18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 28 Mayıs 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 7 MİT’e özel mahkeme ç güvenlik paketi ile istihbari dinlemeler konusunda Ankara ağır ceza mahkemesi üyesinin yetkili ve görevli kılınması ALİCAN üzerine HSYK 1. Dairesi, ULUDAĞ 28 Nisan’da Ankara’daki tüm ağır ceza mahkemesi üyelerini bu konuda yetkilendirdi. Bu karar uyarınca o hafta hangi hâkim nöbetçiyse, istihbari dinleme kararını o verecekti. Ancak bu duruma itiraz eden ve “ihtisaslaşma” isteyen MİT, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Bunun üzerine HSYK Genel Kurulu, dairenin kararını kaldırarak, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerini yetkilendirdi. Hangi üyenin görevlendirileceğini ise o mahkemenin başkanı belirleyecek. HSYK 1. Dairesi, 28 Nisan 2015 tarihinde aldığı 732 sayılı kararla, önleme amaçlı olarak iletişimin tespiti, din İ İstihbari dinlemeler için Ankara’daki tüm ağır ceza mah karşıladı ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemelerine yetki verilmesine karşı çıkan MİT, istediğini kemesi üyelerini görevlendirdi. Görev verildi aldı. HSYK, gizliliğin sağlanması ve ihtisaslaşma gerek5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece çeleriyle sadece 4. ağır ceza mahkemesini yetkilendirdi lenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması konularında yetkili ve görevli hâkimin “Ankara ağır ceza mahkemesi üyesi” olarak belirlendiğine dikkat çekti. Bu nedenle Ankara ağır ceza mahkemelerinde yetkili bulunan bütün ağır ceza mahkemesi üyelerinin yetkili ve görevli olduğu belirtilen kararda, Ankara ağır ceza mahkemesi üyelerinin Ankara Adalet Komisyonu Başkanlığı’nca düzenlenecek nöbet çizelgesi doğrultusunda bu görevi yerine getirmelerine karar verdi. üyesi olması nedeniyle istediği dinleme kararını almakta zorlanacağını düşünen MİT, HSYK’nin kararına itiraz etti. MİT Müsteşarlığı, 18 Mayıs’ta HSYK Genel Kurulu’na başvurarak, 732 sayılı kararın “yeniden gözden geçirilmesini” istedi. İletişimin istihbari amaçlı değerlendirilmesine ilişkin taleplerine yönelik olarak, yargıda ihtisaslaşmaya gidilmesini talep eden MİT, bu konuda yetkili ve görevli mahkemenin tek bir ağır ceza mahkemesi olması gerektiğini savundu. Bunun üzerine toplanan HSYK Genel Kurulu, MİT’in talebini HSYK geri adım attı MİT itiraz etti Ancak Ankara’da 12 tane ağır ceza mahkemesi ve bunların 40’a yakın Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 9. maddesinin HSYK’ye mahkemeler arasında ihtisaslaşmaya gitme yetkisini verdiği belirtilen kararda, şöyle denildi: “Bu kapsamda, anılan Kanun değişikliklerinden sonra, önleme (istihbari) amaçlı olarak iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması konularında gizliliğin korunması ve karar mekanizması ile denetimde etkinliğin sağlanması bakımından, Ankara ağır ceza mahkemelerinden hangi üyelerinin karar vereceğinin belirlenmesinin uygun olacağı; bu bağlamda daha önce anılan kararları vermekle yetkilendirilen Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinin belirlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.” Bu nedenle iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması konularında karar vermek üzere Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerini yetkilendiren HSYK Genel Kurulu, “bu çerçevede mahkemeye gelecek işlerin mahkeme başkanı tarafından yapılacak iş bölümüne ve/veya nöbet çizelgesine uygun olarak koordineli bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanmasına” karar verdi. Yasallığı tartışılacak seçim yaklaşırken... ıllardır tartışma konusu yapılan 1946 seçimlerine rahmet okutacak bir düzeydeki süreçte ulaşacağımız 2015 seçimi, ardından daha önemli tartışmaları getireceğe benziyor. 1946 seçimleri Demokrat Parti için önemliydi. Ancak yaşanan sandık olayları yapılmasaydı da Demokrat Parti’nin (DP) iktidar olma olasılığı yoktu. Çünkü sınırlı sayıdaki ilden sınırlı sayıda aday göstermişti. Adaylarının hepsi kazanmış olsa bile Meclis’te çoğunluğu elde etmesi yani iktidara gelmesi olanaksızdı. DP’nin önündeki engellerden biri de illerin bütün milletvekillerinin en çok oyu alan partiye verilmesi yöntemiydi. Ve DP çiçeği burnunda bir muhalefet partisiydi... Oysa 2015 seçimi, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) için neredeyse bir ölümkalım niteliği taşıyor. Açıklanan anket verilerine bakarsak birinci parti olma ayrıcalığı da AKP’yi kurtarmıyor. HHH Anayasa “Seçimler yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır” diyor. Bu kuralı yurttaş olarak “Seçimler hukuka uygun olarak yapılır” diye anlayabilir ve “Peki oylama öncesi yapılan etkinlikler hukuka uygun mu” sorusunu sorabiliriz. Vereceğimiz yanıt koskoca bir “hayır”dır. HHH Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ne yazık ki hukuksuzluğun önünü açan bir yaklaşım sergiliyor. Anayasanın bağlayıcılığını bir yana bırakıp yalnızca yürürlükteki yasalardan yola çıkarak karar alıyor. Oysa anayasanın Cumhurbaşkanından beklentileri arasında “tarafsızlığı” da var. “Tarafsızlık” kavramını “Cumhurbaşkanının varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” ibaresi ile sınırlı olarak değerlendirirseniz yanlış yaparsınız. Çünkü bu akıl yürütme, yemin maddesindeki “üzerine aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma” ibaresiyle havada kalmaktadır. Ama YSK, ileride kendisini uluslararası hukuk alanında zora sokacak bir yaklaşımı sürdürmektedir. Hem de yine anayasada çelişki durumunda uluslararası antlaşmaların dikkate alınacağı yazılıyken... HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir “AKP’nin onursal başkanı” edasıyla muhalefet partilerine ve kendisine karşı olduğunu varsaydığı yayın organlarına belirli bir düzeyde çatıyor. Çatmakla kalmıyor, valiler aracılığı ile kimilerinin miting alanlarına el koyuyor. Tıs yok. HHH Benim gezi zekâlılığıma verin. İdam cezası 3 Ekim 2001’deki anayasa değişikliği ile belirli suçlara indirgendi. AKP iktidarı sürecinde de 7 Mayıs 2004 değişikliği ile tümden kaldırıldı. Aynı yıl Türk Ceza Yasası’ndan da çıkarıldı. Durum böyleyken, hem de kendisinin Mısır Cumhurbaşkanı Mursi ile ilgili sözlerini manşet yapan Hürriyet Gazetesi’ne, sahibi Aydın Doğan’a ve Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e hücum etmek anlaşılır gibi gelmiyor. Bu yayından idam cezasının olmadığı bir ülkede “Cumhurbaşkanının idam edileceği” gibi bir sonuç çıkarmak, düşünce düzeyimizi de ortaya koyuyor. Bu yorumun pek çok yazarın aklına “Vay bana ördek dedin” kısa öyküsünü getirmesi de yaşadığımız bir başka gerçek... HHH Başta da yazdığım gibi, Türkiye’nin çok partili sürecinde, hukuksal sonuçları da olacak bir pazara gidiyoruz... Y Başkan dinleyecek AKP, dilinden düşürmediği Menderes’i unuttu 27 Mayıs ihtilalinin ardından idam edilen Adnan Menderes, Adnan Menderes Dernekler Federasyonu üyeleri tarafından İstanbul Vatan Caddesi üzerinde bulunan anıt mezarının başında anıldı. İhtilalin 55. yıl dönümündeki anmaya siyasiler ilgi göstermedi. Törene Menderes’in gelini Ümran Menderes’in tek başına gelmesi dikkat çekti. Adnan Menderes ile birlikte idam edilen Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için dua eden Ümran Menderes daha sonra anıt mezardan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun meydanlarda dilinden düşürmediği Menderes’in anma törenine AKP’den herhangi bir yetkilinin katılmadığı öğrenildi. 17 Aralık operasyonu öncesinde istihbari dinlemelere, terörle mücadele mahkemeleri karar veriyordu. Hükümet, 17 Aralık operasyonu sonrası dinlemeleri denetim altına almak için yasa değiştirdi ve bu konuda Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nı yetkili kıldı. HSYK de bu kapsamda dönemin 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nı görevlendirdi. Ancak 4 Nisan 2015’te yürürlüğe giren İç Güvenlik paketi ile istihbari dinlemeler konusunda karar vermeye “Yetkili ve görevli hâkim, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi” olduğu hükmü getirildi. l ANKARA Bahçeli: Diyanet otomobilleşti Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sulh ceza hâkimliklerinin partisinin seçim afişlerini toplatma kararı almasını “ti”ye alarak, “MHP’nin söylemleri gönüllere yazılıyor. Mahkemeler, bizimle bu manada meşgul olurlarsa da memnun oluruz” dedi. “Makam aracı” tartışmalarıyla gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i de Bahçeli, “Diyanet otomobilleşmiştir” sözleriyle eleştirdi. Bahçeli, Ülkücü Şehitleri Anma Günü dolayısıyla KızılcaBahçeli hamam’daki Ülkücü Şehitler Anıtı’nı ziyaret etti. Erdoğan’ın özellikle 10 Ağustos sonrasındaki 36’ya yaklaşan yurtiçi gezilerinin, bu geziler içindeki değerlendirmelerinin hiç ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını aktaran Bahçeli, Erdoğan’ın “Aklına geldiği gibi herkesi suçlar, herkese iftira eder, tahrik eder bir üslubu kendisi için bir öncelik haline getirdiğini” vurguladı. Bahçeli, “Diyanet ve araba konusunu çok iyi anlamaktadır fakat seçim öncesinde her şeyi istismar ettiği gibi, Diyanet’i de istismar alanına almıştır” ifadelerini kullandı. lANKARA/Cumhuriyet MHP DSP adayı Özdil’e saldırı Akdoğan: Sen de Çakal Carlos’sun aşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın HDP’yi Robin Hood hareketinin devamı olarak gördükleri yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Demirtaş’ın HDP’yi Robin Hood hareketinin devamı şeklinde gördükleri şeklindeki açıklamasını değerlendiren Akdoğan, “Şimdi Robin Hood, zenginden alıp fakire verme şeyi. Bunlar gariban Kürt’ten alıyor ya. Akdoğan Sen zenginlerle şu an aşk yaşıyorsun, flört yaşıyorsun. Onların figüranı oldun sen. Onlarla iş tutuyorsun, gariban Kürt’ten alıp da, terör örgütü haraç mektupları gönderiyor insana. Bir de yakışıksız şekilde, Don Kişot’tur cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza yakıştırmalar yaptılar. Sen de Çakal Carlos’sun der” ifadelerini kullanarak cevapladı. l İSTANBUL B DSP milletvekili adayı Şerafettin Erdinç Özdil, babası Ahmet Özdil ve bir grup partiliyle Afyonkarahisar Sultandağı’na seçim çalışması için gitti. Burada broşür dağıtan Şerafettin Erdinç Özdil ile Cumhuriyet Meydanı’ndaki kahvede oturan 60 yaşındaki N.S. ve 50 yaşındaki M.S. arasında tartışma çıktı. N.S. ve M.S., iddiaya göre milletvekili adayını yumrukladı. N.S. ve M.S. gözaltına alınırken, başından yaralanan Özdil’in tedavisi sürdü. l AFYONKARAHİSAR/ DHA CHP’liyi vuran zanlı yakalandı CHP Adana CHP 1. sıra milletvekili adayı avukat Elif Doğan Türkmen’i bacaklarından vurarak yaralayan eski müvekkili 54 yaşındaki Ali Fuat Elibol, yakalandı. Elibol’u Yeşiloba Mahallesi’nde saklandığı yerde saldırıda kullandığı tabancayla yakalayan polis, zanlıyı Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Elibol’un, Nitelikli dolandırıcılık, ruhsatsız silah alma, tefecilik gibi 17 ayrı suçtan kaydının bulunduğu ve hakkında davalar açıldığı ortaya çıktı. SAVAŞ KÜRKLÜ / ADANA Anadolu Ajansı, gazetemizde çıkan bir fotoğrafla ilgili şu açıklamayı gönderdi: ‘26 Mayıs 2015 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin 11. sayfasında ‘Savaşın İzini Silmek İstiyor’ başlıklı haber sehven DHA imzasıyla kullanılmış olup haber ve fotoğraf AA’ ya aittir. DÜZELTME C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle