18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 8 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN 4 Son ‘Gülen’ Erdoğan Vekâlete ihanet encileyin haberleri izlemek zorundaysanız eğer, davetsiz misafir yüzünden sizin de yaşam kaliteniz bozuluyor demektir. Ne zaman haber için kanallardan birinin tuşuna bassam, karşıma değişik vesilelerle hep aynı kişi çıkıyor, evin başköşesine kuruluyor, açıyor ağzını yumuyor gözünü. Uzattıkça da uzatıyor, fırçalıyor da fırçalıyor, kime rastlarsa... Hemen anlamışsınızdır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsettiğimi. Tayyip Erdoğan seçim kampanyasının yıldızı, en çok o geziyor, en çok o konuşuyor, en çok onun sözleri yayımlanıyor. Hiç fütur etmeden de kendisi için 400 milletvekili istiyor. Kendisini o makama getiren sistemin iflas ettiğini, değişmesi gerektiğini söylüyor, partisinin mensuplarıyla toplantılar yapıyor. Bütün bunlar anayasaya da, ettiği tarafsızlık yeminine de aykırıdır. Ama o aldırmadan devam ediyor ve bütün bu faaliyetlerini devlet kesesinden yapıyor. Gerekçesi de hazır: Bu benim yasal hakkım. Cumhurun başı olarak yüzde 52’nin oyunu alıp buraya çıktım. Tayyip Bey her zamanki gibi yine kafaları karıştırıyor. HHH Tayyip Erdoğan halkın yüzde 52’sinin oyunu almıştır ve cumhurun tartışmasız başıdır. Ama yine de bütün bunları yapmaya hakkı yoktur. Evet gerçi Türk halkının yüzde 52’si Tayyip Erdoğan’a yetki vermiştir. Ama bu yetkinin sınırları bellidir. Adı üstünde temsili demokrasilerde, insanlar, kendilerini temsil edeceklere vekâlet verirler. Bu vekâletin sınırları da demokrasinin temel metni olan anayasada belirtilmiştir. Tayyip Bey’e verilen vekâletin sınırları da anayasanın 104. maddesi ile çizilmiştir. Bu maddeye göre, Tayyip Bey’e verilen vekâletin sınırları içinde yasama seçimlerinde taraf olmak, o amaçla bir parti lehine kampanya yapmak yoktur. Kısacası Tayyip Bey, kendisine verilen vekâletin sınırlarını aşmış, durumdadr. Ve kaynağını anayasadan almayan yetkileri kullanmaktadır. Oysa anayasanın 6. maddesi gereğince, “Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullananamaz.” Ama Tayyip Bey halkın vekâletnamesinde verilmeyen yetkileri kullanmaktadır. Yani, bir vekâlete ihanet durumu söz konusudur. HHH Cumhurbaşkanı’nın vekâlete ihanetinin yaptırımı var mı? İlk bakışta bu sorunun yanıtı olumsuz görünüyor. Gerçekten de anayasanın 105. maddesi, Cumhurbaşkanı’nın TBMM üye sayısının üçte birinin teklifi ve üye tam sayısının en az dörtte üçünün vereceği oy ile ancak vatana ihanet ile suçlanabileceğini belirtir. Ancak burada ince bir nokta var. Cumhurbaşkanı kendisine verilen vekâletin zorunlu kıldığı tarafsızlık ilkesini tanımayarak, anayasanın 103. maddede belirtilen yeminindeki tarafsızlık ilkesini çiğnerken, aynı zamanda 104. maddede belirtilmemiş yetkiler kullanmaya kalkarken de, anayasanın 6. maddesinde belirtilen hiç kimsenin kaynağını anayasadan almayan devlet yetkisi kullanamayacağı ilkesini çiğnemiş olmaktadır. Görüldüğü gibi, bu durumda kendi başına bir yaptırımı olmayan vekâlete ihanet fiili, anayasaya ihanet fiiline dönüşebilmektedir. Anayasaya ihanetin vatana ihanet olarak yorumlanabilmesi de, her ne kadar bugün için mümkün gibi görünmüyor olsa da belli mi olur? Gün gelir devran döner... 33 kent bu hafta ‘AKP’nin paralel olimpiyatına’ ev sahipliği yapacak ktidarla Gülen cemaati arasındaki güç savaşı her alanda tüm hızıyla sürüyor. Dershanelerle başlayan, yargı, Emniyet ve devlet bürokrasisi ayağında resmen savaşa dönüşen, TÜRGEV’in eğitime el atmasıyla zirve yapan güç savaşında şimdi de ‘Türkçe Olimpiyatları’ kavgası var. İstanbul bu hafta ‘AKP’nin paralel olimpiyatına’ ev sahipliği yapacak. Gülen cemaatinin düzenlediği ve bir dönem iktidarın da büyük destek verdiği Türkçe Olimpiyatları’na karşılık yapılan ‘Uluslararası Öğrenci Buluşması’nı yine tanıdık isimler üstleniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’e yakınlığıyla bilinen TÜGVA’nın (Türkiye Gençlik Vakfı) genel başkanlığını Bilal Erdoğan’ın arkadaşlarından İsmail Emanet yapıyor. Bilal Erdoğan da vakfın yüksek istişare heyetinde yer alıyor. TÜGVA’nın mütevelli heyetindeki tanıdık isimlerden biriyse İsmail Karaosmanoğlu. AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu olan İsmail Karaosmanoğlu bir dönem AKP gençlik kolları genel başkanlığı yaptı. Karaosmanoğlu’nun ismi 1715 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yasal dinleme kayıtlarında ‘TÜRGEV’e verilecek bir arazi pazarlığı sırasında’ geçmişti. TÜGAV’ın ‘Dünyanın Rengi, Türkiye’nin Misafiri’ sloganıyla 33 farklı şehirde 911 Mayıs 2015 tarihlerinde yapacağı etkinliğe sponsor desteği yağdı. Sponsorlar ‘Başbakan B İ Cemaatle eğitim savaşı KP ile Gülen cemaati arasındaki güç savaşı son dönemde eğitim alanında zirve yaptı. Cemaatin dershanelerini bitiren yasanın ardından Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV cemaatin en hâkim olduğu alanlara el attı. “1 milyon imam hatipli” için yola çıkan Bilal Erdoğan il il dolaşarak valilerden, belediye başkanlarından ve milli eğitim müdürlerinden vakfa destek istedi. AKP’li belediyelerin ücretsiz bina tahsisleriyle 25 yılnı gibi yurt gezilerine çıkan ve okul müdürlerini toplayarak emirler yağdıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan TÜGVA’nın da en büyük destekçilerinden. Şubat 2015’te TÜGVA yönetim kurulu, Yüksek istişare heyeti ile ilk toplantısını yaptı. Toplantının en önemli konuğu aynı zamanda vakfın yüksek istişare heyeti üyesi olan Bilal Erdoğan’dı. Bilal Erdoğan’ın vakfa desteği organiAYKUT KÜÇÜKKAYA zasyonun sponsorlarını da etkilemiş gözüküyor. ‘Paralel olimpiyat’ için ‘Başbakanlık’tan THY’ye, İstanbul Büyükşenir Belediyesi’nden Üsküdar Belediyesi’ne, Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan İHH’ye kadar birçok devlet kurumu seferber olmuş durumda. TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet 1983 Fatih doğumlu. Emanet’in TÜGVA’nın geçtiğimiz aylarda İstanbul’da 33 ADI TAPELERDE araosmanoğlu’nun ismi 1715 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yasal dinleme kayıtlarında ‘TÜRGEV’e verilecek bir arazi pazarlığı sırasında’ geçmişti. İşadamı Ali Ağaoğlu’yla ilgili kaydın başında geçen ve merak uyandıran bir isimdi İsmail Karaosmanoğlu. Yasal dinleme kaydına göre dönemin Başbakanı Erdoğan’ın isteğiyle Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ağaoğlu’na ait bir arsanın TÜRGEV’e devredilmesi için çalışıyordu. Bayraktar’ın 17 Aralık 2013’te gözaltına alınan bürokratlarından Emlak Konut GYO Başkanı Murat Kurum’la yaptığı görüşme özetle şöyleydi: E.B: Ha bu şeyin yerleri bunlar bunu bizim TÜRGEV’e TÜRGEV’e şey yapacağın yer. M.K: Evet evet evet. E.B: Ha bu İsmail ile ilgisi yok bu işin. Ya dün gelen İsmail Karaosmanoğlu’yla ilgisi yok. M.K: İsmail Karaosmanoğlu’nun dediği yeri buldum bakanım. O şöyle bizim normal devlet kreşi var bir tane. E.B: He. M.K: Mülkiyeti bizde kalmış 6 milyon 900 bin lira değeri var ama devlet yeri yani onu diyor. E.B: Kamu alanı yani. M.K: Evet evet... Kamulaştırması gerekiyor ya da biz vereceğiz. E.B: Verebilirsin sen onu kamuya. M.K: Kamuya verebilirim bağ yani derim ki kreş yapılmak üzere Milli Eğitim’e bağış yapabiliriz o ordan alabiliyorsa alsın bakanım yani. A TÜGVA toplantısını Bilal Erdoğan yönetti. lık TİKA, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları (THY), Gençlik ve Spor Bakanlığı, İHH (İnsani Yardım Vakfı), Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve Üsküdar Belediyesi’ olarak sıralandı. Erdoğan ailesinin TÜRGEV’den sonraki gözdesi olan TÜGVA 2015’le birlikte atağa geçti. Cemaat yapılanmasını etkisiz kılmak için TÜRGEV eğitim alanına el atarken TÜGVA da cemaatin en önemli organizasyonlarından biri olan Türkçe Olimpiyatları’na ‘paralel’ bir etkinliğe imza atıyor. 160 ülkeden 80 bin misafir öğrenci yarın TÜGVA’nın uluslararası etkinliğinde buluşacak. 11 Mayıs’a kadar sürecek 3 günlük programda 103 ülkeden gençler 33 farklı kentte buluşacak. TÜGVA toplamda 1 milyon ziyaretçiyi hedefliyor. Son dönemde Milli Eğitim Baka lığına TÜRGEV’e yurtlar verildi. TÜRGEV’le cemaatin eğitim alanındaki hâkimiyetine son vermek isteyen iktidar yine Bilal Erdoğan’ın içinde yer aldığı TÜGAV’la şimdi cemaatin ‘Türkçe Olimpiyatları’na karşı adım attı. Cemaatin en önemli kaynaklarından olan dershaneler, ışık evleri ve yurtlara alternatif yaratan iktidar şimdi de cemaatin yurtdışındaki eğitim yapılanmasını safdışı bırakmak için adım atmış gözüküyor. il temsilcisiyle gerçekleştirdiği buluşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı atıf Erdoğan ailesinin vakıf üzerindeki etkisini de gösteriyor. Emanet, “Tarihe bakıldığında aslında biz medeniyet olarak bir vakıf medeniyetiyiz. Yani şehirleri bile vakıflar üzerinden kurmuşuz. Bu özelliğimizi yeniden canlandırmak gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da bunun üzerine daha çok yoğunlaşıyor” diyor. İsmail Emanet’ten sonra vakıfta dikkat çeken isimlerden birisi de TÜGVA Mütevelli Heyeti Üyesi İsmail Karaosmanoğlu. Bilal Erdoğan’ın katıldığı toplantıda vakfın misyonunu ve vizyonunu anlatan isim olan Karaosmanoğlu tanıdık bir ismin oğlu. AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu olan İsmail Karaosmanoğlu bir dönem AKP gençlik kolları genel başkanlığı da yaptı. Karaosmanoğlu, AKP’den milletvekili aday adayı da olmuştu. İSTANBUL K Gözde isim Başkanın oğlu Önemli isim AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Bingöl mitinginde halka hitap etti. Mitingde renkli görüntüler ortaya çıktı. Kendisine Bingöl atkısı hediye eden ve işaret diliyle sevgisini dile getiren Bingöllü Yasin Atan’a Davutoğlu işaret diliyle cevap verdi. Davutoğlu, işaret diliyle “Seni seviyorum” dedi. Fotoğraf: AA ANKARA TEPKİLİ Lüksemburg ‘soykırım’ dedi büyükelçi merkeze çekildi 915’in yüzüncü yılında 24 Nisan’a odaklanan Türkiye’ye beklemediği bir karar da Lüksemburg Parlamentosu’ndan geldi. Lüksemburg Parlamentosu’nun 1915 olayları için “soykırım” demesi üzerine Türkiye jet hızıyla bu ülkedeki Büyükelçisini de merkeze çekti. Böylece Türkiye’nin 100’ncü yılda merkeze istişareler için aldığı büyükelçi sayısı Vatikan ve Viyana’nın ardından üçe ulaştı. Lüksemburg parlamentosu 1915 olaylarına ilişkin karar tasarısını kabul etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Osmanlı Ermenilerine yayımladıkları taziye mesajları için teşekkür edilen kararda, Türk yöneticilerin geçmişi ile yüzleşmeleri konusunda cesaretlendirildikleri belirtildi. Lüksemburg parlamentosu yayımladığı deklarasyonda Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilere 1915 yılından sonra yapılan “trajik olayların” bir “soykırım” oluşturduğu vurgulandı. Lüksemburg, sözde Ermeni soykırımını tanıyan 22. ülke oldu. 1 ‘İki eşbaşkan yetmiyor’ Davutoğlu, CHP ve HDP’nin koalisyon hazırlığında olduğunu savundu aşbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve HDP’nin koalisyon hazırlığında olduğunu savunarak “CHP, HDP’nin barajı aşması bizim için çok önemli diyor. HDP Türkiyeleşecekti ama CHP’lileşti. O diyor ki Diyaneti kapatacağız. İki eşbaşkan yetmiyor” dedi. Davutoğlu’nun Bingöl PTT Meydanı’ndaki mitingi nedeniyle çok geniş güvenlik önlemleri alınırken miting alanı çevresindeki yüksek binalara özel harekât timleri konuşlandırıldı. Davutoğlu, Bingöl’de 29 Ekim 2011’deki canlı bomba saldırısında çocuklarını korumak için canlı bombaya kendini siper eden Hatice Bilgin ve geçen ekim ayında 2 polisin şehit olduğu saldırıda ağır yaralanan Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker’i anarak sözlerine başladı. Davutoğlu “Bir daha Hatice Belgin gibi kardeşimin canı yanmasın diye kardeşlik diyoruz. Çocukları dağa çıkmış olan Diyarbakır annele B ‘Türkiye’de hâlâ ecdadından utanıyor' umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) “Ayrı coğrafyalarda aynı imza” töreninde konuştu. Erdoğan, Türkiye’de hala ecdadından utanan anlayış olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, “Bazı köşe yazarlarını görüyoruz, ‘ecdat’ dediğiniz zaman beyler rahatsız oluyor. Niye? Çünkü bunlar köksüz, çünkü bunların cibilliyeti bozuk” dedi. Fatih’in emaneti olan Rumelihisarı içerisindeki bu mescit tekrar inşa edilmeye çalışıldığını söyleyen Erdoğan, “Geçmişine sahip çıkmayanın geleceği olmaz. Tarihine, kültürüne, inancına sahip çıkmayan milletlerin yıkılıp gitmesi mukadderdir. Milletimizin değerlerine yönelik her saldırı karşısında bizi bulur. Ecdadımızın emanetlerini ülkemizde ve dünyanın her yerinde ihya etmeyi sürdüreceğiz, buna ne Geziciler ne paralelciler ne bölücüler mani olamayacak” diye konuştu. C rin acısını da yüreğimizde taşıyoruz. Bizler bu anne yüreklerine ateş düşmesin diye çalışıyoruz. İnadına barış, çözüm, kardeşlik ve milli birlik. Hepimizin bu sürece sahip çıkmak zorundayız. Bir taraftan silahı elinde tutuyor, batıda demokrasi türküsü söylüyorlar. Onlar buraya geldiğinde onlara sorun, ya silah, ya barış ikisini bir arada olmaz deyin, si lahı toprağa gömün deyin. Samimiyseniz gelin siyaset meydanına deyin. Bingöllü de aziz toprakları da vandallara teslim etmeyiz deyin” diye konuştu. 1982 Anayasası en yüksek ret oyunun Bingöl’den çıktığını hatırlatan Davutoğlu, “12 Eylül Anayasası’na Bingöl nasıl dik durduysa, bizim anayasa değişikliğine de Bingöl öyle destek verdi. Sandıklardan Başbakan ‘medyaları’ karıştırdı aşbakan Davutoğlu, önceki gün katıldığı televizyon canlı yayınında Doğan Medya Grubu’nu eleştirdi. Davutoğlu, “Bunları yaptığımızda, bu medyada ekonomi yazarlığı yapıp da ‘Çok fazla ekonomi bildim’ diye yazanlar, ‘Hükümet seçime giderken seçim popülizmine yöneliyor’ diye bizi eleştirdiler. Şimdi bizi halka, esnafa, çiftçiye primlerin oranlarını yüksek tuttuk diye eleştiren aynı medya, Kılıçdaroğlu’nu B parlatabilmek için ‘Halka dokunan vaatler’ diye manşetle çıktı. Ancak Davutoğlu’nun bahsettiği ‘Halka dokunan vaatler’ manşeti, Doğan Medya’nın herhangi bir yayın kuruluşunda değil cemaate yakınlığı ile bilinen Meydan gazetesinde yer aldı. Gazetenin daha önce de Doğan Grubu’na ait olduğu hatta grubun gazeteyi cemaate sattığı iddia edilmiş ancak Doğan Grubu, Meydan adıyla bir markalarının olmadığını açıklamıştı. aynen anayasada dik durduğunuz gibi bu seçimde de dik duracak mısınız?” diye sordu. CHP ve HDP’nin koalisyon hazırlığında olduğunu iddia eden Davutoğlu, birileri bir tuzak içinde. CHP tekrar Diyanet ve imam hatiple uğraşıyor, CHP, HDP’nin barajı aşması bizim için çok önemli diyor. CHP ve HDP koalisyonunu görüyor musunuz? Aynı yoldalar. Onlar da ulusalcı. HDP Türkiyeleşecekti ama CHP’lileşti. O diyor ki Diyaneti kapatacağız. Diyanet bütün Türkiye’de ilmin irfanın temsilcisi oldu. Niçin kapatmak istiyorlar, bu milleti dininden koparmak istiyorlar. Diyanet’ten rahatsız olan uluslararası güçlerin isteği bu. İki eşbaşkan yetmiyor. Paralenin sözcüsü kapalı kapılar arakasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkanı ile görüştü. Üçlü eşbaşkanlık getirsinler, paralel, CHP ve HDP olsun. AKP’nin getirdiği yükselişi durdurmak istiyorlar” diye konuştu. BİNGÖL/DHA Reddediyoruz Kararın ardından Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Lüksemburg Parlamentosu’nun tarihi gerçekleri ve hukuku çarpıtarak almış olduğu haksız kararı kınıyor ve şiddetle reddediyoruz. Karar, Lüksemburg Parlamentosu’nun, atıfta bulunduğu 1948 tarihli BM Sözleşmesini anlamaktan çok uzak olduğunu ve örnek aldığı bazı parlamentoların düştüğü yanlışa ortak olduğunu göstermektedir.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle