16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Haziran 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK 10 İran basını Sarraf için 5 yıl ceza kesti! Sarraf ran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ın otomobiline tekme attığı iddia edilen kişiler hakkında 5 yıl hapis istemi, memleketinde yanlış anlaşıldı. İran devlet televizyonu dahil birçok medya organı davanın İ Sarraf hakkında açıldığını zannederek “Sarraf için 5 yıl hapis “diye başlık attı. İran’ın önde gelen gazetelerinden Şark, birinci sayfasından aktardığı haberde, Sarraf hakkında 5 yıl hapis istendiğini yazdı. Gazete, yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu yargılanan İranlı milyarder Babek Zencani ve Sarraf arasındaki bağlara da dikkat çekti. Haberin yanlış şekilde aktarıldığı anlaşılınca Şark gazetesi, okuyucularından özür dileyerek meselenin yanlış tercümeden kaynaklandığını savundu. İran devlet televizyonu İRİNN, Mehr Haber Ajansı’ın da aralarında bulunduğu diğer birçok medya organı da haberi yanlış şekilde yansıttı. ‘20 bin dolar uğruna 18 madenciyi katlettiler’ DAVA OLAYLI BAŞLADI Karaman’ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin hayatını kaybettiği maden katliamına ilişkin 16 kişi hakkında açılan dava dün olaylı başladı. Acılı Aileler “kömür derdine evlatlarımızı yediniz” diye isyan etti. ALİCAN ULUDAĞ Ermenek’teki maden faciasında yaşamını yitiren işçilerden Mehmet Özcan’ın “Babama ‘Galatasaray maçı var’ dersek madenden çıkar” diyen 6 yaşındaki oğlu Ömer Asaf da ailesiyle duruşmanın yapıldığı adliye binasına geldi. Facia sonrası Ömer Asaf’ı Galatasaraylı futbolcular Konya’da ziyaret etmiş gazetemizin 14 Aralık 2014 tarihli sayısında haber böyle yer almıştı. Galatasaraylı Ömer Asaf da oradaydı araman’ın Ermenek ilçesinde 18 madencinin can verdiği katliama ilişkin 3’ü tutuklu 16 sanık hakkında açılan dava dün olaylı başladı. Ölen madencilerin yakınları, “katiller” diye tepki gösterdikleri sanıkların üzerine yürüdü, arbede çıktı. Acıları halen taze olan madencilerin aileleri, “Kömür derdine evlatlarımızı yediniz” diye isyan etti. Mahkeme, sanıklara bastonla vuran, pet şişe atan aileler hakkında tahkikat başlatılması için savcılığa müzekkere yazılmasına karar verdi. Mağdur ailelerin avukatlarından Gülşen Uzuner, madene daha önce de su bastığı K nı, 5 günde 24 ton su çıkarıldığını belirtti. Avukat Canel Durak, eski imalat yerini bulmak için alınması gereken sondaj makinesinin 20 bin dolar olduğunu söyleyerek, “20 bin dolar vermemek için 18 işçiyi ölüme gönderdiler” dedi. Has Şekerler Madencilik’e ait ocağını basması sonucu 18 işçinin ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ermenek Adliyesi’nin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmaya gelenler tek tek aranarak içeri girdi. Duruşmaya tutuklu sanıklar ocağın ruhsat sahibi Cenne Madencilik’in sahibi Abdullah Özbey, ocağın taşeronu Has Madencilik sahibi Saffet Uyar ile teknik nezaretçi Ali Kurt ile 3 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar salona alındığında ailelerin tepkisiyle karşılaştı. “Katiller” diye bağıran aileler, “Kömür derdine evlatlarımızı yediniz” diyerek üzerlerine yürüdü. Oğulları Ali ve Kerim’i yitiren baba Şükrü Haznedar, “Onlara iki evlat verdim” diye isyan etti. Göz göre göre... İddianamede kazaya 3 ihmalin neden olduğu belirtildi: Aynı sahada önceki yıllarda faaliyet göstermiş Numune maden ocağına ait eski imalat haritalarının temin edilmeden yer altında çalışılması, yer altı sondaj makinesinin temin edilmeden çalışılması ve acil durumlarda ocağın boşaltılması için alarm sisteminin olmaması. l ERMENEK Soma’da menfaat çatışması! HAKAN DİRİK oma iş cinayeti yargılamasında mahkeme, sanıklar arasında “menfaat çatışması” olduğuna hükmetti. Çoğunluğu madeni işleten Soma Kömürleri şirketi tarafından tutulduğu bilinen avukatların, aralarında altüst ilişkisi bulunan kişilerin aynı anda savunmanlığını yapamayacağını belirten mahkeme, sanıkların avukatlarını seçmesi için duruşmayı bugüne bıraktı. Türkiye’nin en büyük iş cinayetinde yaşamını yitiren 301 madencinin hesabının sorulması için adalet bekleyen yakınları, dün erken saatlerden itibaren Akhisar’a geldi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci etap duruşmalar öncesinde gar önünde toplanan aileler ve sivil toplum örgütleri, “Soma’nın hesabı sorulacak” pankartı ve sloganlarıyla yürüdü. Katılımcılar, konferans salonundan dönüştürülen adliye önünde “yoklama” yapılarak “301 madenci burada” diye bağırdı. Mahkeme salonunda “olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 25 yıl hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar Can ‘Aç kapa’ya tepki Star gazetesi dün manşetine ‘Uluslararası Balkan Üniversitesi’ diye taşıdığı binanın ‘Makedonya Ulusal Tiyatro’ binası olduğu ortaya çıktı. Makedonya Ulusal Tiyatro S Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı, Ertan Ersoy, Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Mehmet Ali Günay Çelik ile 37 tutuksuz sanıktan 33’ü hazır bulundu. İfadelerin ardından mahkeme, madenci yakınlarının avukatlarının daha önceki duruşma serisinde yaptığı “iş güvenliğinden sorumlu sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu, dolayısıyla sanıkların müdafiliğinin aynı avukatlarca yapılamayacağı” yönündeki itirazı değerlendirdi. Cumhuriyet savcısı da müşteki yakınlarının avukatlarının istemi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme başkanı, sanıkları iki gruba ayırarak, her iki grupta da müvekkili bulunan avukatlardan seçim yapmasını istedi. İlk olarak sanıkları paylaşmaya başlayan avukatlar, sonra seçim için ek süre istedi. Mahkeme, menfaat çatışmasının giderilmesi için duruşmayı bugüne erteledi. Duruşmanın “açkapa” yapılmasına ve sanıklar ile avukatlarına tepki gösteren ailelerden “1 yıl yetmedi mi? Sanıkların keyfini mi bekleyeceğiz” sesleri yükseldi. Bugünkü duruşmada, çapraz sorguya geçilmesi bekleniyor. l AKHİSAR emokrasi, bir arada yaşamanın altyapısını oluşturma gücünden ibarettir. Siyasetçiler için yapılan, “bir lider, kendisi gibi düşünmeyenlerin ona duyduğu saygı kadar vardır” değerlendirmesinin altında da bu yatar. Tek başına iktidara gelen bir parti bile toplumun farklı kesimleriyle adı konmamış bir koalisyon kurarak bu güce ulaşmıştır. 12 Eylül sonrasından örnek vermek gerekirse, 1983’teki genel seçimlerde yüzde 45’lik oy oranına ulaşan Anavatan Partisi kendisini topluma şöyle anlatmıştı: “Bende 4 eğilim de var!” Bu dört eğilim, sosyal demokrat, merkez sağ, milliyetçi ve muhafazakâr kesimleri ifade ediyordu. Gerçekten de partinin içinde bu 4 eğilime de hitap eden bir koalisyon vardı. Bu pencereden bakılırsa AKP de bir koalisyon olarak yola çıktı. Mehmet Dülger’den Köksal Toptan’a kadar merkez sağı içine aldı. Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga ile sola da selam vermeyi hedefledi. Kökü zaten belliydi... Zaman içinde kendisini toplum içinde çoğaltan kesimleri koalisyondan attı ve inişe geçti. HHH Partilerin içindeki koalisyon ayrı bir konu, güncele gelelim... AKP, seçim gününe dek koalisyon olasılığının ne büyük öcü olduğunu anlatmak için her yöntemi kullandı. Oysa bugün 27 AB üyesinin 24’ü koalisyonla yönetiliyor. Almanya’da 22 Eylül 2013’teki seçimden sonra Demokratik Hıristiyan Birliği, Hıristiyan Sosyal Parti, Alman Sosyal Demokrat Partisi bir araya geldi 3’lü koalisyon kurdu. İtalya’da 25 Şubat 2013’teki seçimden sonra 6 parti bir araya gelerek hükümet kurdu. Tümünün adını yazsak, sütun yetmez. Yunanistan’da 25 Ocak 2015’teki seçimden zaferle çıkan Çipras’ın başında bulunduğu hareketin adı her şeyi anlatıyor; Radikal Sol Koalisyonu. İçinde tam 13 parti ve grup var. Bir başka deyişle 13 partili koalisyon! Sadece rakam vererek aktarmak gerekirse; Lüksemburg 4, Letonya 4, Fransa 4, Finlandiya 4, Romanya 4, Litvanya 3, Slovenya 3, Portekiz 3, Hollanda 2, Polonya 2, İrlanda 2, Macaristan 2, İsveç 2, Danimarka 2, Estonya 2, Macaristan 2 partili koalisyonlarla yönetiliyor. HHH 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan sonuçla birlikte Türkiye’de de koalisyon sözcüğü kullanılmaya başlandı. Yukarıda vurguladığımız gibi, adı söylenmese bile fiili koalisyon zaten vardı. Partilerin içi dikkate alındığında en geniş yelpazeli koalisyon HDP... Hükümet kurma bağlamında seçmenin işaret ettiği yön, AKP’nin karşısındaki 3 partidir. En mantıklı formül budur. En zor formül de budur. Mantıklıdır; çünkü, AKP ile kurulacak koalisyona katılacak parti AKP’nin 13 yıllık icraatına da ortak olacaktır. Bu da AKP ile ortak olanı eritecektir. Zordur; çünkü, HDP ile MHP’nin yan yana gelmesi halinde bunu AKP istismar edecektir. Düne kadar barış sürecini birlikte götürdüğü partiyle ilgili her türlü suçlamayı yapıp, “MHP burada mı yer alacak” diye soracaktır. Başka bir yol var mı? Bulunabilir... Bütün mesele koalisyon kültürünü, bir arada yaşama kültürünü adım adım ilerletebilmekte. AKP’siz olarak, dışarıdan destekle de hedefleri belli hükümetler kurulabilir. AKP’sizlik önerimiz bu partiye düşmanlığımızdan da değil. Eğer AKP, muhalefetin kendisine yönelik eleştirlerinin haksız olduğunu, ülkeyi çok iyi yönettiğini iddia ediyorsa, ustalık bunu muhalefete düşünce anlatabilmektir. Faşizan eğilimli garip bir başpadişahlık sistemine karşı parlamenter sistem kazanmıştır. Bu kazanımı geri götürmeye kimsenin hakkı yoktur. Koalisyon kültürü... D Fotoğraf: ORHAN AKKANAT/AA Star’ın ‘ayakkabı kutusu’ haberi asparagas çıktı Aralık yolsuzluk operasyonunda dönemin Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutuları içinde bulunan 4.5 milyon doları “aklamaya” girişen AKP’ye yakın Star gazetesi, Makedonya’nın başkentindeki bir tiyatro binasını, söz konusu parayla yapıldığı öne sürülen üniversitenin binası olarak gösterdi. 17 Aralık operasyonu kapsamında 56 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Halkbank’ın Yönetim Kurulu Üyesi ve eski genel 17 Babasız ikinci Babalar Günü! Acı ve isyanlarını her fırsatta haykıran ailelerin çocukları da, ikinci kez “babasız Babalar Günü”nü kutlamaya (!) hazırlanıyor. Anneler, “Facianın ardından babasız kalan 432 çocuğumuzla beraber, Babalar Günü’nde yine mezarlıktayız. Ailecek park veya bahçelere değil, mezarlığa gidiyoruz. Onların mezarlığı hapishane olacak” dediler. (OĞUZ YILDIZ) l DİYARBAKIR/Cum huriyet C M Y B Fotoğraf: DHA müdürü Süleyman Aslan’ın paraları neden evinde sakladığı anlaşılamamıştı. Aslan, 17 Aralık sürecinde evinde bulunan paraların yurtdışındaki bir üniversite ve Türkiye’deki bir imam hatip için toplanan bağış parası olduğunu savunmuştu ancak paraları neden bankada değil de evinde sakladığı anlaşılamamıştı. Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Star gazetesinin, “İşte ayakkabı kutusu” başlığıyla manşete taşıdığı Kemal Gümüş imzalı “özel haber”deyse bu parayla Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yapılan Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin inşaatının bitme aşamasına geldiği savunuldu ancak gazetenin birinci sayfasında ve internet sitesinden kullanılan fotoğraf, üniversite kampusuna değil Üsküp’teki bir tiyatro binasına ait çıktı. Bitme aşamasına geldiği öne sürülen inşaata dair tek bir karenin kullanılmadığı haberde, projeye dair bir çizimle birlikte üniversitenin halen kullanımda olan ‘ofisten hallice’ binasına ait bir fotoğrafa yer verildi. Haber Merkezi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreter Sibel Güneş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç ve TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Diyarbakır’da Yeni İhyaDer Başkanı Aytaç Baran’nın öldürülmesinden sonra çıkan olaylarda Hizbullahçı bir grubun saldırısında yaralanan DHA muhabiri Canan Altıntaş’ı evinde ziyaret etti. Daha sonra Ofis Semti’nde açaklama yapan Olcayto, “Gazetecilere yönelik saldırılar artıyor, provokasyonlar da artıyor. Daha kötüsü de bizim meslektaşlarımızın bir bölümünden kaynaklanan, arkadaşlarını ihbar etme, hedefe koyma durumu var. Bunu sosyal medyada yapıyorlar” dedi. Diyarbakır Başsavcılığı da, Baran ile birlikte 4 kişinin öldürüldüğü olaylar öncesinde sosyal medyadan eylem çağrısı niteliğinde mesajlar paylaşanlar hakkında soruşturma başlattığını duyurdu. TGC ve TGS’den Altıntaş’a ziyaret
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle