16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Haziran 2015 TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kitaptakiler konuştu Ahmet Sever’in, Abdullah Gül’ün Köşk’teki 12 yılını anlatan kitabında yer alan diyalogların tarafları Cumhuriyet’e konuştu: “Gerçeği yansıtmıyor ve eksik” 1. Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Köşk dönemini kapsayan 12 yıllık süreçte başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever, “Abdullah Gül ile 12 Yıl” adlı kitabında 2007 Cumhurbaşkan haber 7 1 DAMLA YUR lığı seçimi öncesinde yaşananları da yazdı. Kitapta dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Radikal gazetesi yazarı, eski bakan Hasan Celal Güzel ve Ergenekon Savcısı Zekeri ya Öz hakkında çeşitli iddialar yer alıyor. Bunlardan biri dönemin başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla Gül’ün cumhurbaşkanı olmaması için medyada haberlerin yer alması, Gül’ün geri çekilmesi için ikna edilmesi yönündeydi. Bir diğer iddia ise Gül’ün Adalet Baka nı Ergin’le konuşarak Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün görevden alınmasını sağlaması yönündeydi. Kitapta yer alan iddiaları diyalogların yaşandığı öne sürülen kişilere sorduk. Genel kanaat, yaşanan diyaloglar gerçeği yansıtmadığı, eksik olduğu şeklinde. ‘Polisi tokatladığım eli öpmek istiyorlar’ HDP’nin 2 dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran genel seçimlerinde aday gösterilmeyen Sabahat Tuncel, ANF’den Arzu Demir’e konuştu. Şırnak’ın Silopi ilçesinde 2011 yılındaki Nevruz kutlamaları sırasında polisin sert müdahalesinin ardından Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner’e tokat atan Tuncel, “Tokatı hangi elle attın’ diyerek elimi öpmek isteyen insanlar oldu” dedi. “Benim refleksim devlete karşıydı” diyen Tuncel, şunları söyledi: “ Ben genelde kontrollü biri olduğumu düşünüyordum. Ama bazen yapılanlar karşısında kontrolünü kaybedebiliyor insan. Bu konuda konuşmadım. Çünkü tasarlanarak, planlanarak yapılmış bir eylem değildi.” Özkök: Hiç Güzel: MİT’ten bana bir talimat darbe bilgileri geldi almadım itapta yer alan iddialardan biri Erdoğan’ın isteği doğrultusuda Hürriyet’in o dönem genel yayın yönetmeni olan Ertuğrul Özkök’ün Gül’e karşı bir yazı kaleme aldığı yönünde. Ethem Sancak ve Hasan Doğan’ın Doğan Medya Grup Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ı ziyaret ettiğini belirten Sever bu görüşmeden kısa bir sonra Özkök’ün yazıyı kaleme aldığını ileri sürdü. Kast edilen 8 Ağustos 2007 tarihinde Hürriyet Gazetenin sürmanşetinden anons edilen “Abdullah Gül’e sessiz dilekçe” başlılıklı yazıda Özkök’ün şu ifadeleri yer alıyor: “Yine de içimden bir ses diyor ki, tanıdığım Abdullah Bey, fazlasıyla hak ettiği bu koltuğu, kendi arzusu ile reddetmelidir. Ülkesi kendisinden Ertuğrul Özkök bu zarif jesti beklemektedir. Hak edilmemiş koltuğa oturmak yüzsüzlüktür. Bu hakkı reddetmek ise şövalyeliktir. Ben, Sayın Gül’den işte bu şövalyeliği bekliyorum.” Özkök kitaptaki iddiaya ilişkin şunları söyledi: “O günlerde benim de kulağıma böyle şeyler geldi. Benim o günlerdeki yazılarıma bakarsanız Cumhurbaşkanı’nın bir uzlaşma içinde seçilmesinden yanaydım. Bu sadece o bahsedilen yazıda kaleme alınmadı. 1 yıl boyunca bu fikrimi ben hep yazdım. Ancak Hasan Doğan’la, Ethem Sancak’la bu konuda hiçbir görüşmem olmadı. Hiçbir şekilde talimat almadım. Erdoğan’ın böyle bir girişimde bulunduğunu sağlam kaynaklardan kulağıma geldi. Ancak bu bize doğrudan hiç iletilmedi. Benim tamamen kendi görüşüm bu yöndeydi. 20 yıllık genel yayın yönetmenliğim sürecinde bizim irademiz dışında siyasiler bize hiçbir şey kabul ettirmedi.” Özkök Gül’ün o yazılardan dolayı kendisine kızgın olduğunu tahmin ettiğini belirterek şunları da ekledi, “Bugüne kadar en başarılı cumhurbaşkanı olarak ilk Süleyman Demirel derim ikincisi ise Abdullah Gül’dür. ” K ‘Benim de kulağıma geldi’ itapta Gül’ü geri çedi. Abdullah Bey benim 44 kilmeye ikna etmek yıllık arkadaşım kendisiiçin ziyaret edenler oldune ve ailesine zarar gelğu, bu isimler arasında dömesini istemezdim. Ayrıca nemin Radikal gazetesi yaAKP iktidarından da çok zarı, eski bakan Hasan Ceşey ümit ediyordum. Ablal Güzel’in de bulunduğu dullah Bey ile yaptığımız yer aldı. Sever’in aktarımıgörüşmede aldığım bu isna göre Gül ile Güzel aratihbarat bilgisini paylaşsında gerçekleşen görüştım. Kendisi de bana armede Güzel, “Çekilmeniz tık Türkiye’nin açık topluhayırlı olur. Vazgeçmezma geçtiğini bundan sonseniz Allah korusun dar Hasan Celal Güzel ra darbe falan olamayacağıbe olabilir” dedi. Gül ise nı söyledi. “tank Hasan” lakabına istinaden “Öyle olursa, sen de o zaman tankın üze ‘Espri yapmış olmalı’ rine çıkarsın” karşılığı ile cevap verBunun üzerine ben de kendisini diği aktarıldı. Hasan Celal Güzel böy öptüm ve Cumhurbaşkanlığı sürecinle bir görüşmenin yaşandığını ancak de kendisini destekleyeceğimi belirGül’ün bu tarz bir espiri yapmadığını terek ayrıldım. Sever’in espiri yapson derece ciddi bir görüşme olduğu tığını düşünüyorum. Evet ben hep nu belirterek o anları şöyle anlattı: tankların üstüne çıkmış bir adamım. Ama Abdullah Bey bana ‘Sen de o za‘Kaynaklarım güçlüydü’ man tankın üzerine çıkarsın’ falan “Ben 30 sene ülkenin asayiş güven demedi. Son derece ciddi bir görüşliği için çalıştım. Milli İstihbarat teşmeydi o gün yaptığımız. Nitekim sokilatı ile iç dış istihbarata ilişkin kay nuç olarak Abdullah Bey haklı çıknaklarım güçlüydü. O dönem çeşittı. Ben haksız çıktım. Bu durumdan li istihbarat kaynaklarımdan Gül’ün da son derece memnunum. Abdulcumhurbaşkanı seçilmesi halinde bir lah Bey çok iyi işler yaptı. Ancak ben da rbe yapılacağı konusunda bilgiler Tayyip Bey’den Gül’ü vazgeçirmek aldım. Ben bunu Tayyip Bey’e ilettim. için talimat almadım, bizzat kendim Tayyip Bey de Gül’e iletmemi söylegidip duyumumu paylaştım.” K Zekeriya Öz Öz: Gül görevden alınmama üzülmüştü K HDK 1516 Haziran için bildiri yayımladı Halkların Demokratik Kongresi, 1516 Haziran işçi eylemleri nedeniyle yaptığı açıklamada, işçilerin sorunlarına ve sendikal haklarına dikkat çekerek “1516 Haziran’ın ışığında emek mücadelesini yükselterek barajları bir bir yıkıyoruz. Örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan barajların yıkılması kaçınılmazdır” dedi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emek Meclisi 1516 Haziran işçi eylemleri nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye sınıf mücadelesi tarihine ‘Türkiye’yi sarsan iki uzun gün” olarak geçen 1516 Haziran işçi direnişi tarihsel ve güncel önemini koruyor. 1516 Haziran direnişi, devlet ve sermaye güdümünde bir sendikal hareket yaratma girişimine karşı, sendika seçme özgürlüğü hakkı için başkaldırıdır” ifadeleri kullanıldı. itapta Gül’ün Ruşen Çakır’ın cezaevine girmesini engellediği, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasından sonra dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le konuşarak Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün görevden alınmasını sağladığı yer alıyor. Savcı Zekeriya Öz ise bu iddiaların gerçekliği olmadığını belirterek “Sadullah Ergin beni hiç aramadı. Ben görevden alındıktan 1520 gün sonra 2 yüksek yargı üyesi ile birlikte Gül’ün danışmanlarından biriyle Çamlıca’da yemek yedik. Bu yemekte bana danışman Gül’ün selamını iletti. Gül’ün görevden alınmama üzüldüğünü söyledi. Görevden alınmamla ilgili taleplerinin olmadığını ilettiler. Bu kitaba göre de Gül alınmamı istemiş. Cumhurbaşkanının beni aldırma ihtimalini de o zamanlar vermemiştim. Bu kitapta yer alan iddiaya şaşırdım. Kimin bizi aldırdığı belli” dedi. Ayrıca Öz kitapta yer alan Ruşen Çakır’ın, ‘Beni içeri alacaklar, kaynağımdan eminim’ diye Gül’ü aradığına yönelik iddialara ilişkin de şunları söyledi: “Soruşturmayı yürüttüğüm dönemde dosyada Ruşen Çakır’ın adı hiçbir şekilde yer almadı. Kesinlikle böyle bir ismi hatırlamıyorum bile. Ruşen Çakır, soruşturmanın hiçbir evresinde olmadı. Kimseyle de görüşmedim dosyaya ilişkin. Her zaman soruşturmada delillerden şüpheye gittik. Bu iddia da gerçeği yansıtmıyor.” Polise sorulacak: DevLis örgüt mü? Berkin Elvan’ın doğum gününde Taksim metro çıkışında pankart açan biri lise öğrencisi 2 eylemci hakkında 8’er yıla kadar hapis istemli dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede 19 yaşındaki lise öğrencisi Ş.C.S. ile 20 yaşındaki B.K’nin kamuoyu hassasiyeti olan konuları bahane edip gösteri yaparak kendilerine toplumsal destek zemini hazırlamaya çalıştıkları belirtildi. İddianamede, şüphelilerin tedavi gördüğü hastanede vefat eden Berkin Elvan’ın öldürülmesini bahane ederek 5 Ocak 2015 günü, saat 17.00 sıralarında Taksim metro çıkışı yanındaki havalandırma demirlerine tırmandıkları anlatıldı. DevLis’in terör örgütü yapılanması kapsamında olup olmadığının sorulması için Emniyet’e yazı yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi. ‘Ruşen Çakır yoktu’ 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün en yakınındaki isimlerden Başdanışmanı Ahmet Sever’in kaleme aldığı ve Gül’ün seçimden sonra yayımlaması için telkinde bulunduğu “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabının yankıları devam ediyor. Sever AkP’lileri kızdırdı Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gül ile Erdoğan arasında ayrılış oluştuğu intibaı verildiğini, buna katılmadığını belirtti. Şamil Tayyar da “Niyet Ak Parti’ye nifak sokmak” dedi 1. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever’in yazdığı kitaba, AKP’den eleştiri geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kitaptaki bazı cümlelerin Gül ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında ayrılış oluştuğu intibasını verdiğini, buna katılmadığını belirterek, “Tarihi gerçeklerin bir danışman vasıtası ile anlatılıyor olması üslubun gerisinde kalmıştır. Usul esasın önüne geçmiştir. Anne baba şefkati ile bakan her iki cumhurbaşkanımızın bakışını değiştirmeyecektir. İki samimi insanın arasına bu tip cümleler girmez, giremez” dedi. Mizaçların farklı olabileceğini, esasında davaya olan bağlılıkların ön planda olduğunu kaydeden Yıldız, Taner Yıldız “Bu yüzden Onbaşıyı döven 4 PKK’li aranıyor Annesinin rahatsızlığı yüzünden izin alarak dün sabah saatlerinde otomobiliyle Sivas’a gitmek üzere Van’ın Erçiş ilçesinden ayrılan Uzman Onbaşı A.G.’nin yolu Ağrı’nın Tutak ile Hamur ilçeleri arasında silahlı 4 PKK’li tarafından kesildi. Araçtan indirilip dövülen uzman çavuş daha sonra bırakıldı. Olayın ardından uzman çavuş aracıyla Habur İlçe Jandarma Komutanlığı’na giderek yaşadıklarını anlatırken silahlı 4 kişinin yakalanması için de bölgede operasyon başlatıldı.Ağrı Valiliği’nden yapılan açıklamada “A.G. yaklaşık 10 dakika süre ile alıkonulduğunu, örgüt propagandası yapılması ve darp edilmesinin ardından serbest bırakıldığını beyan etmiştir. Tutak Cumhuriyet Savcılığı tahkikat başlatmıştır” denildi. 1 böyle bir kitabın üslubunun esasının önüne geçecek şekilde olması da enteresandır. Bu konuya üzülenler ve sevinenlere bir bakın. Ben sevinenler arasında değilim. Böyle bir kitabın yazılmasıyla.. Kimler hangi şekilde yararlanmaktadır. Bu kitabın ana orjininin tarihi gerçeklerin önünde yürüdüğüne inanıyorum. Danışmanlıkların aile içi yapının dışarı vurulması olarak görülmemesi lazım” diye konuştu. AKP Milletvekili Şamil Tayyar kitabın doğru olan kısımlarının olabileceğini ancak önemli bir kısmının yanlış olduğunu düşündüğünü söyledi. Kitap için “yönlendirici” diyen Tayyar, “Ruşen Çakır ile Ergenekon süreciyle ilgili iddialar tamamen hikaye. Ruşen Çakır gözaltı listesinde yoktu. Zekeriya Öz’ün görev yerinin değiştirilmesinin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle alakası yoktu. Kamuoyunun sayın Gül’den bir cevap beklediğini düşünüyorum” dedi. Özü itibariyle kitabı iyi niyetli görmediğini dile getiren Tayyar, Sever’in AKP’ye “el bombası” atmak istediğini ileri sürdü. Tayyar, “Bu kitap ‘El bombası’ benzetmesi la niyet, AK Parti’nin arasına nifak sokmak, Sayın Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak, Genel Başkanımızın koltuğunu tartışmaya açmak. Bu niyet partimiz tarafından çok iyi okundu” yorumu yaptı. AKP Milletvekili Metin Külünk, Gül’ü 1970’li yıllardan beri mağdur ve mazlumların yanında duran biri olarak bildiklerini, ancak kritik dönemlerde merkez medyanın amiral gemisi üzerinden konuştuğunu söyledi. Külünk, “Bizim duruşumuz Erdoğan’ın durduğu yerdir. Bu hareketin tabanı bu hareketin lideri Erdoğan’dır. Onun duruşunu hiçbir şekilde tartıştırmayız. Çevreden dolaşan mesajları da bizim anlamadığımızı kimse zannetmesin yani durduk yerde 4 bakanı derhal yüce divana gönderirim mesajında kime yaranılmak isteniyor? Kimin hoşuna gitsin diye bunlar söyleniyor. Çıksın onu söylesinler. Ve de bütün işler bitti... 29 Mayıs’ta olmayacaksınız, Fetih Şöleni’nde olmayacaksınız ama bu amiral gemisinde çıkıp Türkiye ile ilgili mesaj... Kusura bakmasınlar...” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘Gül’ün kitaba müdahalesi olmadı’ CNN TÜRK’te soruları yanıtlayan Ahmet Sever, “Sayın Gül’ün en ufak bir müdahalesi yok. Kitabın yazma fikri tamamen bana ait. Bana yazma demedi; katkı da vermedi. Ama mesafeli durdu. Hatta yazmasam daha mutlu olacaktı. Gül yayınlanmadan önce okudu kitabı. Katkı vermedi. Bu kitap benim tanık olduğum bilgilerle oluştu” dedi. Sever, Şamil Tayyar’ın “partimize el bombasını atmak istediğini görüyoruz” sözlerine “Benim bombalarla işim olmaz. Bir kitabı bombayla özdeşleştirmek hoş değil” diye konuştu. Kitabın seçim sonrasında yayınlanmasının ‘manidar’ bulunduğunun hatırlatılması üzerine Sever “Seçim sonrasına bırakılmasını istedi Sayın Gül; bunda da haklı çıktı. 40 yıl sonra yazılsa da aynı şey söylenecekti. Gül’ün siyasi açıdan bir hırsı yok. Eğer böyle olsaydı denklemi değiştirirdi” dedi. Eruh’ta çatışma iddiası: 1 PKK’li öldü Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Bilginli köyü kırsalında önceki gün başlatılan askeri operasyonda, asker ile PKK’liler arasında çatışmanın çıktığı iddia edildi. Çıkan çatışmada, ismi öğrenilemeyen bir kadın PKK’linin yaşamını yitirdiği bildirildi. Köylülerin, İHD Siirt Şubesi’ne yaptıkları başvuru üzerine, dernek yöneticilerinden oluşan heyet, çatışma bölgesine gitti. Heyet, bölgede yaptıkları aramalar sonucunda yaşamını yitiren bir kadın PKK’linin cenazesi ile karşılaştı. Cenazenin bulunduğunun duyulması üzerine köylüler bölgeye akın etti. PKK’linin cenazesi dernek yöneticilerinin çağırdığı ambulansla Siirt Devlet Hastanesi’ne götürüldü. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle