon 887 bin erkek, 2 milyon 339 bin kadına iş ve aş sağladığını anlatarak, çalışan erkeklerin yüzde 15.7’sinin, çalışan kadınların yüzde 30’unun tarımda istihdam edildiğini söyledi. Kötü günler bitmedi TÜSİAD Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu, işsizlikte en kötünün henüz geride kalmadığını ifade etti. CNBCe’nin sorularını yanıtlayan İmamoğlu “Yavaşlayan büyüme istihdam rakamlarına yansımaya başladı. Hizmetlerde uzun süredir ilk defa düşüş görüyoruz. Bu dönemde belirsizlikler daha çok damgasını vuruyor. Reel sektörde de kafalar karışık, ciddi belirsizlikler var. Belirsizlikler ekonomiye negatif yansıyabilir. Genç işsizlikte düşüş görülüyor ama kalıcı düşüş için yapısal reformlara ihtiyaç var” dedi. l Ekonomi Servisi İşsiz sayısı 843 bin kişi arttı ürkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’ne (DİSKAR) göre ise işsiz sayısı kriz önce Kaynak: TÜİK T si 2008 Mart dönemine göre 843 bin kişi arttı. İşsizlikteki toplam artışın yüzde 53’ü yükseköğretim mezunu işsizlerin sayısın daki artıştan kaynaklanıyor. Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 648 bin kişi, resmi işsizlik oranı ise yüzde 10.7. Çarklar borçla dönüyor T ürkiye’de özel sektör işini borçla ayakta tutuyor. Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, nisan sonu itibarıyla 2014 sonuna göre 1.8 milyar dolar artarak 169.5 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası verilerine göre, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2.9 milyar dolar, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 1.5 milyar dolar arttı. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 715 milyon dolar azalırken, tahvil stoku ise 3.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 2 milyar dolar azalırken, tahvil stoku ise 5.3 milyar dolar oldu. Özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam kredi borcu, Nisan sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemeleri toplam 67.7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. l Ekonomi Servisi Nisanda 51.5 milyon TL olan örtülü ödenek harcaması, Erdoğan’ın seçim mitingleri yaptığı mayıs ayında 109.1 milyon TL’ye ulaştı ütçedeki örtülü ödenek harcamaları, “tarafsız” Cumhurbaşkanı’nın kullanımına da tahsis edilmesinden bu yana daha dikkatli bir takibi hak ediyor. Meclis’teki ÇİĞDEM TOKER son Torba Kanun görüşmeleri sırasında, sabaha karşı yapılan tek maddelik yasa deği Örtülü ödenek seçimle coştu B şikliğiyle, artık sadece Başbakan değil, Cumhurbaşkanı da “gizli hizmet” harcaması yapabiliyor. Para nereye gitti? Nisan ayındaki bu düzenlemenin anayasaya aykırı olması kadar olumsuz bir başka sonucu ise örtülü ödenek harcamalarının ne kadarının, Cumhurbaşkanı tarafından kullanıldığını bilmiyor olmak. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın kullanacağı örtülü ödeneğin usul ve esasları, aynı değişikliğe göre Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile belirlenecekti. Bu kararnamenin bu saate kadar çıkmış olması ise kesine yakın bir olasılık. Gelgelelim, yürütme organı işlemleri açısından, Resmi Gazete’de yayımlanmayan bir kararname olduğu için, halkın, bu usul ve esasların ne olduğunu bilme ihtimali yok. Bu sebeple, her ayın 15’inde açıklanan bütçe rakamlarındaki örtülü ödenek harcaması, bize sadece bu tutarı Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nın birlikte harcadığı mesajını veriyor. Bununla birlikte, harcama artışı ile harcama yapılan ayın “özelliği”, bazı tahminlerde bulunmaya engel değil. Dün açıklanan bütçe gerçekleşmelerine göre mayısta 109 milyon 121 bin TL örtülü ödenek harcaması yapıldı. Bu tutar, nisan ayındaki 51.5 milyon TL’lik harcamanın iki katından fazla. Mitinglere gitti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mayıs ayı boyunca 7 Haziran seçimleri için yaptığı mitingleri düşündüğümüzde, bu artışın bir kısmının, mitinglerin finansmanı için kullanıldığı, uzak bir olasılık değil. Bu kuşkunun iki önemli sebebi var: Mayıs ayı bütçesinde, Cumhurbaşkanlığı ödeneğinde herhangi bir artış gözlenmiyor. Ocak ayından bu yana 44 milyon TL olarak gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ödeneği, mayıs ayında da aynı düzeyi korumuş. Örtülü ödenek artışının Erdoğan’ın mitinglerinde kullanılmış olma ihtimalini güçlendiren ikinci durum ise bizzat Erdoğan’ın kendi açıklaması. Erdoğan 2 Mayıs tarihinde Diyarbakır’da katıldığı toplu açılış töreninde “Devletin parasıyla geziyorum. Bu benim en doğal hakkım” demişti. Mayıs ayıyla birlikte bu yılın ilk beş ayındaki örtülü ödenek harcamaları toplamda 628 milyon 874 bin TL’ye ulaştı. l ANKARA Çekte karekod dönemi başladı T icari hayatta yeni dönem olarak gösterilen “Karekodlu Çek” uygulaması dün başladı. Çekle ödemelerin daha güvenli hale getirilmesi amacıyla geliştirilen sistem, müşterilerin bankadan talebi doğrultusunda özel olarak hazırlanacak. Uygulama ile keşidecinin geçmiş çek ödeme alışkanlığı tek tıkla görülebilecek. Çeki elinde bulunduran kişi, çek yaprakları üzerinde yer alan karekodu, akıllı telefonuna indireceği Findeks uygulaması ile okutarak sorgulama yaptırabilecek. En değerli marka Akbank rand Finance tarafından “Türkiye’nin En Değerli MarkalarıTurkey 100” çalışmasının 8’incisi tamamlandı. “Türkiye’nin en değerli markaları 2015” listesinde ilk sırayı 2 milyar 516 milyon dolarlık marka değeriyle Akbank aldı. Akbank’ı, marka değeri 2 milyar 475 milyon dolar olan Türk Telekom ve değeri 2 milyar 445 milyon dolar olan İş Bankası takip etti. Türk Hava Yolları, 2 milyar 219 milyon dolarlık marka değeriyle listede dördün B cü sırada, Garanti Bankası 1 milyar 953 milyon dolar değeriyle beşinci, Arçelik de 1 milyar 845 milyon dolar değeriyle altıncı sırada yer aldı. Bu kuruluşları 1.7 milyar dolarlık değeriyle Turkcell izlerken, ardından sırasıyla marka değeri 1 milyar 393 milyon dolar olan Yapı Kredi, 1 milyar 387 milyon dolar olan BİM, 1 milyar 85 bin dolar olan Anadolu Efes, 1 milyar 7 bin dolar olan Ziraat Bankası, 973 milyon dolar olan Halkbank ve 748 bin dolar olan OMV Petrol Ofisi geldi. Akbank’ın başarısını değerlendiren Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Bugün alışılagelmiş finansal göstergelerin yanında şirketlerin marka değerleri de yatırımcıların tercihlerini şekillendirmede önemli rol oynuyor. Akbank özellikle son yıllarda yenilikçi ürün ve hizmetleri, müşteri odaklı hizmet modeli, direkt bankacılık, digitalleşme, yüksek teknoloji kullanımı gibi konularda Türkiye’de çıtayı daha da yükseltti” dedi. KISA...KISA... l EPFR Global’in araştırmasına göre Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen ülkelerden 9,5 milyar dolar çıktı. l Rusya Merkez Bankası politika faiz oranlarını yüzde 1,5 puan indirerek 12,5 seviyelerine çekti. l Suudi Arabistan borsası dün itibariyle yabancı yatırımcılara açıldı. 50 milyar dolarlık piyasa değeri ile Suudi Arabistan borsası gelişen ülkelerin 7. büyük piyasası. l Bursa’nın İlk 250 Büyük Firma Araştırması’na kentin en büyük sanayi şirketi, OYAK Renault oldu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle