18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 8 Mayıs 2015 SAĞLIK ağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Seçil Özkan, solaryumun, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı olarak çalışan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 2009 yılında net kanserojen olarak tanımlandığını bildirdi. Özkan, şunları kaydetti: “Solaryumun bizde de 18 yaş altındakilere kullanımının yasaklanması söz konusu olacak. 18 yaş üzerindekiler için de rıza onay formu imzalanması istenecek. Yönetmelik hazırlanıyor, ocak ayı içerisinde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.” l ANKARA AA 140 kiloya çıkan ALS hastasına özel tekerlekli sandalye gerek Antalya’da, Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS) hastası olan 30 yaşındaki Zeliha Kalaycıoğlu 140 kiloya ulaştı. Kalaycıoğlu’nun yatağından kaldırılması ancak odasına makaralı çelik halatlarla yapılan sistem sayeEDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: SERPİL ÜNAY sinde mümkün oldu. Çiftçilik yaparak geçinmeye çalışan Baba Cengiz Kalaycıoğlu, “Kızım, normal akülü tekerlekli sandalyelere sığmadığını için özel yapım bir araca ihtiyacımız var” dedi. l AA Solaryuma 18 yaş sınırı geliyor S Diyabet aşısını seneye insanda deneyeceğiz Şişmanlık ve diyabette çok temel mekanizmaları ortaya çıkaran Prof. Gökhan Hotamışlıgil: Diyabet aşısı hayvanlarda başarılı oldu. Aşı önümüzdeki yıl insanlarda denenmeye başlayacak. arvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar BölüSİBEL mü Başkanı BAHÇETEPE Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve ekibinin üzerinde çalıştığı diyabet aşısı hayvanlar üzerinde başarılı sonuçlar verdi. Aşının önümüzdeki yıl küçük bir grup insan üzerinde test edileceğini söyleyen Hotamışlıgil “Bu bildiğimiz aşı gibi değil. Buradaki vücudun kendi ürettiği fakat hastalığı tetikleyen sinyalleri kapatacak bir aşı çalışması” dedi. 17 Beş hastalık 25 yıl içinde bütün dünyada küresel servetin yarısını yutacak. Türkiye’nin de kapısını çaldı. Şu an nüfus genç, fark edilmiyor, 20 yıl içinde sorunlar ortaya çıkacak. Hâlâ fırsat var. Stres ve radyasyon şişmanlatıyor, genlerin ifadesini değiştirip onların hastalığa katkısını güçlendiriyor. Bozulan genler de şişmanlığa neden oluyor. Nüfusun 3’te 1’i fazla kilolu. H Şişmanlığı ve diyabeti çözdü arvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü ve Sabri Ülker Merkezi Başkanı olan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, şişmanlık ve diyabette çok temel mekanizmaları ortaya çıkaran ve yeni bilimsel çalışma alanlarının açılmasına öncülük eden çalışmaları ile dünyadaki en yaratıcı ve üretken bilim insanlarından biri olarak tanınıyor. Markey ve Pew burslarına, Amerikan Diyabet Derneği ile Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep Olağanüstü Bilimsel Başarı Ödülü’nü alan Hotamışlıgil, Obezite Cemiyeti’nin Wertheimer, Columbia Üniversitesi’nin Naomie Berrie ve Danone Uluslarası Beslenme Ödülleri’ne layık görüldü. Hotamışlıgil’in çalışmaları, günümüzde diyabet, şişmanlık, kalp hastalıkları ve karaciğer yağlanmasına yeni yaklaşımların geliştirilmesine yol açmış ve bu hastalıklara karşı hem akademi, hem de endüstride birçok ilaç geliştirme programına temel teşkil etti. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, aynı zamanda Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı Bilim Kurulu üyesi. H Sofuoğlu’nun oğlu 2 Mayıs’ta rahatsızlandı. Vücut aç sanıyor Sofuoğlu’nun iki aylık oğlu beyin kanaması geçirdi illi motosikletçi Kenan Sofuoğlu’nun 2 aylı oğlu Hamza beyin kanaması geçirdi. Sofuoğlu 14 Mart’ta Hollanda’da dünyaya gelen oğlu Hamza’nın 2 Mayıs Cumartesi günü Alanya’da eşi Julia Looman ile konakladıkları otelde rahatsızlandığını anlattı. Hamza’yı Alanya’da hastaneye kaldırdıklarını belirten Sofuoğlu, “Çocuğun beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Sağlık bakanlığı ambulansıyla Antalya’ya getirdiler. Ardından ambulans uçakla İstanbul’a naklettiler” dedi. M Oğlunun İstanbul’da Medipol hastanesinde ameliyat edildiğini kaydeden Sofuoğlu, Hamza’nın ellerini ve ayaklarını oynatmaya başladığını söyledi. Sofuoğlu, çocuğun durumunun kritik olduğunu ancak umudunu yitirmediğini dile getirerek, “Doktorlar bin çocukta bir böyle sebepsiz beyin kanamasının yaşandığını anlattılar. Hamza şu an hastanede. Ameliyat sonrası elleri ve kollarındaki hareketlilik bizi umutlandırdı. Allah’tan umut kesilmez” diye konuştu. l AA Durumu kritik Sabri Ülker Vakfı tarafından düzenlenen “3. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi”ne katılan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile zirve sırasında bir araya geldik. Obeziteden, diyabet aşısı üzerine birçok konuyu ele aldığımız röportajımız sırasında Prof. Hotamışlıgil, birçok insanı etkileyen diyabet (şeker hastalığı) ile ilgili yaptıkları çalışmalarına da değindi. Harvard Üniversitesi’nde diyabet aşısı üzerinde çalıştıklarını, hayvanlar üzerinde iyi sonuçlar aldıklarını, 2016 yılında da bir grup insan üzerinde küçük dozlarla denemeler yapacaklarını söyledi. Hotamışlıgil, “Ana hedefimiz diyabet; ama yan hedefleri içinde diğer kronik hastalıklar da var. Bu aşı bildiğiniz çicek aşısı gibi bir şey değil. Buradaki vücudun kendi ürettiği fakat hastalığı tetikleyen sinyalleri kapatacak bir aşı çalışması” diye konuştu. Diyabet aşısı çalışmasında bazı sinyaller üzerine yo SONRAKİ KUŞAĞI KORUMAK ELİMİZDE Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil “Toplumumuzun üçte biri öğrenci. Sonraki kuşağı korumak için elimizde çok önemli ve fırsat var. Hem beslenme hem yaşama üzerine bir program ile bunu başarabiliriz” diyor. Fotoğraf: CAN EROK ğunlaştıklarını dile getiren Hotamışlıgil, şu bilgileri verdi: “Şişmanlık ve diyabetteki problemlerden en önemlisi, etrafta bol miktarda enerji ve gıda olmasına rağmen, vücudun dokuları ile organları halen kendilerini aç sanıyor. ki aşı çalışmasında çok merkezi rol oynayan bazı sinyaller bulundu. Üzerinde çalıştığımız yağdokusundan karaciğere ve pankreasa sinyal veren ve bu dokuları yanlış olarak yönlendiren hormon yapısında bir sinyal üzerinde çalışıyoruz. Ona karşı aşı teknolojisi gerçekleştiriyoruz. Bu aşıyı aldığınızda o sinyal çıksa bile hedefine ulaşamayacağı için etkisini çıkarmıyor. Şeker hastası olmamızın en önemli nedenlerinden birinin karaciğerin bol miktarda şeker üretmesi, pankreasın da o şekeri kontrol edecek hormonları üretemiyor olmasıdır. Bu iki ana mekanizmayı kontrol eden bir sinyal var, o sinyali düzeltirsek diyabeti de düzeltebileceğimizi düşünüyoruz. Hayvanlarda bu çalışma mükemmel şekilde çalışıyor. Anahtar konu, insanda da çalıştırabilecek miyiz? Bu 2016 yılında insanlar üzerinde test edilecek. Güvenli olup olmadığı, küçük miktarda az sayıdaki insana verilecek, güvenli veya beklemediğimiz alarm var mı, buna bakılacak. En küçük endişe varsa yeniden geri dönüp molekül üretmelisiniz.” İletişim bozukluğu Bu iletişim bozukluğu vücudun içinde bulunduğu ortamı algılamayıp acayip açlık cevabı vermesine yol açıyor, ondan sonra diyabet gelişiyor. Bu sinyaller bulunursa sorun da ortadan kalkmış oluyor. Bizim laboratuvarda SERVET YİYEN HASTALIK otamışlıgil, son 25 yıl içinde bütün dünyada, diyabet, kalpdamar, kronik solunum sistemi, nörodejeneratif ve kanserin maliyetinin küresel servetin yarısını yutabilecek boyutta olduğuna dikkat çekti. Tüm bu sorunların Türkiye’nin de kapısını çaldığını dile getiren Hotamışlıgil, şöyle devam etti: “Nüfusun 3’te birinin H Stres şişmanlatıyor işmanlıkta yüzlerce genin etkili olduğuna dikkat çeken Prof. Gökhan Hotamışlıgil, yalnızca bir gene bağlı hastalıkların oluşmadığını söyledi. “Bunu bir tane fişi çekerek düzeltmek, değiştirmek mümkün olmuyor” diyen Hotamışlıgil, “Genetik faktörlerin yanında çevresel etkenlerle bozulan genlerde şişmanlık üzerinde etkili ola fazla kilosu var, diğer 3’te biri şişmanlık noktasında, yüzde 3’ü aşırı şişman. Bunlar bizim 1020 yıl öncesinden alışık olmadığımız rakamlar. Toplama baktığımız da yüzde 70’e yakını risk kategorisinde. Bu şu an tam sağlık külfeti olarak yansımıyor çünkü bu grup genç nüfus. 20 yıl içinde bu sorunlar ortaya çıkacak.” Ş biliyor. Maruz kaldığınız etkenler, stres faktörü, radyasyon gibi bunlar da genlerin ifadesini değiştirip onların hastalığa katkısını güçlendirebiliyor. Birbirinin içine girmiş karmaşık bir denklemi çözmeye çalışıyoruz. Genetik faktörler şişmanlığı etkileyebildiği gibi, bozulan bazı genlerimiz de şişmanlık üzerinde etkili” diye konuştu. rezilya’da görme engelli hamile bir kadına, 3 boyutlu yazıcıyla bebeğinin ultrason görüntüsü alınarak sürpriz yapıldı. 30 yaşındaki Tatiana Guerra görme duyusunu 17 yaşında kaybetti. Daily Mail’de yer alan habere göre, 20 haftalık hamile kadın, bebeğinin hatlarını hissettiğinde duygusal anlar yaşandı. Bebeğinin ultrason görüntüsünün 3 boyutlu çıktısını almadan önce, çocuğunun “patates gibi burnu ve küçük bir ağzı” olduğunu düşündüğünü söyleyen Guerra’ya, doktor “Eğer dokunabilseydin, onun neye benzediğini öğrenebilir miydin” sorusunu sordu. Kadının “Evet” yanıtını vermesi üzerine doktor, kadına üç boyutlu çıktıyı verdi. Mutluluk gözyaşları döken Guerra, “Oğlum Murilo’yla doğmadan önce tanıştığım için çok mutluyum” dedi. Görme engelli kadına 3 boyutlu yazıcı sürprizi Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: Dişte SGK altyapıya bağlı abri Ülker Vakfı’da düzenlenen 3. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi, “Beslenmenin dünü, bugünü, yarını: Daha sağlıklı bir toplum için beslenme alışkanlıklarında değişim” temasıyla dün İstanbul Raffles Otel’de yapıldı. Zirveye, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile çok sayıda bilim insanı katıldı. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, beslenme ile ilgili bilimsellikten uzak çok fazla açıklamanın yapıldığını belirterek “Bu durum üreticiler olarak bizi derin endişeye sevk ediyor. Zaman zaman bizler de sektör olarak itham altında bırakılıyoruz” dedi. S B Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar (sol başta) Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü Sağlık Bakanı’ndan aldı. Zirvede, Sabri Ülker Bilim Ödülü töreni de yapıldı. “Instant Çay, Kafeinsiz Instant Çay ve Fonksiyonel Instant Çay’ projesi ile 100 bin lira ödül almaya hak kazanan Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar, ödülünü Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’ndan aldı. Müezzinoğlu, törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Diş muayenelerinin, özel hastanelerde de SGK kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin soruya Müezzinoğlu, özetle şu yanıtı verdi: “Kamu olarak önce ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde güçlü bir noktaya varmayı, vatandaşın kolay ulaşabileceği, modern ve ileri teknolojilerin kullanılabildiği bir hizmeti sunmayı planlıyoruz. Diş hekimlerinden hizmet almayı normalde muayenehane hekimliği düzeyinde düşünmüyoruz ancak tıp merkezlerinden nasıl hizmet alıyorsak ağız, diş sağlığı merkezleri 5, 6 üniteli, 24 saat hizmet verebilecek yapılar oluşturursa Türk Diş Hekimliği yönetimiyle bunu görüştüm, ancak o zaman düşünebiliriz. Vatandaşımız gittiği adreste cumartesi, pazar da olsa o hizmeti alabilmeli, ancak şu anda diş hekimlerimiz de öyle bir altyapı yok.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle