Katalog

Perşembe 30 Nisan 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 6 AKP’deki oy kaybı nedeniyle koalisyon seçenekleri ciddi ciddi konuşulur oldu on günlerdeki anketlere de yansıyan AKP’deki oy düşüşü, 7 Haziran sonrası koalisERDEM yon seçeneklerine GÜL ciddiyet kazandırdı. AKP’nin tek başına iktidar olamaması durumunda hangi partiyle ortaklık yapacağı, muhalefetin kendi arasında kurabileceği koalisyon formülleri tartışılıyor. Yüzde 10 barajını aşma mücadelesindeki HDP, AKP’deki oy düşüşünü gösteren anketler sonrası özellikle Ankara’daki dünyanın çok sayıda ülkesinin temsilcilerinin kapısını çaldıkları parti konumunda. Çok sayıda ülkenin temsilcisi HDP’yi ziyaret ederek parti yöneticilerine seçim sonucuna ilişkin sorular yöneltiyor. Edindiğimiz bilgilere göre HDP’ye en çok yöneltilen üç soru şöyle: . Yüzde 10 barajını aşabiliyor musunuz? . AKP başkanlık sistemine geçecek sayıyı yakalayabilecek mi? . Barajı aşmanız durumunda koalisyon koşulları olursa AKP ile yapar mısınız? Yoksa kiminle ortak olmak istersiniz? HDP yöneticileri yüzde 10 ba HDP: AKP ile koalisyon kurmak istemiyoruz S rajına ilişkin soruya, partinin barajı aşmanın eşiğinde olduğu, ilk kez HDP’ye asla oy vermeyeceğini söyleyen seçmende azalma yaşandığını, bunun da yansımasıyla çok büyük bir terslik olmaması durumunda yüzde 10’u biraz geçerek Meclis’e gireceklerini belirterek yanıt veriyor. ‘Başkanlık hayal’ HDP’liler, AKP’nin başkanlık sistemini referandum yoluyla getirebilecek 330 sayısına asla ulaşamayacağını belirtirken, “Bizim barajı aşmamız halinde başkanlık hayal olacak. Başkanlık sistemini durdurmanın tek yolu da bizim barajı aşmamızdır. Biz barajı geçeceğiz AKP başkanlık sayasına yaklaşamayacak, hatta tek başına hükümet kuramayacak” görüşünü ifade ediyor. HDP’liler en kritik açıklamaları ise AKP ile bir koa AKPCHP koalisyonu seçeneği 7 Haziran sonrası koalisyon tartışmalarında “AKPCHP büyük koalisyonu” seçeneği de seslendirilmeye başlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hedeflerinin AKP iktidarına ve 13 yıllık politikalarına son vermek olduğunu, CHP’nin iktidarının hedeflediklerini belirtirken, bu aşamada koalisyon seçenekleri üzerinde konuşmayı doğru bulmadıklarını söylüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili adayı Mehmet Bekaroğlu’nun, “AKPCHP koalisyonu olabilir” sözleri en son medyaya yansıdı. Bekaroğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Ben AKP ile koalisyon korabileceğimizi söylemedim. Bana ‘AKP ile koalisyon kurarmısınız’ sorusu yöneltildi. Ben bu soruya, büyük partilerin çok büyük sorunları çözmek için işbirliği ve ortaklık yapabileceklerini, örneğin Almanya’da bunun yapıldığını söyledim. Ama koalisyon demedim. İşbirliğinden söz ettim. Bu da bir anayasa işbirliğidir. AKP ile ancak Türkiye’yi 100 yıl taşıyabilecek demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için işbirliği yapabileceğimizi söyledim. Asla koalisyon kurabileceğimizi söylemedim. Çünkü partimizin hiçbir organında bugüne kadar koalisyon konusu tek bir satır konuşulmadı” dedi. lisyon ortaklığı konusunda yapıyor. HDP’lilerin AKP ile koalisyon sorusuna yanıtları da şöyle: “Bir koalisyon durumunda tercih şansımız olması durumunda AKP’yi istemeyiz. Birincisi cumhurbaşkanı başta olmak üzere bizi ‘örgüt partisi’ şeklinde suçlayan faşizan dili dolayısıyla. Ağrı’daki provokasyon, Hakkâri’de bize karşı tutuklamalar AKP’nin niyetini gösteriyor. İkincisi bizim ilkelerimiz var. Biz yeni anayasaya ihtiyacımız olduğunu söylüyoruz ama bu anayasanın özgürlükçü olmasını istiyoruz. AKP tek adam yönetimi istiyor. Üçüncüsü de bizim bileşenlerimiz var, biz sol, sosyalist, sosyal demokrat değerlerle ortak oluruz. Tercihimiz budur. Dolayısıyla AKP ile koalisyon istemek kendimizle çelişmek olur.” RTE Milliyetçi Politikalara mı Yöneliyor? TE, Kürtlerden uzaklaşıyor, ordu ile bütünleşiyor, PKK’nin muhtemel tehditlerini mi göze alıyor? Seçim sonrası “savaş” olasılığı... Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan ve Partisi üzerinde de kesin vesayeti açık saçık olan RTE, bizzat kendisinin kurduğu çözüm süreci masasını tekmelemeyi sürdürüyor. İki hafta önce “Kürt meselesi yoktur” dedi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP’li temsilcilerin Dolmabahçe’de ortaklaşa açıkladıkları 10 maddelik deklarasyona karşı çıktı, neredeyse tanımadığını söyledi... Önceki gün de şöyle dedi: “Ülkemizde artık bir Kürt sorunu yoktur. Kürt sorunu vardır demek artık ayrımcılıktır. Kürt sorunu bizzat Kürt sorunu vardır diyenlerden kaynaklanıyor.. Zaman zaman ‘taraflar’ diyorlar, sen kim oluyorsun da taraf diyorsun. Devlet bir ‘taraf’la masaya oturmaz.. Devlet silah bırakmaz, terörist silah taşırsa, devlet de gereğini yapar...” HHH Daha önceki yazılarımda, RTE partisinden özellikle MHP’ye oy kaydığını görünce çözüm sürecini askıya alma yoluna mı gidiyor, bu da bir seçim öncesi politika mı diye sormuştuk. Çünkü RTE bunu 2011 seçimleri öncesinde de yapmıştı ve ben olsam Apo’yu asardım demişti. Sonrasını biliyoruz, “sayın Öcalan”a varmıştı. Peki şimdi? Gerçekten RTE “çözüm süreci” politikasını kökten değiştiriyor mu? Bu son söylediklerini, seçim öncesi oy avcılığı değil de, kalıcı yeni bir politika olarak değerlendirmeli miyiz? Bu olasılık oldukça ağır basıyor olabilir. R Korkutucu seçenek HDP’lilerin hem dış ülke temsilcileriyle görüşmelerinde hem de kendi içlerinde yaptıkları değerlendirmelerde, “en korkutucu hükümet seçeneği” de dile getiriliyor. En korkutucu seçeneğin, “AKPMHP koalisyonu” olduğu belirtiyorlar. ANKARA/Cumhuriyet muhafazakâr ve milliyetçi tabanda büyük seçmen kaymalarına neden olacağı ve bu sürecin belki de MHP’yi iyice büyütecek etkiler yaratacağı düşünülmeli. Bu seçimlerin bir başka özelliği de şu olacak: MHP’nin, vitrinine koyduğu adaylarıyla, “milliyetTürkçü” parti kimliğinden giderek “kitle partisine” evrilme olasılığı artıyor. Eğer oylarını 1718 ve üstüne tırmandırırsa... Bu, AKP’yi çok zora sokacak bir gelişme. AKP, HDP’nin Meclis’e girmesini engellemeye çalışıyor. Anlaşılır nedeni, tek başına iktidar olasılığını kesin garantilemek. Tabii muhtemel anayasa referandumu çoğunluğuna da ulaşmak. Buna karşılık, seçim sonrası AKP’nin verilecek bir şey kalmadı politikası devreye girerse, PKK tehditlerini uygulamaya koyar mı? HDP barajı aşmak üzere ONAR araştırma şirketi, 7 Haziran’daki genel seçimlerle ilgili son anketinin sonuçlarını yayımladı. SONAR’ın anketine göre AKP’nin yüzde 43 bandında yer aldıpğı görülüyor. Seçimlerde barajı aşıp aşmayacağı merak konusu olan HDP ise yüzde 9.6 oy oranıyla barajı aşmak üzere. Ankete gö SONAR araştırma şirketinin, 7 Haziran’daki genel seçimlerle ilgili son seçim anketi S re, MHP’nin yüzde 17.2 oy oranına yükseldiği görülüyor. Ankette CHP’nin oyları son seçimde yakaladığı yüzdelerde yüzde 26.1 oranında. Sonuçları yorumlayan Sonar Başkanı Hakan Bayrakçı, 7 Haziran seçimlerinin kaderini HDP’nin belirleyeceğini söyledi. Bayrakçı, “Anketlerde HDP henüz geçmiş gibi görünmüyor. Kimse geçeceğini de şimdiden söyleyemez. Ama yıllardır bu işi yapan biri olarak tahminim geçeceği yönünde” diye konuştu. Bayrakçı, HDP’nin barajı aşması durumunda mevcut oy seviyesi ile AK P’nin tek başına iktidar olamayabileceğini de sözlerine ekledi. Haber merkezi HDP’Lİ YÜKSEKDAĞ: AKP’nin dönemi bitti, şimdi bizimki başlıyor DP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “AKP hükümetinin ve bugünkü egemen siyasi zihniyetin artık zamanı doldu. Artık onların dönemi kapanmak üzere. İşte tam da bizim zamanımız burada başlıyor” dedi. Barajı aşacaklarını vurgulayan Yüksekdağ, bunun hükümette sıkıntı yarattığını belirterek, “Barajın enkazı altında onlar kalacak” dedi. Adana’da HDP’nin dayanışma yemeğine katılan Yüksekdağ, çözüm sürecinin güvencesinin AKP değil kendilerini olduğunu vurgulayarak “Çok şükür ki çözüm süreci AKP’ye emanet değil, bize emanet” dedi. ADANA/ DHA H Bunun en önemli işaretlerinden biri, RTE’nin TSK ile giderek artan “ittifakı” denebilir. Şüphesiz, TSK bir “devlet kurumu” olarak siyasetin emrindedir. Ama RTE “devlet benim” yolunda ilerledikçe, TSK ile de eskiye kıyasla daha başka bir ilişki kuruyor. RTE’nin otoriter yönetim anlayışına toplumda tepkiler giderek yaygınlaştıkça, o “ekonomik mucizelerin” cilası döküldükçe, seçmen tabakalarında desteği de kaçınılmaz olarak azalacak. PKK’ye “özerklik” vb. gibi ayrımcı sayılabilecek politik “haklar”a varacak kararlar, RTE ordu ile bağlarını güçlendiriyor Yeni iç güvenlik yasası, 250 TOMA, askerin yeniden mevzilenmeye şimdiden başlaması, bu tehdide karşı RTE’nin yanıtı hazırlığı. Yani RTE olası bir çatışmalı durumu göze alıyor gibi. Tabii bu durumda da TSK ile bütünleşecek. TSK “ülkenin üniter birliği” konusunda düşünce olarak da herkesle ittifak yapar. Bu durum, RTE’nin, yasal olsun olmasın fiili başkanlığını istediği şekilde kullanmasını kolaylaştırır. Ordu ile sorunsuzsuzluk, RTE’ye güç verir. Politikalar “milliyetçilik” tabanında yeniden biçimlenir. M. Belge vb gibi bazı liberal kişilerin ileri sürdükleri “darbe tehlikesi vardır” gibi düşüncelerin de zemini kesin ortadan kalkar. RTE’nin Kıbrıs konusundaki çıkışına dikkat. TSK de başka türlü düşünmüyor. Peki PKK’nin, yeni dönemde, Türkiye dışından aldığı destek sürer mi? Ankara’nın IŞİD konusunda daha çok devreye girmesi ile, Batılı egemenler, Barzani ile yetinebilirler. BarzaniPKK anlaşmazlığı biliniyor. Ankara’nın Barzani’yi desteklediği de. Bu gelişmeler PKK’nin silahlarla oyun alanını zorlaştıracak gibi. Seçim sonrası silahsız bir Kürt Politikası’nın zemininin yaratılması, RTE’nin muktedirliğine karşı en iyi mücadele koşullarını yaratır. Silahlı çatışma dönemine geri dönüş, sadece RTE’yi güçlendirir. Silahlı çatışma, RTE’nin muktedirliğini güçlendirir Fotoğraf: AA Külünk ayakkabı boyacısı oldu 7 Haziran genel seçimler için AKP tarafından İstanbul 1. bölgeden milletvekili adayı gösterilen AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, dün Kartal’da esnaf ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında bir ayakkabı boyacısının sandığının başına geçen Külünk, bazı yurttaşların ve boyacının ayakkabılarını boyadı. Külünk, “Ülkemin güzel insanlarıyla empati kurmak benim yaşam tarzım. Şu an milletvekiliyim ama o boyacı kardeşimizin yerinde bir insan da olabilirdim. Alın terine olan saygımdan dolayı o arkadaşımızın ayakkabısını boyadım. Bununla da mutluluk duydum” dedi. İSTANBUL/ Cumhuriyet su kullanarak müdahale etti. Olaylar sıAkrep devrildi 3 polis yaralı sınçlı rasında akrep adı verilen zırhlı polis aracı da Kobani’de IŞİD’e karşı YPG saflarında savaşırken ölen Serbest Kartal’ın cenazesinin Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde önceki gün toprağa verilmesinin ardından başlayan gerginlik dün de sürdü. TEOG sınavı için okullarda görev yapan polis araçlarının ilçe merkezinden geçişi sırasında bir grup taş atmaya başla dı. Bunun üzerine polis gözyaşartıcı gaz ve ba ÇÖZÜM SÜRECİ İmralı Heyeti tıkanıklığı açıklayacak DP kanadının, çözüm sürecinde hükümetin seçim nedeniyle hiçbir adım atmayacağı eleştirisinde bulunması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Süreçte karşı karşıya oturulan bir masa yok” açıklamasının ardından İmralı heyeti bugün süreçte gelinen aşama ve yaşanan tıkanıklıkla ilgili değerlendirme yapacak. Erdoğan’ın çıkışını DİHA’ya değerlendiren Sırrı Süreyya Önder, “Ortada bir masa var. Dolmabahçe mutabakatı da söz konusu masada sağlandı” dedi. Erdoğan’ın “HDP illegal yollarla işimizi sıkıntıya soktu” ifadesine de atıf yapan Önder, “Sayın Cumhurbaşkanı bir konuda gerçeği dile getiriyor. Üç kez illegal yol ve yöntemlere başvurduk. Bütün bunları kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. l MAHMUT LICALI / ANKARA manevra yaptığı sırada yol kenarındaki çukur yüzünden devrildi. Meydana gelen kazada zırhlı araç içerisinde bulunan 3 polis memuru hafif şekilde yaralandı. Yaralı polisler arkadaşları tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken ilçedeki olaylar sokak aralarında devam etti. Olaylar nedeniyle ilçedeki esnaf da kepenk kapattı. l Yurt Haberleri H Fırat: Erdoğan kendini tehlikede görürse ülkeyi savaşa sokabilir ersin’de Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan işçileri ziyaret eden HDP Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin 350400 milletvekili alabilmek için 7 Haziran’a dek her şeyi göze alacağını ifade etti. Fırat, “AKP, 350400 vekil kazanırsa hemen anayasa değişikliğine gidecek. Bu anayasa değişikliğinin temeli, İslami esaslara dayanan, ancak bu esasların dışında kalan etnik ve dinsel grupları dışlayan, otoriter bir yapıya dönüşecek. Anayasa değişikliğinin en büyük teh M Fırat dit muhatabı da Türk ve Kürt Aleviler olacaktır. Son süreçte çıkarılan kanunlara baktığımızda da yasakçı zihniyetin hakim olduğu, polis devletine gittiğimizi görüyoruz. Bir de bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığını düşünün. Ağrı ve Roboski’de olduğu gibi, HDP’nin barajı aşmaması için büyük provokasyonlar yaratabilirler. Büyük çatışmalar, yeni provokasyonlar yaratabilirler. Çünkü korku insana her şeyi yaptırır. Bizler de kitlelerimizi provokasyonlardan uzak tutacağızYolsuzluklara batan AKP hükümeti ve Erdoğan, eğer ki kendilerini tehlikede görürlerse, seçimi erteletmek için Türkiye’yi başka bir devletle savaşa sokmakta dahi tereddüt etmezler” diye konuştu. MERSİN C M Y B