28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 30 Nisan 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 12 Cumhurbaşkanı’nın oğlu, Diyarbakır’dan sonra İzmir’de de imam hatip lisesi müdürleriyle görüştü. Bilal Erdoğan müdürlere “İnançlı nesil yetiştirerek başarıyı göğüsleyeceğiz” dedi umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Diyarbakır’ın ardından İzmir’de de imam hatip lisesi müdürleriyle toplantı yaptı. Basına kapalı gerçekleşen ve Vali Mustafa Toprak’ın da katıldığı toplantıda, ilçelerde yaşanan sıkıntılar EMRE tartışıldı. DÖKER Edinilen bilgiye göre Balçova’daki Kaya Termal Otel’de gerçekleştirilen toplantı, saat 09.00 sıralarında başladı. Toplantıya İzmir Valisi Mustafa Toprak, AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Bilal’in ‘eğitim hamlesi’ son sürat devam ediyor C Bilal Erdoğan, İzmir’de TÜRGEV’in Bornova Mevlana Mahallesi’ndeki yurdunu da ziyaret etti. Erdoğan’ın Diyarbakır’da yaptığı toplantıyı Cumhuriyet 18 Nisan günü manşet yapmıştı. AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican, il başkan yardımcıları Emrun Sulayıcı, Hasan Ali Karaman, AKP 2. bölge seçim koordinasyon merkezi sorumlusu Adnan Yılmaz’ın yanı sıra bazı işadamları da katıldı. 50 kişinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda okul müdürleri yaşadıkları sıkıntıları aktadı. Bilal Erdoğan’ın “İnançlı nesil yetiştirerek başarıyı göğüsleyeceğiz” sözleriyle okul müdürlerinden daha kaliteli bir eğitim istediği öğrenildi. Toplantı, Adnan Yılmaz’ın Twitter paylaşımıyla duyuldu. Bu arada Bilal Erdoğan, toplantının ardından TÜRGEV’in Bornova Mevlana Mahallesi’ndeki yurdunu ziyaret etti. Ziyarete AKP milletvekili Hamza Dağ da katıldı. l İZMİR Altın Nesle Karşı Erdoğan Nesli abasının Bakanı” Bilal Erdoğan dün İzmir’deydi. 17 Nisan’da Diyarbakır’da yaptığı gibi burada da imam hatip lisesi müdürleri ile toplantı yaptı. Sıfatı; Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Yönetim Kurulu üyesi idi ama devletin İzmir Valisi Mustafa Toprak da yanıbaşındaydı. Bu arada merak edip araştırdım, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Tayyip Erdoğan’ın Ankara dışı ziyaretlerine en çok hangi bakan katıldı diye. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ilk sırada yer alıyordu. Hükümetin bakanı babasının yanında, babasının bakanı alanda çalışıyordu. Hedef ise Bilal Erdoğan’ın sözleriyle “1 milyon öğrenciyi imam hatip okullarına gönderecek sistemi” kurmaktı. Ablası Sümeyye Erdoğan misyonu Şanlıurfa imam hatipliler buluşmasında şöyle anlatacaktı: İmam hatip ruhu sadece bir fikir değil, aynı zamanda bir aksiyondur. Yeni Türkiye mayasında İmam hatip ruhunun olduğu bir manifestodur. Aslında kilit kelime “yeni Türkiye mayası”... Bu mayada öne çıkan unsur ise maneviyattan çok “güç ve oy” hesabı. Bunu biraz açayım... Bu yazıyı yazdığım saatlerde Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sürüyor. Erdoğan’ın daha önce açıkladığı gibi bu toplantıda Gülen Cemaati ile ilgili “tedbirlere” son şekli verilecek. Gülen Grubu tehdit olarak “kırmızı kitap”a girecek. Ancak iktidara yakın kaynaklar Gülen’in eğitim ve yurt kısmıyla ilgili kimi yaptırımların da gündeme geleceğini söylüyor. Yani sadece cemaatin yurtdışı okulları değil, yurtiçindeki kolejlerinden yurtlarına bir dizi önlem alınacağını anlatılıyor. Çünkü AKP eğitim yoluyla “taraftar kazanma” şeklinin sadece öğrenciler değil velileri için de önemini biliyor ve burada örgütlenmeye çalışıyor. Daha önce Menzil gibi kimi tarikatları eğitim alanında cemaate rakip yapmak istemişler ancak istedikleri sonucu alamamışlardı. Şimdi TÜRGEV, imam hatiplerdeki “ideolojikzihinsel örgütlenmenin” dışında, burslardan yurtlara, çocuklardan üniversitedeki gençlere “yeni bir nesil” için çabalıyor. Gülen’in “altın nesli” yerine “Erdoğan nesli” inşa edilmeye çalışılıyor. Erdoğan’ın isteği, çocukları Bilal ve Sümeyye’nin yönetimiyle milli eğitimde yeni bir “paralel yapı” ortaya çıkıyor. Tayyip Erdoğan hukuktan eğitime kendi paralellerinin temelini atıyor. Yazıyı 25 Aralık’ta ortaya saçılan ses bantlarından sonra karşılaştığım AKP’ye yakın bir sivil toplum örgütünün başıyla yaptığım konuşmayla bitireyim. Türk Telekom Arena’da bir maçın devre arasında yanında finans dünyasının önemli bir ismiyle beraber duruyordu. “Ortaya çıkan kasetler parayı herkes seviyor algısı yarattı bende” diye espri yaptım. Kasetlerin gerçekliğini bile tartışmadan “o cemaate karşı oluşturulacak okulların parası” demişti. Paranın büyüklüğü içinde hâlâ fazla mütevazı bir yorum olduğunu düşünsem de bir kısmı için olabilir diyorum. “B Dayanışmaya beraat CANAN COŞKUN Haklarında 13 yıla kadar hapis cezası istenen Taksim Dayanışması üyelerine ceza vermeyen yargıç, yapılan eylemleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi ezi Parkı’nın, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından açılışının yapıldığı 8 Temmuz 2013’te parka gelen halka polis müdahalesinin ardından gözaltına alınan Taksim Dayanışması üyesi 26 kişinin yargılandığı davada mahkeme tüm sanıkların beraatine karar verdi. Hâkim Onur Özsaraç, kararını açıkladıktan sonra “İfade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum. Bundan sonra dikkat edilsin, şiddet olmasın” dedi. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aralarında suç işleme amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçlamasıyla 13 yıla kadar hapsi istenen Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Danışma Kurulu Sekreteri Ayşe Mücella Yapıcı, eski İstanbul Tabip Odası Başkanı Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin’in de olduğu 16 sanık katıldı. Son sözleri sorulan sanıklar beraatlarını talep etti. Mücella Yapıcı, “1974 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yüksek mühendis olarak mezun olduğumda herhangi bir etik boşluğuna düşmeyeceğime söz verdim. Ölene kadar bu yeminime sadık kalacağım. Bu suçsa bunu kabul ederim” dedi. G Fotoğraf: VEDAT ARIK Taksim Dayanışması üyeleri, duruşma sonrası adliye önünde açıklama yaptı. Çerkezoğlu, “Bu ülkede demokrem Aydıner 1725 aralık soruşturmalarını yürütürken örgütü nasıl tanımladığını söylemiştir. ‘Devamlılık şarttır. Birçok eylem için teşkilatlanmış olmak gerekir’ diyordu. Yargıç kararına dayalı dinlemelerle ‘örgüt var’ diye dinlenmiştir. Rıza Sarraf dosyasında da aynı şey denildi. Hukukun temel değerleri yolsuzlukta böyle, anayasal hakların kullanımında şöyle olmaz” dedi. Sanık avukatlarından Fikret İlkiz ise, davanın iddianamesirasi yeşerecekse Gezi’de boy veren o coşkulu hareketin bunda payı olduğunu bir kez daha gördük. Bu ülnin iddianame niteliğinde olmadığını vurgulayarak, “Sosyal, kendiliğinden biraraya gelen topluluklar hukukun kapsamı dışındadır. Kendiliğinden bir araya gelen topluluklar örgüt olarak nitelendirilemez. O kadar haklıyız ki, bir kentte bir meydan biz kullanalım diye vardır” diye konuştu. ke demokratikleşene kadar mücadelenin devam edeceğini bir kez daha buradan ilan ediyoruz” dedi. Kanunu’na muhalefet eylemlerinin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıklardan Ali Çerkezoğlu, Ender İmrek, Haluk Ağabeyoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı ve Beyza Metin’in üzerlerine yüklenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” eylemlerinin de bu haliyle kanunda suç olarak tanımlanmamış olmaması nedeniyle beraatlerına karar verdi. l İSTANBUL Mücadelemiz devam edecek “Haziran direnişinin bir türlü bitmek bilmeyen kötüleme girişiminin bir parçasıyız. Bu destansı masalı yargılayacak gücünüz varsa buyurun yargılayın. Gezi Direnişi bir şiir olarak başlayıp bir masal destan olarak devam edecek” dedi. Cihatçılara tepkiye polis müdahalesi Hatay’da yurttaşlar, cihatçı çetelerin gerçekleştirdiği Alevi katliamlarını protesto etmek için sokağa döküldü. Barikatları aşarak kent merkezine yürümek isteyen grup polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Arap Alevi Gençlik Meclisi, Halkevleri, HDP ve AKADER’in de içinde olduğu kurumların çağrısıyla yüzlerce kişi Uğur Mumcu Bulvarı’nda toplandı. “İdlip halkı yalnız değildir”, “Eğitme, donatma, sabrımızı taşırma” ve Arapça “Kaydet ben Aleviyim” sloganlarını atan grup, Suriye bayrakları da taşıdı. Aralarında HDP milletvekilininde bulunduğu grup kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. Polis Mehmet Yeloğlu Köprüsü’ne ulaşan gruba, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye rağmen dağılmayan grup uzun süre direndi. l HATAY Yeminime sadığım O kadar haklıyız ki Destansı masal Sanıklardan Ali Çerkezoğlu, Sanık avukatlarından Turgut Kazan, davaya konu iddianamede örgüt suçlaması olduğunu anımsatarak, “Örgüt tanımlaması ile ilgili savcı Ek Kanunda suç değil Davayı karara bağlayan mahkeme sanıklara atılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Danıştay, planlarda futbol sahası olarak görülen alanın imara açılması girişimine ‘dur’ dedi HAZAL OCAK Hep görmek istediğimiz hareketler C vent Mahallesi 1067 ada, 672 sayılı parselde yer alan futbol sahasını yaptığı plan tadilatıyla imara açmıştı. Futbol sahasını “Turizm Tesis Alanı ve Park Alanı”na alınmasına ilişkin plan değişikliğini yürürlüğe sokan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na CHP’nin İBB İzleme Komisyonu üyeleri dava açtı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi de plan değişikliğini 2013 yılında iptal etti. Bakanlık ise Danıştay’a başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Danıştay 6. Dairesi mahkemeyi haklı bularak plan değişikliği iptali kararını onadı. Danıştay kararında, “Boğaziçi alanında plan yapma yetkisinin tamamen davalı Bakanlığa ait olduğunun kabülü halinde, Boğaziçi alanının öngörünüm bölgesinde yine belediye tarafından yapılacak planı nihai onaylama yetkisi olan ve davalı idarenin de üyesi bulunduğu Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 2960 sayılı yasadan kaynaklı yetkisinin gasbı Alevi katliamını lokumla kutladılar Fatih Camisi’nde dün bir grup, Suriye’deki Alevi katliamı lokum dağıtılarak kutladı. “Bağımsız Fikriyat” isimli Twitter hesabından da “CisrelSugur zaferinin şerefine Fatih, Şehzadebaşı, Süleymaniye ve Yavuz S. Camiinde lokum dağıttık. Mübarek olsun” denilerek “kutlama” görüntüleri paylaşıldı. AKP’ye yakın programlarıyla tanınan Fatih Tezcan da Twitter’dan “CisrElŞugur kurtarıldı diye Fatih’te lokum dağıtan Bağımsız Fikriyatı kınıyorum! İnsan bi lokma ayırır” dedi. HP İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İzleme Komisyonu’nun planlarda futbol sahası olarak görünen Levent Mahallesi’ndeki 1067 ada 672 parselin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılmasına karşı açtığı davada planların iptal kararını Danıştay da onadı. İmar konusunda geniş yetkilerle donatılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeyi saf dışı ederek Beşiktaş Le Bakanlık yetkisiz anlamına gelir ki, bu durum özel kanun niteliğinde bulunan 2960 sayalı kanunun 10. maddesine de açık aykırılık teşkil edecektir” denildi. Bakanlığın yaptığı plan değişikliğinin hukua aykırı olduğuna dikkat çekilen kararda mahkemenin iptal kararı onandı. Hukuka aykırı Kararı gazetemize değerlendiren İBB Meclis üyesi Hüseyin Sağ “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı artık İstanbul’a karışmamalı, hukuka aykırı davranıyor” dedi. Mimarlar Oda sı Genel Başkanı Eyüp Muhçu ise şöyle konuştu: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kuruluş yasasını dayanarak ülkenin bütün topraklarını imara açma yetkisini kendinde görmektedir. Boğaziçi geri görünüm ve öngörünüm etkilenme alanında kalan aynı zamanda planda futbol sahası olarak görünen açık alan olan bir parsele plan tadilatıyla yapılaşmaya açıyor. Buraya imar izni hiçbir şekilde getirilemez. Bakanlığın yetkileri de mahkeme tarafından sınırlanmış oldu.” l İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle