23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Cumartesi 23 Mayıs 2015 Clinton’ın epostaları yayınlandı ABD Dışişleri, 2016 başkan adayı Hillary Clinton’ın bakanken yazdığı ve güvenlik açığıyla suçlandığı şahsi epostalarını yayınlamaya başladı. Yazışmalarda Libya’da cihatçıların öldürdüğü büyükelçi Stevens’ın saldırı ya uğraması öncesindeki yeri de bulunuyor. EDİTÖR: CEYDA KARAN TASARIM: BETÜL BERİŞE Orban’a ‘Merhaba diktatör’ şakası Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker Riga’daki AB zirvesinde şakayla karışık otoriterliğiyle tepki toplayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a yüklendi. Juncker, Orban’ı “merhaba diktatör” diye karşıladı. Orban’ın yanıtı ise işitilemedi. 17 [email protected] w Saldırı sırasında İmam Ali camisinde 150 kadar kişi vardı. IŞİD, Irak ile Suriye sınırını fiilen kaldırdı IŞİD IrakSuriye sınırında son kapı El Tanaf’ı alarak RamadiPalmira’yı bağladı. Obama örgüte karşı strateji değiştirmesi baskısı altında ‘Çölün gelini’ IŞİD’in elinde azı yerler vardır… sıra dışı bir tarih ve coğrafya yolculuğunda olduğunuzu düşündürür. Hafta içinde IŞİD’in eline geçen Palmira, işte o yerlerden biriydi. Palmira, Halep ve Şam arasında çölün tam ortasında... Bu kentlerden birinden arabayla… sadece birkaç saatte bu antik beldeye girdiğinizde, kendinizi başka bir âleme ışınlanmış gibi hissediyordunuz. Düşünün… Milattan 2 bin yıl öncesine uzanan, toplam 4 bin yıllık bir geçmiş, birden gözlerinizin önüne seriliyor… Suriye çölleri ortasında bir anda önünüze çıkan mükemmel zarafetteki sütunlar, agoralar ve amfitiyatrolar karşısında “Sahiden ben burada mıyım? Bu gördüklerim doğru mu?” oluyorsunuz. Nam salmış turizm destinasyonları arasında adı geçmeyen “Palmira”nın yaşattığı bu derin sürpriz, insanda çölde bir serap görmek duygusu uyandırıyor. ’90 larda gördüğüm Palmira’yı işte böyle muhteşem bir “serap” ve “düş” gibi hatırlıyorum. Çölün rengiyle beraber değişen, kâh sarı, şeftali ve kayısı tonları alan yapıların günbatımındaki ıssız silueti dün gibi aklımda… Zamana meydan okuyarak günümüze dek ayakta kalan sütunların sağlamlığına ve mimari ahengine, antik Roma’nın çok zengin ve görkemli yapıları arasında dahi rastlamamıştım. Sadece yelin sesinin yankılandığı çölün dinginliği ve uçsuz bucaksızlığı tarihi kente, ilaveten başka hiçbir yerde görmediğim “sonsuzluk duygusu” veriyordu. IŞİD Suud’un Şii azınlığını hedef seçti uudi Arabistan dün Şii S ağırlıklı doğusunda Katif bölgesinin Kudeyh kentinde, B İmam Ali camisine düzenlenen intihar saldırısıyla sarsıldı. Cuma namazında 150’den fazla insanın bulunduğu camide 22 kişi öldü, 90’dan fazla yaralı bulunuyor. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Geçen kasımda Aşure törenlerinde 7 Şii öldürülmüşken, bu Suudi topraklarında IŞİD’in üstlendiği ilk saldırı oldu. Saldırıyı “Halifeliğin askerlerinin” düzenlediğini duyuran örgüt, intihar saldırganının kimliğini “Ebu Ammar el Necdi” olarak açıkladı. Açıkamada “Şiileri Arap Yarımadasın’da avlayacağız” denildi. Görgü tanıklarına göre saldırgan geleneksel Afgan kıyafetleri giyiyordu. Saldırı, Yemen saldırısıyla körüklenen mezhebi kışkırtmanın parçası görülüyor. Riyad’ı Şii toplumuna karşı nefreti körükleyen söylemleri önlememekle suçlayan Kudeyh sakinlerinin polisin kente girişine izin vermediği haberleri geliyor. Suudi İçişleri olayı “ülkenin sosyal dokusunun hedefleyen terör fesadı” diye kınadı. Suudi Müftüsü “bölünmeyi amaçlayan bir suç eylemidir” ifadelerini kullandı. IŞİD büyük kısmı kimsenin yaşamadığı IrakSuriye arasındaki çöllük bölgede hâkimiyetini pekiştirdi. uriye’nin paha biçilmez antik kenti Palmira’yı ele geçirip en az 280 kişiyi katlettiği haberleri gelen radikal İslamcı IŞİD, “Halifelik” ilan ettiği SuriyeIrak topraklarında kontrolünü genişletiyor. Militanlar Suriye ordusunun Irak sınırında kontrolü altındaki son kapı El Tanaf’ı da ele geçirdi. Irak tarafında El Velid’in bulunduğu kapı önceki gece düştü. Böylece IŞİD, Musul’u ele geçirmesinden 1 yıl sonra kuzeyde Kürt bölgesi hariç, Irak’ın batısındaki Ramadi’yle Palmira arasında bağlantı kurulmuş oldu. Bu durum ABD Başkanı Ba S rack Obama’ya baskıyı artırdı. Washington’da eski general ve uzmanlar Bush yönetiminin 2007’de Irak’a yaptığı gibi askeri yığınak ve kara gücü salık vermeye başladı. Obama ise, The Atlantic’e demecinde, Ramadi’nin düşüşü için “Taktik açıdan geçici bir başarısızlık” tespitiyle, “Kaybettiğimizi sanmıyorum” dedi. Ramadi’nin zaten savunmasız olduğunu belirtip Iraklıları güçlendirmeleri gerektiğini ekledi. IŞİD’in Palmira’dan sonraki hedefinin Tayfur üssü; Ramadi’de de Habbaniye üssü olduğu belirtiliyor. Militanların 65 bin nüfuslu Palmira’da gece soka çıkma yasağı koyduğu, ev ev aramalarda infazlar yaptığı, sokaklarda 150 cesetin bulunduğu haberleri geliyor. IŞİD’in Palmira’ya ilerleyişina sessiz kalan Batı’dan tepkiler gelmeye başladı. Fransa Cumhurbaşkanı François Holland, Palmira’nın kurtarılması ve aşırılıkçıların durdurulması çağrısı yaparken, bunun için yeni bir Cenevre önerdi. Hums vilayetinin çöllük alanındaki Palmira’nın düşmesi isyancıları destekleyen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin “Suriye’nin yarısı IŞİD kont Akrep bayrak sallar rolünde” yorumuna yol açmıştı. Fransız Suriye uzmanı Fabrice Balanche, IŞİD’in böylece Suriye’nin merkezini belirler hale geldiğini savundu. Michigan Üniversitesi’nden tarih profesörü Juan Cole, “Bazıları IŞİD’in artık Suriye’nin yarısını kontrol ettiğini iddia ediyor. Ama bu, hesap yapmak için aptalca bir yöntem. Suriyelilerin üçte ikisi Şam’ı Humus üzerinden Lazkiye ve Halep’e bağlayan hatta yaşar. Doğu çölünde nüfus çok seyrek, “kontrol” ne anlama gelir belli değil. Akreplerle kertenkeleler kara bayrakları mı sallıyor?” diye sordu. Kervanlar ve casuslar kenti Akşam günbatımında ulaştığımız Palmira’da denk düştüğümüz iki otelden birine dalmıştık. Otelin adı, Baharat ve İpek yollarının kesiştiği noktada kurulmuş “kervanlar şehri” Palmira’ya M.S. 3. yüzyılda hükmeden kraliçe Zenobia’nın adından alınmaydı. O güne dek adını duymadığım Zenobia, Palmira tarihinde, Kleopatra’nın Mısır tarihinde tuttuğu yeri tutuyordu. Kleopatra gibi Zenobia da, zamanın “süper gücü” Roma İmparatorluğu’na kafa tutmaya kalkışmış ve imparator Aureliano’ya esir düşmüş, rivayete göre saltanatını intihar ederek noktalamıştı. Palmira gibi eski zamanların görkemini çağrıştıran otelin adı gibi öyküsü de, gene bir roman gibiydi… Ortadoğu’nun İngilizlerle Fransızlar arasında bölüşüldüğü 1920’lerde inşa edilen tesis, “Arabistanlı Lawrence”ın sevgilisi Marga d’Andurain isimli bir kontese aitti. Kendisini bir “modern zamanlar Zenobia”sı olarak gördüğü anlatılan egzantrik kontes, çölde bu harabe kente gelmeden önce Londra’da bizzat bir MI6 elemanı olarak eğitilmişti. 20. yüzyıl başında casusların yuvası olan otel de, bu olağanüstü tarihi önemdeki yerin özetle eski çağlarda olduğu denli modern dönemde de hangi kertede stratejik önem taşıdığının kanıtıydı. AMERİKA İran bombasına ismiyle kefil Suriye ordusu askerleri tahliye ettikten sonra hastaneyi vurdu El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi ile Ahrar üş Şam öncülüğündeki Fetih Ordusu’nun ele geçirdiği İdlib’in Cisr üş Şuğur kasabasında devlet hastanesinde 1 aydır süren kuşatma yarıldı. Suriye ordusu, militanların kuşatmasını ordunun bombardımanı eşliğinde yararak içerideki 200’den fazla Cisr üş Şuğur kuşatması yarıldı asker ve sivili tahliye etmeyi başardığını duyurdu, “Cirs üş Şuğur kahramanları çıkartıldı” dedi. Muhalifleri destekleyen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise düzinelerce askerin kaçtığını ve hastanenin Nusra’nın eline geçtiğini duyurdu. Tahliye sonrası ordu hastaneyi bombalayıp enkaza çevirdi. İran’la nükleer anlaşma yaparak atom bombası edinmesine geçit verdiği eleştirilerine uğrayan ABD Başkanı Barack Obama, Tahran’a kefil oldu. The Atlantic’le söyleşisinde “Tanrı izin verirse 20 yıl sonra hâlâ buralarda olacağım. İran’ın nükleer silahı olursa, üzerinde benim adım olur” diyen Obama, ulusal güvenlik çıkarları dışında kişisel olarak da meseleyle ilgilendiğini belirtti. Obama, nükleer anlaşmayı başkanlık mirası görürken, Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest “Tam da bu yüzden kötü bir anlaşmaya imzasını atmayacak” dedi. Şam’a açılan otoyol… HOLLANDA Kamusal alanda örtünmeye yasak Hollanda kamusal alanlarda vücudun her yerini kapatan örtünmeyi yasakladı. İçişleri Bakanlığı, otobüsler, okullar, hastaneler ve kamu kuruluşlarında kar maskeleri ve kasklar dahil kimliğin tespit edilemeyeceği şekilde giyinilmesinin kabine kararıyla yasaklandığını duyurdu. Başbakan Mark Rutte bu önlemin “dinle alakası olmadığını” söyleyip, “Hollanda gibi özgür bir ülkede herkes dilediği gibi giyinir. Bu özgürlük sadece insanların birbirlerini görebilmelerini gerektirecek durumlarda sınırlandırılabilir” dedi. Göçmen karşıtı siyasetçi Geert Wilders ise önlemi “zayıf” buldu. New York’un Times Meydanı’nda Kübalı ve Amerikalı güreşçiler kıyasıya mücadele verirken, binlerce insan izledi. Küba’dan Beyaz Saray çıkarması BD ve Küba diplomatik misyonlar açılması için müzakerelere Washington’da yeniden başlarken, sivil toplum alanında da tarihi adımlar atılıyor. İlk defa bir grup Kübalı gazeteci Beyaz Saray basın odasında soru yöneltirken, iki ülkenin güreş milli takımları önceki gün New York’un ünlü Times Meydanı’nda mücadele etti. 50 yılı aşkın düşmanlığın ardından diplomatik ilişkile IŞİD’in Palmira’ya girmesiyle, tarih buraya son hızıyla geri döndü. PalmiraŞam arası sadece 200 kilometre... Eğer burada durdurulamazsa, önünde bir engelle karşılaşmaksızın IŞİD’in otoyolda gider gibi Şam’a ulaşması ve de Şam’ı ele geçirmesi işten değil. Bağdat yanındaki Ramadi zaferinden sonra; IŞİD’in “çölün gelini” Palmira’ya girmesi bu yüzden alarm yaratıyor. UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası’na aldığı antik şehrin hem IŞİD barbarlığıyla yok edilmesinden korkuluyor. Hem de Şam ve Irak arasında coğrafi kavşak oluşturan mekânın, Suriye’nin yarısını ele geçiren IŞİD yayılmacılığında oluşturduğu tırmanma ve sıçrama terör saçıyor. Palmira, Bush ve Obama’nın miras bıraktığı Irak enkazı ile Sarkozy ile Cameron’nun bıraktığı Suriye enkazının birbirine dikiş attığı yer. O nedenle Palmira kâbusu çok katmanlı ve katmerli bir kâbus. Çıkış için en ufak bir ışık alameti de yok… A rin tesisine ilişkin görüşmeleri izlemek üzere ABD’ye giden 9 Kübalı gazeteci Dışişleri Bakanlığı’ndaki temasların ardından Beyaz Saray’da basın toplantısına davet edildi. Toplantının sonlarına doğru sözcü Josh Earnest Kübalı gruba “ABD’ye, Beyaz Saray’a hoşgeldiğiniz” dedi ve soru sorması için Küba resmi televizyonundan Cristina Escosar’a fırsat ver Obama ziyareti di. Escobar, elçiliklerin açılmasından ABD’nin rejim değişikliği arzularına uzanan bir dizi soru yöneltti. Earnest yanıtında işbirliği ve ortak hedeflere vurgu yapsa da Küba’da ifade özgürlüğü ve insan haklarına dair kaygıların sürdüğünü yineledi. Ayrıca soru üzerine ABD Başkanı Barack Obama’nın görev süresi bitmeden Küba’yı ziyaret etmek istediğini ekledi. Kübalı gazetecilerden bazıları bu sahneler için “Bunu hayatımda göreceğime inanmazdım” diyerek şaşkınlıklarını aktardı. Grupta Küba Komünist Parti’nin resmi yayın organı Granma’nın temsilcisi de vardı. Times Meydanı’ndaki etkinlikte ise Amerikalı ve Kübalı sporcuların güreş mücadelesi vardı. ise “Meydanda Salsa” sloganları eşliğinde 13 eşleşmenin dokuzunu ABD’li, dördünü Kübalı güreşçiler kazandı. Kolombiya barışı askıya alındı Kolombiya’da hükümetle Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC) arasında 2 yıldır Küba’da süren barış müzakereleri çöktü. Geçen ay FARC’ın 11 askeri bir pusuda öldürmesiyle gerilen ilişkiler, bu kez ordunun Cauca bölgesindeki hava saldırısında 26 gerillayı öldürülmesiyle darbe aldı. FARC aralıkta ilan ettiği tek taraflı ateşkesi askıya aldı. Ama Havana’daki FARC temsilcisi diyaloğun süreceğini kaydetti. Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, FARC’ın görüşmeler sürerken ateşkes çağrısını reddetmişti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle